1
galatasaray sözlükte olan yazarların birbirlerinin taraftarlığını ölçme adına kullandıkları birim.(!)
galatasaraylılığın ölçütü diye. herkes birbirine senden daha galatasaraylıdır, şu daha fazla galatasaraylı gibi söylemlerde bulunuyor, demek ki galatasaraylılığın bizim bilmediğimiz bir ölçütü var. x kişisi galatasaraya y kişisiden daha fazla sevdalıymış, a kişisi b kişinin 2/3ü oranında galatasaraylıymış. c galatasaray'a d'den daha fazla aşıkmış.
fatih terim gibi uç örnekleri saymazsak, mesela bir yazar başka bir yazara şunu çok rahat söyleyebiliyor; tamamen örnek veriyorum, burak yılmaz'ı savunmak için şöyle bir argüman öne sürülebiliyor, bir yazar klavye başında yazarken, burak galatasaray için goller atıyormuş, yazar, burak yılmaz hakkında bir şeyler yazabilmek için burak yılmaz kadar galatasaray'a bişeyler vermesi gerekiyormuş. emre belözoğlu'da galatasaray'a bişeyler verdi zamanında ama onun hakkında yazı yazabiliyorsun sen, istediğin gibi küfrediyorsun? e peki bu iki yüzlülük olmuyor mu? burak yılmaz'ı galatasaray ölçütü ile savunan adam da klavye başında, emre belözoğluna giydiren adam da klavye başında. emre galatasarayda oynadı diye bizden daha fazla mı galatasaraylı? ya da burak yılmaz galatasarayda oynuyor diye bizden daha mı galatasaraylı? ya da x, y, z fark etmez. örnek vermek adına söyledim bunları, burak, emre filan önemli değil. geçmişte de böyleydi gelecekte de böyle olacak.
buradaki her ama her yazar çocukluğundan beri bi sevdanın peşinde, bu aşkın peşinde. x, y, z buraya gelir oynar gider, biz burada taraftar olarak baki kalırız.
kim nasıl, kimin sevgisini ölçüyor biri bana açıklarsa çok sevineceğim, mühendisim arkadaşım ben, bana ölçü birimleriyle gel, galatasaraylılığın ölçütü ne? ben 100 kilowatt galatasaraylı mıyım yoksa 5000 amper miyim, metrekare bölü zaman mıyım, neyim yani? insanlara birbirlerinin takım sevgisini, aşkını ölçme yetisini kim veriyor? kim ne hakla, ne cüretle, hangi bilgiyle birbirinin galatasaraylılık oranını ölçüyor?
galatasaraylılığın ölçütü diye. herkes birbirine senden daha galatasaraylıdır, şu daha fazla galatasaraylı gibi söylemlerde bulunuyor, demek ki galatasaraylılığın bizim bilmediğimiz bir ölçütü var. x kişisi galatasaraya y kişisiden daha fazla sevdalıymış, a kişisi b kişinin 2/3ü oranında galatasaraylıymış. c galatasaray'a d'den daha fazla aşıkmış.
fatih terim gibi uç örnekleri saymazsak, mesela bir yazar başka bir yazara şunu çok rahat söyleyebiliyor; tamamen örnek veriyorum, burak yılmaz'ı savunmak için şöyle bir argüman öne sürülebiliyor, bir yazar klavye başında yazarken, burak galatasaray için goller atıyormuş, yazar, burak yılmaz hakkında bir şeyler yazabilmek için burak yılmaz kadar galatasaray'a bişeyler vermesi gerekiyormuş. emre belözoğlu'da galatasaray'a bişeyler verdi zamanında ama onun hakkında yazı yazabiliyorsun sen, istediğin gibi küfrediyorsun? e peki bu iki yüzlülük olmuyor mu? burak yılmaz'ı galatasaray ölçütü ile savunan adam da klavye başında, emre belözoğluna giydiren adam da klavye başında. emre galatasarayda oynadı diye bizden daha fazla mı galatasaraylı? ya da burak yılmaz galatasarayda oynuyor diye bizden daha mı galatasaraylı? ya da x, y, z fark etmez. örnek vermek adına söyledim bunları, burak, emre filan önemli değil. geçmişte de böyleydi gelecekte de böyle olacak.
buradaki her ama her yazar çocukluğundan beri bi sevdanın peşinde, bu aşkın peşinde. x, y, z buraya gelir oynar gider, biz burada taraftar olarak baki kalırız.
kim nasıl, kimin sevgisini ölçüyor biri bana açıklarsa çok sevineceğim, mühendisim arkadaşım ben, bana ölçü birimleriyle gel, galatasaraylılığın ölçütü ne? ben 100 kilowatt galatasaraylı mıyım yoksa 5000 amper miyim, metrekare bölü zaman mıyım, neyim yani? insanlara birbirlerinin takım sevgisini, aşkını ölçme yetisini kim veriyor? kim ne hakla, ne cüretle, hangi bilgiyle birbirinin galatasaraylılık oranını ölçüyor?