ceyhun yılmaz'ın dilinden hagi;
---
alıntı ---
size çıplak ayaklı kralın hikayesini anlattım mı?
hemen bahsedeyim.
çıplak ayaklı kral 2 yaşında top peşinde koşmaya başlamış.
4 yaşında kumaştan yapılma bir topla yine çıplak ayak, yaz kış o sihirli büyülü yuvarlağın peşinden koşmuş.
9 yaşına geldiğinde kocaman adamlarla bu oyunu oynayacağına inanmış ve herkesi inandırmış.
o kadar yetenekliymiş ki... ama ufak tefek olduğu için bizim küçük çıplak ayaklı kralı kalenin de arkasına koymuşlar.
yani kalecinin tutamadığı topları eliyle sahaya tekrar atsın diye.
ama o eliyle atmak yerine ayağıyla sektirip atmaya başlamış.
o kadar güzel vuruşlarla topları gönderiyormuş ki; "e sen sahaya gel" demişler.
birden bire 11 yaşında 97515 nolu futbol kimlik kartının sahibi olmuş.
çıplak ayaklı kral 17 yaşına geldiğinde artık olgun bir futbolcu gibi davranıp neden ona çıplak ayaklı kral dendiğini herkese anlatmış.
gördüğümüz çoraplar var ya konçlar; futbolcular giyerler hani dizlerinin altına kadar.
işte o gördüğünüz çorapların ayaktaki ucu, çıplak ayaklı kralın ayağında hiç olmamış.
çünkü o çoraplarını vucüdüna bantlayıp meşin yuvarlakla ayağının arasına yalnızca ayakkabıyı almış.
bunu o kadar iyi yapmış ki doğduğu ülkenin tamamını sırtında taşımış.
ünü ülkeyi aşmış. dünyanın en büyük kulüpleri; real madrid transfer etmiş, barcelona transfer etmiş.
sonra çok güzel bir ülkeye gelmiş. o güzelde daha önce o ülkeye gelmeyen dünyanın en önemli kupalarını o ülkeye getirenler filminde başrol oynamış.
ve o, o kupaları alırken elini kalbine koymuş; kalbinde büyük bir ülke varmış.
gheorghe hagi
---
alıntı ---