galatasaray futbol takımı her halükarda gerek medyanın bazı yalakaları, gerekse de sosyal alemin oynakları tarafından sürekli eleştiriliyor. nedeni belli, başarıyı çekemiyorlar. hani bunları bir şekil anlıyorsun, amaçları var adamların. algı yaparak önümüzü kesmeye çalışıyorlar vs.
her şeyi anlıyorum ama bizim taraftarı anlayamıyorum. iyi giden maçlardan sonra bile sürekli futbolcular eleştiriliyor. bunu bu sözlük özelinde değil, genel olarak söylüyorum. mesela dünkü maçta
* bazı yorumcular diagne'nin direkt kırmızı kart görmesi gerektiğini; 2 haftadır kırmızı kart görmediğini üzerine bastıra bastıra söylüyorlar. biz bunları püskürtmek yerine gelmiş diagne'nin performansını eleştirip koz veriyoruz adamlara. görün bakın sırf bu algı oyunları yüzünden diagne hak etmediği halde bir maçta yüzde yüz kırmızı kart görecek. ve yine eminim ki fb veya bjk maçlarından birinde sırf bu nedenden oynayamayacak. performansı elbet tartışılacak ama o gün bugün değil!
geçen hafta ki trabzonspor maçı
* sonrası öyle bir algı yapıldı ki, sanırsın başkaları gibi şike yaptık. düşünün mhk başkanı istifa etti sırf bu nedenden dolayı. bu maçtan sonra bile bizim çok iyi niyetli taraftarımız yine takımı savunmak, geçmişinde aleyhine yapılan hataları unutarak "abi hakem bizi tuttu ya" "abi trabzon'un penaltısı verilmedi. bize de kırmızı kart gösterilmedi" "galatasaraylıyım ama galibiyetten memnun değilim" diyenler vardı ya. geçmişte bize yapılan tonlarca hataya karşı bildiri yapan adamların yanında olduk. sonucunda da biz hariç 17 takım mağdur oldu. size yalancılık yapın demiyorum sadece gözünüzü açın diyorum. televizyonlarda net penaltı ve kırmızı kartlara bile isyan eden yorumcu müsveddeleri varken fazla iyi niyetli olmayın diyorum. koz vermeyin diyorum.
aleyhimize yapılan tonlarca hatalar saman altı edilip, hakemler ödüllendirilirken bile galip bitirdiğimiz bir akşamda futbolcuları eleştirdiğimiz kadar eleştirmiyoruz üç maymunları... böyle devam edelim çok iyi gidiyoruz. bugün sıra diagnedeydi, yarın sıra emre akbaba'da olsun.