kendisini ben de sevmem ancak aynı zamanda basında şu satırları kaleme alabilen ender yazarlardan biridir:
---
alıntı ---
bir belge geçti elime. şike soruşturması sanıklarından birinin 150 sayfalık ifadesi. telefon kayıtları ile bezenmiş ifadeyi acı içinde okudum. ve f.bahçe’nin 24. haftadaki bursa-istanbul bş maçından itibaren süper lig’i nasıl nakış gibi işlediğini, dizayn ettiğini gözlerim fal taşı gibi açılarak gördüm. bursa’nın yarıştan kopması için istanbul bş’li 4 oyuncuya 60 bin lira teşvik primi verilmesiyle başlayan hikâye sivas-f.bahçe maçıyla sona eriyor. emniyet de uyumuyor. ve birkaç kişinin hırsı yüzünden koskoca f.bahçe camiası şike gibi büyük bir lekeyle karşı karşıya kalıyor. yazık ki, 7 puanlık fark doğal sebeplerle kapanmamış. öylesine şuursuzca kurgulanmış ve uygulanmış ki her şey, o telefon konuşmalarını görünce 18. şampiyonluğa sevindiğine utanıyor insan.
“o da şike yapmış, bu da şike yapmış” safsataları şu noktada ilgilendirmiyor beni. f.bahçe camiasının, hangi değerlerin toplamı olduğuna artık karar vermesi gerekiyor. eğer islam çupi’nin dediği gibi bu büyüklük başarıyla ölçülemeyecek, uhrevi bir büyüklük ise her f.bahçeli’nin de öncelikle işlenen ayıbı kabul etmesi, kulübün alacağı cezaya razı olması, kenetlenmesi ve “şikeyle gelen şampiyonluk yerin dibine batsın” demesi gerekir.
bu işin failleri hem yargı önünde hem de f.bahçeliler’in vicdanlarında hesap versin. bu satırları yazarken içim kanıyor. ama gün “bize bunu niye yapıyorlar?” diye sızlanıp komplo teorisi üretme günü değil. gün aynaya bakıp yüzleşme günü. maalesef!
---
alıntı ---