• 67
    almanya masters 2021 turnuvası yarı finalinde mükemmel oynayan barry hawkins karşısında tanınmaz bir halde maça başladı ve 6’ya ulaşanın kazanacağı maçta 5-1 geriye düştü.

    maçı 5-1’e getiren frame’in ardından ekrana gelen judd’ın suratı da zaten her şeyi gösteriyordu. işte tam da o noktadan itibaren art arda üç frame’de karşılıksız bulduğu 362 sayı ve üç yüzlük seri ile dünyanın en iyi oyunlarından birini oynadı ve skoru 5-4’e getirdi. 10. frame’de istikrarlı oyununu devam ettirdi ve maçı decider‘a taşıdı.

    50 dakika süren karar frame’inden sonra inanılmaz geri dönüşü tamamlayarak maçı 6-5 kazandı. diyecek laf bırakmadı.
  • 70
    felaket bir döneme girmiş gibi görünen snooker dünya bir numarası. galler açıl 3. turunda kaybettikten sonra çok daha önemli bir turnuva olan oyuncular şampiyonasına da ilk turda stuart bingham‘a yenilerek veda etti.

    art arda oynanan maçlarda tabi ki maç kaybedebilir ki rakibi da hafif bir rakip değildi fakat maç içinde judd’ın ruh hali, sürekli sinirlenmesi, üst üste yapılan güvenli vuruşlardan sonra sinirlenip paketi açması, gergin hali hiçbir şey kazanamadığı zamanlardaki judd trump’ı anımsattı. halbuki onu dünya şampiyonluğuna kadar götürüp yıllardır dünya bir numarasında tutan şey gösterdiği mental gelişimle bu durumlarda sakin kalabilmeyi öğrenmesiydi.

    bana göre maçı kaybetmesinden öte durumu daha vahim ve bu ruh haliyle ciddi bir gerileme dönemine girmesi olası.
  • 71
    bu sezonki 5. turnuva şampiyonluğunu 2021 cebelitarık açık‘ta kazanmıştır. kazandığı 5 şampiyonluğun üçünün finalde henüz şampiyonluğu olmayan yakın arkadaşı jack lisowski‘ye karşı olması da sevindirdiği kadar üzmüştür de.

    zaten ilk kez finalde karşılaştıkları 2020 world grand prix‘de finalde benimle karşılaşmadığı sürece en kısa zamanda şampiyonluk kazanacak demişti. haklıymış. :(
  • 72
    snooker’in geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında mükemmel bir röportaj vermiş.

    kısaca özetlemek gerekirse snooker’ın geçmişiyle ayakta kalmaya çalıştığı, genç yetenekleri ön plana çıkarmaktan ziyade sürekli eskileri ekrana çıkardıkları, dress code ile gençlere hitap etmekten uzak olduğu ve tv yayınlarında hep gençlerden çok 30 yıl önceki oyuncuların üzerine yayın yapıldığını söylüyor. bunun da yeni nesli oyuna çekme ve oyunu onlara sevdirme konusunda olumsuz etkilediğini düşünüyor.

    röportajın içeriği gerçekten çok güzel, muhtemelen de söylediklerden dolayı tepki de görecek ama bence çok haklı. dünya şampiyonası elemelerinde yeni nesil oyuncuların maçlarını vermek yerine 1997 dünya şampiyonu vurgusu yapıla yapıla ken doherty’nin maçının ön plana çıkarıldığını örnek olarak veriyor ama şu anki genç neslin onları tanımadığını ve bu tür geçmiş temelli yayınların snooker’ı modernleşme konusunda birçok spor karşısında geride bıraktığını söylüyor.

    genç oyuncuların ekranlara gelebilmesi için bir şekilde yarı final görmeleri gerektiğini ama bunun yanlış olduğunu söylüyor ki bunda çok haklı çünkü spot ışıklar altında oynamanın verdiği psikoloji oyuncunun gelişimi konusunda çok etkili oluyor. turda birçok çok yetenekli gencin gözardı edildiğini düşünüyor. mesela ronnie’nin oyun hızından dolayı rocket ismini aldığını ama jamie wilson’ın aynı tarzda bir oyuna sahip olmasına rağmen tanınırlığının çok düşük olduğundan bahsediyor.

    wimbledon ve formula 1 üzerinden de örnek veriyor mesela. bu sporlar günümüzde yorumlanırken yakın zamana dikkat çekiliyor, odak noktası 30 sene öncesinden yapılanlar olmuyor diyor.

    röportajın tamamı için;

    https://metro.co.uk/...-to-fix-it-14381242/
App Store'dan indirin Google Play'den alın