türk futbolu'nun temel taşlarından.
beşiktaş futbol takımı'nın kaptanlığını yapan, yerli mi yerli stoper, joker futbolcu.
rakibini ısırmayı, tekmelemeyi, hakemin üzerine yürümeyi, küfürler etmeyi formasının terine işlemiş bir insan.
bugün hayat hikâyesinin anlatıldığı
sportreler programında izledim kendisini.
3 erkek çocuklarmış, babası ddy'da çalışıyormuş. ailesi futbolcu olmasını hiç istememiş.
bildiğimiz türk futbolcu hikayesi. sokaktan gelen her futbolcu gibi o'nun da hayatı zormuş.
antep'teki günlerini anlattı, her iki cümlesinden birinde "ne bileyim" ifadesini "nebilim" şeklinde söyleyerek...
kendisini hiç sevmem, futbolunu da beğenmem ama bugün biraz sempatim oldu kendisine.
çünkü gerçekten beşiktaşlı bir babanın beşiktaşlı bir çocuğu olarak büyümüş ve şu an sevdiği takımın kaptanlığını yapıyor.
her zaman beğenirim bu karakteri, ne kadar çirkef de olsa, takımına kavuşabilen insanlara hep özenmişimdir.
şu an örneklerini görüyoruz işte, geçen gün
tolga zengin ile ilgili de yazmıştım, adam bildiğin trabzonlu, ölse de geberse de trabzonlu işte.
siksen gitmez oradan. ne güzel...
bu saçlı eleman da öyle işte.
ibrahim üzülmez ile kavga edip kadro dışı kaldığı zamanlarda,
espanyol'dan teklif almış, tam gidecekken kulüp affetmiş kendisini.
bu da böyle bir talihsizlik, keşke gitseydi ispanya'ya.
ha bir de beşiktaş'a geliş hikâyesi de uçağı kaçırmasıyla gerçekleşmiş, uçağı kaçırmış ve beşiktaş'tan aramışlar dönmüş gitmiş imza atmış.
belki o gün o uçak kalksa, şimdi kendisi erkek berberiydi.
sivaslı renktaşlar varsa da gidip
toraman erkek kuaförü'ne "ibo abi yanları makineyle, üst kalsın" diyeceklerdi.
ama hayat işte...