• 77
    linç yemeye hazırım ve başlıyorum. amacım bağcıyı dövmek değil. son yazdığı yazıyı hemen hemen hiçbir yönden doğru bulmadım.

    on numara öldü madem, altı buçuk, sekiz veya serbest sekiz ayırmadan bazı kreatif iç orta sahaların geçen sezon sergilediği lig performans istatistiklerinden bahsedelim. (deplasman)

    *kante ve bakayoko'nun önünde oynayan fabregas 14 maçta 4 asist yapmış. ne kante, ne bakayoko yaratıcılık olarak üst düzey birer yardımcı değiller.
    *çift yaratıcı orta saha ile oynayan city'de david silva 13 maçta 6 gol, 7 asist, bruyne 19 maçta 3 gol, 4 asist yapmış.
    *arsenal'de yine bu rolde oynayan ramsey 10 maçta 1 gol, 4 asist yapmış,
    *totthenam'dan dele alli ise yine 5 gol, 5 asist katkısında bulunmuş.

    hadi bu adamlar yıldız oyuncular diyelim; ki bu adamların oynadıkları lig ile bizimki de kalite olarak farklı ama neyse.

    *west ham'da lanzini 14 maçta 2 gol, 5 asist,
    *sociedad'da illarramendi 19 maçta 3 gol, 2 asist,
    *atalanta'dan remo freuler 17 maç, 3 gol, 1 asist

    hadi bu adamlar bizim ligde olsaydı ayağını eline verirlerdi, bizimkilere bakalım:

    *mossoro: 10 maç, 3 gol, 1 asist,
    *andré castro: 16 maç, 1 gol, 6 asist,
    emre akbaba 16 maç, 4 gol, 5 asist,
    soner aydoğdu 14 maç, 4 gol, 4 asist katkısında bulunmuş.

    dikkat edilirse her seviyeden her taktikle oynayan takımlardan rastgele örnekler yazdım yukarıda.

    galatasaray'da bu mevkide deplasmanda 13 maçta 0 gol, 0 asist performansı ile oynayan oyuncunun adı nedir peki?

    bel-han-da keşke şunu büyük harflerle yazabilseydim.

    topla ileriye katetme sebebi pas opsiyonu olmaması değil. dikkatli izleyen fakat romantik olmayan bir göz belhandanın omuz omuza rakibi tırtıklayarak koşmaktan keyif aldığını çok kolay görebilir.

    gelin ben bir çırpıda yapamadıkları şeyleri yazayım:
    1)klişe olduğu gibi, uzaktan gol atabiliyor mu? hayır. bunu dediğimiz için zırvalıyor olduğumuzu düşünmeyi ayıp buluyorum.
    2)içeriye girip süpriz pozisyonlar yakalıyor mu alex stilinde? talisca stilinde kafa topu tehlideki var mı? hayır.
    3)gelelim sorumluluk alma işine. varsayalım yazıldığı gibi on numara olmasın belhanda. sorumluluk alıyor mu? şöyle anlatayım, sinirinden olcan'in kafasına top çarptırıp fener'e gol attıran sneijder gibi, deplasmanda takımın sindiğini gören melo'nun 3 kişinin arasından akrobatik hareketlerle çıkıp takıma özgüven yüklemesi gibi bir katkısı var mı? hayır. süratle koridor açarak dribling yapıyor mu? hayır.(delici dribling'den bahsediyorum. d'diaye'nin dahi kat kat iyi yaptığı) ben bunları geçiyorum, sakaryaspor ile oynanan hazırlık maçında her saniye kırmızı kart yeme riski var mı? evet.
    4)büyük maçta oynayabiliyor mu? hayır. yedi derbi istatistiği olarak yaptığı tek şey kırmızı kart yemek.

    belhanda'yı övebilmek için futbol romantiği olmak lazım sadece. eğer burası medeni bir ortam olmasaydı bir de zırvalamak lazım diyebilirdim.

