resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:53
Uyruk:Türkiye
  • 1951
    15 ocak 1970 doğumlu olan teknik direktörümüz.

    tugay kerimoğlu, hakan şükür, arif erdem, okan buruk gibi isimlerle neredeyse yaşıtlar. aralarında 1-2 yaş oynuyor.
    yukarıda saydığım isimlerden sadece hakan şükür antrenör olarak kariyerine devam etmedi.
    diğerleri antrenörlük yapmış veya yapmakta olan isimler.
    görüyoruz ki yaşıtlarına göre kendini çok geliştirmiş. bundaki en önemli etken futbolculuk kariyerini unutup sıfırdan başlamış olması.
    yani ben yıldızdım ilk takımım büyük olmalı ya da ben yıldızdım yorumcu olayım dememiş.
    bu naif tavrıyla ve çalışkanlığından dolayı kendisini takdir ediyorum.
    akhisar'da başarılıyken milli takıma geçmesini yadırgamıştım ancak milli takıma geçmemiş olsa galatasaray'a gelemezdi.
    cidden baskı daha fazla olurdu. akhisar'dan milli takıma geçişi ne erken ne de geç olmuştur ancak milli takımdan ayrılması biraz erken olmuştur.
    bize biraz daha üst düzey tecrübe kazanıp gelmesi daha hayırlı olabilirdi ancak şuan için yapabileceklerinin en iyisini yapıyor.
    daha da iyi olacağına inanıyorum. elindeki kadro ve anadolu takımı çalıştırmanın vermiş olduğu alışkanlıklarla oyuna müdahaleleri bazen tutmayabiliyor.
    ancak büyük kulüpteki staj yılını şampiyonlukla taçlandırırsa önü çok açık.
    bizimle başarılı olduktan sonra avrupa'da da başarılı olabilecek bir yapıya sahip. yani giderse teneke bağlanıp geri yollanmaz. aksine emekliliğine kadar orada kalabilir.
    inşallah her şey gönlünce ve gönlümüzce olur.
  • 1952
    attığı her adımın, yaptığı her hareketin planlı ve programlı olduğunu düşünmek istediğim hocamız.

    3 gün izin vermişssin takıma. umarım bunu "dur bakayım şunlara bir izin verelim, kim kendini salacak, kim kendini hazır tutacak, kimlere güvenebilirim, kimlerin üstüne gelecek sezon takım kurabilirim, kimlerle yola çıkabilirim?" düşüncesiyle yapmıştır. meşhur mourinho-sneijder izin olayı gibi bir sonuç da çıkabilir bu işten, bekleyip sonuca göre bir değerlendirme yapmak daha doğru olur.
  • 1958
    futbolcularla abi kardeş ilişkisi kurabilen hocamız.

    unutulmasın ki herkes insan. akılları şu an ligde olmayabilir silahlı saldırı olayında olabilir ailelerini özlemiş olabilir her şey olabilir bence mantıklı. he başkası için değildir o ayrı.

    yine unutulmasın ki uefa kupasına giden süreç derwall hocamıza kadar uzanır. öyle 3 5 sene hocalıkla değil çok uzun yıllar takıma aşılanan mantalite ile olmuştur.

    hocam anasının karnında öğrenmedi diğer hocalarda öğrenmedi. seneye daha iyi bir hocayı düşünmek yerine kendisine inanmalı oyuncuların aklını karıştırmamalıyız.

    sadece terime benzemesin yeter. zaten kazanacaktır inşallah.
  • 1959
    madem kendisi ile devam edilecek yabancı oyuncular ile ilgili tavrını değiştirmesi gerekiyor. 'yabancı futbolcu almak zorunda değiliz.' diye bir açıklaması vardı. evet zorundayız. hatta maksimum yabancı almak zorundayız. ilk 11 için gerekirse 11 tane yabancı bulundurmalıyız. elimizdeki yerlileri de iyi fiyatlara avrupa'ya göndermeliyiz. çok sınırlı sayıda yerli ve kaliteli yabancılar* ile durdurulamaz bir güç olabiliriz. çok basit söylemler ile meramımı anlatıyorum fakat zor bir iş değil. zaten detaylı anlatınca da hitap ettiğim kitle ile aramda bir kakofoni oluşuyor.

    isteyenler yukarıda basitçe anlattığım sistem ile gelebilecek başarı için, türkiye basketbolu'nun bu sezon yaşadığı gelişime bakabilir.

    edit: seviyenin farkındayım fakat yaş tribine giren kompleksli yazarlar için üşenmeden okuyabilecekleri kelime sayısınca detay vereyim. malum bu devirde kimse okumuyor.

    türkiye liglerinde kaliteyi artıracak, istikrarlı oyun sergileyecek türk futbolcu mevcut değil. bu seviyeye yakın futbolcular var fakat onlar da yaşları geçmiş olmasına rağmen gelişimlerini aynı standartta tamamlayamamış futbolcular. hem onların önünü açmak ve kariyerlerini yükseltmek adına, hem de bizim için en faydalı çözüm olarak onları değerlerince avrupa'ya göndermek, yerlerine de kaliteli -anlamakta güçlük çekenler için kaliteli- yabancı futbolcular alarak takım çehremizi değiştirmek zorundayız. ondan sonra ayhan aslında iyi futbolcuydu, hakan balta gibi profesyonel oyuncular oldukça takım ileri gidecektir, mustafa sarp arka direkte gol atıyordu be abi klişelerinden kurtulamıyoruz. arda, mehmet topal gibi adamlar bile gittiler avrupa'da ''futbol'' oynamayı öğrendiler. iki ''yıldız futbolcu'' alıp işi değiştireceğini sanan futbol virtüözlerine selam olsun.

    yukarıdakini de okumak istemeyenler için özet : vizyon.
  • 1960
    yaptığı her iş, söylediği her söz yüzünden yerden yere vurulan teknik direktörümüz. 'yabancı futbolcu almak zorunda değiliz.' dedi diye eleştiriliyor. 'yabancı futbolcu almak zorunda değiliz.' demekle 'yabancı futbolcu almayacağız', 'yabancı futbolcu almamalıyız' demek arasında dünyalar kadar fark olduğunu düşünüyorum ben. bunun yanında da kendisi galatasaray spor kulübünün futbol takımı teknik direktörü ve 30 küsur tane futbolcuya liderlik ediyor. bu oyuncuların çoğu da malumunuz yerli. yine bildiğimiz üzere içinde bulunduğumuz 2014-2015 sezonunda yabancı sınırımız halen çok kısıtlı. yani şu anda şampiyonluk için en avantalı konumda bulunan galatasaray takımının şampiyonluk yolunda ilerlerken istesek de ismesek de sabri'ye, selçuk'a, umut'a, hakan balta'ya, semih'e, koray 'a, burak'a, hamit'e, olcan'a, emre çolak'a yani yerli oyuncularımıza mecburuz.( neden? biz bu yerlilerin ille de sırtlarını sıvazlamaya, onlarla iyi geçinmeye zorunlu muyuz diyenler olacağını biliyorum. bunların içinde yeniçeriler var diyenler de olacak ki ben de bazıları hakkında böyle düşünüyorum. özellikle bunlardan bir ikisinden nefret ediyorum.(u: isteyenlere mesaj yoluyla kimlerden bahsettiğimle alakalı konuşabilir, girdiğim entryleri gösterebilirim.)) fakat şu anki durumda bir hedefe koşarken yerli/yabancı ayrımı yapmaksızın bütün oyuncularımıza ihtiyacımız var ve teknik direktörümüzün de bir bütün halinde hepsine karşı pozitif olması gerektiğini, onları demoralize etmemesi gerektiğini düşünüyorum.

    ayrıca varsayalım ki önümüzdeki sezon hamza hoca görevine devam etti, yeni bir yönetim geldi, şampiyonlar ligi'ne gittik. biliyoruz ki maddi sebeplerden dolayı bu sezon devre arasında bu takıma takviye yapamadık. eğer yeni yönetimimiz transfer için yeterli bütçe yaratamazsa, önemli ölçüde esneyen yabancı kuralına rağmen kaliteli yabancı transferi yapamazsak yine bu yerli futbolculara ihtiyacımız olmayacak mı? o zaman ne olacak? sırf kaliteli yabancı takviyeler yapmadık diye dükkanı kapatıp çekip gidecek miyiz? bir teknik direktörün görevi takımını bir bütün halinde tutmak mıdır? yoksa onu kutuplaştıracak demeçler vermek midir?

    'yabancı futbolcu almak zorunda değiliz.' demek yabancı oyuncu almayacağız. benim yerli oyuncularım çok iyi, ben bunlarla şampiyonlar ligi kazanırım, yabancı oyuncular ile çalışmaktan hoşlanmıyorum demek midir? yoksa alabilirsek alırız, alamazsak da ben oyuncularımdan verim almaya çalışacağım demek midir? ya da türk futbolcularımız yeni yabancı kuralından dolayı kamçılanıp (bunu ben de sanmıyorum bazı futbolcularla alakalı) daha çok çalışır, kendilerini geliştirir, güçlendirirlerse onlar da oynayabilir imasında bulunup takımını motive etmek anlamı mı taşır?

    ben hamza hamzaoğlu'ndan genel anlamda mutluyum, umutluyum. elindeki malzemeden çıkardığı işi takdir ediyorum. bu şekilde mantıklı, olgun, doğru, kucaklayıcı demeçler vermesinden ötürü de ayrıca memnunum. yapması gerektiği gibi makul, politik konuşuyor, pozitif bir insan profili çiziyor. fakat önyargıları kırmak atomu parçalamaktan daha zor. gerçekten öyle.
  • 1961
    bol bol yabancı futbolcu alınınca şampiyonluklar kazanılacağını zanneden 13 yaş tiplerin hedefindeki isim.

    böyle bir denklem dünya'da yok. ne bol yabancı ne bol yerli almak sorunu çözer. amaç; takıma doğrudan etki edecek ve mevcut kalitesini daha yukarı çıkaracak yabancı/yerli transferler yapmaktır. nasıl melo, selçuk, ujfalusi, elmander, muslera ve tabi ki diğer yerli/yabancı oyuncular 2011-12'de skandal sezonun ertesinde takımı uçurdu, işte onun gibi hamleler bizi kurtarır.

    pasaport'a bakarak başarı yakalanacağı nerede görülmüş, takımın seviyesini yükseltecek hamleler yerine, hajrovic, ontivero, salih dursun, burdisso, dzemaili, pandev, veysel sarı, tarık çamdal gibi transferler sadece kulübü ekstra maddi yükün altına sokar başka da bir işe yaramaz. bu vesileyle bu adamları alanlara da bir kez daha sövelim. şu adamlara verilen toplam parayla git iki tane dünya yıldızı al, bir santrafora bir de kanat pozisyonuna. 10 tane adamın vereceği katkıyı iki adamdan nasıl da alırız görün o zaman.

    daha gelmeden sneijder'i bitirecek diye karalar bağladınız, adam sneijder'e hiç olmadığı kadar serbest rol verdi, ne mancini ne fatih terim sneijder'i bu kadar serbest kullandı. ikisi de sol kanada gömdü adamı genelde. yerliler kadar yabancıların da performansı yükseldi hamza hoca zamanında ve en önemlisi sezon başı prandelli varken 2,5 milyon euro'luk kazık olan yasin öztekin şuanda şampiyonluk da en fazla pay sahiplerinden.
  • 1962
    ben ki bir yabanci hayrani*, bu adama saygim buyuk. elbette yazin wesley reyiz hakkinda soyledikleri icin hepimiz kizdik. ama anladik ki soyledikleri anlik bir sinirdenmis. bu adam babasinin cenazesinde i love hozam albayrak'tan telefon aldi galatasaray'in basina gecmesi icin. hani o ara rezilleri oynayan, ligde bir macta henuz 3 gole ulasamayan, sampiyonlar liginde neredeyse fenerbahce'nin rekorunu kiracak olan, her ne kadar puan olarak olmasa da zihinsel olarak lige havlu atmis galatasaray'in.

