simariktir.
kendimi bildim bileli galatasaray taraftariyim buda yaklasik 25 seneye tekabul ediyor. bizimkisi bir aile gelenegi aslinda. dun geceki yikimdan sonra teknik ve taktik dusunmek yerine biraz da sarsintiyi uzerimden atabilmek adina geriye donup bakmayi tercih ettim. ahir zamanda bu gozler neler gordu soyle bir hatirlamak istedim. galatasaray bir futbol klubu degil kesinlikle ama futbol galatasaray’in kalbidir. o yuzden de gecmisi galatasaray futbol takimi kapsaminda degerlendirdim. sahip oldugumuz 17 sampiyonlugun 11’ine taniklik etmisim. buna ek olarak turkiye icerisinde 6 tane tsyd kupasi, 3 tane basbakanlik kupasi, 1 tff super kupa, 6 cumhurbaskanligi kupasi, 7 tane turkiye kupasi ve avrupa kupalarinda super kupa ve uefa kupasi’nin kazanilmasina bazen tribunde bazen ise televizyon karsisinda sevinmisim. bunlar haricinde sayisiz unutulmaz maclar, avrupa kupasinda ceyrek finaller ve yari finaller ise cabasi.
bu yillar icerisinde basarisiz gecen sezonlarin azligi, her gecen gun yukselen citanin uzerimizde yarattigi doyumsuzluk ister istemez simarikliga donusmus bu bunyelerde. sikinti cekmek, uzulmek, herseye ragmen destegi esirgememek gibi gercek bir taraftarin uzerinde bulundurmasi gereken bu ozelliklerin yerini, oyuncak dukkanina giren simarik cocuk edasiyla davranan doyumsuz bir profil almis maalesef. birkac basarisiz sonuctan sonra oyunculari gonderen, teknik direktoru asan veya baskani aforoz eden bir topluluk haline gelmisiz. gelen giden futbolcularin sari kirmizi formayi giydiklerinde kim olursa olsun bizim futbolcumuz oldugunu unutmusuz. galatasaray geleneginden gelen saygi dan hic bahsetmiyorum bile. birazda dijital cagin bir handikapi olacak bizden onceki jenerasyondan 14 sene sampiyonluk gormeyenler buyuklerimizin hikayeleri de az dolanir olmus tribunlerde bu aralar. sanal ortamlarin efendisi olan bizim neslin bagirislari, maalesef gecmisten gelen sesleri bastirir bir hal aldi son gunlerde.
dun mactan sonra (
26 agustos 2010 karpaty lviv galatasaray maci) donup baktigimda kendime yaptigim oz elestiri buydu. direk olmasa da bu basarisizlikta benim bile payim olduguna kanaat getirdim. belki asagiya dogru dusmekte oldugumuz kuyuda henuz tam anlamiyla dibi bile gormemisken, sogukkanliligimi kaybettigimi gordum. taraftar olmanin, karsiliksiz sevmenin biraz da aci yuklu bu tarafini tamamen unuttugumu anladim. belki de dunku macin sonucundan daha cok uzuldum icinde bulundugum duruma ve soz verdim yatarken sevgilime bu haksizligi bir daha yapmayacagima.