• 51
    en son bleach adlı yazarın topluca üzerine gidilip, sözlük ile ilişiğinin kesilmesi şeklinde son bulmuş, iğrenç bir kültür.

    bir tane yazar çıkıyor, kendine göre haklı veya haksız olduğu noktalar vardır, eyvallah, ama bütün sorunları bu adama indirgeyip, üzerine gidiliyor, hakaret bile ediliyor, adamın taraftarlığı sorgulanıyor. adamın bir zevki var, nba ve açtığı maç başlıklarının da altını dolduruyor, video paylaşıyor, izliyor, analiz yapıyor. ama benim süpertitiz muhtar arkadaşlarımın zoruna gidiyor. göz zevklerini bozuyormuş. gündem denen butonu kullanmayı bilmeyenler geliyor, adamdan bu durumda uzlaşma bekliyor. sen ne kadar uzlaşmacısın? adam günün başında açtığı başlıkları, erkenden açıyor, sırf o değerli göz zevkiniz bozulmasın diye. gene de yaranamıyor. bu yazarın niyetinin kötü olduğunu iddia edenler farkında değillerdi ama en kötü niyetli onlardı. saygı ve sevgiden uzak, tahammülsüz, kelle avcısı bir kitle.

    bu kitleyi ben biraz sivas'ı yakan kitleye benzettim, öfke aynı öfke, sözlük elden gidiyor, uyanın diye diye sözlüğün huzurunu kaçırdılar. tekrar ediyorum bahsedilen yazarı tanımam, etmem, onun da kendilerine göre hatası olmuştur ama çözüm için adım atmayanlar, çıkıp bugün ahkam kesmesin. insanların arkasından zil takıp oynamasın.

    sonuç olarak bleach gitti, başkası gelir . ama ben utandım, galatasaray sözlük, kendi düzenini bozmuştur ve bunun nedeni öfkeli kalabalıktır. egosunu bir kenara koyamayanlar, ki buna bleach de dahil sorumludur bu durumdan.

    sonuç olarak tiksindim kardeşim. bu demek değilki artık yazmayacağız. tam tersine, bu yapılan saygısızlık ve linçe inat devam edeceğim. kimseyle kavgalı olmamaya çalışıp, gerekli paylaşımları da ben üstleneceğim. isteyen istediği kadar ofsaytlasın, sorun değil. burayı güzel bir yer yapmayaca çalışacağım ve inandığım yolda devam edeceğim.

    aynı zamanda bu bleach mevzusu ile şunu öğrendim, daha önce farklı görüşlerlerde tartıştığımız konuların gereksiz olduğunu, insanların kalbini kırmanın anlamsız olduğu özetini çıkardım.varsa bu konuda kırdığım, samimiyetimle özür dilerim.

    kendimize çeki düzen verelim, lütfen.
    http://inciswf.com/ssssss.swf
  • 56
    1) herhangi bir kötü skor sonrası muhakkak başlar.

    2) branş ayrımı yapılmaz.
    örnek:
    - ışıl alben saçına ayıracağı vakti antremana ayırsaydı şu an çok farklı yerlerde olurduk
    - ergin kenarda boş boş oturacağına takıma taktik ver amk !! böyle koçluk mu olur?
    - eray, amrabat, mancini, ünal bu takıma ait değilsiniz. dany seni antep'ten getireni.

    3) birey/kurum ayrımı da yapılmaz herkese hunharca sallanır.
    örnek:
    - tff bu maça bu hakemi atayarak aslında skoru tayin etmişti zaten. böyle taraftar da olmaz olsun, 1 saat kazanacaklar diye 87'de terkettiler stadı.* ulan amrabat.

    4) aynı başlığa bir ayda girilmeyen entry sayısı bir günde girilir.
    örnek:
    - nordin amrabat (137)
    - roberto mancini (244)
    - eray işcan (78)
    - fatih terim (100)
    - arda turan (321)*

    5): 2 gün sonra her şey normale döner, sinirler yatışmıştır. olan sözlüğe olmuş ve başlıklar çoğunlukla niteliksiz değil kalitesiz entryler ile dolmuştur.

    son söz:

    beyler dün gecereal madrid'e yenildik*. oynadıkları futbol bizden 2 gömlek yukarda. top alış verişleri, savunma anlayışları, hücuma çıkışları ve oyuncu kaliteleri ile bizden çok çok çok ilerdeler. 7 ayda real madrid ile 4 maç yaptık, 3'ünde neredeysesahada yoktuk, birinde 45 dakika oynadık. biz de üzülüyoruz, ancak klavyeye saldırmadan önce bir durup düşünelim. zor bir süreçten geçiyoruz, kolay şeyler yaşamadık. sakin olalım. sabırlı olalım.
  • 62
    sözlükte aktif olarak yazmama engel olmuş, beni buradan alabildiğine soğutmuş kültür. iyi tanım.

    biraz açayım. 2009'un sonlarıydı sözlüğe üye olup bir şeyler yazmaya başladığımda. tam da bu "liseli ergen" furyasının patladığı döemlerde bir "liseli" olarak onlie olup kendimce bir şeyler yazmaya çalışıyordum burada. fiilen liseli olduğum ve o dönemin popüler goygoyunun liseliler üzerinden döndüğünü yakından takip edip bildiğim için fikri anlamda çok şey yazmamaya gayret ettim. küçümsenirim dedim, hakaret alırım, alay ederler benle filan dedim. bilgi paylaşmaya çalıştım daha çok. "2-2 olan maç", "haftalar sonra galip gelmiş olan takım", "kart sınırında olan oyuncu" gibi gibi. yaptığım yorumlarsa genelde olumlu, ister istemez popülist oldu. "maaşallahı olan oyuncumuz", "bilezik gibi geçiren aslan parçası", "aq çubuklu tosunu" tarzında.

    sonra günlerden bir gün. "sabah"leyin gazetede okuduğum haberi burda bi paylaşayım, bi de ufak düşüncemi belirteyim dedim. gerisi. gerisi işte bol bol nick altı, birçok mesaj falan filan. belki hatalıydım bilmiyorum. belki çok yanlış şeyler düşünüp yanlış aksettirmiştim. cidden bilmiyorum. ama karşılaştığım tablo pek güzel değildi.

    kendi kendimi sözlükten dışladım. sözlüğe girmedim, trip attım buraya. o sırada nice zirveler yapıldı, çok insan buradan tanışıp arkadaş oldu. arkadaşlığını dostluğa dönüştürenler çoğunluktaydı bunlardan. ben çekindim. nası olsa liseliydim aq. iki cümlelik yorumumu siklemeyen adamlar, gerçi çoğunu tenzih ediyorum o anki düşüncem oydu, beni aralarına almazlardı herhalde.

    şimdi twitter'da filan görüyorum. o "altın nesil yazarlar"ın hemen hemen hepsini takip ediyorum. içlerinden beni bir tane bile tanıyan yok ama aq. ulan gs dergisi'ne bile çıktı allahsızlar. neyse. tabii onlar da bıraktılar bir süre sonra burayı, baktılar üç beş trollün taşağına kurban gidecekler, terk ettiler burayı. sonra bi "devrim" lafı çıktı, olmadı.

    burası hikaye kısmıydı. ama esas olan şu. galatasaray'a dair güzel ve seviyeli bir tartışma ortamından beni uzaklaştıran şey, işte bu kültür. buradaki insanlarla tanışamayıp sağda solda goygoy döndüremiyorsam, bu kültür yüzünden.

    velhasılı, içinizde bilendiğim çok insan var. işte onlar için geri döndüm. nick altlarında görüşürüz.
  • 71
    özellikle siyasi konularda çekilmez hale gelmiş olan kültür.

    hani ben de solcuyum ya, bu konularda sidik yarıştıran solu da sağı da batsın o ayrı konu...
    "bu entrynin olduğu sözlükte ben yokum" ne demek arkadaş. nedir bu diktatör tahammülsüzlüğü?
    linç edip sonunda bir küfür ya da hakaret ettirince burdan kovdurunca ne olacak yani? ne farkın kalacak bir açıklamaya imza koydu diye pırıl pırı hocaları kapı önüne koyanlardan?
    %45 olur, %48 olur, %50 olur. sen dışladıkça demir gibi durmaya devam eder. başarısızlık ancak seni dağıtır.
    inadına araya alıp inadına anlatacaksın kendini. mücadele(!) dediğin böyle olur...
    adam sırf inandığı bir fikri yazdı diye ne demek linç etmek ya?
    ne farkınız kaldı terör örgütüne devlet imkanıyla tırlarca silah taşıyanları değil de haberini yapanları tutuklayanlardan?
    sırf 13 yaşındayken polislerin öldürdüğü bir çocuğun annesi olduğu için insanları yuhalatan mahluklardan?

    tüpçünün kader ortağı, euro 2016 fatihi türkiye futbol direktörünün dediği gibi;
    (bkz: kendinize gelin burdan sahaya kadar)
  • 72
    bahsedilen bu bagnaz, cagdisi, ve yobaz guruh, senelerce gucunu bu liberal yaklasimdan aldi kimse kurura bakmasin. halen gelip burda " ama linc ediyursunuz nie farkiniz kalir onnardan" demeyin.

    senelerce bu "o insanlari ezdiniz" masallariyla adamlara sinirsiz guc arti yetki verdiniz. sonuc ortada. bu insanlar hayatlarinda demokrasi nedir bilmez, biat kulturu ile yasamislar, hak hukuk denilen seyi ellerine alinca karsi tarafi bastirmak icin kullanirlar. misal: insanlarin fikrine inancina niye saygi duymuyorsun diyip oruc tutmayan veya ayni fikirde olmayan insanlari tartaklayan, sopalarla saldiran, sunni inancta olmayanlara hakaret ve kufur eden tipler bunlar. bu guruhla medeni bir sekilde konusamazsin. cunku kafasinda medeniyet diye birsey yok. "medeniyet dedigin cirilciplak soyunmaksa hayvanlar bizden daha medeni" seviyesindeler. zorlamayin

    bu partiyi savunan ya ak troll'dur maas aliyordur, ya yobazdir, ya da joleli, ertem gibi rantci tiplerdir. akli basinda oldugunu sanip da malum partiyi savunan liboslarla da hicbir tartismaya girmem. baskani "ic savas cikarsa ciksin ezer geceriz" diyen, iti adam toplayip taksim'de eglenen zararsiz genclere satasan (ki ertesi aksami millet toplaninca geri vites atip polisin arkasina siginacak kadar cesaret sahibi), ogretmeni vakifcisi tecavuz eden, hacisi hocasi 9 yasindaki oz kizina sehvet duyan tiplerle tartismaya girmem. adam yerine koymam. fasistim var mi. malum partiye karsi en buyuk fasist benim ne yapacaksin?

    kac senedir olduk, oldurulduk, gaz yedik vatan "hayini" olduk, capulcu olduk. analar aglamasin diyen teyze terorist sevici oldu. son 1 yilda diktatorumuz diktatorlugunu ilan edemedi diye bu ulkede 300 belki daha fazla insan oldu. yukaridaki entry'den bagimsiz galatasaray sozluk comarlari da hemen fikirdaslarini nasil savunuyorlar magdura yatiyorlar. ulan ben amerika'da yasiyorum ve senede bir kere turkiye'ye gelirim. o da yazlari bi vakitlerde. ve bugun terorist dinci manyaklar ataturk hava alanina saldirdi. hayat ne kadar ucuz monaco, daha dun babam ve arkadasim bana turkiye'ye gelebilecek miyim diye sordu. bu havaalanindan gelirim hep. belki orada olacaktim. belki bavulumu beklerken patlayacakti bomba. hayat amma
    ucuz be.

    bu isid denilen manyaklar dunyayi yasanmaz hale getirdi, hepimizi paranoyak etti. adam gelmis "isid ortadogu projesinin bir parcasi yanee" diye zirvaliyor. senin partin adamlara silah tasiyor, herifleri alenen terorist kabul edemiyor lan "onlar bir avuc kizgin insannar, bunlardan hep esed sorumlu bi kerem" ve diger zirvalar. bugun bile jolelisi yalakasi "anayasa degismeli hacii, patlamayi abartmayin, olur bole seeler, isid'i suclamak icin erken" diye kivir kivir gidiyor. onlar icin kac insan olmus ne onemi var, baskanlari diktator olsun kendileri de rant para ve diger maddi cikarlari kazansin.

    yazimi tum sozumona liberal gecinip akp savunuculugu yapan ve ak trollere ithafen ferhan sensoy'dan gelsin:

    https://m.youtube.com/watch?v=DWKYFRDGqME

    edit: sozum daniel tozser nickli dostumdan disaridir. ama su platformda bile gercekleri gormeyen o kadar malum parti sempatizani var ki isimiz is.
  • 73
    yoktur. olansa lincin ne demek olduğunu bilmeyen yazarlardır. birisi ben şu yazıyorsa yokum diyorsa bu karşıyı linç etmek değildir. adam kendi fikrini açıklamış ve protesto yapmaya karar vermiş. yani fikrini eyleme dökmüş. herif gelmiş ülkenin içine edilmiş bir zihniyeti savunmuş fikrini yazmış. bu fikri ne silinmiş ne bir şey olmuş. karşı fikirli adamda fikrini yazmış ve üstüne demokratik olarak ben sözlükte yazmamayı düşünüyorum demiş. nerde kardeşim linç? alayınıza tek tek demokrasi mi öğretelim?

    eyleme dökülmüş protestoyu linç olarak algıladıkça daha çok sokarlar bir tarafınıza en ufak bir şeyde palaları. daha çok hukuksuzluklarla ülkenin içine ederler. aferim devam sosyete solculuğuna.

    cahilliği, köpekliği ona destek vererek, onu koruyarak bitiremezsin. kanser gibidirler. sen izin verdikçe yayılırlar. atatürk ne yaptı önce kanser olmuş kurtaramayacağını kesti attı (istiklal mahkemeleri) sonra da kalanına kemoterapiyi, radyoterapiyi uygulayabildiği kadar uyguladı da günümüze bedevi ülkesine dönmeden gelebildik. ne zaman demokratlık adı altında kansere göz yumduk 10 senede ülkenin geldiği yer ortada.

    şimdi ben bunu yazdım diye beni linc ediyorlar diye mal mal cevaplarla gelmeyin. bir akit bir çomar kadar fikrimizi söyleyecek özgürlüğümüz olsun.
  • 74
    (bkz: düşünce özgürlüğü adı altında üfürmek)

    karşımızda yalandan beslenen, yalanla kamuoyu oluşturan ve oluşturduğu kamuoyu ile çoğunluğu ele geçirip gerek galatasaray'ı gerekse ülkeyi uçuruma ve çöküşe sürükleyen bir topluluk var. ülke özelinde, bunlar açık açık "demokrasi bizim için araçtır" zihniyetindekilerdir ve yalan söylemeyi, düşünce özgürlüğü etiketi altında pazara sürmüş ve zamanla pazarı ele geçirmiştir.

    neden?

    çünkü öncelikle hedef kitle, "acaba bu doğruyu söylüyor mu?" şüpheciliğinden yoksun, araştırmanın adeta günah addedildiği bir kültürden oluşuyordu. zaten söyleyen onlardandı ve itiraz eden değildi. bu yeterliydi onlar için. diğer tarafta, "düşünce özgürlüğü" etiketini çok seven ve yalanın yayılmasını engellemeye çalışanları zaman zaman faşistlikle dahi suçlamaktan çekinmeyen liberaller, hastalığa müdahale edilmesine izin vermedi ve hastalık ilerledi.

    galatasaray sözlük'te işler nasıl?

    bu başlık biraz karışık. düşünce beyanı adı altında yalan şeylerin yazılmasına, ülke ortalamalarına göre çok daha az izin veriliyor. ama yine de daha iyi olabilirdi. bunun dışında, hedef kitle burada ülke ortalamasına göre çok daha rafine ve bilinçlilerin oranı ülke ortalamalarının çok üzerinde. bunun dışında, sanıyorum en önemli fark, burada defalarca tartışmış olmama rağmen söylemeliyim ki yönetim kötü niyetli değil.

    özetle, yalan söylemek düşünce özgürlüğü değildir ve bunu engellemeye çalışmak linç değil bizzat düşünce özgürlüğü kavramının tecavüzüne engel olmak için çalışmak demektir. hiçbir demokraside ırkçılığa, yobazlığa, yalancılığa, yağmacılığa, adamcılığa, ötekileştirmeye izin verilmez hatta en sert şekilde bastırılır bu tarz hastalıklar.

    burada linç diye tanımlanan şey, sistemin akyuvarlarıdır. sistemin hastalıklara verdiği tepkidir. üzücü değil bilakis sevindiricidir. elimizde kalan az sayıda değerden biridir.
  • 75
    insanlara gerici, yobaz, aktroll tarzinda ithamlarda bulunan bir avuç zavalli tarafindan benimsenendir.

    bunlarin büyükleri siyaset meydanlarinda iktidara bok atmakla para kazaniyor.

    cladi'yi tenzih ediyorum.

    düzeltme: iktidarimiz muhte$em degil ama o iktidari buraya getiren de aslinda olmayan ve iktidardan a$agi kalmayip miting alanlarinda ayni $ekilde atip tutan muhalefettir!
App Store'dan indirin Google Play'den alın