resim
José Mário dos Santos Félix Mourinho
Görev:Teknik Direktör
Takım:Fenerbahçe
Yaş:61
Uyruk:Portekiz
  • 2426
    vicente del bosque beşitaş'a geldiği zaman konuyla ilgili kendisinin ''real madrid'i çalıştırdıktan sonra o denli küçük bir takıma gideceğime hocalığı bırakırım'' minvalinde bir açıklamasını okuduğuma adım gibi eminin. ancak ingilizce, ispanyolca ve türkçe olarak tüm kullanılma ihtimali olan cümle ve kelimeleri aratmama rağmen herhangi bir sonuca rastlayamadım. tam bir mandela etkisi yaşıyorum ve bunu bireysel olarak mı yaşıyorum merak ettim. böyle birşey hatırlayan varsa yeşillendirmesini rica ederim.

    fenerbahçe'ye hiçbir yönden yakıştırmadığım teknik direktör.
  • 2991
    https://x.com/...TO7fXeTb-tNaVYL-BpDQ

    hocamın bir ricası olmuş. hemen bakalım.

    https://x.com/...TO7fXeTb-tNaVYL-BpDQ

    hocam rakip sana yakın gol beklentisi üretmiş penaltıyı çıkardığımızda. topu ayağında tutmuş beraberliğin yettiği maçta. sen topu vermene rağmen direkt oyunda da başarısız olmuşsun. başarı yüzden 80 altı.

    https://arsiv.mackolik.com/...418/Fenerbahce-Lille

    detaylı istatistiklerde işler daha da fena. rakip yarı sahada yüzde 60 pas isabetin var. lille ise yüzde 75’i görmüş. yani isteyince çeviriyor sahanda topu. fenerbahçe’de en çok pas yapan üç isim çağlar, dijku, jayden. oyun senin sahanda oynanmış yani. böylece geçiş yeme ihtimalini de sınırlıyor. duran toptan yemezsem maç bende görüntüsü bu. maç tam da bu görüntüye uygun gitmiş. lille sakarlık yapmış uzatma görmüşüz. zaten son 10-15 dakikayı üç forvet oynayarak ben oyunu oynayamıyorumu kabul etmişsin. dzeko ciğerini bıraktı sahaya.

    uzatmada 10 kişi kalmasına rağmen kalene gelebiliyor lille ve yorgun jayden’i terste yakalıyor. zaten maçta da en net pozisyonun 1-1 sonrası cenk tosun.

    sonuç olarak, önde basamadığın gibi kaliten de yetmemiş hocam. pozisyonlarının yarısından fazlası ceza sahası dışından şut zaten.

    https://www.mackolik.com/...i6vjpvrw85ebadq3fc44

    bu maça bakınca, topu daha dramatik bırakmışsın ve rakibin 2 katı üretmişsin. ön tarafında dinamik abraham ve gole hep yakın dybala varmış. pellegrini de hem temposu hem tekniği belirli seviyede. baskın atak yapmaya uygun ve yetenekli hat.

    orta sahada da son demlerinde matic var. hatları yakın tutarsan dar alanda oyunun merkezini hem savunur hem de iyi uzun top atar. yanında da yer kaplayan cristante. sende bu oyun bilgisi ve yeteneğe orta saha 1. o da sakat. zaten üçlü oynayım desen ferdi yokken (satıldı diyorlar.) tek şansın sağ ayaklı mert’i sola atmak. o da sağda ilk tercihin. fenerbahçe’de oyun boyunu arttırman dzeko ve tadic’i zaaf haline getiriyor. maximin’de takım savunmasına yük üstelik. bu yüke karşın tabela açısından verimsiz hücumda. getirdiği harekete de eşlik edecek isim yok. szymanski ise bu keşmekeşte kayıp.

    benim anladığım, hocam yönetime ben bu oyunu oynarım 50-100 neyse harcamaya devam diyor.

    bizde çekirdeklerimizi alıp izleyebiliriz bu sezon suyun öye yakasında olacak çözülmeyi. yeter ki saçmalamayalım. daha kaliteliyiz, daha oturmuşuz. tek eksiğimi tempo. iki transferle çözeriz. hala zaman var. aşalım 2.sezon eşiğini. yolcu edelim hocamızı da tazminatıyla. ali başkan yürü der acun abi öder uğurlarız hocamı.
  • 2393
    bunların kafa hiç değişmiyor, ders almıyorlar. adamların mourinho'yu getireceğiz demelerinin tek sebebi, -biraz da fatih terim kankalığı nedeniyle- daha iyi tanınması türkiye'de. bunun binlerce eğitimli, işinin ehli insan varken kenan sofuoğlu'nu, gökhan zan'ı milletvekili adayı yapmaktan farkı yok. piyasada tonla parlayan, modern futbola uyum sağlayan hoca var ama mourinho formda mı, nasıl futbol oynatıyor filan hiiiiç umurlarında değil. ismi biliniyor, seçim kazandırır, hemen getirelim. olmadı veririz 30m euro tazminat, göndeririz. kafa bu.
  • 3304
    elbette başarıda ya da takım uyumu yakalamada birçok faktör var. ama ben biraz düz bakarak genelleyeceğim. ben bu sezon başında antrenmanda oyunculara tek tek drone takibi yapılırken bu işin olmayacağını anladım. fikir güzel, güya futbolcular kaytarmayacak, herkesi bileceğiz falan filan. ters teper aga. sadece türkiye'de değil dünyada da ters yapar. futbolcularına 7/24 baskı yapan bir kulüp fenerbahçe zaten. bir de teknik direktör darlayacak öyle mi? birkaç hafta daha böyle olsun. o mourinho'yu yerler, ham yaparlar. önceki takımlarındaki oyuncular da yedi. mourinho'nun yeni kuşağın dilinden anlamadığı kesin. aslında hiç hoşlanmadığı 38'lik dzeko'dan verim alır belki ama diğerleri zor.
  • 1802
    false 9'da hakkında güzel bir yazdı yazılmış. dilimiz döndüğünce çevirelim.

