• 10143
    özellikle son dönemde ülkenin ve klübün içinde bulunduğu ekonomik buhrandan dolayı, performansı iyiye giden başarılı futbolcularını, hatta herkesin gıpta ettiği gençlerini belli bir miktara okutalım felsefesini benimsemiş kitle.

    artık baş gösteren futbolcuların başarılarının, takımı avrupada nasıl ileri götürebileceğinden çok, piyasa ve olası satış değerleri üzerinden konuşuluyor.

    son dönemde gelen lig şampiyonluklarının da bunda etkili olduğunu düşünüyorum. futbolda yerel ligde elde edilen başarı üzerinde maalesef biraz doymuşluk mevcut. özellikle taraftar özelinde...

    büyük liglere oyuncu yetiştirme takımı olduysak başkanımız açıklasın ve hedeflerimizi ona göre koyalım. takımın en değerli oyuncularını ve gelecekte katkı sunacak değerlerini o kadar veriyolarsa hemen şunlara okutalım, arabistan olur ingiltere olur şeklinde hareket ederek hayallerine ulaşamazsın.

    tabiki çarkı döndürmek için senin için alternatifi olan oyuncunu, takımın oyununu çok etkilemeyecek adamları, kadro mühendisliğini iyi bir şekilde ayarlayarak satabilirsin ama ana felsefen bu olmamalı.

    ligdeki başarıların hedefine ulaşmak için bir araç olduğunu unutma. çünkü kuruluş amacın olan ana hedefine 119 yıllık tarihin boyunca sadece bir kez ulaşabildin. ikincisine ulaşmak için de takımında avrupada fark yaratacak adamlara ihtiyacın var.
  • 10144
    galatasaray taraftarının sahip olduğu eleştiri kültürü önemlidir. bizi diğer takımların taraftarlarından ayıran önemli bir etmendir bu ama eleştirel bakış açısı ile sürekli şikayet etme psikolojisi arasında fark var.

    galatasaray'da yönetimsel bir problem yok. ortada bir otorite boşluğu, bir zafiyet veya şüphe uyandırıcı bir durum yok. galatasaray'ın aklını, ciddiyetini ve eleştirel kültürünü çok iyi bir şekilde yansıtan genel kurul iradesi galatasaray'da bir yönetim problemi olmadığını 25 mayıs 2024 ve 6 temmuz 2024 tarihlerinde tasdik etmiştir. galatasaray futbol takımında da bir problem yok. temmuz 2022'den çok daha güçlü bir futbol takımımız var. temmuz 2023'ten de daha iyi bir takımız şu anda. her iki yılın aynı ayına oranla bugün sahip olduğumuz kamp kadrosu çok daha kaliteli. hem nitelik açısından hem nicelik açısından. iki veya üç temel eksikliği var takımın ki bu sayı geçtiğimiz yıllarda çok daha fazla idi. transfer gerektiren üç bölgede de temmuz ayını iyi bir şekilde geçirmemizi sağlayacak futbolcularımız var. geçtiğimiz sezon kiralık olarak takımdan ayrılıp bu yaz itibari ile takıma dönenler arasında katkı verebilecek futbolcularımız da var. dubois gibi. geçtiğimiz sezon sakatlık başta olmak çeşitli gerekçelerle tam manasıyla istediğimizi alamadığımız ama bu yaz şu ana kadar çok iyi çalışan futbolcularımız da mevcut. zaha gibi. seferovic'e, gomis'e, bakambu'ya, vinicius'a oranla icardi'ye çok daha iyi bir yedek olabilecek ve hatta ilk 11 oynayabilecek potansiyelde bir forvet transferimiz de var. michy batshuayi görmezden gelinebilecek bir oyuncu değil bu noktada; 1 temmuz'da imza attırıp, 3 temmuz'da kemerburgaz'da idmana çıkartacak kadar hızlı ve sonuç odaklı davranıldı bu konuda. galatasaray bu transfer ile 1 temmuz günü hücum hattı konusunda defteri kapattı ve defterde icardi, batshuayi, zaha, mertens, ziyech gibi kaliteli yabancı futbolcular var. bu defter eleştirilesi değil, takdir edilesi bir defterdir.

    birçok farklı entryimde ifade ettiğimi tekrar söyleyeceğim. galatasaray'da şu an sıkıntılı bir tablo yok. yönetim mutlu, genel kurul üyeleri mutlu, teknik heyet mutlu, futbol takımı mutlu. camiamızda her zaman görüşme, müzakere, hatta tartışma olmuştur, bugün de vardır, ancak mutsuz olan, memnuniyetsiz olan bir unsur yok kulüpte. tek bir unsurda, o unsurun da bir kısmında mutsuzluk ve ümitsizlik var, o da taraftar. buna hiç gerek yok halbuki. "yönetim taraftarı kandırıyor istifa etsin". hayır istifa etmeyi gerektirecek bir şey yok çünkü ortada bir kandırılma durumu yok. puma satış mağazalarında fenebahçe logosunu 5 yıldızlı yaptı diye galatasaray'da yönetim istifa etmez. bakkal işletmesi değil burası. galatasaray'da iki tane transfer şu an avusturya'da takımla beraber kampta değil diye de yönetim istifa etmez. faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, mustafa cengiz, burak elmas gibi başkanlar döneminde hangi şartlar altında ve hangi demeçler doğrultusunda transfer dönemleri geçirildiyse, bugün de durum benzer. yönetimlerin, başkanların her zaman gerçekleştiremedikleri özellikle futbola dair vaatler olmuştur. bu işin doğasında var, dursun özbek'e has bir durum değil bu. bugün ama bir fark var, futbol takımımız geçmiş dönemki başkanların kurduğu ve yönettiği takımlara oranla çok daha güçlü.

    "erden timur yok, florya'yı peşkeş çekecekler". veya "erden timur yok, bunlar şampiyonluğu birilerine satacaklar". bu iddialar da gerçeklere dayanmıyor. kanıt, delil sorulduğunda ideolojik pozisyon almalara dayanan bazı hırslı çıkışların veya olumsuz varsayımların ötesinde söylenebilen hiçbir şey yok. bu iddiaların olgusal bir tarafı yok, bunlar tamamen şahıs bazlı nefret ve kötü kaleme alınmış bir takım komplo teorilerine dayanıyor. bunlardan dolayı da galatasaray'da yönetim istifa etmez. biri mayıs ayının sonunda, biri temmuz ayının ilk haftasında olmak üzere, iki tane çok ciddi genel kuruldan galatasaraylı üyelerin 80%'ininden fazlasının desteğini almış bir yönetim kurulu bu gibi taraftar ihtirasları ile istifa hiç etmez. taraftarın da artık futbol dahil olmak üzere bütün sportif branşlarda ve sportif branşlardan daha önemli durumda olan projeler hususunda yönetimi biraz rahat bırakması lazım. bırakalım iyi bir şekilde, planladıkları şekilde, destek aldıkları şekilde işlerini yapsınlar. hesaplaşılacak veya intikam alınacak bir şey yok, galatasaray'da her şey yolunda. bu bilinçte olmalıyız bu noktadan sonra.
App Store'dan indirin Google Play'den alın