bir ara çok övülen ama bence son derece amatör işler yapan ekip. tam anlamıyla galatasaray spor kulübü'nün yapısal sorunlarının özeti. muhtemelen kendileri de kulübün yapısı gereği böyle yetersizler, çok suç da bulamıyorum yani.
belki de tanınan imkan bu kadar ki muhtemelen öyle. sonuçta bu bir galatasaray gerçeği.
resmen tüm hesaplar devlet kurumu sosyal medya hesabı gibi yönetiliyor.
"günaydın gaassaray ailesi"
"gaassarayımızın bugünkü idmanından görüntüler...... (sonuna 85 nokta)"
"yeni sezon kampımız antalya'da yapılacaktır, duyurulur. lütfen akredite olan basın mensupları bu bildiriyi okusun. ayıca 06ggg9999 plakalı araç, lütfen nizamiyeden ehliyetinizi alın"
* yahu çok mu zor kardeşim "en az sami yen kadar sıcak #antalya" yazmak veya ali sami yen'de şampiyonluk kutlamalarında stadın içinin alev alev olduğu bir görselle antalya sıcağını gösteren bir termometreyi karşılaştırıp "alışığız #cehennem" falan yazmak?
nükleer izotop falan mı üretiliyor o kampa giden uçakta, ne bu ciddiyet?
ayraç ve üç nokta kullanımı var ki aman aman. ayraç mı kaldı yahu, ne kadar çirkin görünüyor. emoji kullanımı yine yetersiz, hiç hoş görünmüyor.
şampiyon olduğumuz zamanki arabesk paylaşımları hatırlıyorum da bu kadar mı vasat olunur yahu. maç önü ve sonrası analizler zaten yavan. gif ve video kullanımı çok yetersiz.
hele hele açıklamaların yayımlanması tam fecaat. geçen mustafa cengiz'in koca bir fotosunu koymuşlar, gördüğüm anda irkildim. kim seçiyor abi bu fotoğrafları? şöyle klas bir fotoğraf niye seçilmiyor, arkada ali sami yen'in şapkalı pozu falan çok mu zor? adamın imajına da yazık. niye bu kadar sık başkanın fotoğrafını görüyoruz ayrıca?
yeni yıl mesajı yayınlanıyor mesela geçenlerde, mustafa cengiz'in de mesajını 2 parçaya bölüp instagram'a koymuşlar. masa başında oturuyor böyle. o sitenin kullanım amacına o kadar ters ki. sanki devlet başkanı halkına sesleniyor, böyle bir ciddiyet falan. ilgi çekici hiçbir şey yok. oyunculara her sene aynı şeyi yaptırıyorlar zaten: "yeni yılnızss kutluğ ossun" diye türkçe bir şeyler söyletiyorlar mikrofonu verip ellerine. bu mudur yani?
anketler, eğlenceli quiz'ler, yarışmalar, diğer hesaplara takılmalar, maç sonunda canlı ropörtajların yayınlanması anlık olarak, maç içinden pozisyonların anbean paylaşımı vs zaten hak getire.
günün golü falan paylaşılıyor son zamanlarda ama yetersiz. eski maçlarımızın özetlerini, güncel maçlarımızın özetlerini, önceki yıllardaki takımlarımızdan bolca görsel içerik görmek istiyorum ben. eski oyuncularımızla ropörtajlar, programlar vs.
youtube kanalı ayrı bir hikaye. bir saatlik "kalamış'ta yoga, etiler'de gezmeler, kankilerle kopmalar" türevi programların full yüklenip 28, 13, 55 gibi görüntülenme sayılarına ulaşması, videoların kapak görsellerinin olmaması, birçok spor kulübünün kamplarda, soyunma odalarında, maç öncesi ve sonrası anları içeren özel seri bölümlerine benzer şeylerin esamesinin bie okunmaması, kötü başlıklarla videoların yayımlanması, yenilikçi hiçbir fikre yer verilmemesi..
mesela "inside anfield" serisi var liverpool'un. maç öncesi tünelden, soyunma odasından, oyuncu ve teknik direktörlerin birbirleriyle şakalaşmalarına kadar birçok şeyi gösteriyorlar. cidden atmosferi çok güzel yansıtmışlar, insan takılıp kalıyor. sanki yanımda nefes alıyor futbolcular, o derece hissettim tüneldeki havayı. manu maçı şurada örneğin:
https://www.youtube.com/watch?v=5ORvrheKKPE ne diyeyim ki... kulübün yapısı neyse teknik ekibi, oyuncusu, sosyal medyası da bu kadar oluyor.