resim
Hakan Ünsal
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Sol Bek
Yaş:51
Boy:1.78
Uyruk:Türkiye
  • 603
    --- alıntı ---

    dini inancım yüzünden kadro dışı kaldım

    --- alıntı ---

    https://www.youtube.com/watch?v=QF2MoFqV98Y

    bu dangalakça iddia din mağduriyeti üzerinden prim yapma çabasından başka bir şey değildir. galatasaray camiası inançlara, insanlara saygılı bir camiadır. bu takımda inancı kuvvetli çok futbolcu oynadı. hiç bir tanesi tek bir olumsuzlukla karşılaşmadı. her ramazan ayında oruç tuttuğu için düşmedi mi hakan şükür'ün performansı? adamın dini inancı futbolunu etkilemiş, yine de saygı duyulmuş. o zaman kim yapmış hakan ünsal'a o muameleyi? hangi teknik direktör buna izin vermiş? bir teknik direktör bunu yapmaya kalkmışsa hangi başkan buna izin vermiş? galatasaray genel kurulu böyle bir uygulama üzerine adamı itin götüne sokmaz mı?

    sorarlar o zaman adama, sen ne biçim müslümansın diye. nasıl izin verdin kendine böyle bir muamele yapılmasına, dini inancın ile arana girilmeye çalışılmasına. neden isyan etmedin? neden ortalığı birbirine katmadın? para senin için dini inancından daha mı önemliydi? kaç paraya dini inancını satarsın diye? çaresiz misin? galatasaray'dan ayrılıp inancını rahatça yaşamak istesen seni alacak klüp mü yok diye sorarlar. ben şahsen inancıma, fikir özgürlüğüme müdahale edilen yerde bir saniye durmazdım.

    galatasaray'a o kadar yabancı müslüman futbolcu geldi, bir tanesi de ayrıldıktan sonra dini inancımız suistimal ediliyor demedi. hepsi defalarca galatasaray'a referans oldu.

    klübün arkasından bu şekilde konuşan adamları aforoz etmek lazım.
  • 607
    terbiyesiz adam. galatasaray camiası hoşgörülü bir camiadır. yıllarca hakan şükür oruçlu oruçlu maçlara çıktı kimseden yasak gelmedi. keza bu sene amrabat oruç tuttuğum için güç kaybım var en kısa zamanda eski gücüme kavuşmaya çalışacağım demişti. eğer galatasaray'da böyle işler dönseydi bu iki futbolcuya cezalar verilirdi. kaldı ki bir çok futbolcu namaz kıldı oruç tuttu. 2002 dünya kupasında kore'de topluca cuma namazına gidildi. o kadronun neredeyse yarısı bir şekilde galatasaray'a top oynayan oyunculardı.

    arada bir çıkar iki saçmalar. hakan küçüktür ama mide bulandırır.
  • 608
    ilginç açıklamalar yapan eski futbolcumuz...

    --- alıntı ---

    ... o altyapıdaki çocukların bazıları da bizden etkilenmiş, yaşantılarında bazı değişiklikler olmuş. yani çocuk cumaya gitmeye başlamış, namaz kılmaya başlamış ama bizle de hiç alakası yok. altyapıda 14-15-16 yaşındaki çocukların herkesin bir idolü vardır...

    --- alıntı ---

    https://www.youtube.com/watch?v=QF2MoFqV98Y

    hakan ünsal'ın 2007 yılında yaptığı açıklamalarda ise yukarıdaki sözlerinden ("ama bizle de hiç alakası yok") farklı olarak şöyle bir bölüm varmış...

    --- alıntı ---

    ... altaylı genç futbolcuları tarikatçı yaptığımızı iddia ediyor. evet, altyapıdan gelen futbolculara, geceleri gezmeyin, içki ve sigara içmeyin, bu kötü alışkanlıları edinmeyin diye tembihte bulunduk. bunu zaten antrenör ve yöneticiler de istiyor. bunlarında dışında, bir insanın dinin yaşaması gerektiğini, bunun bir emir olduğunu da söyledik. namaz kılmanın gerekliliğinden bahsediyorduk. ama asla kimseyi zorlamadık...

    --- alıntı ---

    http://spor.haber7.com/...iya-tokat-gibi-cevap

    reha muhtar ve fatih altaylı'nın konu hakkındaki açıklamaları da şöyleymiş...

    --- alıntı ---

    hakan ünsal’ın bilmesini istediğim bir şey var ki sözleri dindar bir kişiliğin çok ötesinde galatasaray ve başka kulüplerin içindeki bir örgütlenmeyi işaretlemektedir... alt yapıdan gelen genç futbolculara takımın ağır abileri olarak, "insanın dinini yaşamasının bir emir olduğunu söylemek, namaz kılmanın gerekliliğinden bahsetmek," abilik sıfatının manevi ağırlığını bu yöne kanalize etmek, dini yaşayan bir insan olmanın ötesinde, bir örgütlenmenin işaretleri... ağır abi konumundaki hakan ünsal’ın ya da hakan şükür veya arif’in, okan’ın, alt yapıdan gelen genç kardeşlerine, abilik yapacağı şey futboldur, profesyonelliğin gereklerini öğretmektir... çünkü onlar bir tarikatta ya da partide değil, galatasaray’dalar... bir hayat felsefesini paylaşmaya değil, futbol oynamaya biraradalar... hakan ünsal ya da arkadaşları dinlerini yaşadığı için galatasaray’dan ihraç edilmiyorlar... hakan ünsal ve arkadaşları bulundukları konumu futbol takımının içinde futbol dışı konulara taşıdıkları için kulüple sorun yaşıyorlar... demek ki söylentiler doğrudur... hakan ünsal’ın ifşaatlarında söylediği bu telkinleri yapan ağır abiler, kendileri gibi olan genç arkadaşlarını korumaya, kollamaya ve hamilik etmektedirler...

    bellidir ki galatasaray’da ve başka takımlarda, futbol dışı bu tip tembihler ve telkinler yapılmakta, yakınlıklar ve örgütlenmeler ortaya çıkmaktadır... hakan ünsal bilir mi bilmem, çok uzun yıllar önce galatasaray’da tank gibi giden bir sol açık vardı... adı metin kurt’tu... gözleri gözümün önündedir... "aşırı solcu" olduğu için galatasaray’dan gönderilmişti... oysa metin kurt’un solculuğu o da varsa sadece kendisineydi, herhangi bir arkadaşını etkilemeye çalıştığını hiç kimsenin söylediğini hatırlamıyorum... hakan ünsal’ın ya da hakan şükür’ün dindar olmasına, dinini yaşamasına hiç kimsenin bir itirazı olmaz, olamaz bu en azından ayıp ve günahtır... ama bunları, konuyla hiç ilgisi olmayan bir futbol kulübünde galatasaray’da, takıma yeni giren genç futbolcular üzerinde bir hamilik örgütlenmesine dönüştürmek, takımı dindarlar ve dindar olmayanlar şeklinde bölünmesine meydan vermek... bunlar bir takımı takım, futbolu da futbol olmaktan çıkartır...

    --- alıntı ---

    http://haber.gazetevatan.com/0/146061/4/yazarlar

    --- alıntı ---

    yukarıdaki sözlerin sahibi hakan ünsal. bana da bir araba hakaret yağdırdığı açıklamasından bir bölüm. hakan benim anlattıklarımı teyit ediyor, beni de din düşmanı ilan ederek. canı sağolsun. hakan’ı severim. bunları dese de severim, demese de severim. kişiliği ile sorunum yok. bir galatasaraylı olarak, takıma kattıkları için kendisine borçlu hissederim kendimi. ama bir futbol takımı "tebliğ" yeri değildir. hele o takıma futbol oynamak için gelmiş, ağabeylerinin gözünün içine bakan, onları idol yapan çocukları etki altına alma yeri hiç değildir...

    --- alıntı ---

    http://www.haber7.com/...-polemiginde-3-raund
  • 609
    ulan bitmedi mağdur edebiyatınız bitmedi, muktedir oldunuz, zalim oldunuz, patron oldunuz, zengin oldunuz, bitmedi mağduriyetiniz. ne çekmişsiniz arkadaş, yeter be!

    takımdan dindar falan olduğu için değil, futbol hayatı bittiği için kovulmuş eski sol bek. galatasaray'dan sonra oynadığı takımlardaki efsanevi (!) performansıyla zaten galatasaray'dan neden kovulduğunu açıkça göstermiştir.
  • 610
    yazarlığı, siyasi görüşü vesairi umrumda değil, kendisi gibi bir sol bek şu an bulalım yerli, isterse tarikat kurup mürit toplasın sağda solda. bana göre türkiye'nin ergün penbe ile birlikte gelmiş geçmiş en iyi solbekidir. hatta oynadığı dönemde dünyada dahi ilk 5'e girebilir. ( şu an adını hatırlayamadığım yabancı bir basın organı tarafından 2000 yılında roberto carlos'tan sonra avrupa'nın en iyi solbeki olarak lanse edilmişti. )

    kendisinin kalitesini bırak ucundan benzeri şu an anadolu kulüplerinde olsa 15 den açarlar kapıyı.

    http://www.youtube.com/...v=tQZTpLdhBX0#t=290s

    *
  • 611
    --- alıntı ---
    insanin aklı almıyor. son yılların en iyi lig başlangıcını yapmış, oynadığı oyunla herkesin takdirini kazanmanın ötesine geçerek, en önemli şampiyonluk adayı olmuş bir takımın seyircisi daha ligin başında nasıl böyle bir olaya sebep olur inanmak zor.

    üstelik son dakika ve rakip oyuncu melo oyundan atılmış. ha diyebilirler ki hakemin kararları. iyi de galatasaray’a da sorsanız onlar da hakemden şikayet eder. kaldı ki hakem bence sahaya girecek, ortalığı kırıp dökecek kadar ne yaptı? ben bunu tamamen futbol dışı sebeplere bağlıyorum. polise karşı içlerinde yaşattıkları tepkinin dışa vurumu oldu bu. ama her ne sebeple olursa olsun burası futbol sahası ve bu tarz olaylar sadece bunu yapanlara kaybettirir. dolayısı ile beşiktaş takımı sahada kaybetmiştir ve bu telafi edilir. ama asıl kaybeden beşiktaş seyircisidir. alacakları ceza iyi giden takımlarına ciddi bir darbedir ve telafisi zor olacaktır.
    zor olsa da sahaya dönersek ligimizin en iştahlı, en dirençli ve istekli oyununu oynayan beşiktaş’a karşı yapılacak en akıllı iş topa hakim olmak ve önde baskı yapmaktı. çünkü topa hakim olarak beşiktaş’ı hem koşturarak yormak devamında önde baskı yaparak panik yapacak sivok-escude ikilisine hata yaptırmak ana felsefe idi. galatasaray bunu maçın başında yaptı. fakat ritüel haline gelmeye başlayan iyi oynarken gol yeme işi yine sekmedi. golün moralini arkasına alan beşiktaş’ta özellikle savunmada kazanılan toplar sonrası kontra atakların hızı ve çabukluğu etkileyiciydi. bir tarafta ismi, kariyeri, aldığı ücreti daha fazla olan sneijder, diğer tarafta zekası, yetenekleri ile fernandes. hangisi takımı için sahada fazla işler yapıyor cevabı çok net.
    beşiktaş’ın bu seneki en iyi transferi tolga. sadece iyi bir kaleci değil aynı zamanda çok karakterli bir oyuncu. var olan saygınlığını iyi oyun ve düzgün duruşu ile kazanan, beşiktaş’ın çok önemli eksiğini kapatan tolga kalitesine yakışmayan bir gol yese de bu sene çok maç kazandırır.

    ilk defa...

    beşiktaş defansı bu sene ilk defa kaliteli ve tehlikeli bir forvet hattına karşı oynadı. bu aynı zamanda sivok-escude ikilisini test etme açısından önemliydi. galatasaray maçında kadar oynadığı maçlarda kendilerini zorlayan olmayınca az hata yapan ve skor olarak önde oynamanın rahatlığını yaşayan beşiktaş defansının ne olduğunu da gördük aynı zamanda. ben hala iddia ediyorum ki sivok’un oynadığı beşiktaş kolay maçlarda kazanır ama kritik maçlarda kaybe-
    der.

    neden kazandi....

    1-beşiktaş’a kendi silahı mücadele ile cevap verdiği için.
    2-drogba gibi müthiş bir oyuncu ve efsaneye sahip olduğu için.
    3-bruma kenardan topla çıkıp oyunu rakip alana taşıdığı için.
    4-olimpiyat stadı galatasaray’a deplasman olmadığı için.
    5-defans tek forvet almeida’yı iyi kontrol altında tuttuğu için.
    6-muslera kritik kurtarışlar yaptığı ve güven verdiği için.

    sneijder...

    1-takımı 10 kişi oynatmanın adıdır sneijder.
    2-ismi ile forma bulmanın tarifidir sneijder.
    3-bütün sistemi kökten etkilemenin şeklidir sneijder.
    4-arkadaşlarının emeğine vurulmuş darbedir sneijder.

    büyük fark...

    galatasaray ile beşiktaş arasındaki en büyük fark kanatlar. beşiktaş olcay ve gökhan ile iki kenarını verimli ve etkili kullanırken, galatasaray kanatsız oynuyor. zaten sneijder olduğu sürece istese de oynayamaz. sneijder aynı zamanda takımın direncini de çok düşürüyor. geçtiğimiz 1.5 sene galatasaray orta sahası ile oyunu forse eden, temposu yüksek ve bol pozisyon üretip gol atan bir takımdı. sneijder geldikten sonra ise oyun direncini ve temposunu maçın geneline yayamaz oldu.

    kritik tercihler...

    fatih hoca artık yabancı tercihini takımın ihtiyacına göre yapması lazım. bruma gösterdi ki bu takımın önemli eksiği olan kenar oyununu kapatacak. hem hızla rakip alana top taşıyan hem de final anında sakin hareket edebilen bruma formayı alır. diğer kanada amrabat’ı monte edip hızlı ve çabuk atak yapabilen bir takım haline gelmeli.

    maçin iyisi

    hayata dönüşün, dirilmenin ve efsane olmanın ismi drogba.

    maçin kötüsü

    beşiktaş seyircisi. takıma desteği tamam ama dün yaptıkları yakışmadı.

    hakem: ne yapsa da iki takıma da yaranamadı.

    --- alıntı ---

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24766369.asp
  • 612
    az konuşsa daha iyiydi.
    özellikle bir iki sene önce söylediği "florya'da bizi aç bıraktılar, yemek bile vermediler" şeklindeki parasız yatılı öğrencisi sitemleriyle kendisine yazık etti.
    ne demek abi bize yemek bile vermediler?
    hayır, bu adama biz galatasaray'ın ve milli takımın sol kanadını emanet ettik, insan düşünüyor o kadar sene nasıl becerdi kendi kendisine koşmayı, yürümeyi.

    bu söyledikleri 1970'lerde olsa belki anlardım.
    90'larda menejerler gayet iyi çalışıyordu ve en ufak problemde tesislere noteri çağırıp durum tespiti yaptırabilir, ardından da çıkar gider yemeğini yerdi.

    bize yemek vermediler...
    peeehhh....
  • 613
    iyi niyet: sözün vardığı noktayı kestiremedi.
    kutsal formamıza yıllar boyunca hizmet etmiş ve mutual bir ilişki içinde kariyerini tamamlamış oyuncumuzdur.
    belki de şartların günümüzde daha iyi olduğundan bahsetmek isterken böyle bir örneklendirmeye girmek zorunda kalmış olabilir.

    kötü niyet: nerede "kol kırılır yen içinde kalır"cılık ?
    böyle bir dönem yaşandıysa dahi bahsinin geçmemesi gerekirdi. ama anlaşılan kendisine medyada yer bulabilmek için böyle spekülatif laflar etmiştir.
  • 614
    galatasarayın en iyi sol beklerinden, efsanelerinden.

    her futbolcu gibi neyi nerede söyleyeceğini bilemiyor biraz nedeni aşikar; (bkz: eğitim)

    lakin neden hakan'a bu denli yükleniliyor anlamış değilim doğrusu.

    hasan şaş zamanında fener galatasaray derbisi geyiklerinden bizle .aşşak geçerek baya rant sağlamıştı ama şimdi baş tacı amk!

    onu da bir anlasam...
  • 618
    kendisi galatasaray'a ve camiasına kırgın olabilir. gayet de anlayışla karşılıyorum. yaşadıkları hiç normal değildi. fakat o dönem böyle olmak zorundaydı ve böyle de oldu. neydi bu olanlar;

    1-sözleşmesi sezon sonu bitecekti ve avrupa'da şansını denemek istediği için sözleşme yenilemek istememişti. o sezon, sezon sonuna kadar kadro dışı bırakılarak zorla sözleşme imzalatılmaya çalışılmıştı ve imzalamadığı sözleşme sonucunda sezon sonun kadar kadro dışı kaldı.

    2-o dönem, uefa kupasını ve süper kupayı kaldırmış her futbolcu gibi vefasızlık yapılarak jübile yapılmamıştı.

    yukarıda saydığım maddelere dayandırılarak kızgın ve kırgın olabilir. fakat fatih terim'in 2. dönem gelmesiyle, galatasaray'a transferi sonucu bir söz etti ki; hiç bir galatasaraylı tarafından kabul görülemezdi. o söz de şuydu;

    buraya fatih terim için geldim.

    biz de sana çok kırgınız sayın hakan ünsal.
  • 621
    kendisi bir insanın iyi bir futbolcu olabileceğinin ama bir efsane olamayacağının kanıtıdır. hepimiz bir maça gidebilmek için kulübün bir parçası olabilmek için veya bir faydamızın dokunması için elimizdeki bütün imkanları seferber ederken, kendisi bu onura futbolcu olarak layık olmuş ancak davranış ve sözleriyle efsane olabilme imkanını kaçırmıştır.
    ama kendisi bu gözlerin gördüğü en iyi sol bektir o ayrı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın