1893
bizdeki istikrarsızlığından bağımsız bir şey söylemek istiyorum. ben bu adama katkı sağladığı birkaç maçta dahi hiç ısınamadım. sadece çizgide bekleyip ayağına aldığı her topu soluna çekip ya içeri orta kesen yada şut çeken, bu oyun stiliyle takım oyununu inanılmaz baltalayan bir futbolcu. muhtemelen düzenli oynasaydı da burada tıpkı zaha gibi hakkında hiç hoş olmayan şeyler yazıyor olurdu.
1894
kaleyi görüp zımbalaması ile bile iş yapar canı şut çekmek istemedi araya salar pası, tam istediğimiz adam aslında ama arkadaşın top oynayası yok. olsaydı zaten kulüpsüz de kalmazdı, bonservisini alan kulüp bize bedavaya vermezdi. gelen adam 1+1+1 sözleşme ile gelmezdi.
azıcık oynayası geldiğinde de birkaç şut ve orta ile bize katkı da sağladı, puan da kazandırdı ama...
aması bu işte. böyle adamlarla takım kuramazsın, takım olamazsın. kendisine yazık ediyor böyle herifler. muhtemelen cahil ve aşırı fakir bir ortamdan geldiği için artık herhangi bir kariyer motivasyonu yok. ekmek alamıyorken artık ömürlük para kazandığı için, en iyi arabaları, evleri, saatleri aldığı için oynama motivasyonu yok. biraz da elalem bana ne der, benim kariyerim böyle olamaz derdi yok böyle karakterdeki adamların. ndombele de böyle, pogba da böyle.
drogba, cr7, hagi karakterleri ise ben olduğum sürece en iyi ben olmalıyım, ben winner birisiyim karakteri. bazen daha düşük yetenek seti olan adamlar daha büyük kariyer sahibi olup çok daha fazla katkı sağlıyorlar takımlarına.
hatta bizden örnekler de umut bulut, ibrahim öztürk, caner erkin. yaşlarına rağmen muazzam katkı veren adamlardır.
1895
galatasaray yönetimi sağolsun şeffaflığın içinden geçtikleri için garanti ücret mi alıyor yoksa maç başı primle mi oynuyor fikrmiz yok. eğer maç başı ise en azından gitmeyen paramız için sevinirim. bu arkadaşın da sezon sonuna kadar hollanda’dan dönmesine lüzum yok.
1896
ilk geldiği gün hatırlatılmalı, belkide maç önü kale arkasında ultraaslan tribününe çıkarılıp yeniden tüm taraftara ve de futbol takımımıza 3 lü çektirmelidir. hangi klübü temsil ettiği bir kez daha gösterilmelidir. kalan maçlarda ona gerçekten çok ihtiyacımız var, o tribünden geldi ve yine bir taraftar gibi bu takıma sahip çıkıp icardi, mertens, muslera gibi bu takımı sırtlamalıdır.
1897
hiçbir şekilde ihtiyacımız olmayan oyuncudur.
ziyech'siz 18 lig maçına çıktık ve bu maçlardan 17 galibiyet, 1 beraberlik aldık.
geriye kalan 10 maçta da bir şekil idare ederiz zaten. fenerbahçe'yi evinde yen, 8 galibiyet bile yetiyor. o yüzden gram ihtiyacımız yok.
1898
bildiğim kadarıyla milli maçta sakatlandığı için iyileşinceye kadar maaşını fifa ödüyor. bizimkilerin bir beklentisi de yok muhtemelen ki, saldık artık.
1899
aldığı maaş merak konusu olmuş futbolcu. yahu biz bunu öğrensek elimize ne geçecek? velev ki bu adam bütün maaşını imza attığı an hesaba havale ettirdi. bir taraftar olarak bu benim ne işime yarayacak?
ama kimin asıl işine yarayacak ben söyleyeyim. şikecilerin, onlara çanak tutan sözde medyanın, sosyal medya trollerinin ve elinde tuz ile bekleyenlerin. durup durup şu verim alamadığımız topçuların maaş mevzularını harlamaya ne lüzum var ben anlamıyorum. şu 10 hafta en azından dişimizi sıkalım, taraftar olarak saha dışını bırakalım ve sadece şampiyonluğa odaklanalım.