    aralik ayindan an itibariyle nisan ortasina kadar takimi getirecegi en ust noktaya getirmis. sneijder ile olan onyargilari yikmis. aylardir yokari oynayan selcuk inan'dan neredeyse yerli davids, burak yilmaz'dan ise yerli henry yaratmis bir adam. oyuncu degisiklikleri, otoritesi suan en buyuk elestri konulari. dogrudur ama su var ki ligin bitimine 8 hafta kaldi ve hoca ekibiyle insallah bize mutlulugu getirecek bir adam. kendisini fatih terim'e benzetiyorlar ama yanlis. hamza hoca durusuyla ve efendiligiyle bana biraz da oyuncu iletisimiyle mustafa denizli'yi andiriyor.

    artilari:

    - takimda birlik beraberlik yaratti. antremanda bruma'dan alex telles'ine, selcuk inan'dan pandev'ine herkes pozitif energi ve memnuniyet icinde calisiyor

    - geldiginden beri 15 lig macinda 11 galibiyet 3 beraberlik ve 1* yenildi aldi. bu transfer yapmayan bir hocaya gore gayet iyi bir istatistik.

    -telles, bruma, koray gibi genclere sans tanidi. belki bu adamlar uber yildiz olamayacak ama destek verirsek bizim takimin gediklisi olabilirler. o yetenek bu oyuncularda var.

    - sneijder konusunda hepimizi yaniltti. hatta ustune yasin oztekin'den yerli bir farfan yaratti. sneijder ile iyi bir ikili olmasinda katkilari yadsinamaz.

    eksileri:

    - takimin formda olmasi guzel ama rehavet sorunu var. galatasaray 2 veya 3 farkla one gectigi maclarda gol ve goller yiyor.

    -bazen oyunculara cok fazla taviz veriyor (benim sahsi fikrim degil, sosyal medya da bu konu tartisiliyor)

    -alistigimiz etrafa kabadayilik sacan turk hocalardan degil de, kaybedilen mac / puan kaybi sonucu ozur dileyen, hatalardan ders alacagini soyleyen bir adam hamza hoca. bu sonuncunun eksiklere yazilmamasi gerektigini dusunuyorum ama yazdik bir kere :(

    -sinan ve halen inandigim adam pandev'in lig maclarinda hic sure alamamalari. hadi sinan toy diyelim ama pandev bu ligde en az 6 puan kazandiracak guctedir

    her neyse, hamza hoca keldiginden beri takima pozitif enerji ve inanc getirdi. bu da oyuncularda inanilmaz bir pozitif enerji yaratti. defansif sorun artik kafaya takilmamali cunku cok gec. yapacak tek sey kalan 8 hafta yedigimizden fazlasini atmamiz. bunun gerceklesmesi dilegiyle...
  • 1963
    kesinlikle iyi teknik direktördür. bunun yanı sıra hatalarından ders çıkarabilmesi benlik sevdasına kapılıp her yaptığını doğru addetmemesi ile kişilik anlamında iyi sinyaller vermiştir. daha can alıcı tarafı ise oyuncuların dilinden anlaması ve her oyuncunun içindeki cevheri ortaya çıkarmaya gayret ederek oyuncuyu takıma ve dolayısıyla futbol dünyasına kazandırması da takdire şayan duruyor ziyadesiyle. 2014 dünya kupasında wesley sneijder'i sert bir dille eleştirmesine rağmen galatasaray'da görev almaya başladıktan sonra duygularına kapılmadan ondan da faydalanmak istemesi ve bunda başarılı olması, bitme noktasına gelmişken yasin öztekin isimli oyuncumuzu takımın önemli oyuncularından biri haline getirmesi, burak yılmaz'ı saha içinde en verimli olduğu noktada konumlandırarak takıma katkı vermesini sağlaması, bruma'yı geleceğe yönelik kazanma gayretleri ile en üstte belirttiğim tanımın için doldurması, gelecek adına galatasaray için olumlu sinyallerdir.
  • 1964
    15 nisan 2015 manisaspor galatasaray maçına çıkardığı kadroyla kendisine olumlu bakmaya başlayan beni yanıltmış hoca. bu saatten sonra ne gençlere şans vereceğine inanırım, ne de takımdaki yeniçerileri ayıklayacağına. ilk defa bu kadar büyük hayal kırıklığına uğrattı beni. ne diyelim inşallah yanılan biz oluruz da kazanan galatasaray olur. ikisi birden nasıl olacaksa..
  • 1965
    15 nisan 2015 manisaspor galatasaray maçında ilk 11'de genç ve gelecek vaat eden sinan gümüş yerine aydın yılmaz isimli yetenek fukarasına şans tanıyan hoca.

    yahu bu adam hoca falan değil, ne zaman öğeneceksiniz amk?

    şimdi soruyorum size aydın'ın ilk 11'i hakedecek ne gibi bir başarısı var?
    ya da sinan kardeşim ilk 11'e girmemeyi hakedecek ne gibi bir kabahat gösterdi?
    sinan u21 liginde şu anda 21 gol ile gol krallığı listesinde en üstte.
    http://www.tff.org/default.aspx?pageID=825

    genç oyuncuya yapılan yatırım bir takımı her zaman ayakta tutar. alın bakın liverpool takımında raheem sterling, jordon ibe gibi 1995 doğumlu adamlar 2 yıldır hem epl'de hem de şampiyonlar liginde forma giyerek tecrübe kazanıyor.
    elbette sinan gümüş bu oyuncuların seviyesinde değil ama oynayarak güçlenecek.

    şimdi merak ediyorum aydın yılmaz neden oynar abi, gerçekten merak ediyorum neden ya neden?
    2014-2015 sezonunun bitmesine 8 hafta kalmış, takımda sağ açık mevkinde sıkıntı var, aydın'ı buraya adapte etmeye mi çalışıyor?
    velev ki öyle diyelim, aydın'ın maç eksiği, kondüsyon eksiği ne olacak?
    5 aydır goran pandev sakat olmamasına rağmen güya kondüsyon nedeniyle forma şansı bulamıyor, aydın nasıl hazır oluyor?

    bunun tek açıklaması olabilir... takımdaki yerli oyuncu lobisinin büyüsüne kapılmış işte.
    4-0'ın rövanşında yekta, aydın, olcan gibi oyunculara şans tanınıyorsa bunun başka açıklaması olamaz arkadaş.

    bu kafa yapısındaki bir teknik direktörün elinde bruma, alex telles gibi genç oyuncuların gelişme göstermesini beklemek aptallık olur.
    önümüzdeki sezon yabancı sınırı kalkmışken yine gider bu beceriksiz yerlilere şans tanır hamza hoca.
    o yüzden iddia ediyorum bu hamza hamzaoğlu ile avrupa kupalarında başarılı olmak imkansızdır.

    ama hakkını yemeyelim peygamber gibi adam hani, karakter olarak 10 numara kendisi.

    edit: cevap geldi beyler, seneye yokmuş. tamam o zaman ben ikna oldum.
  • 1967
    neden sinan gumus yerine aydin yilmaz'i tercih ettigini soran, cevabini almadan hoca olmadigini iddia edenler eminim neden sina gumus yerine yasin diye de sorup hamza hocaya hamza demislerdir.

    ben aciklayayim, ilk 11dekiler gelecek sene ya kadroda olacak ya da olmayacak. bu adamlari gormek icin iyi firsat. hamit, yasin bu takimda kalacagini gosterdi. yekta zor. aydib sakatlandi bir senedir yok yoksa her zaman iyi bir yedek olmustur. sorun kendisinden patlama bekleyenlerde.

    bkz: 15 nisan 2015 manisaspor galatasaray maci
  • 1968
    son sekiz haftaya girilirken kupada yedek oyunculara sans vererek cok dogru bir is yapan hoca. ligin son 8 haftasina girilmisken, kritik maclarda gorev alabilecek tecrubeli yedeklerin hazir tutulmasi, gelecek vaadeden genc yeteneklerden daha onemli. suan kisa vade icin hamleler yaparak oldukca normal bir is yapan hoca. bu yuzden kendisini tebrik bile etmeme gerek yok aslinda ama en azindan gidip ligde faydalanilamaycak genc oyuncular ile kupa macina cikmayacak kadar akilli ligin son 8 haftasina girildiginde.
  • 1969
    son iki sezonu sakat geçiren aydın yılmaz'ı sinan gümüş yerine oynatması son 8 haftaya girildiği içinmiş. felipe melo'nun da dediği gibi : hahahahahahahhahahahahahaah

    aylardır kupa maçlarına çıkan pandev'i kondüsyonu yeterli değil diye oynatmayan hoca, 2 senedir sakat aydın'ı son 8 haftada tecrübeli yedek istediği için sinan yerine tercih etmiş.

    hamza hocayı savunulacak yerde ben de savunurum. hepinizden de çok severim insan olarak. fakat savunucam derken komik oluyorsunuz.
  • 1970
    19 nisan 2015 trabzonspor galatasaray maçında çıkaracağı kadro ve benimseyeceği oyun anlayışı nasıl olacak merak ediyorum. sağ kanatta sene başından bu yana hiçbir verim alamadığımız bruma ve olcan ile ilgili nasıl bir tasarrufta bulunacak, stoperde semih ve balta'dan hangisi oynayacak, sakatlıktan çıkmış burak yılmaz mı yoksa fizik durumu her daim iyi olan umut mu sahada olacak, formda olan hamit'in kredisi ne boyutta kendisinin gözünde, düşüşte olan chedjou ile ilgili ne düşünüyor. büyük aksilikler olmadığı sürece kadro kimyasıyla çok oynamayan hamza hoca bu maçta ve kalan maçlarda epey zorlanacaktır. bazen hiç planda olmayan as oyuncunun takıma dönmesi takımın kimyasını bozabilmektedir. melo'nun olumsuz etki yaratacağını pek sanmıyorum ancak hamit ve emre çolak'la ilgili planlarını da çok merak ediyorum. formda olan emre kesik yemişti. umarım üç senedir yeni yeni verim alınan hamit'e 11'inde kadro kimyasını bozmadan yer bulmayı başarır. beyefendiliğine hayranız hocam, taktisyenliğinle de mest et bizi, efsanemiz ol.
  • 1972
    maç başlamadan söylüyorum bendeki gelecek adına olan tüm umutları yok etmiştir. onunla büyük(dikkat!) başarılar gelemeyeceği çok net.

    ekleme: maç başlamadan söyledim ki maç sonucuyla ilgilenmediğim belli olsun. galibiyet alınması düşüncelerimi değiştirmeyecek bunu belirtmek istemiştim. şunun yerine bu oynamış çok önemli değil benim açımdan. bazı futbolcuların baskısı altında kaldığını düşünüyorum.
  • 1974
    19 nisan 2015 gecesi başrol olmayı garantilemiş hocamızdır. ya iyi ya kötü şekilde. umut bulut'un 19 nisan 2015 trabzon galatasaray maçında 11 oynamaması gerektiğini düşünüyorum ama maç başlamadan da eleştirmek istemiyorum. fatih terim de yapardı böyle hamleler. ne olursa olsun destekliyorum kendisini, parası olan arkadaşlar klopp'u getirebilir.
  • 1975
    ben mi kaçırdım yoksa bruma-aydın-emre üçlüsü sayesinde bu sezonki gollerimizin 70-80%'ini falan mı bulduk?? sezon başı olcan olcan diye yalvardığınız günleri ve kabak gibi haksız çıkmanızı ne çabuk unuttunuz?? umut'u çizgi oyuncusu olarak oynatmadığını görmeniz için daha kaç maç izlemeniz gerekiyor?? ya da sneijder'in daha çok sol iç oyuncusu gibi oynadığını ve onun saliselik karar verme yetisi sayesinde diagonal uzun toplarla umut'u 2. forvet gibi kullanarak pozisyona sokmak istediğini illa buraya birinin yazması mı gerekiyor?? maçı alırsak da adam gibi buraya gelip küfürleriniz için özür dileyebilecek misiniz?? maçtan önce hoca tercihlerine küfür etmek yerine kenetlenmeyi, eleştiriyi maç sonrasına bırakmayı öğrenmeniz için illa fener gibi bi denizli bi bursa facialarıyla şampiyonluk kaybetmeniz mi gerekiyor?? devam hoca, aman diyeyim buraları da okuma.

    allah yardımcın olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın