açılın sitcom ve ofansif mizah bağımlısı geldi:
the office, bana kalırsa bir başyapıt. uk versiyonu çok karanlık, usa versiyonunda da ilk sezon bu karanlığı hissediyor insan fakat 2. sezon itibari ile bir amerikanlaşma mevcut ve dizi kendisini buluyor. abd'nin sosyolojik analizini de çok net yapıyor, bana kalırsa her karakter belirli bir kesimi temsil ediyor. hem mizahının dili hem dramaları hem de sündürmeyip cömertçe konu harcamaları office'i ayrı bir klasmana taşıyor.
parks and recreation, kendisine haslığını belli bir yerden sonra kaybettiğini düşünsem de ron swanson gibi bir efsane için bile izlenmeye devam edilebiliyor. diziyi yapanlar office'i de yapan insanlar, o yüzden office ile de benzerlikleri mevcut.
peep show, ingiliz komedisi nedir sorusunun cevabıdır. iki zıt karakterin ana konu olduğu ama yan parçaların ana duo ve senaryoyu epey beslediği bir dizi ve sürekli bir tempo söz konusu. super hans'cıyız, punkız.
trailer park boys, bir kanada komedisi. absürtlük üzerine gelişiyor dizi. dizi diyorum ama trailer park boys komple bir bütün; dizi, filmm, stand up, tur kayıtları vs. ile insanı kendisine bağlıyor. fakat izlerken biraz sağlam mide gerekiyor, zor bir dizi bana kalırsa, her bölümü kahkaha attırıyor bana ama oturup izleyeyim demek biraz zor gibi.
fleabag, kara komedi dizisi. fleabag'in başından geçenleri anlatıyor. yer yer derin hüzne gark edebiliyor ya da kahkaha attırabiliyor. karakterleri derinlemesine tanımıyoruz ama hepsi birbirinden orijinal ve fleabag'in varlığını tamamlıyorlar; fleabag'in varlığın nasıl tanımlamak gerekir bilemiyorum ama izleyen kiminle konuşsam içimizdeki boşluğu pekiştirdiği konusunda hemfikiriz.
derry girls, irish komedisi. orla karakteri ve aksan beni kendisine çok çekti, bir yandan da kuzey irlanda-ingiltere olaylarını da anlatıyor, mizahın altında bir dram hatta trajedi de mevcut bu yönüyle.
the ınbetweeners, derry girls'ün erkek versiyonu biraz, dört ergen erkeğin başından geçenleri anlatıyorlar ve yine sağlam bir mide gerekiyor. kahkaha attıran türden bir dizi.
crashing, fleabag'i yapan phoebe waller bridge'in mini dizisi. 1 sezondan alınabilecek maksimum verim diyebilirim. hem ilişkiler hem de ingiltere'nin hiç görmediğimiz bir yönü göze çarpıyor.
f is for family, çizgi animasyon dizi. çok sert bana kalırsa, 1970lerde hayat gailesi derdinde olan bir aileyi anlatıyor, amerikan rüyasının içinde bir salt gerçek portesi çiziyor. frank murphy, murphy kanunlarını da temsil ediyor. olmak istemediği insana dönen frank'in ayakta kalma mücadelesi yer yer göz doldurabiliyor.
kominsky method, boomerların yaptığı mizahın da çok sert olabileceğini gösteriyor. belli bir yaştan sonra mizah yapmanın çiğleştiğini düşünen bana adeta tokat oldu bu dizi, yeni sezonu da geldi. mutlu oldum.
community, adeta bir freak show. belli referanslar içeren, bazı espirileri anlamanın güç olduğu dizi. dizi baştan sonra tempolu, konular da epey yaratıcı ve donald glover-alison brie oynuyor daha ne olsun...
yorumlarımın biraz sığ olduğunu düşünüyorum çünkü çok fazla dizi yazdım ama bir tanesini dahi izleseniz keyifleneceğinizi düşünüyorum. iyi seyirler.