resim
Henry Chukwuemeka Onyekuru
Takım:Al-Fayha
Mevki:Sol Kanat
Yaş:27
Boy:1.75
Uyruk:Nijerya
  • 1929
    gelişiyle birlikte takım üzerinde 6 aylığına olsa dahi bize çıkarım yapma şansı sunmuş oyuncu. transferde sadece birkaç oyuncu üzerinden bile oyun planı ve yapısının ne yönde olacağını anlayabileceğimizi bizlere tekrar gösteriyor ayrıca. onyekuru'nun transferiyle birlikte galatasaray hakkında nelerin değiştirdiğine, nelerden vazgeçildiğine ve bizi nelerin beklediğine bakalım...

    galatasaray tudor döneminden günümüze 4-1-4-1 ve türevlerini oynama alışkanlığını devam ettiren ama bunu farklı şekillerde deneyen bir takım. tudor'un iç sahada oynattığı coşkulu ve takımı 2 sene üst üste şampiyon yapan kemik kadronun en önemli özelliklerinden biri geçiş oyununda iyi bir takım olması ve pres gücü yüksek bir takım olmasıydı. o takımın anahtar oyuncularından biri tabiiki de gomis'in gol kralı olmasında en büyük katkılardan birine sahip olan garry rodrigues. fatih hocanın gelişinden sonra bu sistemi bozmayıp ufak tefek dokunuşlar yaparak devam etmesinin nedenlerinden biri de tam olarak yukarıda bahsettiğim tempolu oyun&pres gücü kavramlarında galatasaray'ın kemik kadrosunun iyi bir oyuncu yapısına sahip olmasıydı. diğer bir neden ise finansal fair play'in oyuncu almanızda size yarattığı zorluk. takımı yap-boz gibi parçalayıp farklı anlayışlara bürümek size negatif sonuçlar doğurabilecek riskleri içinde barındırıyor. ilk şampiyonluğun ertesi kadro yapısını bozmayan galatasaray, onyekuru hamlesi ile elindeki pırpır kanat sayısını ikiye çıkardı. 18-19 sezonunun ilk yarısında onyekuru'nun sönük oynaması hakkındaki yorumları okuyorum ve neden verimsiz olduğuna dair geriye dönüp tekrar baktığımda daha iyi anlıyorum bazı şeyleri... rodri'nin varlığında onyekuru, bazen sağa bazen de yedek kulübesine hapsedilen bir oyuncu olması onun tempo tutturamasına neden oldu. ritmini bulması ve kendini rahat hissettiği bölgeye geçmesi de rodrigues'in gidişiyle başladı. sonuç olarak, galatasaray kanat ikilisinin (feghouli -onyekuru) olağanüstü katkısıyla üst üste 2. şampiyonluğuna ulaşmış oldu.

    galatasaray 2. şampiyonluğunu sonuna kadar 4-1-4-1 türevlerini oynayan bir takımdı ama pas takımı değildi. 2 sene yaşanan şampiyonluklardan sonra ya yaşlanan takım değişecekti ya da oyun sistemi. geçtiğimiz günlerde fatih hocanın da belirttiği gibi onyekuru sene başında tekrar istenmiş fakat olmamıştı. bu gibi durumların yanına mariano&yuto gibi oyuncuların satılamaması da eklenince oyun sisteminde değişikliğe gitmek kısa vadede en akılcı çözümlerden biriydi. pas oyununa yönelen galatasaray'ın elde kalan yaş ortalaması yüksek oyuncularının yanına temposuz ama pas oyuna yatkın oyuncular eklendi. takımın yavaşlığı dillere pelesenk olurken bu ortamda öne çıkan oyunculardan biri dinamizmiyle ömer bayram oldu. bu düzenin böyle sürmeyeceğini anlayınca teknik ekip hatasından vazgeçerek tekrar yöneldiği ilk oyuncu tabiikide geçen sezonun yıldızı onyekuru oldu.

    dibimizde olan bu sezonun flaş takımı sivasspor'u da incelemekte fayda var. istediği zaman 4-2-3-1, 4-3-3 ve 4-1-4-1 oynayabilen tempolu ve geçiş oyununu muhteşem oynayan bir takım var. kadro kaliteleri isim olarak bizden kat be kat aşşağıda olmasına rağmen bunu yapabiliyorlar üstelik. bir kanadında hızıyla ön plana çıkan fernando, diğer kanadında ise teknik beceriye sahip emre kılınç. onların hemen ortasında sezonun flaş isimlerinden mert hakan yandaş. arkalarında hakan arslan ve fatih aksoy. galatasaray'ın ligi domine ettiği sezonlardaki oyun ve oyuncu yapısıyla benzerlikler taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. galatasaray'ın tekrar bu sisteme dönmesindeki nedenlerinden birinin de sivasspor'un ligi bu kadar domine edişi olduğudur bence. sivas bizlere gösterdi ki bu ligde ne kadar hızlıysan o kadar can yakarsın... geçiş oyununda ne kadar iyiysen o kadar varsın...

    onyekuru'nun transferiyle bazı şeyler şimdilik netlik kazanmış oldu. alınan her kötü sonuç sonrası 4-4-2 diye haykırsak da hocanın sıcak bakmadığını belirtmiştim ve onyekuru'nun gelişi bunu en azından yarım dönemliğine kanıtlar nitelikte oldu. şimdi tekrar eski günlerdeki gibi 4-3-3, 4-2-3-1 ve 4-1-4-1 oynayacağız... hoca'nın diagne'yi veto etmesinden de çıkarım yapabilirsiniz pek tabii.

    onyekuru ve saracchi'nin gelişiyle takım üzerinde değişecek bir diğer faktör ise dinamizm. geçiş oyununda elinizi güçlendirecek yegane hamleler bunlar. ayrıca sadece oyun yapısını etkilemekle kalmayıp oyuncuları da etkiler bu durum. ilk yarıdaki seri'nin sönük performansını bir kenara bırakacağını düşünüyorum. atlanmaması gereken konulardan biri de bu iki oyuncunun 6 aydır düzenli oynamıyor oluşu ama onyekuru'nun bu durumdan fazla etkileneceğini düşünmüyorum.

    önüzümdeki 6 ay, ilk 6 aydan daha farklı galatasaray izleyeceğiz. gelenler-gidenler hala belli olmamasına ve 2 hamleye rağmen söylüyorum bunu. isimler değişebilir belki ama ikinci yarı için ideal kadrom:

    https://gss.gs/Ujg.jpeg

    (taylan özellik olarak mert hakan'a yakın bir oyuncu ve ceza sahası içine yaptığı koşularda etkili olduğu için onu seçtim.)

    son olarak, önümüzdeki sene de 4-4-2 oynayamayacağımızı ve benzer yapıda devam edeceğimizi ismimiz anılan mert hakan, seidika, emre kılınç transfer iddiaları dolaştığı için düşünüyorum. ayrıca bu isimlerde pas oyunundan vazgeçildiğinin ve tempolu oyun tarzına tekrar yöneleceğimizin en büyük kanıtlarından biri. tekrar ligi domine etmeye hazır mısınız?
  • 1940
    sıtma nedir arkadaş? 21. yüzyıldayız.

    --- alıntı ---

    oyuncumuz henry onyekuru’nun kulübümüzle görüşmeleri öncesi tatil amacıyla gittiği ülkesindeki nijerya’da sıtma parazitine maruz kaldığı tespit edilmiştir.

    oyuncumuzun sağlık kontrollerinde herhangi bir bulgu olmamasına, yapılan tetkiklerde hastalığa dair şüphe uyandıracak bir veri bulunmamasına rağmen oyuncunun bir gün önce başlayan yüksek ateşini ısrarla sorgulayarak olası bir sıtma enfeksiyonundan şüphelenen sağlık ekibimiz tarafından hastalık teşhis edilmiş ve oyuncumuz sponsor hastanemiz liv hospital’da tedaviye alınmıştır.

    --- alıntı ---
  • 1942
    açılın, barı afrika' da olan biri olarak yazıyorum.
    sıtma, batı afrika' da çok kolay kapılabilen bir parazit, şaka gibi gelecek belki ama dünyada en iyi 2 sıtma ilacından birini türkiye üretiyor. sıtma ilaçlarını türkiye' de bulmak çok güç ama batı afrika' da her eczanede bulunabiliyor. koskoca klüp doktorları da hazırlıklarını yapmışlardır. sıtma, derecesine göre 3-10 gün arasında istirahat gerektiren bir rahatsızlık, eğer aşırı su kaybı varsa dinlendirilmesi çok doğru karar, kendine gelmesi de tedavisinin bitmesi ile 1-2 gün arasında oynar.
    not: yoksa ilaç söyleyin akşam thy uçağı ile gönderelim :)
    düzeltme : başta sıtma için virüs yazmışım, doğru bilgi için doctorgs ye teşekkürü borç bilirim
  • 1944
    ülkesinde sıtma paraziti kapmış olan kiralık futbolcumuz. anladığım kadarıyla erken teşhis konulmuş bu da tedaviyi kolaylaştıracaktır umarım. tedavisi ne kadar sürecek bunun da bilgilendirmesini yapsalarmış iyi olurmuş.

    https://www.galatasaray.org/...henry-onyekuru/45921

    bu arada öyle kolayca bulaşan bir parazit değil ama yine de tüm futbolcularımızın ve teknik ekibimizin hatta kulüp çalışanlarının gözden geçirilmesi iyi olacaktır bence. iğneler vesaire bunlar kontrollüdür elbet ama ülkemizdeki sıradan bir sivrisinek onyekuru'yu ısırıp aynı sinek başkasını ısırırsa bulaşır mı bilemiyorum.

    çok geçmiş olsun kendisine. bu arada tedavi süresi uzun sürecekse tüm hayallerimiz suya düşecektir ligin ikinci yarısı için. babel'i de kiralık verdik. solda ömer kaldı. jesse'yi kullanabiliriz orada belki.
  • 1945
    sıtma hücre içi bir parazit olan plazmodyum(plasmodium malariae, plasmodium vivax) nedeniyle ortaya çıkan ve kuluçka süresi bir haftayla bir ay arasında değişen bir hastalıktır. epizodlar halinde ortaya çıkar. plazmodyum, hücre içi parazit olduğu için, aynı anda pek çok hücrenin parçalanmasıyla ateş, titreme, bilinç bulanıklığı gibi belirtiler ortaya çıkar. daha sonra bu belirtiler azalır ve bir dahaki atakta tekrar ortaya çıkar. yani oyuncunun sağlık muayenesinde tespit edilememe nedeni muhtemelen kuluçka dönemine denk gelmesi. tedavide kinin(primakin, klorokin) gibi ajanlar kullanılıyor, 14 günlük kesintisiz tedavi gerekli ama sıtmanın türüne göre tedavinin ikinci üçüncü gününde belirtiler oldukça iyiye gidecektir, üç gün ila bir hafta arasında iyi duruma gelecektir(tabi tedavi etkinliğine ve seyre bağlı). kısaca durum hakkında bunu söyleyebiliriz.
    edit. çeşitli düzenlemeler.
  • 1948
    https://www.galatasaray.org/...henry-onyekuru/45921

    sıtma hastalığına yakalanmış oyuncumuz.

    sıtma paraziti eritrosit dediğimiz kırmızı kan hücrelerine yerleşir ve orada çoğalır; sonra konakçı hücreyi parçalayıp hem sarılığa hem de organ yetmezliğine neden olur.

    3. dünya ülkelerinde sıtmadan ölüm çok olağan, hatta 2. dünya ülkelerinde de vaka bildirimleri var.
    ama ülkemizde böyle bir durum söz konusu değil.

    tedavi edilirse ciddi bir hastalık değildir, kullanılan klorokin grubu ilaçlar ecza depolarında ve halk sağlığı müdürlüklerinde bulunmaktadır.

    erken teşhis edilmesi iyi, tahminimce 2 hafta sonra oynar hale gelecektir.

    yalnız galatasaray kulübü olarak ne şanssızız kardeşim ya, nadir görülen hastalıklar hep bizi bulur.
    yuto nagatomo'nun pnömotoraks olması, arda turan'ın yaşadığı osteitis pubis rahatsızlığı ve şimdi kuru oğlanın sıtma enfeksiyonu.

    bir kurban falan mı kessek florya'da ne yapsak bilemedim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın