inanılmaz bir hızla gelişip beko basketbol liginde şampiyonluğun favorilerinden gösterilmesinin kendisi adına çok iyi olmadığını düşündüğümdür.
cemal nalga skandalından sonra cem akdağ'ın galatasarayına baktığımızda taraftarın "sadece bir spor dalı" olarak gördüğü, ligde kalmak dışında hedefin olmadığı, vasat yabancılarla kendi yağında kavrulan bir takımdı galatasaray.
oktay mahmudi geldikten sonra yaptığı tutku açık, ermal kuqo, preston shumpert gibi transferler heyecanlandırdı herkesi. amaç en azından sahada basketbol oynayan bir galatasaray görmek, ligde de bir yarı final yapmaktı. zaten hoca da söyledi, finali hedeflemiyorduk diye.
şimdi şöyle sorunları var :
birincisi, düz mantıkta düşünüldüğünde geçen sezon final oynadıktan sonra bu sezon aynı başarıyı sergileyemezsen başarısızsın gibi gözükür. zaten transfere çok ağırlk verilmedi
* eğer bu sene de en az final görmezse bu takım, top potadan geçtiğinde "goooooooool" diye sevinen taraftar tarafından homurdanmalar başlayacaktır. keşke geçen sezon yarı finalde kalsaydık demiyor değilim sırf bu yüzden.
ikincisi, nba'de lock-out olması ve beşiktaşın d-will transferi. halihazırda ersan ilyasova ismi takımımızla anılırken yine bir kısım basketbola uzak taraftar tarafından "başkan howard'ı getir zaaaa" diye bir beklenti oluşuyor. bu tür şeylerin takım uyumu / oyunuyla olduğunu bilmeyenler var ve bu da canımı sıkıyor. jaka gibi barcelonada üst düzey oynamış ve takımdaki şut sorununu ortadan kaldırabilecek bir oyuncu alınmış, çok çok iyi olmasa da nba tecrübesinin yeteceği songila transfer edilmiş, kimsenin salladığı yok. geçen sene bu isimleri düşünebilir miydik ?
bununla birlikte oktay mahmudi ve hakan üstünberk denetiminde geleceğimizi de büyük oranda garantiye aldık. furkan aldemir fiba tarafından mr. ribaund lakabı aldı mesela. yine göksenin köksal çok önemli bir guard olacağa benziyor. ilkan karaman gibi bir yeteneğe sahibiz. sertaç şanlı ve doğukan
* alttan geliyor. bu oyuncuların temel olduğu bir galatasaraya oktay mahmudinin basketbol bilgisi ve hakan üstünberk'in yöneticiliği de eklenince birkaç takviye sonrası belki de euroleague'de iyi şeyler yapabilir. ve bu da beni haliyle sevindiriyor.
şu anda basketbol takımımız için tek isteğim, sabırlı bir taraftara sahip olması ve sonuç ne olursa olsun planlanan sistemden vazgeçilmemesi. oktay mahmudi'nin bir 10 yıl daha parkede kükremesi çok önemli ayrıca. umarım cio mio falan pek karışmaz oralara.
yürüyedurun ulan !