resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 5952
    karpatların maradonası, galatasarayımızın efsane on numarası. kendisini çocukluğumda izleyebildim hayran kalıyodum kendisine sürekli hagiii hagiii diye dolanıyordum, formasını alıp giyiyordum (formasını giydiğim ilk oyuncudur kendisi)

    mükemmel bi yeteneği vardı, bi maçta ne kadar kötü olursa olsun bi şut çıkarır bi gol atar bi çalım atar sizi zevkten deli ederdi. en çok da o günleri özlüyorum, ligdeki ve avrupa'daki rakiperlini ezen, şampiyon olan, kadrosunda hagi gibi bi yıldız olan galatasaray...

    2010 senesinde teknik direktör olarak geldiğinde ismi yazılı eski formamı imzalatmıştım kendisine, duygulanmıştı biraz, ben de duygulandım eski günleri özlemiştim ( durumlar bu kadar kötü olmasa da çocukluk özleniyor her zaman) onu izleyebilen şanslı nesilden olduğum için çok mutluyum, artık kalmadı böyle savaşan, mücadeleden kaçmayan ve über yetenekli oyuncular, klasik on numara devri bitti yetenekli ama şaklaban oyunculara kaldık...

    sağ ayağına bir kitap yazılır son sayfasına da ama sol ayaklıydı denecek kadar mükemmel futbolcuydu, iyi ki galatasaray'da oynamışsın karpatların maradonası.
  • 5953
    çocukluğumuzun efsane oyunu fifa 96'yı tekrar oynarken denk geldim. gica, barca'da sol kanatta başlıyor oyuna. sol kanattan efsane falsolu vuruşlarıyla goller de atardım. ancak nedense oyuncu ratinglerini hiç hatırlamıyordum. merak ettim, baktım ve tam tamına 96 rating puanı olduğunu gördüm. oyunda bebeto, baggio ve romario'nun ardından en yüksek rating'e sahip oyuncu.

    şimdi tekrar düşünüyorum da bu adam o yaz bize geldi. günümüzde bunun karşılığı sanırım neymar, de bruyne transferi gibi bir şey olurdu.
  • 5954
    90 öncesi doğumlu çoğu galatasaray'lının okul yıllarında başını dik gezdiren adamdır. herhangi bir futbolcu ile kıyası olduğunda, "hagi çok başkaydı, onu katma" derdim. eğer kariyeri türkiye'de değil de, beş büyük ligden birinde bitseydi, şu anda insanların zidane, figo, ronaldo gibi anacağı bir isim olacağına eminim. futbolculuk yetenekleri, disiplini, isyan eden tavrı o'nu sahada rakip takımdan hakemine herkesin saygı duyacağı bir karakter yapardı. iyi ki izlediğim, iyi ki takımımın formasını giyen, aradan yıllar geçmesine rağmen gururla sevdiğim bir adam.
  • 5955
    bir türkçe röportajında söylediği "g*t oynamaz, g*t oturur" sözüyle belki de bugünkü kadromuzun sorunundan bahsetmiş, efsanemiz, karpatlarin maradonası...

    96-00 arasında fatih terim'in elini güçlendirmiş, gerçek "şapkadan tavşan çıkarma" işlerini o zamanlarda kusursuz yapan oyuncumuzdu ki bu buluşmanın da öyle bilinçsizce gerçekleştiğini de sanmıyorum terim'in hagi'nin transferi hakkında söylediği iddia edilen "benim maaşımdan kesin gelsin" geyiğini de düşününce.

    o efsane 4 seneden sonra imparatorun yeni serüvenlerinde de bu bir sihirbazın etrafına önde basan çalışkan ofansif oyuncular ekleme hep aklındaki a planı olarak kaldı(bkz: rui costa)

    ama bugün elimizde çalışkanlığı papatya falına bağlı bir ofans gücü ve sihirbaz olmaya aday bile olamayacak forvet arkası oyuncuları var. en çok kimi özlediğini tahmin edebiliyorum fatih hocamızın...
  • 5956
    sokak aralarında taştan kalelere atılan en güzel gollerin sahibi. 5 şubat 1965 yılında romanya'nın bir köyünde dünyaya gelen gariban bir çocuğun türk futbol tarihini değiştireceğini kim bilebilirdi? hagi'yi diğer futbolculardan ayıran en büyük özellik bence liderlik vasfıydı. iyi şut çeken, iyi asist yapan şık çalımlar atan birçok oyuncu vardır ama bunların hepsini bünyesinde barındırıp bir de büyük bir lider olan oyuncu sayısı çok azdır. işte hagi böyle bir futbolcuydu. rakiple savaşır, hakemle savaşır yetmezse kendi takım arkadaşlarıyla da tartışırdı. kötü gidişe isyan eder, karanlığa bir kıvılcım atardı ki bu kıvılcım yangın olup ali sami yen cehenneminde yıllarca sönmemiştir.
  • 5957
    lakabı galatasaraylılar için 'commandante', romanyalılar için 'the king' olan ölümsüz futbolcu, nam-ı diğer 'karpatların maradonası.

    galatasarayda oynadığı dönemler, bütün galatasaraylı çocukların kahramanıydı. gerideysek bir şekilde kahramanızın bizi kurtaracağını düşünür, öndeysek kendi etrafında 180 derece dönerek attığı paslardan, mesafe tanımaksızın gönderdiği füzelerden veya atacağı inanılmaz çalımlardan birini yapmasını beklerdik. öyle bir adamdı ki, o sahada olduğu sürece takımdan umut kesmez ve takımı desteklemeye devam ederdiniz. yıllar geçti, şimdilerde ise istatistik üzerinden alex ile onu kıyaslıyorlar. hagi'yi 90 dakika izlemiş herhangi bir insan bu kıyaslamanın ne kadar saçma olduğunu çabucak anlayacaktır. hagi daha iyiydi diyenler, bunu sadece hagi'nin 'winner' karakteriyle veya asla pes etmemesiyle alakalı olduğunu dile getiriyorlar. bunun neden yanlış bir önerme olduğunu açıklamak istiyorum.

    hagi'nin attığı gollere bakarsanız büyük bir kısmının ceza sahası dışından olduğunu göreceksiniz. yani hagi'nin olduğu bir takımda sadece ceza sahasını savunarak maçı kazanamazsınız. bugünlerde çok popüler olan 'packing' ve 'impact' pas oranını, hagi'nin olduğu dönemlerde ölçselerdi, hagi bu veride dünya sıralamasında önde olan bir oyuncu olurdu. sadece hagi'nin galatasarayda yaptığı asistlerini izlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. bir örnek vermem gerekirse milan maçındaki hasan'a yaptığı asiste bakarsanız, hagi'nin bütün milan takımını tek pasla geçtiğini göreceksiniz. hagi'nin etkinlik alanı rakip yarı sahasının ceza sahası dışında kalan bölgesiydi. ve bu öyle bir etkiydi ki, takım arkadaşının geriden ileriye yapacağı herhangi bir koşu, rakip takımı önlem almaya zorlardı. zaten bu dönem galatasarayın yaptığı şok presler, veya toplu hücumlar, haginin etkinliğini maksimize etmek için tasarlanmış bir oyun sistemiydi.

    alex ise daha çok ceza sahası içerisinde aktif olan bir oyuncuydu. asistleri, golleri veya oyuna etkisi büyük oranda ceza sahası içerisindeki aksiyonlarıyla ilintiliydi. zaten bu yüzden, çanakkale geçilmez sistemiyle oynayan rakipler, alexi tonla 'sezon finali' kaybetmeye zorladı. yani hagi'nin winner, alex'in loser olması, karakterden daha çok, yetenek çeşitliliği ile ilgiliydi.

    eğer nba takip eden bir sözlük yazarıysanız, artık 3'lük atışı olmayan pivotların bile nba'de çok değer görmediğinin farkındasınızdır. ve bir gün futbolda da bu devrim gerçekleştiğinde, ceza sahası dışarısından etkinliği olmayan orta saha oyuncularının değerini kaybedeceğim düşünüyorum. işte o gün yaşı yeten insanlar alex gibi ceza sahası dışında etkinliği çok azalan bir oyuncu ile zamanının çok ilerisindeki gica'mızı kıyaslanmasının ne kadar absürt olduğunu bir kez daha anlayacaklar.
  • 5958
    gençlik yıllarımızın mutluluk kaynağı, süper sol ayağı, müthiş oyun zekası, bitmek tükenmek bilmeyen kazanma hırsı ile hagi. bu topraklara gelmiş geçmiş en iyi oyuncu. bir daha onun gibisi gelmez. onu stadyumda izleme imkanı bulamadım. benim için çok büyük bir eksiklik.

    zaman zaman gereksiz kıyaslamalar maruz kalmakta. sadece gülüp geçiyorum. dünya üzerinde onu kıyaslayabileceğim bir başka 10 numara olduğunu düşünmüyorum.

    hiç aklımdan çıkmayan 3 golü var. atletic bilbao'ya attığı son saniye golü. dortmunda salladığı füze. ve radyodan dinlediğim ömrümün 4-5 yılını bıraktığım istanbulspor temlik penaltısı golü.

    hagi kaleye baktı...
  • 5960
    insan bazen düşünüyor: yeni nesile hagi'yi nasıl anlatırım diye.

    teknik derseniz: benim diyen oyuncuya parmak ısırtırdı.
    şut derseniz: alası vardı.
    yürek derseniz: ne o korktu ne de sayesinde biz korktuk bir başkasından.
    hırsı derseniz: o an sahada ben olsam ne yapardım sorusuna net bir cevaptı hagi. ben ne kadar sevmediysem, o da o kadar sevmedi yenilmeyi.
    insanlık derseniz: geldiği gibi gitti hagi. bizden biriydi, pahalı markaların reklam yüzü gibi sahip bütün malı ulu orta göstermedi.

    ve benim en sevdiğim özelliklerinden bir tanesi de maçın başında öne çıkma sevdasındaki kalecilere şöyle uzaktan bir yoklama çekerek haddini bil demesiydi. bilmeyenler de 90 dakikaya kadar kalelerinde hagi'nin hediyesini görürlerdi zaten.
  • 5961
    kevin de bruyne'nin kendisini izleyerek bu gunlere geldigini tahmin etmek cok da zor degil. 10:24 saniyede efsane bir asist sizleri bekliyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=TeU84Ys-45Y

    edit: ilgili videoya ekside "g. saray'in malatya'yi 6-0 yenip sampiyon olmasi" basliginda denk geldim. 2001 senesinde fenerin yenilip, bizim 4-0 kazanmamiz gereken macmis bu. maci hatirliyorum ama durumu hatirlayamiyorum ben tam olarak.

    edit_edit: macta samsunspor'un gol attigini duyuyoruz zaten. ancak kontrol ettigim kadariyla fenerbahce maci 3-1 kazanip sampiyon olmus. turkiye super lig 2000-2001 sezonu.
  • 5963
    20 yıl önce bugün bırakmış futbolu.

    https://twitter.com/.../1397451585396125698

    vay be, 20 koca yıl geçmiş hagi'yi sırtında 10 numaralı forması ile izleyeli...

    anlatayım da, nesini anlatayım ya. nasıl anlatayım? ne söyleyeyim? hangisinden başlayayım?

    rapid maçındaki savunmacının durdurma "umudu" ile salladığı tekmeyle mi? bilbao'ya attığı o efsane golüyle mi? süper kupa finalinde carlos'a attığı çalımla mı? uefa finalinde adams'a attığı yumrukla ya da o maçtaki o efsane çalımı ve pasıyla mı?

    adını duyunca insanın yüzünde "sevdiği kızdan mesaj almış liseli ergen" tipi anlamsız bir gülümseme oluşturan, anılara daldırıp sigara yaktıran *, özlenendir...

    çok sevildin be hagi. çok sevildin çocukluğumun süper kahramanı. hani batman'den spider man'dan kahraman seçen günümüz çocukları var ya, bizim kahramanımız sendin hagi. şimdiki çocuklar onların logolarının olduğu t-shirt'leri falan giyerdi ya, biz kırmızı t-shirt aldırıp ağlama zırlamayla anasına babasına zorla sırtına 10 hagi yazdıran çocuklardandık.

    zaman nasıl çabuk geçiyor...
  • 5968
    galatasaray spor kulübünün gelmiş, geçmiş ve gelecek en büyük yabancı figürü.

    hazır evine kadar gelmişken, keşke hocamın yardımcısı olarak kalsan be gica. hep en sıkıntılı ve zor dönemlerde geldin. 2004-05 sezonu çok da fena değildi. fenerbahçe tarihinin hem saha içinde hem saha dışında en güçlü dönemiydi, yine de son haftalara kadar kovaladık. kabul anadolu takımları da bugünkü kadar iyi değildi ama yine de pozitif futbol izlettin.

    fatih hocam'dan sonra son bir kez yolumuzun kesişmesini isterim seninle. hayat, neden olmasın...
  • 5971
    türk futboluna gelmiş en büyük topçu, maestro, muhteşem sol ayaklı on numara.

    bir daha senin gibisin geleceğini düşünmüyorum. sana yazılacak o kadar çok şey var ki, bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor.

    öyle güzel şeyler yaşattın ki; sen benim çocukluğumsun. telsim reklamlı formamin arkasında yazan isimsin. sen bizim sokak aralarında taşlar ile yaptığımız kalelerimizin anısısın.
  • 5972
    arda turan'i ilk defa oynatan eski efsanemiz, eski 10 numaramiz, eski teknik direktorumuzdur.

    2004-2005'teki basari durumu tartismaya aciktir, fakat rakibin anelka, van hooijdonk falan aliyorken, sen futbolcularinin maasini bile veremiyorsun, haliyle kadron da ona gore kuruluyor ve senden sampiyonluk bekleniyor.

    67 puan ile birkac mac haric dogru duzgun futbol oynamadan, gorece fena olmayan kadro ile hatta bir tik ustu ile sampiyon olmak mi basaridir yoksa zayif bir kadro ile idare ederin bir tik ustunde futbol oynayarak 76 puan alip "4"puan ile sampiyonlugu kacirmak mi? ki ayrica cok sayida 16-20 yas araligindaki o donemin "paf takım" oyuncusunu da oynattigini ekleyeyim hagi'nin.
    ki 33. hafta deplasmanda sampiyon olan takima 1-0 kaybettigini de ekleyeyim. (bkz: 22 mayıs 2005 fenerbahçe galatasaray maçı)

    hagi candir. canimizdir.
  • 5975
    kendisi gibi bir futbolcuyu geçtim bir figür bu topraklara gelmemiştir, gelmeyecektir de.

    tek temennim teknik direktör olarak değil de futbol aklı olarak galatasaray'ın başına geçmesi, gençliğinde verdiği hizmeti bu yaşlarında da daha tecrübeli bir şekilde vermesidir.

    kendisi fatih terim ile birlikte galatasaray'ın ta kendisidir.

    bu arada geçen gün kendisi hakkında okudugum tatlı bilgiler şunlar :)

    - malzemelerini kendisi taşır.
    - kendi bandajını da tedavisini de kendisi yapar.
    - ciddidir. kolay kolay şaka yapmaz.
    - kaybetmeye asla tahammülü yoktur.
    - sakatlık yaşamamak adına her maça bandajlı çıkar.
    - en sevdiği yemek ekmek arası peynir domatestir.

    son olarak ercan taner mode on:

    (bkz: hagi hagi hagi hagi hagi hagi hagi hagi hagi)
App Store'dan indirin Google Play'den alın