hamit için, hem yakın çevremde hem de burada oluşan ''olumsuz hava''yı anlamakta güçlük çekmekteyim. daha çok erken takıma alışmaya çalışıyor falan demeyeceğim aksine ben hamit'i takıma gayet uyum sağlamış, alışmış buldum. buradaki esas sorun, taraftarların hamit'i bir nevi ''süpermen'' olarak görmesi zira hamit oynadığı hiçbir takıma süpermen kontenjanından dahil olmamıştır. hamit'in en üst düzey takımlarda oynamasının en önemli nedeni ''dengeli'' bir oyuncu olması. takım savunmasına sağladığı katkı en üst düzeyde, takımın pas trafiğine katılabiliyor, ortaları isabetli ve uzaktan şutu var. işte onu yıllarca bayern'de tutan sonra da real madrid'e transferini sağlayan bunlar. bir de herhalde yanlış bir algının kurbanı, sen bayern'de, real'de oynadıysan şöyle 3-5 kişi çalımlayıp ya da 40 metreden bir gol atmazsan kimseye kendini beğendiremiyorsun. hamit futbol hayatının hiçbir döneminde maça ağırlığını koyup, ciddi sorumluluklar alan bir oyuncu olmadı. kimi zaman ekstra işler yapmış olabilir ama hamit'i esas değerli kılan , oyuna ağırlığını koyabilen oyunculara ''gerekli zemini'' hazırlamasıdır
12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçında fenerbahçe'yi sahada perişan eden bir takım izledik. normal şartlar altında üç-dört farkla kazanılması gereken maç, kimi beceriksizlikler,
fenerbahçe balı, engin baytar'ın sorumsuz davranışları gibi sebeplerle, son yarım saat on kişi kalınmasına rağmen zorlanmadan kazanılmıştır. şampiyonlar ligi için elemelere katılan ve daha hazır olması beklenen ve en ciddi rakip olarak görünen fenerbahçe önünde takımın sergilemiş olduğu bu performansı hamit'ten bağımsız düşünmek hatalıdır. ayrıntılar için de boğulup ana tabloyu görememektedir. hamit alınan iyi sonuçlar ve genelinde iyi geçen tüm bir sezonun ''görünmez'' kahramanlarından biri olacaktır. belki başka başka isimler gol ya da asist anlamında önplana çıksa da, hamit öne çıkan isimlerin sayısını artırıp, işlerini kolaylaştıracaktır.
bence selçuk inan ve muslera transferlerinden sonra yapılmış en akıllı ve en iyi transferdir.