    emre akbaba'nın en çok pas hatası yapan oyuncu olması bizi çok şaşırtmıyor, sıkı durmamız gerekmiyor. büyük takımlarla oynadığı maçlarda 5 gol 1 asist, deplasmanda oynadığı lig maçlarında 4 gol, 5 asist yapan bir adamın kreatif denemeler yaparken bolca top kaptırması gayet normal. bunları yaparken yanında bulunan iki tane kaliteli sekiz numara ile rotasyon şansı olmaması da cabası. hesaplayan olsa belki 120 tane de asistin asistini yapmıştır. aslında bir gomis olsa alanya'da belki 400 bile olmuştur. tüm bunları yazıp da üzerine belhanda'yı yermiyorum dersem abes kaçar değil mi? yeriyorum. çünkü o mevkide bu koşullarda vasat üzeri oynayan her yaratıcı orta sahanın en az belhanda kadar katkı verebileceğine inanıyorum. hem de doğru bir yönetim ile en az yarı fiyatına.
  • 78
    (bkz: #2473159)

    entry'deki en önemli nokta 8 numara. 2 aydır bu bölgeye kimseyi alamamamızın sebebi para olamaz bence başka bir şey var gibi. ya n'diaye'ye güveniyorlar ya da bu şekilde götürürüz kafasındalar ki bu daha kötü.

    para mı yok o zaman şampiyon takımın oyuncularını bir şekilde pazarlayıp kaynak yaratmalısın kendine. entry'e genel olarak katılıyorum belhanda haricinde ancak şu saatten sonra belhanda'yı satamayacağımıza göre iyi bir 8 numara almamız lazım artık.
  • 79
    sözlükte yaptığı analizlerle futbolun adeta bir bilim olduğunu kavramamı sağlamış olan çok kıymetli bir yazar. maçları keşke bu kadar teknik izleyebilsem diye imreniyor insan entrylerini okudukça. fikirlerine katılmayabilirsiniz, hiç onaylamıyor olabilirsiniz. yine de her aynı fikirde olmadığımız yazarın nick altına fanboylukla falan itham eden paragraflarca entry döşemeye kalksak, herhalde sözlük amacından bir hayli sapardı. belhanda başlığına değil de buraya bu tip entryler yazmak bence çok yanlış.

    unutmayın her farklı fikir burada bir zenginlik öğesi, hepimiz aynı tarafta olduğumuz için bu böyle. güzel olan her şeyin bir şekilde aşağı çekilmeye çalışıldığı ülkemizde bir de biz birbirimize bunu yapmayalım.

    bu adamı da kaçırmayın sözlükten! :)
  • 80
    bir calim nefis bir hareket nickli renktaşımız ile karşılıklı atışmalarını izlemek sözlüğe büyük renk katacaktır. ikiside üslup konusunda sıkıntılı insanlar değiller gibi duruyor. haliyle karşılıklı olarak birbirlerinin fikirlerine yorum getirmelerinde bir sakınca görmüyorum. biraz sözlük formatını aşsa da bence bu tarz şeyler bazen keyif verici hale getirir bu platformu.

    daha önce de yazdığım gibi kendisinden bir kontra beklemiyor değilim.
  • 83
    belhanda'nın nasıl takımın beyni olduğunu marjinal futbol terimleri kullanarak şahsıma ispatlayan yazardır. onun sayesinde futbol ufkum gelişti. otuz senedir futbol izliyorum lakin half space ve sekiz buçuk numara terimlerini bilmediğim için birşeyler hep eksik kalmıştı. kısıtlı futbol bilgimle belhanda'yi sorumsuz ve deplasmanlarda etkisiz bir futbolcu sanıyordum. ama şimdi gerçekleri görebiliyorum sayesinde. kalemine sağlık.
  • 86
    kendisine gelen eleştirileri farklı yöne çekmeye çalısan yazar. kimse bahsettiği terimlerin var olmadığını söylemiyor. savunduğu adamın bu terimlerden haberi olmadığı söylüyor. çünkü savunduğu adam beyinsiz. tabi burada türk tipi mizah devreye girip, daha önce kullandığı modern futbol terimleri üzerinden espri kasıldı ve sanırım buna biraz alınmış. alınmasına gerek yok bence çünkü kelimedeki tüm sessiz harfleri i olarak yazarak mizah yapılan bir ülkedeyiz.

    edit: kendisiyle mesajlamamın ardından kızdığı noktanın bahsettiği kavramların var olmadığının iddia edilmesi olduğunu öğrendim. bu konuda ise ben de kendisi gibi düşünüyorum çünkü doğrusu bu. bu kavramlar modern futbolda gayet de var.
  • 87
    sorumsuz, değersiz bir futbolcunun maçı satması kendisine mal edilen yazar. inanın belhanda'ya ettiğim küfürün haddi hesabı yok hatta şuan takımdan gönderilse göbek atarım. ama bu adamı övdü yada hakkında detaylı analiz yaptı diye yazarın ne suçu var. adam bildiklerini, gördüklerini yazmış okuyup okumamak sana kalmış istersen seri off bas geç.

    her mağlubiyet sonrası bir yazarı kurban etmekten vazgeçin artık.

    belhanda konusunda tamamen zıt olsak da okumaktan keyif aldığım yazar.
  • 90
    17-18 sezonunda monacoprensi'nin yaşadıklarını yaşıyor. haklı ya da haksız şeklinde bir düşüncem yok. sadece iki yazar arasında bir merbutiyet kurdum.

    @monacoprensi, igor tudor'u gidene kadar, uzun uzun yazıp öven bir yazardı 17-18 sezonunda ve her kayıptan sonra sözlükte monacoprensi eleştiriliyordu.

    @kaideyi taciz eden istisna 17-18 sezonu sonlarından itibaren ve 18-19 sezonunun şu anki başlangıç kısmına kadar belhanda'yı uzun uzun yazıp öven bir yazar ve kendis belhanda'nın kötü oynadığı maçlardan sonra eleştiriliyor.
  • 92
    şahsım adına belhanda konusundaki özürlerini kabul ettiğim yazar arkadaşımız.

    belhanda hakkında hazırladığı “çalışma” olarak nitelendirilebileceğimiz (emek sarf edilmiş) girilerinin hemen hepsini okuduğum; teoride dedikleri doğru olsa da pratikte futbolun sahada, belhanda’da olmayan vizyon (saha görüşü) ayak ve beyin (iq) ile oynanıyor olması nedeniyle hatalı çıkmış olduğunu anlaması ve özür dilemesi bir büyüklüktür.

    bununla birlikte, half space ve 8.5 numaranın futbolda olduğu konusunda haklıdır. haksız olduğu konu half space rakip hatları o küçük alana doğru kaydırdıktan sonra topu ters çizgide bekleyen kanat oyuncusuna atabiliyorsanız dile getirilmesi gereken bir konudur (half space kullanımını thierry henry explains guardiola’s tactic yazarak youtube’dan bulabilirsiniz) ; eğer topu oradan oyun açsın diye stopere veriyorsanız (ki belhanda’nın yaptığı budur) bu bülent akın pasıdır.

    kendisi istanbul’da ikamet ediyorsa eylül ayı ortasında başlayan gazoz ligi veya republig (11v11 maçlardır), antalya’da ikamet ediyorsa 25-29 ekim arası düzenlenecek atatürk kupasındaki herhangi bir maçtan önce kendisi ile bir kahve veya çay içip, sonrasında “guardiola alanlarının nasıl kullanıldığı” konusunda uygulamalı bir maç izlettirebilirim.
  • 93
    neden eleştirildiğini anlamadığım yazar. bugünkü maçta * belhanda’nın yaptığı saçmalık, bu yazarımızın saha içi yorumları ile çelişmiyorki. arkadaş oyun stili ve saha parselizasyonu konusunda kıymetli fikirlerini bence paylaşıyor, beyefendinin bastığı tabanın kendi meziyetleri ve yapıp yapamadıkları ile ne ilgisi var, o farklı ve mental bir sorun kanımca. lig uzun maraton arkadaşlar, elbette kazalar olacak hoca takımı oturtana dek. sinirle birbirmize sarmanın alemi yok diye düşünüyorum; ha bir de artık belhanda’nın takımda yeri!
  • 94
    fikir üretene saldırmak kafatasçı yobaz zihniyetin ürünüdür. istiyoruz ki galatasaray sözlük'te herkes rahatlıkla bilgisini, görgüsünü paylaşsın.

    tüm yazarlara tavsiyem galatasaray sözlük kurallarını ve özellikle de sözlüğün amacını dikkatlice okumaları.

    burası ekşi sözlük gibi fikirleri yüzünden insanların birbirine saldırdığı bir yer olmayacak. ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. herşeyi görüyoruz ve not ediyoruz. eylemsiz de kalma niyetimiz yok.

    saldırılara aldırmasın.

    görüşlerini çok beğendiğim ve dikkatle takip ettiğim bir yazar kardeşimiz. burayı keyifli kılanlardan. keşke sözlükte böyle yazarların sayısı artsa...
  • 96
    gören belhandayi kendisi aldırdı sanılacak olan kaliteli yazar arkadaşımız.

    bu adam daha belhanda gelirken gelmesin daha iyileri alınsın demiş adam.

    belhanda gelince de onun nerede nasıl daha etkili olacağını anlatan yazıları mevcut, bunun haricinde belhandanin karakter yoksunu hareketlerini terim engelleyemiyorken bu adam mı çıksın engellesin arkadaşlar.

    allah akıl versin yahu, gidin kendinizi başka şekilde deşarj edin, bu sitenin kaliteli yazarlarından uzak durun...
  • 97
    ben ve benim gibi birçok yazar sözlükteki fikir tartışmalarından keyif alıyor. sözlükte sürekli şakalar komiklikler okumak ya da insanların içindeki nefreti boşalttığı gereksiz yazılara maruz kalmak yerine üzerine düşüneceğim ve okurken yeni bilgiler öğreneceğim yazılar da görmek istiyorum. bizim için en değerli yazarlar ise işte bu yazıları yazanlar. kaideyi taciz eden istisna, onlardan birisi.

    kaideyi taciz eden istisna, bir belhanda tezi çıkardı ve onu detaylı analizlerle savundu. doğal olarak, başka yazarlar da antitezini ortaya koydu, ben bunu fikir üreten adama saldırmak olarak görmüyorum. belhanda konusunda bana göre bugüne kadar ben de dahil olmak üzere taraftarların çoğunun fazla bir olumlu ya da olumsuz fikri yoktu. belhanda, takımda olduğu için iyi oynaması için desteklediğimiz, kötü oynadığı zaman ise kızıp eleştirdiğimiz, birkaç yıl sonra da unutacağımız, felipe ya da engin baytar gibi gelip geçici bir futbolcu. tarafsız olduğumuz için de her iki tarafın da yazılarını keyif alarak okuduk. ancak, fikirleri savunmanın getirdiği bir yük vardır ve kaideyi taciz eden istisna’nın bir fikri ısrarla ve ortaya birçok faklı neden koyarak savunması, onun o fikrin ana savunucusu haline getirdi, monacoprensi ve igor tudor’da olduğu gibi.

    bugün itibariyle kaideyi taciz eden istisna’nın belhanda tezi çöktü. bir insanın zihinsel ve duygusal olarak yatırım yaptığı tezin çökmesi elbette ki zordur ancak bunu kabul edemeyip karşı düşüncedeki insanların tarzını eleştirmesini ya da konuyu saptırıp bir şekilde kendisini haklı çıkartmaya çalışmasını da doğru bulmuyorum. bir fikri ne kadar kuvvetli savunursan, o fikrin yanlış olduğu ortaya çıktığında da karşı taraf haklılığını o agresiflikte sergiler. iddiası olmayan bir takımı yendiğimizde ‘’karşı tarafı da tebrik ederiz’’ olgunluğunda konuşabilirken, derbilerde ya da bize karşı büyük laf etmiş takımları yendikten sonra ‘’koyduk mu’’ seviyesine gelebiliyoruz. sonuçta bugün linç edilen, kaideyi taciz eden istisna değil, onun çökmüş fikirleridir. örneğin ben bugüne kadar mustafa cengiz yönetimini hep destekleyip savunmuştum, ancak bugün iyi bir yönetim olduğu tezimin çöktüğünü kabul ediyorum. çok önceden beri mustafa cengiz’i haksız eleştirdiğini düşündüğüm yazarların üslupları ya da yönetimin daha önce doğru yapmış oldukları işler, benim tezimin çöktüğü gerçeğini değiştirmiyor. eğer ben önceden ısrarla mustafa cengiz’i savunmuş olsaydım, bugün benim nick altım da karşı tezi savunmuş olan yazarların haklılıklarını benzer agresiflikte ilan ettikleri entryler ile dolmuş olurdu.

