• 202
    galatasaray yönetimine ulaşmalıyız nasıl ulaşıcaz bilmiyorum ama bilinçli ve galatasaray'a aşık taraftarlar olarak bu bizim görevimizdir,yönetime tepkimizi belirtmeliyiz ve koskoca galatasaray kulübünün bu beceriksiz sağlık kurulundan kurtulması için elimizden geleni yapmalıyız.bu sezon çektiğimiz sıkıntıyı,seneye de çekersek aramızdan bir çok arkadaş aklını yitirecek bu sağlık kurulu yüzünden.

    tanım:galatasaray taraftarını kederden kanser yapmak için elinden geleni ardına koymayan kuruldur.
  • 205
    genellikle önyargılar üzerinden, araştırılmadan edilmeden eleştirilen kurul. ben bugüne kadar kendilerine yönelik bir tek nitelikli eleştiri bile okumadım. hiç kimse çıkıp da, diyelim ki, "kewell'un sakatlığı şu yüzdendi, galatasaray'ın doktorları burada yanlış teşhis/ihmal vs. yüzünden kewell'un sakatlığını uzattı. oysa tedavi şöyle şöyle yapılmalıydı." oysa kewell, sağlık kurulundan habersiz, özel fizyoterapistinin önerdiği ilaçlar yüzünden sakatlandı. ya da ne bileyim, linderoth'un sakatlığının safhalarını açıklayarak kimse eleştirmiyor kurulu. sadece hariçten gazel okunuyor. sadece "şu niye bu kadar sakat kaldı, bu niye bu kadar uzun sakat kaldı?" deniliyor. klişelerle düşünmemek gerek.
  • 209
    bugüne kadar hiçbir doktorun eleştirdiğini görmediğim sağlık kurulu.

    uğur'un geçirdiği sakatlığı geçiren biri sporcu değilse dizkapağı sökülür, adamın dizkapağı üçe bölünmüş. nasıl hemen iyileştirilmesi bekleniyor. linteroth'un geçirdiği rahatsızlığı * geçirenlerse ayağa zor kalkıyor. beşinci dakikada ilk deparında lifi atan oyuncuya sağlık kurulu ne yapsın? "dohtorsa iyileştirsin a. q." mantığı bu. hastanede "niye 80 yaşındaki babamı öldürdün" diye doktora kurşun sıkan insanlarla aynı mantık bu. daha doğrusu aynı gerzeklik düzeyi.

    bilip bilmeden, düşünmeden, saçma sapan eleştirmeyin artık sağlık kurulunu. kabak tadı vermeye başladı. ilk önce sporcu kendine baksın, bir yıldır sakat olmayıp da kadroya giremeyen oyuncular götlerinden sallayıp suçu kurula atmasın. kalleşçe bi şey bu.
  • 210
    "basiretsiz" sağlık kurulunun koordinatörü prof.dr mehmet kurtoğlu'nun yayınları:

    burada kafam kadar makale listesi vardı. okurken kolay olması adına sildim... isteyen yine bulabilir.

    ortopedi bölümünde görevli aynı zamanda türkiye futbol federasyonu sağlık kurulu başkanı prof. dr. ömer taşer'in yayınları:

    aynı şekilde bunlar hekim değil diyenler iki kere düşünsün diye uzun bir liste de burada vardı. makalenin adını okusa anlamayacak adamların hekimleri eleştirirken "makale ile iyi doktor olunmuyor" dediğini de düşünürsek verdiğim örneğin kıymeti yok.

    kısa kesmek adına diyebilirim ki, dünyanın en iyi omurga cerrahlarından biri olarak gösterilen prof. dr. azmi hamzaoğlu sağlık kurulumuzda görevli.
    cerrahpaşa tıp fakültesi hastanesi başhekimi prof. dr. şafak sahir karamehmetoğlu fizik tedavi rehabilitasyon alanında sağlık kurulunda görevli.

    daha böyle gider bu, anlayan da anlamıştır.
    o yüzden diyorum ki sallamadan önce iki hatta üç kere düşünülmesi gereken sağlık kuruludur. zira basiretsizlikle suçlayanlar yukarıdaki makalelerin adını bile okumadan pas geçtiler bu entry'i. aferin size...
  • 211
    asıl bir futbolcunun hayatı nasıl bitirilir ve takım şampiyonluktan nasıl uzaklaştırılır konulu makaleler yazması gereken kurul. he bu konuda yazacakları gerçekten buraya sığmazdı o bir gerçek. elm sokağı kabusu gibi onlarca bölüm çıkardı ve hiç de bitmezdi.

    he bu dediklerimi bir tarafımdan mı uyduruyorum, valla değil: şu anda aramızda olmayan oyunculara bakın yeter:

    emre güngör
    linderoth
    uğur uçar
    serkan çalık

    ya geçen sene hiç faydalanamadığımız oyuncular:

    kewell
    baros

    ayrıntılar için bkz: (bkz: #283828)
  • 214
    yine her zamanki gibi birileri koşulsuz, tam destek tarafında başka birileri de mesnetsiz, haybeye, muhalif olmak adına eleştiren tarafta. düşünmeyi bilmediğimiz sırf bu hususta dahi açık değil mi? bizler düşünmüyoruz arkadaşlar, sadece taraf tutup tuttuğumuz tarafın haklılığını kendi çapımızda teyid etmek istiyoruz. türkiye'de oldukları halde birbirini anlamayan, handiyse ak-kara ölçüsünde birbirinden farklılık arz eden, kendi faunasında yaşayıp giden ve öte yaşam alanlarını bilmeyenler hep bu zihniyetin basit türedisi oluyor.
  • 217
    bütün üyeleri amcaoğlum olan kurul. ayrıca uğur'un dizine balyozla vuran galatasaray sağlık kuruludur, baros'un ayağını kıran prof dr. önder taşer'dir. kewell'ı leeds kariyerinden itibaren takip edip sürekli sakatlayan, gazozuna kattığı ilaçlarla kronik hasta olmasına neden olan galatasaray sağlık kurulu'dur.

    kimseyi makalesi çok diye savunmuyorum, ilkokul terk olunca akademik kariyer, saygınlık falan anlaşılmıyor olabilir ama amacım örnek vermekti.

    bu adamların işsiz kalabileceğini söyleyen cahil arkadaşları da google'a yönlendiriyorum. kapısının önünde kuyruk olan, dünyanın en iyilerinden denilen cerraha gitmeyin, çıkıkçıya gidin. abd'de ameliyat yapan profesörlere sallayın. sizden iyisi yok. abd'de, avrupa'da sokaktan geçene iyi hekim diye saygı duyuyorlar çünkü. bugün türkiye'nin en parlak hekimlerinin saygıda kusur etmedikleri başhekimlerin, hocaların suratına tükürün. onlar basiretsiz, siz adamsınız.
  • 220
    gazi yaşargil'in eleştirildiği bir yerde eleştirilmeleri gayet normaldir. kimsenin kimseden eleştirmek için icazet veya izin alması gerekmez. bana göre dünyadaki en ulvi mesleklerden biridir ayrıca abimin doktor olması hasebiyle eğitim sürecinde ne kadar zorlandıklarını iyi bilen bir insanım. ancak doktorlukta insani hataların sıkça olduğu bir meslek. tabii ki biz onlardan daha iyi bilemeyiz ama söz konusu galatasaray sporcuları ve onların sağlığı olunca tedavi sürecinde yaşananları eleştirmeleri gayet normaldir. eleştiriden korkmamak gerek...
  • 221
    bir kurum ya da kurulla ilgili elestirinin, icerigi uygunsa, tabi ki yapilabilecegini bilmeyen cahillerin makale kirilimini verdigi kuruldur.

    sen bu adama gidip "o operasyon ordan yapilmaz, surdan keseceksin. o ilac bu dozda kullanilmaz, soyle kullanacaksin. beyin ameliyati boyle yapilmaz (ohaaa artik)." dersen tabi ki sana diplomani, ne oldugunu sorarlar.

    ammaaaaaaaa... suyun karsi tarafinda hazirlik kampinda ayagi bileginden kirilan deivid 3 ay sonra maca cikip, sonra da bizim macta golunu yazarken, sen baros'u ayak tarak kemigi kirigindan 6 ay yatirirsan (baros yanlis tedavi yuzunden ameliyat oldu devre arasinda ve bunu da ona tavsiye eden alman doktoruydu, diplomasi var yani) adama sorarlar sen napiyorsun diye.

    bu iki elestirinin arasinda icerik olarak fark vardir, 1. elestiriyi yapamazsiniz ama 2.'yi bal gibi sorma hakkim var benim.

    edit: aslinda burada hedef alinan direkt makale kirilimini veren arkadas degildir. bu kirilimdan yola cikarak sizin boyle adamlari elestirmeye ne hakkiniz var diyenlerdir.
  • 222
    dün haberleri dinliyordum. haberde kewell ile ilgili söylenenler dikkatimi çekti. sözlükte bunu yazmalıyım diye düsündüm sagolsunlar sözlüge girdigimde zaten galatasaray saglık kurulu üzerinde yazmıs renkdaslar.

    haber de söylenenlere gelince, " kewell artık galatasaray doktorlarına emanet değil" evet cümle buydu. biliyoruz ki harry kewell daha önce de ülkesinde yayınlanan bir belgeselde galatasaray doktorlarını eleştirmişti. bakın bir de kewell bu konuda liverpool'u eleştirdi. peki ne oldu. liverpool sağlık kurulu alelacele el değiştirdi. ada basınında kewell’ın sözlerinin önemli olduğu söylendi.

    şimdi yazılanları tekrar yazmayacağım kewell sadece galatasaray saglık kurulundan cekenlerden bir tanesi ve liste uzun aslında.
    artık galatasaray yönetiminin de bir önlem alması gerekir. geçen sezon bütün önemli oyuncularımız sezonu sakat geçirdi. saglık ekibinin eline düsen resmen yandı yorumları yapıldı. doktorlarımız mutlaka iyi doktorlardır, lakin bir seyler olmuyor ve zorlamamak lazım. sanki doktorların elinden diploması alınacakmıs gibi büyütülüyor. daha neyi bekliyor yönetim anlamıyorum.

    eger ki; bu sağlık ekibi ile devam edilecekse, galatasaraylı futbocuların sakatlanmamasını diliyorum ve taraftara da sabır...
  • 223
    elimde hiçbir kanıt yok tabi. olanlar varsa bilmem. ama benim elimde galatasaray sağlık kurulunun hiçbir halttan anlamadığı ve sakat futbolcuyu daha da sakatladığı ile ilgili hiçbir kanıt yok. aslında var. şöyle var, sakatlanan adam 1 ayda döneceğine 4 ayda dönüyor. ha bunun bir sürü sebebi olabilir. üst üste birkaç futbolcuda şanssızlıklar olmuş ve geri dönmeleri uzamış olabilir. söylemek istediğim, galatasaray kulübünün bir halttan anlamayan bir sağlık kurulunu azimle orada tutabilme ihtimalini çok düşük olarak görüyorum. konuyla alakalı bizim bilmediğimiz şeyler olmalı. yani, ne bileyim, gerçekten üst üste şanssızlıklar olmalı falan...

    diyordum ki...

    kewell'ın kendi sağlık ekibini getirmesiyle bu işe son nokta konmuş oldu. kanıt mı istiyordum ben az önce? al sana kanıt, pis herif.
  • 224
    --- alıntı ---

    2002 yılında fatih terim'le beraber başladık sağlık düzenlemesine... fatih terim tekrar galatasaray'a döndüğünde; milan'da 35 kişilik sağlık ekibi vardı, dedi... florya'da bir masör bir fizyoterapist bile yoktu o zamanlar... masörle bir doktor işi bitiriyordu... içimden ‘sağlık ekibi'ni kurmanın tam zamanı' diye düşündüm ve soyundum.
    florya'yı derleyip toparlayalım dedik. türkiye de spor hekimi çok var, spor hekimliği üzerine performans ağırlıklı çalışan arkadaşlarsa çok azınlıkta... onlardan bir tanesi de istanbul üniversitesi istanbul tıp fakültesi spor hekimliği'ndeki bülent bayraktar'dı. avrupa şampiyonası finallerinde amerikalılarla beraber çalışıyordu. biz işin başına bülent bayraktar'ı getirdik..."

    --- alıntı ---

    başkaının iyice okunması gereken röportajı için: http://www.sporx.com/...29&go=135244
App Store'dan indirin Google Play'den alın