1166
elma ile armudu birbirinden ayırmamız lazım. ben seferovic'i geçtiğimiz yaz oyuna sonradan girdiği istanbulspor hazırlık maçında statta izledim. ilk yarı gomis dökülüyordu, ayakta duracak hali yoktu. maçın ikinci yarısının ortalarında seferovic ve dubois oyuna girince, oyunun şekli değişti. seferovic tank gibiydi, bunu olumlu manada söylüyorum. sırtı dönük çok iyi oynadı, çok kuvvetliydi, golünü de attı. daha sonrasında devam eden hazırlık kampında yurtdışında bir hazırlık maçında da golünü attı. emre akbaba'ya da gol attırdı hatta. hazırlık döneminde euro 2020(2021)'de oynanan isviçre-türkiye maçında defansımızı paramparça eden haris seferovic'e yakın bir performans sergiliyordu.
seferovic'in hazırlık kampında iyi, eylül ayından sonra ise çok kötü olmasının bence pek çok gerekçesi var. bir kere en başta bugünkü takımın temel taşları olan torreira, mertens, ıcardi gibi oyuncular ağustos ve eylül aylarında transfer edildiler. haris'in iyi olduğu ve 11 oynadığı galatasaray takımın seviyesi (temmuz&ağustos ayları), eylül ayından sonra oluşan galatasaray'ın çok gerisindeydi. haris pek çoğu 2021-2022 sezonundan kalan futbolcu grubunun arasında iyiydi, fark yaratan adamdı sahada. sonra işler değişti. hücum hattı olarak emre akbaba-seferovic ile sezona giren takım transfer sezonu bittiğinde ideal 11 olarak hücum hattını mertens-ıcardi olarak kurabilecek bir kadroya sahipti. seferovic için de kırılma noktasının burası olduğunu düşünüyorum. çok mütevazi, temmuz-ağustos aylarında sahip olduğumuz kadro ayarında, iyi de olsa kötü de olsa rahat ilk 11 oynayabileceğini düşündüğü bir galatasaray'a geldi haris. mertens'i, ıcardi'yi, torreira'yı, hatta mata'yı falan beklemiyordu adam. sezona antalya, ümraniye, giresun maçlarında golsüz başlayıp, bir de bu maçlarda sonradan oyuna giren gomis 2 gol bulunca, muhtemelen seferovic için her şey bitti. hiç hesapta olmayan bir icardi transferiyle ve hiç hesapta olmayan ve çok rahat kesebileceğini düşündüğü gomis ve golleriyle bir anda 3.forvet konumuna düştü. bu kolay bir şey değil. benfica'da 3.forvet durumuna düştüğü için ayrılmak isteyen ve "galatasaray'da rahat rahat oynarım, bonservisimi de alırlar" diye düşünerek geldiği bir ülkede adam portekiz'deki kaderinin aynısını yaşadı. çok çalışmasına, çok ağır idmanlar yapmasına veya çok efor sarfetmesine gerek olmadığını düşünerek geldi buraya ama hiç ummadığı bir takımla ve kadro kalitesiyle karşılaştı. doğal olarak da kendisi özelinde hikaye kötü devam etti, muhtemelen de bu transfer sezonunda kötü bir şekilde sona erecek.
son bir noktaya değinmek istiyorum. bugünkü seferovic performansına "isviçreli umut bulut" deniyor ve bu açıkçası biraz beni sinirlendiriyor. bu çünkü galatasaray'ın geçmiş başarılarında pay sahibi olmuş bir futbolcuya hakarete giriyor. bir kere şunu kabul edelim, trabzonspor yıllarındaki umut bulut bizim şu an sahip olduğumuz seferovic'in oynadığı futbolu iki gözü kapalı oynardı. umut'un trabzonspor dönemindeki atletizmi, ön alan presi, yırtıcılığı, saha içinde asla pes etmemesi gibi özelliklerin kırıntısı bugünkü seferovic'te yok. gelelim galatasaray yıllarındaki umut'a. herkes doğal olarak umut'un 2015-2016 sezonu performansı üzerinden gidiyor ama özellikle 2012-2013 ve kısmen de 2014-2015 sezonlarındaki galatasaray formalı umut, bugünkü seferovic'ten çok daha üstündü. umut 30 yaşında 90 dakika sahada basmadık yer, rahatsız etmedik stoper bırakmıyordu, kaçırsa da sürekli gol pozisyonu kovalıyordu. seferovic bugün 15-20 dakika şans bulduğunda dahi rakip stoperlere pres yapmaktan aciz, gol pozisyonundan çok uzak. umut'u 2016'da kayserispor'a giderken galatasaray'dan 1 milyon euro'dan fazla ödeme alması ve tamamen para odaklı düşünmesi sebebiyle pek sevmem ama türk futbolcu olması sebebiyle yapıldığını düşündüğüm seferovic karşılaştırmasına da itiraz ederim. umut'un galatasaray yıllarındaki performansı seferovic'in bugünkü performansından fersah fersah üstündü. karşılaştırılacak, benzetilecek veya seferovic üzerinden küçümsenecek hiçbir şey yok.