linç yemeye hazırım ve başlıyorum. amacım bağcıyı dövmek değil. son yazdığı yazıyı hemen hemen hiçbir yönden doğru bulmadım.
on numara öldü madem, altı buçuk, sekiz veya serbest sekiz ayırmadan bazı kreatif iç orta sahaların geçen sezon sergilediği lig performans istatistiklerinden bahsedelim. (deplasman)
*kante ve bakayoko'nun önünde oynayan fabregas 14 maçta 4 asist yapmış. ne kante, ne bakayoko yaratıcılık olarak üst düzey birer yardımcı değiller.
*çift yaratıcı orta saha ile oynayan city'de david silva 13 maçta 6 gol, 7 asist, bruyne 19 maçta 3 gol, 4 asist yapmış.
*arsenal'de yine bu rolde oynayan ramsey 10 maçta 1 gol, 4 asist yapmış,
*totthenam'dan dele alli ise yine 5 gol, 5 asist katkısında bulunmuş.
hadi bu adamlar yıldız oyuncular diyelim; ki bu adamların oynadıkları lig ile bizimki de kalite olarak farklı ama neyse.
*west ham'da lanzini 14 maçta 2 gol, 5 asist,
*sociedad'da illarramendi 19 maçta 3 gol, 2 asist,
*atalanta'dan remo freuler 17 maç, 3 gol, 1 asist
hadi bu adamlar bizim ligde olsaydı ayağını eline verirlerdi, bizimkilere bakalım:
*mossoro: 10 maç, 3 gol, 1 asist,
*andré castro: 16 maç, 1 gol, 6 asist,
emre akbaba 16 maç, 4 gol, 5 asist,
soner aydoğdu 14 maç, 4 gol, 4 asist katkısında bulunmuş.
dikkat edilirse her seviyeden her taktikle oynayan takımlardan rastgele örnekler yazdım yukarıda.
galatasaray'da bu mevkide deplasmanda 13 maçta 0 gol, 0 asist performansı ile oynayan oyuncunun adı nedir peki?
bel-han-da keşke şunu büyük harflerle yazabilseydim.
topla ileriye katetme sebebi pas opsiyonu olmaması değil. dikkatli izleyen fakat romantik olmayan bir göz belhandanın omuz omuza rakibi tırtıklayarak koşmaktan keyif aldığını çok kolay görebilir.
gelin ben bir çırpıda yapamadıkları şeyleri yazayım:
1)klişe olduğu gibi, uzaktan gol atabiliyor mu? hayır. bunu dediğimiz için zırvalıyor olduğumuzu düşünmeyi ayıp buluyorum.
2)içeriye girip süpriz pozisyonlar yakalıyor mu alex stilinde? talisca stilinde kafa topu tehlideki var mı? hayır.
3)gelelim sorumluluk alma işine. varsayalım yazıldığı gibi on numara olmasın belhanda. sorumluluk alıyor mu? şöyle anlatayım, sinirinden olcan'in kafasına top çarptırıp fener'e gol attıran sneijder gibi, deplasmanda takımın sindiğini gören melo'nun 3 kişinin arasından akrobatik hareketlerle çıkıp takıma özgüven yüklemesi gibi bir katkısı var mı? hayır. süratle koridor açarak dribling yapıyor mu? hayır.(delici dribling'den bahsediyorum. d'diaye'nin dahi kat kat iyi yaptığı) ben bunları geçiyorum, sakaryaspor ile oynanan hazırlık maçında her saniye kırmızı kart yeme riski var mı? evet.
4)büyük maçta oynayabiliyor mu? hayır. yedi derbi istatistiği olarak yaptığı tek şey kırmızı kart yemek.
belhanda'yı övebilmek için futbol romantiği olmak lazım sadece. eğer burası medeni bir ortam olmasaydı bir de zırvalamak lazım diyebilirdim.
emre akbaba'nın en çok pas hatası yapan oyuncu olması bizi çok şaşırtmıyor, sıkı durmamız gerekmiyor. büyük takımlarla oynadığı maçlarda 5 gol 1 asist, deplasmanda oynadığı lig maçlarında 4 gol, 5 asist yapan bir adamın kreatif denemeler yaparken bolca top kaptırması gayet normal. bunları yaparken yanında bulunan iki tane kaliteli sekiz numara ile rotasyon şansı olmaması da cabası. hesaplayan olsa belki 120 tane de asistin asistini yapmıştır. aslında bir gomis olsa alanya'da belki 400 bile olmuştur. tüm bunları yazıp da üzerine belhanda'yı yermiyorum dersem abes kaçar değil mi? yeriyorum. çünkü o mevkide bu koşullarda vasat üzeri oynayan her yaratıcı orta sahanın en az belhanda kadar katkı verebileceğine inanıyorum. hem de doğru bir yönetim ile en az yarı fiyatına.