zamaninda
* rakibi pellegrini’ye atifta bulunarak, “takim degistirebilirim, kovuladabilirim, ama beni hicbir zaman
malaga‘yi veya onun gibi bir takimi calistirirken goremeyeceksiniz” demisti.
bu talihsiz demecleri yuzunden kendisine teklif gelmemeye basladi. yoksa ortalama alti bir kulup hemen sozlesme onerirdi maddiyatlari yettigi kadar. ayrica en son calistirdigi manu’da facia bir donemin ardindan gorevine son verilip ustune halefi solskjaer (dogru mu yazdim bilmiyorum) “hayvan gibi si” yapip takimi ucurunca kendisinin itibari daha da zedelenmitir.
haa kendisinin bence iki secenegi var 1) egosunu torpuleyip ilk basalti takimin basina gececek ve kullerinden dogacak, 2) 2018 dunya kupasinda hayal kirikligi yaratan portekiz milli takimina lobi yapip basina gececek. ikinci ihtimal icin 2020 avrupa sampiyonasini beklemeli ve tabi portekiz’in basarisiz olmasi lazim.
onun disinda kendisinin futbol analiz yetenegine laf atani allah carpar. zira dunyada 4-2-3-1, 4-3-3, veya diger varyasyonuyla 4-5-1’i oynayan tek takim barcelona iken 2000lerin basinda bu sistemi once porto’ya adapte edip bir uefa bir de ucl kazanmis daha sonra basina gectigi chelsea’ye uygayip o donem cogu cift forvet oynayan premier lig takimlarini afallatmisti. sonrasinda da iki sene chelsea ligi domine etmisti tabi...akabinde de abramovic’in sirf yildiz diye sheva’yi almasi, ve jose’nin sisteminde bu adama yer olmamasi takimdaki dengeleri bozmus, bu transfer ne jose’ye, ne sheva’ya, ne de chelsea’ye yaramisti.
not: ilginctir, milan en buyuk golcusunu gondermesine ragmen o sezon ucl sampiyonu oldu. hem de 34luk inzaghi ile. haa arkasinda eski basbakanlardan seedorf ve donemin superstari kaka oldugu ufak detayi soylemeye gerek duymadim.