421
(bkz: 30 haziran 2024 ispanya gürcistan maçı)
sadece futbolun seyir zevki anlamında söylüyorum, şu takım potansiyelinin %50 sinde falan oynuyor. ve oynadığı da belli yerden sonra sıkıyor.
maçın sonucundan bağımsız,
kompakt futbol, toplu hücum ve defans ayağına saf yetenekleri fark yaratacak adamları sindirdiler. bildiğin sistem uğruna adamlara belki mobbing uygulandı. dribling yapacak topu alıp gidecek çatır çatır adam geçecek topçuları baskılaya baskılaya futbolu ne hale getirdiler.
bunu da ilk guardiola yaptı.
ve bu durum futbol dünyası tarafından satın alınıyor. inanılır gibi değil.
abi ben sahada makina görmek istesem robotların maçını izlerim. seyir zevkine ve saf yeteneğin gösterisine yönelik nasıl bütün dürtüler törpülenir anlamak mümkün değil.
top rakip ceza saha yakınlarına geliyor, sonra başlıyor orda dönmeye. sonsuz yan ve anlamsız paslar. uzaktan şut yok adam geçmeyi denemek yok.
bak abartmıyorum, el fenomeno bu takımda oynatılmaz. oynayamaz demiyorum oynatılmaz. bireysel diye.
ama gerçekte onu izleme şansına ulaşanlar bilir, öyle çalımlar atar ki gerçek mi hayal mi ayırt edemezsin. o cüssede bir adam nasıl bu kadar hızlanıyor dersin.
böyle yetenekleri neden baskılayıp bir kalıba sığdırmaya çalışıyoruz ki.
messi bile çıktı açıklama yaptı.
özel yeteneklere biraz daha serbestlik verip kalıplara sığdırmamalıyız dedi.
tam sistem eleştirisi aslında. bireysel yeteneklerin ne yapabileceğini yok sayarak futbolu güncel şekillendirme işi. ona bile ne kadar mobbing yapılmışsa adamın canına tak etmiş.özel yeteneğe özel muamele yapılır abi. kalıba sığdırılmaz.
geçen arda güler’le ilgili bir kaç demeç gördüm. arda güleri seversin veya sevmezsin orası ayrı. adam realin genel müdürüymüş açıklama yapmış. aynen yazıyorum açıklamayı
“bilim, arda güler'in halen üst düzey ve sürekli futbol oynayabilmek için yetersiz bir vücuda sahip olduğunu söylüyor. sadece o da değil; zihinsel olarak gelişmeye ve yaş bakımından da olgunlaşmaya ihtiyacı var... bacaklarını mutlaka kuvvetlendirmesi gerekiyor. çünkü futbol bunu talep ediyor"
olm futbol bunu talep etmiyor. sizin aklınızdaki futbol bunu talep ediyor. biz senin aklındaki futbolu izlemek zorunda mıyız? senin tahakkümüne boyun eğmek zorunda mıyız?
fizik gücü yüksek olacak diye futbolcular oldu vücut geliştirmeci. iyi atlet olsunlar eyvallah ama o sınır çoktan aşıldı. adam vücuda takılmış top oynayamaz diyor. yetenek umrunda değil. bunu bilim bize gösteriyor diye de paketlemeye çalışıyor. bu zihniyet asıl yeteneği, futbolun üzerindeki balı şekeri çekip alıyor. geriye tatsız tuzsuz bir şey kalıyor işte.
sadece futbolun seyir zevki anlamında söylüyorum, şu takım potansiyelinin %50 sinde falan oynuyor. ve oynadığı da belli yerden sonra sıkıyor.
maçın sonucundan bağımsız,
kompakt futbol, toplu hücum ve defans ayağına saf yetenekleri fark yaratacak adamları sindirdiler. bildiğin sistem uğruna adamlara belki mobbing uygulandı. dribling yapacak topu alıp gidecek çatır çatır adam geçecek topçuları baskılaya baskılaya futbolu ne hale getirdiler.
bunu da ilk guardiola yaptı.
ve bu durum futbol dünyası tarafından satın alınıyor. inanılır gibi değil.
abi ben sahada makina görmek istesem robotların maçını izlerim. seyir zevkine ve saf yeteneğin gösterisine yönelik nasıl bütün dürtüler törpülenir anlamak mümkün değil.
top rakip ceza saha yakınlarına geliyor, sonra başlıyor orda dönmeye. sonsuz yan ve anlamsız paslar. uzaktan şut yok adam geçmeyi denemek yok.
bak abartmıyorum, el fenomeno bu takımda oynatılmaz. oynayamaz demiyorum oynatılmaz. bireysel diye.
ama gerçekte onu izleme şansına ulaşanlar bilir, öyle çalımlar atar ki gerçek mi hayal mi ayırt edemezsin. o cüssede bir adam nasıl bu kadar hızlanıyor dersin.
böyle yetenekleri neden baskılayıp bir kalıba sığdırmaya çalışıyoruz ki.
messi bile çıktı açıklama yaptı.
özel yeteneklere biraz daha serbestlik verip kalıplara sığdırmamalıyız dedi.
tam sistem eleştirisi aslında. bireysel yeteneklerin ne yapabileceğini yok sayarak futbolu güncel şekillendirme işi. ona bile ne kadar mobbing yapılmışsa adamın canına tak etmiş.özel yeteneğe özel muamele yapılır abi. kalıba sığdırılmaz.
geçen arda güler’le ilgili bir kaç demeç gördüm. arda güleri seversin veya sevmezsin orası ayrı. adam realin genel müdürüymüş açıklama yapmış. aynen yazıyorum açıklamayı
“bilim, arda güler'in halen üst düzey ve sürekli futbol oynayabilmek için yetersiz bir vücuda sahip olduğunu söylüyor. sadece o da değil; zihinsel olarak gelişmeye ve yaş bakımından da olgunlaşmaya ihtiyacı var... bacaklarını mutlaka kuvvetlendirmesi gerekiyor. çünkü futbol bunu talep ediyor"
olm futbol bunu talep etmiyor. sizin aklınızdaki futbol bunu talep ediyor. biz senin aklındaki futbolu izlemek zorunda mıyız? senin tahakkümüne boyun eğmek zorunda mıyız?
fizik gücü yüksek olacak diye futbolcular oldu vücut geliştirmeci. iyi atlet olsunlar eyvallah ama o sınır çoktan aşıldı. adam vücuda takılmış top oynayamaz diyor. yetenek umrunda değil. bunu bilim bize gösteriyor diye de paketlemeye çalışıyor. bu zihniyet asıl yeteneği, futbolun üzerindeki balı şekeri çekip alıyor. geriye tatsız tuzsuz bir şey kalıyor işte.
