• 1
    duygu patlamaları yaşadığında bunu entrylerine yansıtan yazar tipi.

    takımın kazanması kaybetmesi farketmez. bu yazar tipi arkadaşlar kazanınca mutluluk tabloları çizerler. arada objetif olmaya çalışıp -bak iyi günde çılgınlar gibi seviniyorum ama eleştirmekten de geri durmuyorum- araştırmadan düşünmeden yazarlar.

    kaybedilen maçlardan sonra ise tipik ergen hazımsızlığı baş gösterir. ergen demişken burda da hormonlar söz konusu. malzemecisinden masörüne kadar bütün camia yerin dibine sokulur. gözler böyle fır fır döner.

    ama bu hazımsız, başarıyı da başarısızlığı da belirli bir olgunluk potası içinde eritemeyen ergen yazarlar bir okadar da alıngandır. kendileri sağa sola atıp tutarken bir elleri klavyede bir elleri başka yerde düşüncesizce salyalar akıtırken bunları bilgiyle belgeyle göt edersin. bak evladım öyle değil böyledir aslında dersin. ama yaranamazsın sonra küfür edersin uçarsın.

    bugun takımından memnun olan bir galatasaraylı olduğunu düşünmüyorum. ama bize öğretilen de bu. metin oktay'ı dilinden düşürmeyen sen alınan bir yenilgide ona korum buna korum o gitsin öbürü zaten gitsin bu nasıl oynar diyorsun. mustafa sarp'ı izlemek için mi kombine alıyoruz diye bas bas bağırırsan o adamda golünü atınca takıma koşmak yerine formasının arkasını gösterir eliyle de işaret eder ben attım golü beni iyi izle bu gol de sana girsin diye. kavga kaos ortamı ne zaman başarı getirdi e be ergen kardeşim.

    haydi şimdi derin derin nefes al bilmem kaçıncı nesil hormonal yazar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın