acizliğin, beceriksizliğin tavan yaptığı takım. şut sokamayan, savunma yapamayan, penetre edemeyen bir takım. coach zaten konu mankeni gibi ne etliye ne sütlüye bulaşıyor. oynadığımız hazırlık maçı mı lig maçı mı belli değil. ee ne demişler? (bkz:
imam osurursa cemaat sıçar) kenarda çoktan havlu atmış, umursamaz bir hocanın oyuncuları da umursamazca, gamsızca basketbol oynar işte. açık açık yazıyorum, ergin ataman bu saatten sonra bu takıma fayda sağlamaz, her saniye takıma zarar veriyor. bir takımın kadro planlaması bu kadar kötü yapılamazdı. kaç senedir basketbol seyrederim, pocius ve carter kadar kötü transferler görmedim. bu ikisi direk rakibe çalışıyorlar. micov ve erceg basketbol tarihindeki en gamsız, en hantal oyuncular olabilirler. olay sadece paraların yatıp yatmaması değil, bu takımın kadro kalitesi rezalet. bu kaçıncı yenilgi? her maç aynı hatalar, aynı yanlışlar. ayıptır valla. insanın içi kan ağlıyor.
ligde 8.takımla aramızda 1 galibiyet fark var, playoff garanti değil, millet gelmiş "6. veya 7. olmaya çalışıyoruz" diyor. hadi playoff'a kaldık diyelim. efes, fb, karşıyaka, banvit, daçka gibi takımlar bizi playoff'ta süpürürler. arkadaş, bir takımın 1 tane bile planlı set hücumu olmaz mı? her şey kaos, karmaşa üstüne kurulmuş. topu eline alan kafasına göre oynuyor. takım disiplini, takım oyunu nerde? tutturmuşlar dar rotasyon dar rotasyon. ergin ataman ne zaman geniş rotasyonlarla çalıştı ki? olay rotasyon değil, kadro kalitesizliği. düzenli olarak galatasaray'ın maçlarını seyreden herkes bu dediklerimi doğrular. maddi sıkıntılar nedeniyle isteğimiz dışında bu takımdan ayrılan sadece arroyo var. aradori ve vougiokas'a biz yol verdik. nolan smith, coach'a havlu fırlattığı için gönderildi. jawaii desen her yönüyle skandal bir transfer. bench'te durması bile hataydı. farz edin ki arroyo sakatlandı, yine aynı hesap olacaktı.
temcit pilavı gibi sürekli bahane üretiliyor. bu sözlükte futbol en ince detaylarına kadar konuşuluyor da, basketbolda niye detaylı analiz, eleştiri yok? yok 500 taraftara oynuyormuş takım, kimsenin eleştirmeye hakkı yokmuş. bunun adına
pislikleri halının altına süpürmek derler. takımı, coach'u, oynanan basketbolu eleştirmek takımın kötülüğünü istemek değil bilakis iyiliğini istemektir. evet yönetim suçlu ama her maç sonu olayı yönetime bağlamak asıl meseleden yani basketboldan uzaklaşmaktır bana göre. basketboldan uzaklaştıkça da hataları iyi analiz edemeyiz. son olarak yeniden tekrarlıyorum: bu takımın en büyük problemi basketbolcu kalitesizliği, yanlış kadro planlamasıdır. mali durum, mola problemi, seyirci, taktik bunların hepsi yan faktörlerdir.
(bkz:
30 mart 2015 royal halı gaziantep galatasaray basketbol maçı)