daha havaalanına adımını attığı an taraftar tarafından boklanmaya başlamıştır.
yabancı statüsünde oynayacaksa neden bu adamı aldık, hajrovic kim? kimse bunu tanımıyor, neden daha kaliteli birisi alınmadı yabancı olacaksa? gibi bir sürü eleştiri var. bu eleştiriyi yapan arkadaşların %95i arkadaş ortamlarında futbol muhabbeti açıldığında "altyapıya önem vermek lazım abi ya... bir de scout olayı çok önemli, bütün dünyayı gezecek scoutlar, porto modeli yapacaksın, potansiyel yetenekleri toplayacaksın" diye bık bık konuşan adamlar.
arkadaşım sen hajrovic'i tanımıyor olabilirsin. ben de tanımıyorum. sercan yıldırım tanıyor ama onu s.ktr et o da önemli değil
*, ama senin arkadaş ortamlarında bıkbık konuştuğun o "scout"lar var ya, hah onlardan galatasaray'da da var. sen tanımıyor olabilirsin hajrovici, ben tanımıyor olabilirim, bunun hiç önemi yok çünkü biz bir b.k değiliz, o scoutların tanıması önemli olan.
madem yabancı olarak oynayacaktı neden daha kariyerli futbolcu alınmadı? diyenler var. kimi alsaydık? ribery'yi mi geri alalım? cristiano ronaldo yeterli mi senin için arkadaşım? yeterliyse arayayım ünal başkan'ı alsın hemen. kimse kusura bakmasın biz henüz dünya yıldızı oyuncularla dolu bir karma kurup, onlar üzerinden riske girebilecek ekonomik güçte bir takım değiliz. en fazla aynı anda drogba ve sneijder gibi iki tanesini zor tutarız kadromuzda, onların da nasıl kelepir alındığını herkes bilir.
galatasaray için doğru transfer politikası budur. potansiyelli genç oyuncuları takıma toplamamız lazım, uzun dönemli planlar yapmamız lazım. bugün burun kıvırdığın o hajrovic 6 ay sonra dünya kupasında oynayacak, orada yıldızı parlar da bu adamın bonservisi bir anda 20 milyon olursa yatıp kalkıp yönetime şükür namazı kılarsınız. koskoca galatasaray yönetimi elbette bizim düşündüğümüz handikapları düşünmüş, planını ona göre yapmıştır arkadaşlar. bize daha hiçbir şey görmeden boklamak değil, arkasında durmak düşer.
hoşgeldin aslan, yürüyedur.