(bkz:
batman v superman dawn of justice )
beklentilerimi karşılamış film ve eve gelir gelmez hakkında yazmak istediğim film ve yazacağım da hayırlısıyla.
film öncesine gelirsek öss sınavının ardından lost ve prison break sonrası bir boşluk vardı içimde. 2011 yılındayız. hani marvel filmlerini takip ediyoruz falan, çizgi filmler de var, spiderman olsun, x-men olsun, nolan'dan gelen batman olsun biliyorum yani. lakin superman hakkında bildiklerim gerçekten çok azdı. bende o dönem sınavın bitmesini verdiği rahatlıkla smallville izlemeye karar verdim ve o dönem yaşadıklarıma neredeyse paralel olarak gelişen ilk 5 sezonu ve devamındaki 10 numara devam eden 5 sezonu izledikten sonra bitirdim smallville'i. dizi bittikten sonra, 220 bölümdü yanlış hatırlamıyorsam, tam bir superman fanı oldum diyebilirim. herşeyini öğrendiğim bu karakterin filmi de o dönemlerde çıkacağı belli olunca çok sevinmiştim. man of steel'dan bahsediyorum. o filmi beğenen biri olarak bu filmin eleştirisine başlayacağım. çok güzel bir origin hikayesi içeriyordu man of steel. karakter gelişimi, hikaye devamlılığı gayet iyiydi. zaten gelen eleştiriler filmin son 1 saati ile alakalıydı. gayet beni mutlu eden bir yapımdı genel hatlarıyla man of steel. evet yazı bol spoiler içeriyor şimdiden uyarı gelsin.
--- spoiler ---
malum man of steel'in sonunda zod'la superman'in savaşı vardı. şehirde yıkılmadık ev, bina bırakmamışlardı. böyle süperkahramanlık mı olur yaa eleştirisi her ortamda sesli bir şekilde dile getiriliyordu. bizde filme zarar gören insanlar arasından başladık, bruce wayne'in yaşadıkları ile.
zod'la superman'in savaşını gören bruce wayne, superman'i ilk defa görüyor ve çevresinde yaşadığı yıkımı ve ölümleri görünce superman'i düşmanı ilan ediyordu burada.
zaman atlamasının ardından gündem superman doğal olarak filmde. nedir bu adam? neyin kafasında? bu adamla konuşmamız gerekiyor bizim diyen bir senatör var elimizde. fragmanlarda lex'in kontrolündeymiş gibi bir hali vardı senatörün lakin bir fragman oyununa kurban gittiğimizi filmde anlıyoruz. gayet delikanlı birisi bu senatör abla. lex gibi metropolis'in en güçlü kişisine karşı bile gayet net, fikirleri açık.
arka planda devam eden bir mermi muhabbeti var ki bu olayın tek amacı lois'i işlevsel göstermek adeta. tabi bide kriptonit muhabbeti var.
filmin adı duyurulduğundan beri herkesin ortak sorusu superman nasıl yenilebilirdi? lakin olayı bilenler farkındaydı ki kriptonit diye bir şey var. smallville de de kriptonit ne zaman ortaya çıksa mala bağlayan bir clark vardı. taşı görür görmez yaşanacaklar için tahminler oluşuyordu kafamızda. lex'in taşı kullanma arzusu ve senatör abladan koparmak istediği izin ile olaydan habersiz seyirci filmin kötüsünü öğreniyordu adeta.
filme dair tek eleştirim burada benim. lex konusu. lex'in motivasyonunu smallville'dan veya takip ettiğim kadarı ile ben çizgi romanlardan biliyorum. lakin izleyici bilmeyebilir. adam neden takık bu kadar superman'e? bu sorunun cevabını alamıyoruz işte filmde. manipülasyon tarafını çok iyi gösteriyor film bize. batman ile clark/superman'e kurduğu tuzakları izliyoruz filmin son perdesine kadar. lakin neden sorusuna doğru cevap bir türlü gelmiyor filmden. ki lex çok boyutlu bir karakter. motivasyonunu her zaman sevmişimdir kendisinin. bir uzaylıya karşı geliyor adam ve bunu bıkmadan sürekli yapıyor. bu anlatılsa gelen eleştiriler biraz daha ılımlı olabilirdi bence. lakin buna da cevabımı en sonda vermek istiyorum.
superman yan karakter gibi filmde aslında. ilk filmde size ben anlattım bu adamı diyor zack snyder bize ve batman'e odaklanmayı tercih ediyor ve bence iyi de yapıyor yönetmen. ben affleck herkes tarafından övülmüş ama bi kere de benim tarafımdan övülsün: mükemmel olmuş tek kelimeyle. her sahnede bruce wayne benim ulan diye bağırıyor adam. alttan gelen müzikle de birleşince adamı kanlı canlı hissedebiliyoruz. geçmişinde yaşadığı manevi yaraları sanırsam suicide squad'ta göreceğiz.
kavga sahnesi gayet güzel, yerinde olmuş. karakterlerin ne olduğunu bildiğimizden bu savaş daha da önem kazanıyor gözümüzde. batman'in üstünlüğüyle ile sona eriyor bu savaş ki zaten beklenilen de oydu açıkçası. annesini kurtarmak ile birini öldürmek zorunda kalan superman için batman çok güçlü bir rakip. buna birde kendi kibri ile batman'in dedektifliği birleşince yenmesi imkansız hale geliyor adeta. kavganın sona ermesi de bence gayet mantıklı. film ne kadar anlatabildi tartışılır lakin baba ve özellikle anne kavramı batman için çok önemli bir olgu. o noktadan sonra batman'in de yumuşaması normal. superman'in zaten batman'i öldürmek gibi bir durumu yok çünkü adam zaten hem zod'un elleriyle öldürmenin hemde binlerce insanın ölümünde sorumlu. bir can daha alabilceğini sanmıyorum.
son partide ekibin toplanıp doomsday ile savaşmalarını fragmandan görmüştük zaten. keşke görmeseydik bunu ama bir adamın suçunu filme yüklemek yanlış. çizgi romanda olduğu gibi doomsday superman tarafından öldürülüyor lakin kendisi de superman'i 'öldürüyor'. her ne kadar dirilceğini bilsek de insan bekliyor işte.
cameo sahnelerinde tak tak tak diye gözümüze sunuluyor. ekibin geri kalan üyelerini az da olsa görüyoruz. lakin flash'i canlandıran adamı beğenmedim gördüklerim sebebiyle.
oyunculuk olarak da eleştireceğim bir isim yok. lex'i isterdim ki sert olsun, kendine güvenli olsun, bana o korkuyu versin çünkü bu lex'in beni korkutma ihtimali yok. ancak film çıkmadan önce bu açıklanmıştı. lex farklı olacaktı ve farklıydı zaten filmde. gelecek filmlerde ön planda kalması gerekiyor ki daha net konuşalım. belki de bu filmde yaşadıkları kendisini daha farklı biri yapacak ancak son hali kafayı yedi diye düşündürdü bizi.
şimdi gelelim sonuca. marvel yıllardır bir planlama ile ilerledi. her seferinde tek karakter filmi ve tur sonunda bir avengers filmi. metotları böyle adamların, çok da ekmek yediler. aynısını dc'den beklememeliyiz. sektörde marvel tüm parayı söğüşlemekte. dc bir atak yapmalıydı ve onlarda tek filmden farklı kollara akmayı planladılar ki bu bile tam olarak doğru değil. karakter filmleri yaparken aralarda ekip filmi de yapacaklar. bu yöntemde bir sorun yok zaten. stüdyosal olarak mantıklı. tek sorun ki o sorun bu filme maalesef yansıyor: süre.
filmi 2 saat 31 dakika ve kısa diyoruz. neden? çünkü kesilen 30 dakikalık bir bölümü de var filmin. bu peki neden? çünkü anlatacakları daha olay vardı bu filmde. tek filmde çok şey anlatmanın zararı da bu işte. bazı karakterler ve konular havada kalabiliyor.
yazıyı bitirirsek filmi 8/10 vermek en doğrusu olacaktır. extended'ını izledikten sonra bu puanın kendi adıma daha yukarılara çıkacağına şüphem yok.
amerika'daki eleştirilere bakınca da işkillenmemek elde değil. planlı, programlı bir şekilde yerden yere vuruluyor film. türk insanı olarak meraklıyız komplo teorilerine. o nedenle marvel'ın bu olayları yönetiyor olması bana mantıklı gelmiyor değil. sektörde tekken ikinciyi istemeyeceklerdir yanlarına. bu film nasıl fun olmalı keşke onu da açıklasalardı. her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. marvel anlatmak istediklerini espri yoluyla anlatmayı seviyor. lakin bunu dc'ye uygulayamayız işte. karakterler yaşadıkları, yaşadıkları evren çok karanlık zaten. asıl fun olsa bu film eleştiri almalıydı.
--- spoiler ---