    bunun dışında bir öngörüm var, belhanda tezi çöktüğüne göre, bundan sonra belhanda herkesin fikrini değiştirecek kadar iyi oynamadığı sürece onu aynı şekilde savunmaya çalışırsa ''linç edilmeye'' devam edecek. fikir tartışmalarının doğası gereği böyle, kesinlikle tehdit ya da sindirme olarak söylemiyorum. tez ve antitez ortaya atıldı, gözlem yapıldı ve sonucunda antitezin doğruluğu ortaya çıktı. bunun ardından doğru olmadığı çoğunluk tarafından kabul edilmiş bir görüşü ısrarla savunmaya çalışmak tepki çeker, çünkü bu tartışmayı kaybettiğini kabul edememektir. biraz abartarak örnek vereyim, sözlükte bir yazar tarık’ın aslında ne kadar iyi bir futbolcu olduğu tezini savunmaya çalışırsa kanıtlara rağmen saçmaladığı için linç edilir. ya da tersten bir örnek vereyim çünkü burada fikir özgürlüğü nedeniyle fatih terim dahil herkes eleştirilebilmeli diyen bir çok yazar oluyor. fatih terim elbette ki eleştirilebilir, ancak bu eleştiriler fatih terim’in kötü teknik direktör olduğu (ya da daha fazlası) tezi haline geldiği an tepki çeker. çoğunluk için çok değerli olduğu bir yer olan galatasaray sözlük’te yapılan bir fatih terim antitezi doğru yapılmaz ve fikir tartışması kalması gereken sınırlarının dışına çıkarsa elbette ki linç edilir.

    bugün olanları tam olarak bilmiyorum, sanırım silinen bazı entryler olmuş. fikir tartışmaları sırasında normal zamanlarda bazı sivri üslupları okumak eğlenceli oluyor ancak kaybedilen bir maç sonrasında tartışmanın bu tarzda yapılmasının da kırıcı olarak algılanması da çok doğal. belhanda kırmızı kart gördüğünde aklıma gelseydi ben de sinirden kendi kendime “half sıpeys yauuuv. asistin asisti yaauv. 8.5 numara yauv" diyebilirdim, belhanda’ya kızgınlığımı onu savunan teze yönelteceğim için, yazara ya da onun verdiği değerli bilgilere değil. burada hepimiz galatasaraylıyız, fikirleri tartışabilecek seviyedeki insanların olgunluk göstereceğini düşünüyorum. az önce söylediğim gibi fikirler linç edilebilir, gereksiz üslup polisliği yapılmasına karşıyım.

    kaideyi taciz eden istisna’nın belhanda üzerine fikirlerinin bana göre haklı olarak eleştirildiği bir günde kendisinin futbolu ne kadar iyi bildiğini ve değerli birçok başka düşüncesinin hatırlanması gerektiğini söylemek istiyorum. örneğin geçen sezonun sonunda yazdığı yazılarda ve kendisiyle konuşmalarımızda, bu sezon gomis’in olmayacağını ve bu kadronun farklı bir hücum sistemiyle oynaması gerektiğini söylemişti. fatih terim elindeki futbolcularla yapbozu çözdüğünde, onun 3 ay önce düşündüğü sisteme geleceğini düşünüyorum. bir diğeri örnek ise temmuz sonunda fernando-donk-belhanda ortasahasının işlemeyeceğini, donk’un yerine pres yapan delici bir oyuncunun gerektiğini söylemişti. aradan geçen bir ay içerisinde fatih terim de bu durumu gördü, o üçlüden vazgeçti, emre akbaba ve ndiaye’yi transfer etti, donk’ta ısrar etmek yerine de ndiaye takıma girmeden önce o rol için belhanda ve emre akbaba’yı denedi.

    kaideyi taciz eden istisna, yeni tezler bulup fikirlerini yazmaya devam etsin ve bu tezlerini de daha önce yaptığı gibi değerli bilgilerle savunsun. ona katılmayan başka yazarlar da onun fikirlerini çürütmeye çalışsın ve biz de bunu keyifle okumaya devam edelim. umarım bugün linç edilenin kendisi olmadığını anlayacaktır.
  • 98
    sözlüğün en kaliteli yazarlarından biridir. ama genel olarak yazarlar kaliteyi değil de iyi giden bir şeyin sonunda göklere çıkaran; kötü bir şey oldu mu da itin götüne sokan yazıları beğendiği için eleştirilen bir yazar olması gayet normal.

    dün birisi sözlüğü yangın yerine çevirmiş ve zamanında belhanda'yı desteklemiş kişiler için suçlu sizsiniz siz! diye ortalıkta dolanıyordu. mesela bunlara göre transfer eden dursun özbek değil de uğur karakullukçu suçludur. ya da bu yaz göndermeyen mustafa cengiz yönetimi değil de onu stadta ıslıklamayan taraftar suçludur. ya da onu tüm tembihlere rağmen ısrarla oynatan fatih terim değil de sözlük yazarları suçludur. şaka gibi değil mi?

    bunları bile gördükten sonra çok da şee'apmaması gereken güzel yazar.
  • 99
    maç kazanılır kaybedilir. * çoğumuz eksik forvet pozisyomu için son ana kadar beklediğimizden dünkü maça odaklanamadık bile.
    nereden bilebilirdik.takımında odaklanamayacağını, bir yazarım dediği gibi maçın başında esem ters rüzgârlar ortalığı karıştırıp 2-0 olmuşken kimse belhanda nin ilkokul çocuğu gibi adama hamle yapacağını bilemezdi.

    belhanda malesef mental olarak genetik kültürünün zaafiyetini yaşayan birisi. ben yeteneğine böyle şaçma ihanet eden futbolcu az gordum.(sercangiller tayfasi dahil)

    kaideyi taciz eden istisna kendi kendine ihanet etmeyen bir futbolcuyu analiz etmektedir.
    ayrıca sahaya çıkıp saçmalayam o değildir.

    bu platforma maglubiyet akşamları girmemek gerekiyor ama makul mantikli yazilar icin geliyorum.
    maç sonraları nereden çıkıyorsa 1 yıldır adını görmediğim yazarlar heryere toplu lince başlıyorlar.

    kendisi yazılarını ilgiyle takip ettiğim bir false 6.5tur ^^
  • 100
    sözlükte bir şeyler anlatmaya çalışan ve çoğunluğun haberinin bile olmadığı konuları kendi meşrebince açıklamaya çalışan bir yazardır. belhanda'nin 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında yediği haltin sorumlusu asla kendisi değildir. belhanda'nin yetenekli olduğunu herkes kabul ediyor. aynı zamanda belhanda'nin yeteneğine ihanet ettiğini de herkes kabul ediyor. bu adam belhanda'yi körü körüne savunmuyor. bugün dünya futbolunda en elit futbol adamlarının ürettiği taktik varyasyonlarında belhanda'nin başarılı olabileceğini düşünüyor ve bunu anlatıyor. ama güzide sozlugumuzde bir maç kaybettik diye itin götüne sokuluyor. sözlüğün bu çocukça huydan vazgecmesi elzem bir durum. katılsam da katılmasam da yazılarını keyifle okuyorum. belhanda konusunda da kendisini asla suçlu bulmuyorum. inandigi şeyleri savunmak herkesin hakkı. aksini iddia ediyorsak bu arkadaşımız gibi belli argümanlara dayanarak fikrimizi açıklarız. ama birçok değişken yüzünden kaybedilen bir maçın sorumlusu olarak kendisini gösterip bir yazarı hedef tahtasına oturtmak ahmaklıktır.

    yazadursun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın