gelişiyle birlikte takım üzerinde 6 aylığına olsa dahi bize çıkarım yapma şansı sunmuş oyuncu. transferde sadece birkaç oyuncu üzerinden bile oyun planı ve yapısının ne yönde olacağını anlayabileceğimizi bizlere tekrar gösteriyor ayrıca. onyekuru'nun transferiyle birlikte galatasaray hakkında nelerin değiştirdiğine, nelerden vazgeçildiğine ve bizi nelerin beklediğine bakalım...
galatasaray tudor döneminden günümüze 4-1-4-1 ve türevlerini oynama alışkanlığını devam ettiren ama bunu farklı şekillerde deneyen bir takım. tudor'un iç sahada oynattığı coşkulu ve takımı 2 sene üst üste şampiyon yapan kemik kadronun en önemli özelliklerinden biri geçiş oyununda iyi bir takım olması ve pres gücü yüksek bir takım olmasıydı. o takımın anahtar oyuncularından biri tabiiki de gomis'in gol kralı olmasında en büyük katkılardan birine sahip olan garry rodrigues. fatih hocanın gelişinden sonra bu sistemi bozmayıp ufak tefek dokunuşlar yaparak devam etmesinin nedenlerinden biri de tam olarak yukarıda bahsettiğim tempolu oyun&pres gücü kavramlarında galatasaray'ın kemik kadrosunun iyi bir oyuncu yapısına sahip olmasıydı. diğer bir neden ise finansal fair play'in oyuncu almanızda size yarattığı zorluk. takımı yap-boz gibi parçalayıp farklı anlayışlara bürümek size negatif sonuçlar doğurabilecek riskleri içinde barındırıyor. ilk şampiyonluğun ertesi kadro yapısını bozmayan galatasaray, onyekuru hamlesi ile elindeki pırpır kanat sayısını ikiye çıkardı. 18-19 sezonunun ilk yarısında onyekuru'nun sönük oynaması hakkındaki yorumları okuyorum ve neden verimsiz olduğuna dair geriye dönüp tekrar baktığımda daha iyi anlıyorum bazı şeyleri... rodri'nin varlığında onyekuru, bazen sağa bazen de yedek kulübesine hapsedilen bir oyuncu olması onun tempo tutturamasına neden oldu. ritmini bulması ve kendini rahat hissettiği bölgeye geçmesi de rodrigues'in gidişiyle başladı. sonuç olarak, galatasaray kanat ikilisinin (feghouli -onyekuru) olağanüstü katkısıyla üst üste 2. şampiyonluğuna ulaşmış oldu.
galatasaray 2. şampiyonluğunu sonuna kadar 4-1-4-1 türevlerini oynayan bir takımdı ama pas takımı değildi. 2 sene yaşanan şampiyonluklardan sonra ya yaşlanan takım değişecekti ya da oyun sistemi. geçtiğimiz günlerde fatih hocanın da belirttiği gibi onyekuru sene başında tekrar istenmiş fakat olmamıştı. bu gibi durumların yanına mariano&yuto gibi oyuncuların satılamaması da eklenince oyun sisteminde değişikliğe gitmek kısa vadede en akılcı çözümlerden biriydi. pas oyununa yönelen galatasaray'ın elde kalan yaş ortalaması yüksek oyuncularının yanına temposuz ama pas oyuna yatkın oyuncular eklendi. takımın yavaşlığı dillere pelesenk olurken bu ortamda öne çıkan oyunculardan biri dinamizmiyle ömer bayram oldu. bu düzenin böyle sürmeyeceğini anlayınca teknik ekip hatasından vazgeçerek tekrar yöneldiği ilk oyuncu tabiikide geçen sezonun yıldızı onyekuru oldu.
dibimizde olan bu sezonun flaş takımı sivasspor'u da incelemekte fayda var. istediği zaman 4-2-3-1, 4-3-3 ve 4-1-4-1 oynayabilen tempolu ve geçiş oyununu muhteşem oynayan bir takım var. kadro kaliteleri isim olarak bizden kat be kat aşşağıda olmasına rağmen bunu yapabiliyorlar üstelik. bir kanadında hızıyla ön plana çıkan fernando, diğer kanadında ise teknik beceriye sahip emre kılınç. onların hemen ortasında sezonun flaş isimlerinden mert hakan yandaş. arkalarında hakan arslan ve fatih aksoy. galatasaray'ın ligi domine ettiği sezonlardaki oyun ve oyuncu yapısıyla benzerlikler taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. galatasaray'ın tekrar bu sisteme dönmesindeki nedenlerinden birinin de sivasspor'un ligi bu kadar domine edişi olduğudur bence. sivas bizlere gösterdi ki bu ligde ne kadar hızlıysan o kadar can yakarsın... geçiş oyununda ne kadar iyiysen o kadar varsın...
onyekuru'nun transferiyle bazı şeyler şimdilik netlik kazanmış oldu. alınan her kötü sonuç sonrası 4-4-2 diye haykırsak da hocanın sıcak bakmadığını belirtmiştim ve onyekuru'nun gelişi bunu en azından yarım dönemliğine kanıtlar nitelikte oldu. şimdi tekrar eski günlerdeki gibi 4-3-3, 4-2-3-1 ve 4-1-4-1 oynayacağız... hoca'nın diagne'yi veto etmesinden de çıkarım yapabilirsiniz pek tabii.
onyekuru ve saracchi'nin gelişiyle takım üzerinde değişecek bir diğer faktör ise dinamizm. geçiş oyununda elinizi güçlendirecek yegane hamleler bunlar. ayrıca sadece oyun yapısını etkilemekle kalmayıp oyuncuları da etkiler bu durum. ilk yarıdaki seri'nin sönük performansını bir kenara bırakacağını düşünüyorum. atlanmaması gereken konulardan biri de bu iki oyuncunun 6 aydır düzenli oynamıyor oluşu ama onyekuru'nun bu durumdan fazla etkileneceğini düşünmüyorum.
önüzümdeki 6 ay, ilk 6 aydan daha farklı galatasaray izleyeceğiz. gelenler-gidenler hala belli olmamasına ve 2 hamleye rağmen söylüyorum bunu. isimler değişebilir belki ama ikinci yarı için ideal kadrom:
https://gss.gs/Ujg.jpeg (taylan özellik olarak mert hakan'a yakın bir oyuncu ve ceza sahası içine yaptığı koşularda etkili olduğu için onu seçtim.)
son olarak, önümüzdeki sene de 4-4-2 oynayamayacağımızı ve benzer yapıda devam edeceğimizi ismimiz anılan mert hakan, seidika, emre kılınç transfer iddiaları dolaştığı için düşünüyorum. ayrıca bu isimlerde pas oyunundan vazgeçildiğinin ve tempolu oyun tarzına tekrar yöneleceğimizin en büyük kanıtlarından biri. tekrar ligi domine etmeye hazır mısınız?