bir premier lig takımının başına bir amerikan futbolu koçunun geçmesini konu alan apple tv dizisi
ted lasso'yu izliyorum. dizi çok sevimli ve pozitif bir etki yaratıyor. özellikle ilk sezonda bir ekmek teknesi, bir bizimkiler havası var. (bu dizileri izlemişliğim yok, insanlar bu dizileri benim ted lasso'yu andığım gibi anıyor diye örnek gösterdim.)
kısacası keyifli bir dizi, ama ben bir futbol izleyicisi olarak dizideki futbolla ilgili mantıksızlık ve tutarsızlıklara çok takılıyorum.
buradan sonrası sezon 2 bölüm 9'a kadar spoiler.
spoileröncelikle ted lasso hozam sanırım texas'tan kalkıp londralara geliyor ve kurgusal bir kulüp olan
afc richmond'un başına getiriliyor. ancak ted hozam o kadar futbol, yani kendi deyişiyle soccer cahili ve öğrenmeye hevezsiz ki böyle bir adamı ingiltire'de itin götüne sokup sokup çıkartacaklarını beklersiniz. ilk ropörtajında ted hozama "ofsaytın ne olduğunu biliyor musunuz?" diye soruyorlar ve hoca cevap veremiyor.
farz edelim bu gerçekten oldu, gerçek bir teknik direktöre bu sorulsa zaten bu soruya cevap vermediği gibi soranın da ağzına sıçar. ted hocam baya baya bilmediğini ifade ediyor. ulan, böyle bir şey olsa dünya çapında gündem olur. premier lig bu boru değil.
sunday league'de olsa orda bile linç edilir ofsayt bilmeyen manager.
neyse diyoruz, dizidir. devam ediyoruz.
ted'in afc richmond'a hoca olmasının sebebi kulüp sahibi milyarder abinin boşanma tazminatı olarak kulübü eski eşine kaptırması. bu ablamız da afc richmond'un başkanı olmuş ve eski kocasından intikam almak için richmond'u perişan etmeye ant içmiş. o yüzden ted lasso'yu getiriyor, takımın en iyisi, city'den kiralık
jamie tartt'ın sözleşmesini feshediyor, richmond gol bulunca üzülüyor falan.
nitekim afc richmond da önüne gelenden tokat yiyerek felaket bir sezon geçiriyor. peki taraftar tepkisi ne olsa beğenirsiniz? hiçbir şey! ted'in takıldığı pub'da 3 tane demirbaş genco taraftar var. bunlar baya rambo okan kıvamında tipler esasında. işsiz güçsüz ingiliz holiganları. bu herifler bile ted lasso sıçıp sıvadıkça adama ısınıyorlar. neymiş, bir aile ortamı yaratmış da, herkes kardeş olmuş da.
normalde olması gereken tribündekilerin sahaya sırtını dönüp protesto etmesi, medyanın ted'i çarhmıha germesiydi tabii.
haydi buna da eyvallah.
sezonun son maçına geliyoruz. afc richmond düşme potasında, son hafta man city'i yenmeleri lazım veya man city ile berabere kalmaları ve crystal palace'ın rakibine 6 fark atması lazım. mucizelere kalmış durumdalar. öyle asansör bir takım da değiller ha. baya köklü bit premier lig takımı richmond.
son city maçı öncesi ted ile yardımcısı
coach beard pubda takılıyorlar. ted boşanma sürecinden dolayı dertli. konu city maçına gelince demesin mi
beni bilirsin ahbap, kazanmayı çok önemsemem. tam burada coach beard sonunda yumruğunu masaya vuruyor ve "senin babacan amerikan futbolu hocası afrana tafrana da, eski karına da, bıyığına da sıçarım it oğlu it. düşüyoruz aloooo, bu takım milyon poundluk takım, kaybetmenin sonuçları var, kendine gel skmiyim belanı" diyor ve içimize su serpiyor. dizide ilk ve son kez kaybetmenin hayat dersi almaktan daha büyük sonuçları olacağı ifade edilmiş oluyor.
ted bunun üzerine sınava son gün çalışan öğrenci misali, göt tutuşması yaşıyor. napsak ne etsek derken kulübün sahibi olan abla şöyle bir oneriyle geliyor: "gücün yetmiyorsa tahmin edilemez ol, şaşırt onları." (bu ablamız ted'e çok ısındığı ve aile ortamından etkilendiği için artık richmond'u destekliyor)
öneri kağıt üzerinde mantıklı. ön görmenin zor olduğu bir oyun planıyla sahaya çıkarak city'i hazırlıksız yakalamak. hafi diyelim sezon sonu olduğu için city de rotasyona gitmiş olsun. puan alma şansı doğabilir di mi? az sonra geleceğim bu "saşırtma planına"
city maçında richmond geriye düşüyor. golü de kim atsa beğenirsin, jaime tartt! neyse bizimkilerin kafaya dank ediyor sonunda, ulan düşüyoruz napsak netsek. 89. dakikada bir duran top kazanıyorlar ve şaşırtma planı devreye giriyor. plan şu: hani amerikan futbolunda topu atan en arkada durur, tüm takım tek sıra halinde önüne dizilir. kıçının altından topu fırlatıcıya bırakırlar ya, bunu city'e karşı normal futbol sahasında yapıyorlar....ya ben, lan neyse bir şey demiyorum.
sonuç tabii ki gol. bu sırada palace da rakibine 6 atmış. yani richmond ligde kalacak. son saniyede piç evlat jaime tartt yine sahneye çıkıyor ve asistini yaparak richmond'u ikinci lige gönderiyor.
ted lasso orta sıralardan aldığı, kadrosunda
roy kent,
sam obisanya,
dani rojas ve devre arasına kadar
jaime tartt gibi isimlerin bulunduğu richmond'u küme düşürüyor. sonuç? tüm camia hocanın arkasında...ulan orayı yıkmazlar mı? adam hala soccer diyor futbola, takımı skib bırakmış, nereye kadar destek?
derken ikinci sezona başlıyoruz ve jaime tartt'ın city'den kendi isteğiyle ayrlıp biri bizi gözetliyor tadında saçma salak bir programa yarışmacı olarak katıldığıni görüyoruz. babasıyla sorunları varmış da beyefendi hovarda bir kişilikmiş de. ulan bu kadarını
joey barton bile yapmadı be. senelik 5-6 milyon kemiksiz kazandıği city'den, üstelik forma şansi da bulurken, 23 yaşında ayrılıp tv'ye geçmek nereddn baksan absürdlüğün ötesinde.
bu sırada richmond da championship'te beraberlik rekoru kırıyor ve ilk 8 maçının hepsinden 1 puan alıyor. devre arası tartt richmond'a dönünce ise estirmeye başlıyorlar. kulubün malzemecisi, nate adındaki itici eleman ted'e taktik veriyor ve taktikler işe yarıyor. bunu da teknik ekibe katıyorlar. teknik ekip dediğim de ted, koç beard, eski futbolcu roy kent ve malzemeci nate... ne bir kaleci antrenörü, ne bir duran top antrenörü, kondisyoncu; efendime söyleyeyim yonetim tarafında transfer sorumlusu falan yok ha. koca köklü londra kulubünü malzemeci yonetiyor.
şimdilik ikinci sezona devam ediyorum. muhtemelen premier lig'e çıkacaklar. bu arada fa cup'ta yarı final oynadılar. çeyrek finalde tottenham'ı elediler. oldu paşam dedim ama izletiyor kendini yine de.
şöyle oturakli bir futbol dizisi çekilse de bu saçmalıklara takılmadan izlesek keşke.
spoiler