19 yıldır ankara'da yaşıyorum. hayata bakışım, siyasal görüşümü vs. bir kenara bırakıp, eylemlerin yapılış amacı ve provokasyonu bilecek yaşta, deneyimde ve "benim görüşüme ters" diye dansöz gibi kıvırmayacak karakterde bir insan olduğumu söyleyebilirim.
eylemi eleştirin, destekleyin. bu dünyanın en doğal şeyi, bunu adam gibi beceremememiz bu gerçeği değiştirmez. ancak, orada olmayıp, haliyle basında düzgün bir haber yapılmadığı için doğruyu bilmeyip "ahkam" kesilmesi kimse kusura bakmasın ayıp oluyor. iletişim ile ilgili çok az da olsa eğitim alan bir kişi bir ülkede bu çapta bir eylem olduğu vakit, bunun görmezden gelinmesinin "terbiyesizlik" olduğunu bilir. bilmesine bilir de söyleme kısmında insanlar ayrılıyor.
şu kadarını söyleyeyim, ankara küçükesat'tayım, eve 11'e doğru geldim. sigara içerken cam açıktı ve içeri kadar biber gazı kokusu geliyordu. ankara'yı bilenler için söyleyeyim akay'a 6-7 dakika mesafedeyim ve ben gündüz orada olmasam dahi sırf evimin camı açık olduğu için şu anda akay civarında ne olduğunu tahmin edebilirdim. ne ironiktir ki evimin camından içeri giren "haber" evimin televizyonundan içeri giremiyor.eleştirilen temel nokta bundan ibarettir. gizlenenin işimize gelip gelmediği mi önemli olan, yoksa çok önemli şeylerin gizlendiği mi? yoksa şike süreciyle ilgili tepki gösterilen sözlük bu sözlük değil miydi? orada yaşananlara neden tepki gösterdiniz ve şu anda insanlar tepki gösterince neden susuyorsunuz? hayatta en önemli şeylerin başında samimiyet gelmelidir, düşünceniz ne olursa olsun. aksi halde bir düşünceniz de olmaz zaten bir süre sonra.
sanırım sözlük de -ne yazık ki- kendi vicdan ve düşüncelerinden ziyade, görmek istediklerini gören bazı yazarlara sahip olan bir yer durumundadır.
ekleme:
dadycool19'un bana bildirmiş olduğu mesajı da eklemek isterim. gerçi kendisine de asıl belirtmek istediğimin "satılmış ve yandaş medya" olmadığını, daha doğrusu medyanın her devrin adamı konumunda olduğunu düşündüğümü söyledim. buna ilaveten beni rahatsız eden şey olayların verildiği vakit veriliş tarzı ve olayların neden-sonuçlarından ziyade olayların akışını izleyip olayların gidişine göre yorum yapan haber organlarıydı. aşağıda
dadycool19'un bahsettiğim mesajının kopyası yer almaktadır:
"çok yakın bir dostu sizin o eleştirdiğiniz kanalların birisinde çalışan birisi olarak, size şu kadarını demek istiyorum. olayların büyüdüğü 31 mayıs günü bir çok kanalın, yaşanan şiddet görüntülerinin an be an vermediği doğrudur. an be an verilmemesinin nedeni, toplumu o an için endişeye süreklememek, galeyana getirmemektir. o dostumun çalıştığı veya başka bir kanalın hiç bir şekilde ''yayınlamayacaksınız'' diye bir uyarı almadıklarını gönül rahatlığı ile size belirtebilirim. keza, 1 haziran yani dünden itibaren ise sansürleniyor denilen görüntülerin çoğu bu kanallarda yayınlandı. olayların bizzat içerisinde olan siz ve sizler gibi kişilerin o anlık yaşadığınız duygular ile bu şekilde düşündüğünüzü ve yazdığınızı düşünerek hak verebilirim. ancak bir iki kanal dışında tüm kanallara yandaş ve satılmış medya yaftası vurmak doğru değil. iyi geceler."
