• 5451
    aşırı ilginç bir taraftardır. mesela takım yaşlı der ama 32-33 yaşında ki günü kurtarmak için gelebilecek adamlara dilenir. gençleri oynatalım der sonra onlar yerine alınacak 30+ orta saha oyuncularına dilenir. sözleşmesi biten her oyuncuya iyi muamelesi yapıp 3-5 milyon euro maaşı az görür ne de olsa bonservis yok der. güzel kafalar yaşar genel olarak. hele birde fm taraftarı ve transfermrkt taraftarı vardır ki üfff yeme de yanında yat. adam hayatında hiç görmemiş ama gitmiş kosava liginde gol kralı olmuş adamı önerir. niye 30 gol atmış ulan kosava liginde bende 20 gol atarım benide alın o zaman. gerçi beni de görmüyor yazıyım transfermrkt'e profilimi benide ister aha da yazıyorum;

    albertxx 24 yaşında türk vatandaşı kosava da oynuyor takımı kosava gücü.
    2016-17 sezonunda 30 maç 25 gol 15 asist mevki forvet ve 10 numara.

    alın lan benide o hayatında görmediğiniz izlemediğiniz adamdan farkım yok.
  • 5454
    eski jenerasyon daha avrupai yoksa daha mı batı medeni veya o düşünçeye sahiptir olabilir bunlar yeni arkadaşlar hep bir nefret hep bir tabir-i caizse fenerbahçeleşme peşinde. ben kendimi bildim bileli fenerbahçe değişik bizim ile alakası olmayan kültürel farklı ama bir o kadar uzak olan takım.

    taraftar hep istiyor hep eleştiri, hep bir şey kötü ise her şey kötü. nike bana göre dünya da spor markalarında top 3te bulunan global bir marka, adamlar bizi elit takım olarak seçmiş forma üretiyor tasarlıyor, tasarımı gsstore ve yönetimine sunuyor, yönetim bunu beğeniyor. sonunda yönetimin beğendiğini taraftar beğenmiyor e olabilir " renkler ve zevkler tartışılmaz " ancak bizim taraftar hep başkalarına özeniyor.

    futbol,basketbol yeneriz yenilebiliriz kazanrız kaybedebiliriz olabilir sonuçta her zaman kazanamıyoruz ancak bizim taraftar olarak " biz galatasarayız " moduna açilen dönmemiz şart !

    bu arada dursun özbek istifa diyoruz sanal da gerçek te ne kadar aktifiz o da ayrı bir soru.
  • 5455
    galatasaray taraftarı başka takımların başarısından rahatsız olmaz. her takım başarılı olabildiği kadar olsun biz de kendimize hedef koyar o başarıların üzerine çıkmaya çalışırız.

    onyedi yıldır avrupa'da başarıyı tekrarlayamamızın asıl nedeni de bence aynı başarıyı ya da daha büyüğünü yakalayan bir takımın olmamasıdır. olsaydı hedef koyar motive olabilirdik.

    kısacası başka takımların başarısına üzülmez, çektikleri acıdan zevk almayız. spor sadece yarışma tutkusu ve özgüvendir. aynı zamanda da endüstritel gösteri ve şovdur. bunun dışındakiler saçmalıktır.
  • 5456
    galatasaray taraftarı hak edilerek kazanılmış her başarıyı tebrik ve takdir eder...
    fakat karşısında başarıya giden her yol mübahtır düşüncesiyle yer alan bir rakibi asla ve kat'a tebrik ve takdir etmez...
    twitterdan ismini amınsayamadığım biri şu cümleleri yazmıştı;
    ''galatasaray yuroligi alsa murat ülker'in fetöcü olduğundan başlarlardı işi gene fetöye bağlarlardı''
    benim kazandığım her haklı başarıdan sonra çamur at izi kalsın mantığıyla karşımda duran fenerbahçe taraftarı varken kimse kusura bakmasın ben centilmenlik timsali olamam...
  • 5457
    galatasaray futbol takımı taraftarıyım. futbol dışında galatasaray'ın aldığı başarılar, uğradığı hezimetler karşısında hiçbir şey hissetmem. kısacası kulübün futbol dışındaki branşlarındaki durumu umurumda değil. bana göre sosyal sorumluluk projesi gibi olmalı bazı branşlar özellikle basketbol; asıl olayı amerika olan bu spor'a milyonlarca dolar harcamak bana göre israftır daha basit ve bilinçli, gençleri hayata kazandırmak hedefli ele alınması gerekir.

    bir zamanlar efes gibi takımlar vardı yine öyle takımların bu branşta lokomotif olması gerekir. ülke olarak başarılı ve ünlü olduğumuz güreş gibi alanlarda galatasaray veya başka kulüplerin daha fazla yatırım yapması benim için daha önemli. bireysel sporlar daha az parayla çok daha büyük başarılar getirebiliyor. olimpiyatlarda yüzme, güreş, halter atletizm gibi branşlar içinde galatasaray'ın desteklediği, yetiştirdiği sporcuların yarışması bana sadece galatasaraylı olarak değil bu ülkenin bir vatandaşı olarak büyük gurur verir.
  • 5460
    bildiğin yurdum insanıdır.

    mevcut eğitim sisteminin verdiği default düşünce yapısı yüzünden sorgulamaz, yorumlamaz, çıkan haberler üzerine düşünmek yerine "vaayyy babaannn gemüüneeee" diyerek doğru sayar. bu yüzden transfer dönemlerinde çok heyecanlıdır. her çıkan haber onun için gerçektir. kimin söylediği, mantıklı olup olmadığı, altyapısı üst yapısı, yazar haberi verirken neyi amaçlamış, haberi hangi nedenler üzerine yapmış sorgulamaz. bir fikir yayılmaya başladığında üzerinde düşünmez zira akıntıya karşı yüzmek zordur. bu yüzden akıntının gittiği yere gider. "yaaaa ben de zaten bu tarafa gidecektim" diye de kendini avutur.

    basit bir örnek verelim; "cenk ergün lyon'a uçtu, gomis konusunda gelişmeler bla bla bla" diye haber çıkar, hemen gelip gomis hakkında destanlar dizer ama hiç haber üzerine düşünmez "lan gomis marsilya'da oynuyor, niye cenk ergün lyon'a gitsin??? acaba lyon'dan birilerine mi bakıyor???"

    maalesef yalanlar gerçeklerden daha inandırıcı oluyor. işte sırf bu yüzden descartes'in dediği gibi "gerçeklere ulaşmak istiyorsan, bildiğin tüm doğrulardan şüphelenmelisin".
  • 5462
    şu an oynanmakta olan 3 haziran 2017 galatasaray konyaspor maçında staddaki kişiler olamaz. onlar olsa olsa ultrasucukçu tayfadır. sabri sağ kanattan sol kanada pas attı diye hunharca alkışlarlar. selçuk aptalca kaptırdığı bir top sonrasında geri dönüp rakibin hatalı pasını kesti diye yine hunharca alkışlanır. 45 dakika yani 2700 saniye içinde toplasan en fazla 15-20 saniye boyunca cılız bir "yönetim istifa" tezahüratı yapılır. maçın daha ilk saniyesinden itibaren yürekleri bayan "saldır galatasaray" tezahüratını 21354 dakika boyunca söylerler. bunlar tipik ultrasucuk davranışları gibi geldi bana. ikinci yarıda da sabri önde pres yaptı diye, semih de saçma sapan bir top kaptı diye hunharca alkışlanarak sezona noktayı koyarlar.

    e bu tayfaya bu yönetim, bu takım müstehak. size dursun, tudor, selçuk, yasin, semih, sabri ile mutluluklar.
  • 5464
    tüm kulüp taraftarları gibi kulübünün üzerindeki etkisi sıfıra yakın olan topluluk. kulüplerimiz deli gibi borçlu. manyakçasına borçlu. göbeklerinden devlete bağlılar. bu ortamda da mutlu etmeleri gereken sadece devlet (=recep tayyip erdoğan) var. taraftar dediğiniz kim köpek ki? dursun aydın özbek tayyip bey'e istediği arazileri peşkeş çektiği sürece o koltukta oturur. taraftar da bir halt edemez. çok mu zor florya'yı basmak? çok zor. ankara'da yüksel caddesinde, tek kolu devletçe koparılan veli saçılık, ohal khk'si ile işten atılmasını sokalta oturarak protesto etmek istiyor da her gün maruz kalmadığı kötü muamele kalmıyor. 60 bin kişi bir yürüyelim bakalım o istanbul polisi kaç kişiyi gerçek mermilerle öldürür? bu ülkede demokratik protesto hakkı bitmiştir. dursun da ancak iktidar sahipleri isteyince gider.

    stadının adını belirlerken dahi sike takılmayan bir taraftar grubuyuz biz.
  • 5465
    eziğiz lan. komple eziğiz. şu 2 senedir ayaklanma çıkarıp florya'yı, otelleri, kulüp binasını basıp o dursun gidene kadar cehennemi yaşatmadığımız için eziğiz.

    ultraslan emziğini emmekle meşgul. hal böyle olunca birisi çıt çıkarsa sesini kısacak sucuk bağımlıları dolu ortalık.

    emmeye devam gençler. siz de geberip gideceksiniz.
  • 5466
    bugünlerde hayatla ilgili bir ders almamı sağlamış topluluk. insanın makam mevki parası ne olursa olsun, şartların değişmesi ile karakterinin değişimi de çok kısa oluyor. topluluklar için de bu durum geçerliymiş demek ki:

    3 sene önce koskoca avrupadan futbolcu begenemeyen bu topluluk, şu an türkiye 1. ligindeki futbolcuları bile ister olmuş. hadi o neyse de bjk'nin yedek oyuncusunu, fb'nin kovmaya çalıştığı adamları sindirmek nasıl bir genisliktir, bunu hic anlayamayacağım.
  • 5467
    sözlüğe son günlerde bakıyorum da tam da dursun'un istediği kıvama gelmiş. tolgay, andre castro, kwekue, hasan ali gibi isimlere heyecanlananlar az değil. geçen sene de trabzon çöpü cavanda'yı alınca böyle sevinenler vardı ama bu sene oran daha bir yüksek.

    yani en iyi transferimiz tolgay olacaksa kapatıp gidelim abi kulübü artk. zaten dursun gibi bir lüzumsuzun bile iplemediği bir grup olmuşuz. "bir zamanlar jardel'i beğenmezdik, peh" diye güzel hatıralarla analım en azından galatasaray'ı.
  • 5470
    terim "demirören'le birbirimize tutkunuz" ifadesini kullanacak kadar kader arkadaşıyla birlik olduğu halde "yuvana dön hocam", "bırak artık o tüpçüyü :(" nidaları yükselten garip bir kesimi olan topluluk. adamın demirören'le bir derdi yok, anlaşamadığı konular olsa da aralarının ilk günden beri çok iyi olduğunu ifade etti. galatasaray'ı sikleyen falan da yok. belki terim kovulur yarın ardagillerin harekatıyla, o zaman yine büyük galatasaraylı fatih geri döner.

    tutkunuz dedi ya.
  • 5473
    takımındaki futbolcuların buyuk cogunlugunu sevmeyen taraftardır. bu konuda besiktas taraftarının tam tersiyiz heralde. onlar elindeki osuruktan oyunculari bile messi ilan ederken, bayılırken, bizim taraftar oyuncusuna genelde hep nefret dolu.

    mesela yasin besiktasta olsaydı taraftar baya severdi adamı. bu yıl 10 gol atmis adam sadece ligde. zam isteyip durması dısında ben cok falsosunu da görmedim herifin. ama bizim taraftar nefret dolu kendisine. sebebini ben anlamıyorum hic.

    sabri gibi bir adam kulupten ayrilmis. iyisiyle kotusuyle 10 küsür sene hizmet etmis adam takıma. 6 sampiyonluk görmüs. gonderilmesi dogru, burası ok ama insanda azıcık burukluk olmaz mı ya? bu kadar hizmet etmis adama bu kadar nefret normal mi? bu adam yetenekleri capında elinden geleni yapti hep yillardir. mucadelesi hic eksik kalmadi. neden bu kadar nefret? sabri'nin benzeri besiktasta ibrahim üzülmez vardi mesela. adamlar bi sekilde deli ibo falan deyip sevdiler onu.

    biz herkesi itin gotune sokmaya bayılıyoruz valla.
  • 5475
    tribünleri doldurmayan taraftar grubudur. lafa gelince 20 25 30 milyon galatasaray taraftarı var ama ünal aysalın dönemi hariç hiçbir zaman tribünler dolmadı. elbette bizden eski kuşaklardan bahsetmiyorum. 20 bin kişilik stada 50 bin kişi gelen,14 yıllık sıkıntıya rağmen takımını bırakmayan taraftardan bahsetmiyorum. 4 sene üst üste şampiyon commandanteli takımı bile izlemeye gelmeyen taraftardan bahsediyorum. çok üzülüyorum gerçekten. hiç kimse galatasarayı karşılıksız sevmek zorunda değil,kimse kötü futbolcuları,berbat yönetimlerin berbat takımlarını izlemek zorunda elbette değil ama her şeye rağmen koşulsuz karşılıksız seven 20 bin kişilik bir grubun olamaması çok üzücü.ultraslandan vs bahsetmiyorum. kombinesini her sene yenileyen,kombine koltuğunu boş bırakmamayı kendine görev edinmiş,kendi gelemediğinde bir başkasına devretmeye çalışan çok değil 20 bin kişilik çekirdek bir taraftar grubumuzun olmaması beni çok üzüyor. umuyorum futbol,basketbol ve diğer her branşta sadece spora ve armaya olan sevgisinden dolayı iyi de olsak kötü de olsak sırf eğlence amaçlı galatasarayı takip eden taraftar sayımız artar. 30 milyona ihtiyacımız yok koşulsuz şartsız seven daha küçük bir grupla da galatasarayı kimse durduramaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)