• 401
    gömlek, tişört gibi bir şey. galiba yani.

    x gelirse galatasaraylılığımı askıya alırım ne çirkin bir söylem yahu?

    futboldan uzaklaşırım, galatasaray inandığım değerleri artık temsil etmiyor, galatasaray'ı takip etmeyi bırakırım gibi söylemleri sonuna kadar anlarım ve hak veririm. ama askıya alırım ne yahu? hem ayranım dökülmesin hem şey olmasın gibi.

    ayrıca "x gelirse galatasaraylılığımı askıya alırım" diyenlerin eğer o x transferi olursa hesaplarını kapatmalarını rica ediyorum. kapatın da samimiyetinize inanalım.

    hoş; jair bolsonaro'nun müridi melo, eşini sayısız kez aldatan sneijder bu kulüpte herhangi bir departmanda çalışmaya başlasalar davulla zurnayla eğlenecek insanların samimiyetine pek inanacağımı sanmıyorum.

    dipnot: melo ve sneijder örnekleri, arda'nın vukuatları ile benzeştiği için verilmiştir.
  • 402
    mezhep gibi bir olgu.

    2020-2021 sezonu oncesinde bazi futbolcularimiz cocukluktan itibaren taraftari olduklari kulupte forma giyecekler.

    bu durum, son yillarda eksik kalan aidiyet ve adanmislik duygularini on planda tutacaktir.

    arda turan, emre akbaba, omer bayram, emin bayram, taylan antalyali, ogulcan caglayan, emre kilinc, yunus akgun ve galatasarayli dogmayan ama has galatasarayli nando muslera ile tepki vermeden oynayacagimiz bir mac olmayacaktir.
  • 403
    eskiden sehirlerarasi otobus isimlerinde gorurdum "öz istanbul seyahat" ya da "hakiki istanbul seyahat" gibi.
    bir de renkli televizyonlarin ilk ciktigi zamanlarda ekran renginin sonuna kadar acildigi donem vardi. cem yilmaz'in da dedigi gibi dallas dizisi kipkirmizi izlenir ve sanki televizyonlar uzerinden renk rekabeti olurdu aileler arasinda. "bizimki daha renkli mk"

    bazi eski futbolcularimiz icin de benzer seyler yazilip cizildigini gorunce aklima geldi.
    bazi futbolculara aidiyet duygusu verebilmisse eger bu kulup, bu taraftar, ne mutlu bize.
    oyuncunun bize gelmek istemesi kesinlikle guzel bir sey.
    fakat bunun uzerinden o oyunculari hakiki galatasarayli, has galatasarayli, öz cimbomlu (sezgin abiye rahmetle) diye tanimlamak da ne bileyim... cocukluktan galatasarayli oldugunu bildigimiz oyunculari tenzih ediyorum, tuttugu takimi kabul etmeleri her iki taraf icin de mutlu edicidir. fakat baska oyuncular konusunda uzerinde durmanin cok da gerekli olmadigini dusunuyorum.
    burak ozelinde evet, cocuklugunda baska takim tutmustur, hala daha tutmaktadir belki. hatta uyedir vs. ama bize transfer olmak istemesinden ben oyuncunun has galatasarayliligini degil, bizdeki calisma kosullarinin, oyuncu grubunun vs daha kaliteli oldugunu anlarim.

    bircok video var eski oyuncularimizin paylastigi. melo'sundan ujfa'sina, drogba'dan bruma'ya, elmander, prekazi, popescu, hagi, maicon, denayer.... say say bitmez. bunlar hepimizin az cok guzel andigi, iyi hatirladigi oyuncular degil mi, kirginliklarin olmadigi? sartlar olumlu gelisse muhtemelen yollarimizi ayirdigimiz cogu oyuncu kalmak ister ve kalirdi. bu bizim buyuklugumuzun bir parcasidir. ayni sekilde geri donmek istemeleri de buyuklugumuzun bir parcasidir.

    "galatasaray bir his takimidir" diyoruz hep. hani hocanin da soyledigi gibi, " galatasaray eger teklif yapiyorsa ve o teklif tek secenek olarak gorulmuyorsa, o zaman israr etmeyiz."

    ve artik biz oyuncunun gelisinde degil sadece, gidisinde de oyuncuyla guzel ayrilan ve burukluk yasanan bir yer haline geliyoruz.
    bence bu durum kimseyi hakiki galatasarayli yapmaz. en fazla galatasarayli yapar ki, bunun özü, hası, hakikisi yoktur.
  • 404
    allah kimseyi fenerli yapmasin ama be$ikta$li olmak da çok zor.

    $ükrederek uyanmadigim bir sabah yok. ne bileyim, saglikliyim, iyi bir e$im var, huzurlu bir yuvam çocuklarim var. aç degilim, açikta degilim. ne zengin ne fakirim. kendi yagima kavruluyorum.

    sanirim biraz da $ansli birisiyim. neden mi? herkesin sahip olamadigi $eylere sahibim. mesela:

    1. müslüman bir anne babadan dünyaya geldim
    2. türküm
    3. galatasarayliyim

    bunlari seçmek zorunda kalmadan elde ettim.

    bizde galatasaraylilik mirastir. baba'dan ogula geçer. ayriyeten eger seçerek galatasarayli oldu isen de, ne mutlu sana.

    biraz çok mu abarttim diye dü$ündüm de. bence abartmiyorum. hristiyan ve budist olarak dogup, islam gibi mükemmel bir din ile $ereflenmeyebilirdim. öte yandan türklügüm ile de övünürüm her zaman. türk olmak bir ayricaliktir. dikkat edin, üstünlük demiyorum, zira üstünlük sadece takvadadir. ancak cenab allah'in türklere islamiyeti nasip etmesinde muhakkak bir hikmet vardir diye dü$ünüyorum. zira hazreti muaviye'nin peygamer efendimizden "türkler sizi biraktikça, siz de onlara birakin" hadisini duydugu söylenir ve türklerin araplara yeti$ecegini ifade ettigi bilinir. buradan peygamber efendimize türklerin zamani geldiginde islam ile $ereflenecegini allah tarafindan bildirildigi tahmininde bulunabiliriz. öte yandan istanbul'un fethi için sarfettigi sözlere de hepimiz vakifiz. i$te bu sebeble gururlu bir türküm ancak dedigim gibi kendimi hiç bir irktan üstün görmüyorum.

    son olarak galatasaraylilik. tek söz söyliycem: bilmem kaç sayfalik 3 temmuz $ike davasi dosyalarinda galatasaray kelimesinin bir harfi bile geçmemi$tir. birak heceyi, harf geçmemi$, harf!!!

    ba$arilar gelir geçer, asaletin bize yeter diyoruz ya. benim için islam ve türklük'den sonra asalet zincirinin son halkasidir galatasaraylilik.

    adamin karakterine etki eder. nasil islam ve türklük karakterine etki ediyorsa, galatasaraylilik da karakterine etki eder.

    müslüman: küllerinden dogar
    türk: küllerinden dogar
    galatasaray: küllerinden dogar

    haydi herkese hayirli cumalar..
  • 408
    galatasaray kulübünün kupalar kazanmasında emek harcayarak arttıralamayacak kavram; yani galatasaray futbolcusu olabilirsiniz; 10 sezon boyunca her sezon 50 gol atıp, takımı 10 sezon üst üste şampiyon yapabilirsiniz fakat bu başarınız tek başına galatasaraylılığınıza zerre katıkı sunmaz eğer altını asırlık galatasaray değerleri ile doldurmazsanız. son 20 yılda bu durumun bir çok örneğini kötü tecrübeler ile yaşadık; 2000'lerin başında galatasaray efsanesi olarak adlandırılan, kendilerini kulübün sahibi zanneden, kulübü vefasızlıkla suçlayan birçok ismin günümüzdeki durumu ortada. benzer örnekleri de yakın gelecekte göreceğiz. galatasaraylılık kupa kazanmak veya başarı ile ilgili bir durum değil.

    bence galatasaraylılık onunla ağlayıp, onunla gülmektir. 12 nisan 1997 istanbulspor galatasaray maçı'nda hagi'nin penaltısı öncesi atkısına sarılıp dakikalarca ağlayan taraftar ve onun gibiler gerçek ve büyük galatasaraylıdır. 10 kupa kazanıp, yarın öbürgün kulüple papaz olup galatasaray ile ilişiği kesildiğinde, akşam maçı izleyip, kayıp sonrası kıs kıs gülen ise hiç galatasaraylı olmamıştır.
  • 409
    bugün türkiye'de tanık olduğumuz milliyetçilik, vatanseverlik gibi diline dolayının her şeyden yırtmasına vesile olan, tüm rezilliklerini örten kavramların galatasaray evrenindeki versiyonu.

    galatasaraylılık kimin kriterini neye göre belirlediğine göre değişir. benim içinse kriter açık. takım için karşılık beklemeden en çok fedekarlık yapan, en çok hayatından ödün veren en galatasaraylıdır. fatih terim bu kulübe en çok başarı kazandıran isimlerin arasında bence açık ara 1. sıradadır. ama iş galatasaraylılığa gelince durum tamamen farklı.

    bugün bu sözlükte 1 günlük izninde sabah 4te çorum'dan arabasına binip 7 saat sıradan bir anadolu takımı ile oynanacak maça gelip, aynı günün gecesi 4te evine dönen yazarlar var. bu fedekarlığı karşılıksız fatih terim 1 kere yapmış mıdır? fatih terim'in görevde olmadığı zamanlarda ağzından galatasaray dahi duymuşluğum yok, ailesinin 1 kere maça gelmişliği yok. şimdi karşılığında hakkı olan milyon euroları alan fatih terim bu arkadaştan * daha mı galatasaraylı?

    benim nazarımda vaktini karışılığı olmadan galatasaray'a ayıran, onunla üzülen, onunla sevinen, ailesini, kendi rıskını galatasaray ile paylaşan, buradaki yüzlerce binlerce entry giren herhangi bir renktaşım; galatasaray'a maaş karşılığı hizmet etmiş gelmiş geçmiş tüm profesyonellerden kat kat galatasaraylıdır. dolayısıyla kimsenin buradan algı yaratmasına izin vermeyin. tvde, sahada gördüğünüz hiç kimse bu entryi okuyanlardan daha büyük galatasaraylı değil. onların yaptıkları şehit evine gidip keşke biz de şehit olsaydık, inşallah bizim evladımız da şehit olur diyen siyasetçilerin çiğliğine benziyor.

    edit: çıtayı en yukarıdan, fatih terimden çektim. arda turan'ın falan adını alıp size hakaret etmek istemedim. arkadaşının yeni doğan çocuğu için gsstore'a gelip zıbın hediye alan ortalama bir fenerbahçeli bile benim gözümde arda turan'dan daha galatasaraylıdır.
  • 417
    14 sene takımım ligi birinci bitirmeyi başaramadı, ben o günleri yaşadım. kimse beni ikna etmeden, kimseye kanmadan kulübümü terk etmedim. ne başkan, ne teknik direktör, ne de futbolcudur beni bu kulübe bağlayan.
    unutmayın, insanlar dinlerini, dillerini, milliyetlerini, siyasi görüşlerini, hatta isimlerini bile değiştirebilir ama takımlarını, kulüplerini değiştirmezler.

    kızgınlığım, öfkem içimdedir. beni üzmeye devam edeceklerse, durmasınlar. meydan onların.
    kötü günlerde suçu olmayan tek kişi benim ama kimse kabahati üstlenmiyor.
    ben mi gideyim bu kulüpten, beni mi istemiyorsunuz?
    bende mi suç?
  • 419
    galatasaray'a ömrünü adamış ve belki de bir daha bu ülkeye gelmeyecek kupaları getirmiş bir efsanenin arkasından iş çevirmek değildir galatasaraylılık. efsaneniz görevi başındayken gizlice başka hocalarla görüşmek değildir galatasaraylılık. dalga geçer gibi veda yayınlamak değildir galatasaraylılık. bir efsaneyi göndermeye kalkıyorsan önce konuş öyle gönder, süreci olabildiğince iyi yönet. sonra istediğin hocalar kimse gidip görüşürsün. efsaneni idarelik sevgili gibi cepte tutup, iş bitince kovup, ertesi günü yeni hocayı getirip itibar suikastine girişmek değildir galatasaraylılık. karşındakiyle alay eder gibi iş yapamazsın. eğer bunları yapıyorsan bu galatasaraylılık değildir.
  • 422
    galatasaray futbol takımının 11 ocak 2022 tarihinde yaptığı idman fatih terim'in yardımcısı necati ateş önderliğinde yapılmıştır. bunu necati'den isteyen de fatih terim'dir.

    işte galatasaraylılık budur. haklı ve ya haksız, gerekli ya da gereksiz önemli değil, bütün olayların kendisi üzerinde döndüğü bir dönemde, yöneticilerin köşeye sıkıştığı bir zamanda en dar açıdan görüp, takımın zarar görmesini engellemektir.

    fatih terim'e biri gidip, hocam sen gittin galatasaray'ı bıraktık dese muhtemelen çok büyük tepki verir. galatasaray'a küsülmez der.

    benim için ölçü birimi hoca'nın içinde bulunduğu durumdur. kendi adıma söylüyorum, hiç bir zaman onun kadar galatasaraylı olamayacağım.
  • 425
    birçok insanın unuttuğudur. umarım ivedilikle hatırlarlar aslolanın bu olduğunu.

    osmanlı döneminde, yeniçeri ocağı kurulmuştu ve mottosu "ocak, devlet içindir"di. osmanlı'nın son dönemlerine doğru ise bu algı değişti ve yeniçeriler mottoyu değiştirip, "devlet, ocak içindir." demeye başladı ve osmanlı'nın içten parçalanışı, kaos, isyanlar vs hiçbir zaman durdurulamaz hale geldi, yıkılış başladı.

    işte şu an galatasaray'ın yaşadığı durum tam olarak bu. bu entryi okuyanlar unutmamak için, unutanlar da tekrar hatırlamak için aşağıdaki cümleleri sadece bir kez okusunlar.

    kişiler gelip geçicidir, aslolan galatasaray'dır. hiçbir kişi, galatasaray'dan üstün değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın