• 4126
    emmanuel eboue konusunda sessiz kaldığını düşündüğüm sözlük. bu tabi ki moderasyona değil buradaki yazar arkadaşlara olan bir söylemdir. arda turan herhangi bir kelime söylediğinde sol framede bir kaç saat içerisinde arda turan (30) gibi rakamlar görürüz. ancak haftasonu oynanan 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçında ve daha sonra kulübün resmi yayın organında bjk televizyonu'nda oyuncumuz emmanuel eboue'ye yapılan ırkçı saldırı için gerekli tepkinin nispeten verilmediğini ve yönetimin (üzülerek söylüyorum) biraz da buna güvenerek sessiz kaldığını görüyoruz.

    moderasyon elinden gelen her şeyi yapıyor.onları da tebrik ediyorum gerçekten çok başarılılar.ancak bugünden itibaren yönetimi de harekete geçirecek şekilde gerekli tepkinin ortaya çok daha fazla konması gerekir. bünyesinde çarşı denilen reklam şirketi kılıklı, bünyesinde bir çok insan görünen hayvan barındıran, ırkçı, van'a yardım etmek için de reklam fırsatı kovalayan, tek amacı ana haber bültenlerinde 3-4 dakika bir habere konu olmak olan, striptiz kulübü mü jimnastik kulubü mü belli olmayan beşiktaş yönetimi ve taraftarından özür beklediğimizi daha açık bir şekilde ortaya koymalıyız. şike soruşturmasının başından beri galatasarayımızın haklarını her türlü, cansiperane bir şekilde savunan bize yıllar sonra olumlu bir başkan profili çizen ünal aysal'ın konuya dahil olup eboue'nin arkasındayız tarzı bir açıklama yaptırmak için elimizden ne geliyorsa kulübümüzü daha fazla küçük düşürmemek için daha fazlasını yapmalıyız. mesele emmanuel eboue meselesi olmaktan çıkıp galatasaray meselesi olmuştur. bu durumda beşiktaş taraftarı ve yönetimine haddini bildrmek başkanımız ünal aysal'a düşer. galatasaray taraftarıda duruşunu gerek sözlük ve forumlarda en önemlisi twitter'da ve galatasaray org'a atılan maillerle göstermelidir. beşiktaş yönetimi özür dileyecektir. bunu yapmak zorundadır.
    galatasaray taraftarı twitter'da gerekli duruşu gösterip yönetimi harekete geçirmelidir.
  • 4128
    uzun süredir üst menüde bulunan 10* butonuna basıp 10 numara entry'leri okumuyordum. bugün "dur lan biraz 10 numara entry okuyayim" dedim ve yaklaşık 1 saatir de okuyorum. resmen günüm renklendi yemin ediyorum. kaçırdığım ne de çok güzel entry varmış meğer. 1 saatlik bu süre boyunca güldüm, eğlendim ve dahası bilmediğim birçok şey öğrendim. vallahi yeni bir şey bulmuş gibi heycanlıyım. uzun süredir bu butonu kullanmayanlar hemen kullansınlar, pişman olmayacaklar.
  • 4130
    bu sözlüğün bir kısım yazarları 26 kasım 2011 galatasaray sivasspor maçı'ndan sadece 5-10 dakika sonra galatasaray taraftarını bağırarak ve zorla stattan çıkarmaya çalışan güvenlik görevlilerine ve kolluk kuvvetlerine gereken tepkiyi hakettikleri şekilde vermiş, o arada alıntı olacak hiç tanımadığı bir galatasaray taraftarını da polisin elinden almıştır. seviyorum lan bu çocukları. güzel çocuklar.
  • 4131
    genel olarak yazarlarıyla ilgili söylemek istediğim birkaç şey var. bu birkaç şeyin içerisine söylediklerimle ben de giriyorumdur belki bilmiyorum, öyleyse de no problemo. mesaj atın arkama bakmadan siler giderim o entarileri. *

    şimdi şöyle bir sorun var. birileri birilerini, bir şeyleri eleştiriyor - haklı ya da haksız, farketmez olay eleştirmesi-. sonra bazı arkadaşlar çıkıyor çok komik savunmalar sunuyor. amacım kimseyle dalga geçmek falan değil yanlış anlaşılmasın, sadece olayın absürtlüğünü dile getirmeye çalışıyorum. bu olay neredeyse iki senedir var, rijkaard kavgalarında keşfetmiştim herhalde ilk olarak.

    neyse nedir? biri çıkıyor x'i eleştiriyor. ( x değişkeni burada bir oyuncu, bir oyuncunun yaptığı hareket ya da bir taktik herhangi bir şey olabilir). buraya kadar her şey normal. sonra başka bir arkadaş çıkıyor, x'i savunuyor. ( bu da gayet normal ) ama işte orada bir kamil ( iyi, güzel, saf insan anlamında * ) çıkıyor diyor ki x hakkında; z'yi sevenler tarafından eleştirilen x. örnek vermek gerekirse, çok eskilere gidicem, hz. rijkaard zamanları;

    sav: - rijkaard orta sahada ayhan'a görev veriyor, futboldan anlamıyor.
    antisav: rijkaard'ın orta sahada oynatabileceği en iyi pasör ayhan akman.
    savı üreten kamil : ayhan'ın çok iyi pas yapabildiğini düşünen bazı fm dilencileri tarafından savunulan overrated teknik direktör.
    tepki: hayda....

    devam ediyorum, bu sefer çok güncel. ilk örnekte kalbini kırdığım arkadaşlar da odaklanabilir buraya;

    engin maçta kafa atar kırmızı kart görür, yaptığı hareketin absürtlüğünü geçtim, direk kırmızı karttan alacağı 2 maçlık ceza ile fenerbahçe maçında cezalı duruma geçer. biri bunu eleştirir ve kamil arkadaşımız devreye girer;

    -cantona'yı görünce yakalarını kaldıran bazıları * tarafından eleştirilen oyuncudur.

    hop! bir dakika!

    şimdi olayın saçma sapan matematiğine girmek istemiyorum ama kahrolsun ki * girmem lazım. abi şimdi burada yöneldiğin, karşına aldığın kitle nedir? engin'in yediği kırmızı karta karşı olanlar derneği mi? ya da cantona'ya tapan ama engin agresifzmine karşı olan pasifist aslanlar kıraathanesi mi ? kimdir burada hedef kitlen ya da nedir? yani engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamı nasıl tek bir kategoriye sokabiliyor ve buna göre bir cevap üretebiliyorsun? ya da engin'in yediği kırmızı kartı eleştiren her adamın cantona'ya taptığı varsayımına nereden ulaşıyorsun? bizim bilmediğimiz bir #turktaraftarininsesiveyonelimleri isimli bir twitter hesabını mı takip ediyorsun? ne oluyor yani, nerden engin'i eleştiren adamın, cantona maçlarını uydudan manu atkısı boynunda izlediğine karar verdin?

    mesela olay kazım'ın takıma katkı sağlamaması olsun, bir kamil arkadaşımız çıkıyor ve şöyle diyor;

    - aydın'ın forma giymesini isteyen baronlar ( aman balonlar ) tarafından eleştirilen on numara beş yıldız kanat oyuncumuz.
    x- ya hacı şaka mısın? ben kazım kendini oyuna vermiyor, canı istediğinde oynuyor dediğimde, aydın oyuna girsin mi demiş oluyorum yani? nasıl bir denklemdir bu?

    bir başka örnek;

    mertan caner öztürk : birileri çıkıp diyor ki bu çocuk bu maçta * oynamalı. işte burada kamil arkadaşımız devreye giriyor ve diyor ki;
    - bazı kazım düşmanları (?) tarafından 15 dakika izlenmek kaydıyla ilk 11e monte edilen alt yapıdaki oyuncumuz.
    x- ya abi dur bir dakika. mertan forma giymeli diyen adamın kazım ya da riera düşmanı olduğu sonucuna nereden ulaştın?

    neyse uzatmayayım örnekleri, ben bile sıkıldım.

    kendi gibi düşünmeyen herkesi, başka bir şey olmakla suçluyor buradaki yazarların %48,23'ü. mertan forma giymeli diyorsan, kazım fener'den geldi, ondan bir cacık olmaz diyen adamlardan birisin, rijkaard kalmalı diyorsan yabancı uşağı hollanda mangasısın, ayhan ıslıklanmamalı diyorsan mustafa sarp fanısın, baros kalmalı diyorsan yabancı aşığı çek yavşağısın.

    özet geçiyorum : burada bir yazar bir görüşünü savunuyorsa, kendi fikrini söylüyorsa; saçma sapan siz zaten buna da böyle diyordunuz amk ibneleri, bizans dölleri diye girişmeyin, her önünüze gelen adamı kendi kafanızda oluşturduğunuz düşman bir gruba sokup ayar entry'leri girmeyin. (u: yok lan valla ironi yapmadım bu son cümlemde : ()
  • 4135
    boşuna yazıp çizdiğimiz sözlük. hala bülent korkmaz başlığında "kol geçirdi" "lincoln'ü ziyan etti" gibi saçma sapan şeyler yazılıyor. ispatı ve alıntısı ile yukarılara veya lincoln başlığına yazdıklarımızı okusa böyle gerzekçe şeyleri yazmıyacaklar ama okumuyorlar ki.

    sonra;
    "abi sen iyi adamsın ama, biraz sinirlisin"
    -ben sinirli değilim. salaklığa tahammülüm yok.
  • 4137
    bana göre bir olgunun ne kadar taklidi yapılıyorsa o kadar başarılıdır. örneğin herkes futbolda şunlar söyler: yeni messi, yeni maradona. daha geçen gün bir japon çocuk için yeni messi denilmişti mesela. ya da basketboldan örnek vermek gerekirse yeni jordan, yeni kobedir bu kıyaslamalar. hayattan örnek vermek gerekirse; bir x dükkanı açıldır bir bölgede, o dükkan öyle çok tutar ki bir bakmışsınız anında aynı ürünü sataran y dükkanı, z dükkanı türer yanlarına... kısa kes dediğinizi duyar gibiyim. kesiyorum.

    galatasaray sözlük de benim için taklit edilendir.
    (bkz: gsg sözlük)
    (bkz: fenerbahçe sözlük)

    bize bu asil sözlükte yazma fırsatı veren herkese ve ısrarla niteliksiz entrylerimi silen moderatöre teşekkürlerimi sunarım.
  • 4138
    "daha önce yazıldı mı bilmiyorum ama" , "daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum ama" diyerek ille de yapmak istediğini yapanlar bolca var. öyle yazacağına bir araştırsana muhterem, (bkz: ara) diye bir seçenek var.

    entry yazılmış ki tıklayıp bakma merakını yenemiyorsun hatta entryde link var tıklamadan duramıyorsun. bir de ne göreyim 50 defa gördüğüm yorum, bilgi, resim, video.
    sizi bilmem ama benim boşa harcayacak bu kadar zamanım yok.

    biraz özen diye diye dilimde tüy bitti, ama kime anlatıyorsun.
  • 4139
    zaman zaman yazarları arasında dönen tartışmalar gereksiz yere uzamaktadır, şu yazıyı neden beğendin/beğenmedin gibi muhabbetler dönmektedir falan ama yine de benim açımdan muadilleri arasında uzak ara en nitelikli sözlüktür ve bunu galatasaraylı kimliğimi taşımadan söylediğim konusunda sizleri temin ederim. bunu düşünmeme yol açan ise hem tematik olarak hizmet veren bir sözlük olması ve o temanın benim açımdan çok şey ifade etmesi, hem de o temaya ilişkin takip edilebilecek, bilgi alınacak pek çok şeyin bu sözlük vasıtasıyla bizlere sunulmasıdır. şöyle diyeyim, sadece galatasaray sözlüğü okuyarak bile gerek o gün olan spor olayları -ki sağolsun futbol dışındaki sporlara ilişkin bilgi veren arkadaşların da yardımıyla- gerekse sporun geçmişine ilgi duyanların sayesinde* tarihten anıları, bilgileri edinmek mümkün. dolayısıyla, benim için bu sözlüğün önemi fazladır.

    bu arada, anlık tepkilerin -benzeri platformlarda olduğu gibi- abartı şekilde verildiğini yadsıyamam ve okurken önemli bir kısmı da beni rahatsız ediyor. ancak, ortak paydası galatasaray olsa da hayata bakışı, hayattan elde ettikleri, hayatın neresinde durdukları açısından birbirinden farklı yüzlerce insanın belirli bir konu hakkında hele ki yüz yüze olmadan tartıştığı böylesi bir ortamın, hiçbirimizin tam da kafasındaki gibi olmasını beklemek ne derece doğru; hele ki az çok aynı hayat deneyimine sahip olup yıllardır aynı işleri yapan kişilerin herhangi bir konu hakkında hiçbir surette mutabık kalamadığı olayları hemen her gün yaşadıktan sonra.
  • 4148
    geçmiş entry'lere baktığımda ciddi anlamda sözlük havasını hissettiğim, çoğu entry bilgi dolu, kaliteli olan yer*.

    ancak son zamanlarda sözlüğün iddaa forumuna, canlı maç anlatımı sitesine veya malum takım karşıt entry'leriyle dolduğunu görüyorum. hemen hemen yazılan tüm entry'leri okuyorum ve geçmiş nesillerde meydanı boş bırakma havası seziyorum. tabi bunu da yazılan entry'lerin %80'nin yeni nesiller tarafından girildiğini gördüğüm için söylüyorum.

    zamanında (bkz: #797693) bunu söylemiştim. ancak eski nesillerin de -çoğunun- yavaş yavaş uzaklaşması da hoşuma gitmiyor. onlar sürekli yazsın ki yeni nesillere örnek olsun, ki galatasaray sözlük daha da okunabilir, bilgi akışının daha iyi olduğu bir yer olsun.
  • 4149
    "ben demiştim ...." kalıbı moderasyon tarafından niteliksiz entry sebebi sayılıp söz konusu entry silinmedikçe asla eski kalitesinin yanına yaklaşamayacak sözlük.

    burada sırf ben demiştim diyerek hayata tutunan adamlar var ve bunlar ben demiştim diyebilmek için galatasaray'ın başarısızlığına bile mutlulukla bakabilecek adamlar.

    bugün kazım kötüyken bir maç iyi oynasa ulan ben demedim mi size ne kapak taktı der birileri çıkıp, ortam gerilir. bugün culio nefis bir maç çıkartır, ben demiştim fatih terimden hoca olmaz diyen çıkar, ortam gerilir. riera iyi maç çıkartır ben demedim mi futbolcudan anlamıyorsunuz der, ortam gerilir.

    sorunun temeline baktığınızda çok basit bir çözüm var;ben demiştim yasaklansın ve hep beraber mutlu huzurlu olalım, ortam gerilmesin, kimse birilerine ben çok biliyorum havası basmaya kalkmasın.
  • 4150
    7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçına 600 liralık bilet olmasını mantıklı zanneden yazarları barındırıyor içinde. neymiş efendim saatte bunu kazanan varmış ferrari çok pahalı diye isyan mı ediyormuşuz bilmem ne. lan saatte 600 lira kazanan adamın sikinde mi olacak da bu maça gelecek olm o maça gidecek olan sen beniz en fazla amcamız dayımız gidiyor daha ötesi yok. biz de biliyoruz fenerbahçe maçının normal maç olmadığını ama be amına koyayım bizden habersiz ne transferler yaptı bu iki takım neyi izlemeye 600 lira verilmesi isteniyor insanlardan?

    abi tamam galatasaray fenerbahçe rekabeti diyoruz fenerbahçe maçı diyoruz ama kale arkalarında millet çok afedersin izdihamdan birbirini s.kerken sahaya çıkan futbolcunun ilk göreceği tribünde iki koltuğa bir taraftar düşecek nerde yan hakeme baskı nerde kanattaki oyuncuya baskı? bir maça 600 lira veren adam mı baskı altına alacak o hakemi?

    hayatım tamam pek büyük galatasaray yönetimine sesimizi çıkarmıyoruz ama eşek s.kmenin bile bi yolu yordamı vardır ya transferin tamamını mı o stada gelen adam karşılayacak olm?

    hem düşünüyorum 600 lira bir maça vericem. bak "sadece maç diyo yeaa" diye dediğimi okumayı kesip cevap yazmaya kalkışcak olanlar var bi zahmet galatasaray fenerbahçe rekabeti başlığına ne yazdıklarımı okusun benim için "o" maçın ne ifade ettiğini öğrensin. 600 lira o maça vericem ve dönüşte ya yağmurdan çamur olmasın diye dua edeceğim yokuşu tırmanıp tem'e bağlancam ya da metroda konserve balıktan hallice seyahat edicem. evet ben yaparım gerizekalıyım anasının dini gibi seviyorum bu takımı ama o parayı verecek kaç kişi yapacak?

    belki o stad o gün dolacak ama asıl hitap etmesi gereken kitle galatasaray yönetimini asla affetmeyecek. futbol takımının tek maça 600 lira veren değil o gün işine gitmeyecek okuluna sınavına gitmeyen cefakar taraftara ihtiyacı vardır o taraftar fenerbahçe maçları dışında da orada olacaktır ama sen onları bugün ayakta s.kersen yarın "taraftarımız bize sahip çıksın yeaaaa" diye zırlayamazsın. ta ki bir dahaki fenerbahçe maçına kadar. orda parası olanlar sahip çıkar sana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın