öyle büyüktür ki birgün şehirlerarası yolculuk yaparken , birden elin ingiliziyle ortak paydanız oluverir.
yer : bodrum-istanbul otobüsü
**otobüsün en arka koltuğuna oturmuş " lan bu 12 saat nasıl geçer "diye kendi kendime söylenmekteydim.yanıma 3 tane turist oturdu.
*bıdı bıdı konuşuyorlar.benimde hiç havam yok , hiç oralı olmuyorum.
herneyse kaptan mola verdiğini anons etti ama bizim bu arkadaşlar dünyadan bi haber.
* * ben bunları uyarınca ; ingilizce bilen
*birini bulmanın sevinciyle bütün yol muhabbete tuttular. bunlar işin faso fiso'su tabi...
manchester'da yaşadıklarını duyunca ; "city or united ? which one ? " dedim. cevap liverpool olunca bi hayli dumur oldum tabi.
* sonra döndü ve " your team is galatasaray" dedi. hiç düşünmeden ya da üstümdeki galatasaray'ı çağrıştırcak
* birşey görmeden... bende evet dedim. ardından arkadaşının elindeki galatasaray bilekliğini göstererek ; "biz de galatasaraylıyız" dedi."anaam allahınıza kurban sizin "dememle muabbet yürüdü gitti.
*beşiktaş'a nasıl 8 tane attıklarından bahsederken , bizim ne kadar büyük bir kulüp olduğumuzu , zamanında kazandığımız uefa kupasından bahsediyorlardı...çok gurur duydum be sözlük. çoook...
not: ayrıca daha önce yaptıkları istanbul seyahati boyunca , hem saraçoğluna hem de inönü'ye gitmelerine rağmen "biz galatasaraylıyız" demeleri de birilerine kapak olsun efendim..
edit: imla falan filan.