    http://www.thefalse9.com/...e-jose-mourinho.html

    yalnız sadece yazar arkadaşın değil benimde eklediğim şeyler var. ona göre

    inter ile son yılların en etkileyici zaferlerinden birine imza atalı neredeyse 8 yıl geçti. maçtan sonra o meşhur kutlamayı yaptığı zafer.
    https://m.youtube.com/watch?v=rgX0StRq6zk
    bugün ise futbol dünyası hala barcajax düşünce okuluna veya düşüncesine bir cevap arıyor.
    ve tüm dünya barcelona tanrılarının önünde diz çökmüş ve dünyayı fethini izlemekte.
    tum olumsuzluklar ve özgüven sorununa rağmen, mourinho hala bunun üstesinden gelebilir. her şeye rağmen geçen yıl united ile uefa kupasını kazandı.
    bu sezon yaptığı açıklamalardan sonra bir futbol sever olarak asla onu savunmam. bana göre zaten aralarında ki savaşı pep çoktan kazandı bile. ve gelecekte ona ait.
    mourinho takımlarınin olayı çoğu zaman reaksiyondur. ama pep'in futbol fikrine anti tez olarak otobüs park etmeyi suremezsiniz. önceden böyle değildi mourinho.
    mesela 2004'de chelsea'nin başına geçtiğinde. epl 4-4-2 ile domine edilmiş, wenger son güzel yıllarını yaşıyor, chelsea 50 yıldır ligi kazanamıyor. peki mourinho ne yaptı ? 4-4-2'nin zaafiyetini gördü, ortaya 3 savaşçı orta saha koydu kenarlara ise etkili uzayan kanat oyuncuları ve blow! tıpkı porto'da yaptığı gibi. o zamanlar şahsen ben chelsea'nin asla yenileyecegini düşünüyordum maç izlerken. en yetenekli takım onlar değildi. ama kesinlikle en akıllı futbolu onlar oynuyordu. inanılmaz hızlılardı, alan daraltma hücum pres olayında muthislerdi.
    zola ve desailly'nin oynadığı, sempatik takım chelsea birden müthiş bir takıma dönüştü. hem de üst düzey yıldız transfer ederek değil. duff, kezman gibi adamlarla. lampard'ı en iyi orta saha oyuncularından birine dönüştürerek. drogba gibi bir efsane çıkararak.
    mourinho 4-3-3 ona verdiği avantajı şöyle anlatıyor;
    '' eğer orta saha üçgen bir ortasaham varsa (makalele'nin başı olduğu) klasik 4-4-2'ye karşı her zaman avantaj elde ederim. çünkü orta fazladan bir adamım var. hat arasında ki makelele eğer kimse baskıya gelmezse (nasıl gelsin 2v3 durumu var bölgede kanattan gelirse biri kanat boş kalacak ) bütün sahayı görebilir. saf 4-4-2 ile bunu durduramazsıniz.''
    2005-2006 sezonunda manchester united'ı 3-0 dağıttıkları maç bunun en güzel örnegi.
    gene aynı şekilde 2005'de ronaldinho lu, cruyff ekolünün en büyük temsilcisi barcelona'yi 4-2 yendikleri maçta aynı şekilde.

    bu iki maç tiki taka zaferi ile sonuçlanmadı. ve kimse bu maçlar için chelsea’nin defansif oynadığını söyleyemez. aksine oldukça cesurlardı.

    ama son iki yıla bakacak olursak bazı maçlar haricinde (o da 2. chelsea dönemi zaten) mou hiçbir büyük maça atak düşüncesi ile çıkmadı. şimdi ise bu maçlara genelde korkakça yaklaşıyor. atak yaptırmıyor, takımının kendi oyununa güvenmiyor, karşı tarafın güçlü yönlerinden korkuyor. buna en güzel örnek 2017-2018 sezonunda kaybettikleri city maçı. tamam city cidden üstün bir takım. ama her büyük maçta aynı şeyi yapıyor. hata yapmaktan korkuyor, oyuncularına, onların oyun tarzına yeteneklerine güvenmiyor.

    oyuncularına güvenmeden nasıl kazanabilirsin ?

    sezonun ortasındayız ve dönüp baktığımızda şl’de bir guardiola dominasyonu göreceğiz gibi. rakipler bile bunu bilip saygı duyuyor. ofansif anlamda epl tarihinin en iyi takımlarından biri ve böyle devam ederse en iyi bile olabilirler. yola başladığında çoğu insan onun methodundan şüpheliydi ama sonuca baktığımızda her şey apaçık ortada.

    city takımı guardiola’nın düşüncesini çok iyi sahaya yansıttı. evet defansta hala bir karmaşıklık var. ama büyün oyuncular 2 sene öncelinden çok daha iyi yerde. şuradan anlayın d. silva ve de bruyne öylesine mükemmel ki fernandinho ve sterling’in gelişiminden çoğu kişi bahsetmiyor bile. doğru teknik direktör oyuncusundan nasıl yararlanacağını, onu nereye koyacağını, ne görev vereceğini bilir. ve iyisini alır.

    tıpkı mou’nun zamanında drogba, maicon, sneijder, lampard, makelele, lucio, cambiasso’da yaptığı gibi. liste baya kabarık.

    lampard bir keresinde şunu söylemişti:
    tam anlamıyla çömezdik. ve o ilk geldiğinde hepimiz 24-25 civarındaydık ve hiçbir şey kazanmamıştık o bize yapabileceğimizi söyledi ve peşinden gittik.

    bugün united’da kimin gelişim gösterdiğini söyleyebiliriz ? lingard ve herrera belki. birde manchester’ın mavi tarafına bakın. neredeyse hepsi!

    geçen yıl uefa’da ajax’ı yendikten sonra pep’e şu şekilde gönderme yaptı;

    ‘’bu zafer mütevazi insanlar ve pragmatik futbol için rakibinin dez avantajlarını bulup, oradan vuranlar için. şiir futbolda kazanamaz. ‘’

    bahsettiği mütevazi insanlar arasında kendisi yok. porto’dan ayrılılalı uzun zaman oldu çünkü. pragmatizm konusunda ise itirazım yok ama bu pragmatizmin gelişmesi, çağa ayak uydurması gerekiyor.

    2011’de acaba bu barcelona nasıl durdurulacak diye pek çok kişi düşünüyordu. 2005’de rijkaard, ronaldinho’nun barcelonasına yapılan yeniden yapılabilir mi ? üstelik bu sefer messi’de var. bunun ilk işaretlerini real döneminde verdi. (ilk 20 dk rakip sahada baskı ve kontra atak üzerine olan düzel ama kimse 2013’de bayern’in yaptığını yapamadı. (panzer değil tank!!)

    aslında heynckes’in yaptığı bir nevi mou’nun planını mükemmel işlemesiydi. özellikle chelsea’deyken yaptığı; fiziksel anlamda güçlü orta saha, rakip saha presi ve etkili kontra atak. bu şekilde resmen barcelonayı sahadan sildiler. ve bunu cruyff’un futbol düşüncesi ile yapmadılar. topun olduğu yere kaosu muhteşem bir şekilde yaydılar.

    belki de mou tekrardan bunu yapmalı. kalenin önüne dizilip top kapıp çıkmaya çalışmak yerine.

    edit:kaynak eklendi.
  • 1866
    çalışması gereken yer nba olan teknik adam. adamların tezahüratı bile "defans defans" diye zaten. süper uyum sağlar, hiç zorluk çekmez orada. futbol hocası olduğu için basketbolu öğrenmesi lazım doğal olarak. o iş de bir tofaş yaz kampına bakar. hemen halledilir yani.

    (bkz: 90'larda çocuk olmak)

    (bkz: tofaş yaz kampına giden veledin kamptan michael jordan egosuyla geri dönmesi)

    not: espri amaçlı yazılmıştır. kendisini severim.
  • 2867
    ağustos ayını düşe kalka skorlarla götürmesi ürkütücü olan kişi. normalde çoktan şampiyonluk kutlamaları başlamalıydı...

    gerçi son 3-4 senedir tekrarlanan aralık ayının şampiyonuyuz mayısta kös kös evimize dönüyoruz senaryosu hafiften sıkıcı gelmeye başlamıştı.

    umarım adına yakışır bir tad katar fenerbahçe'nin şampiyon olamama serisine...
  • 2627
    takımda kesinlikle yenilemeye gidecek hocadır. fener'in elinde iyi bir kadro varken yenilemeye gidecek olması bizim için güzel her gelecek soru işareti olacaktır. ama tabi parası fener'den çıkmıyor elinde iştirak grupları hisse seneti olanlar düşünsün. maalesef savunma yapma konusunda başarılı olmayan fener'e savunmayı öğretebilir. ne denilirse denilsin büyük hocadır. deplasmanlarda bıraktığı 2 puanlarla bizi şampiyon yapsın yeter.
App Store'dan indirin Google Play'den alın