• 51
    hocam saygılar.
    9 ay kadar önce bi erkek dayısı oldum. eee erkek adamın erkek yeğeni olur di mi? neyse hocam okumuş yazmış adamız gelişim psikolojisi, insan gelişimi falan bunlardan anlıyoruz. neyse çocuk büyümeye başladı ama biraz hızlı büyüyor. 2 ayda yapması gerek hareketleri daha 40 ı çıkmadan yapmaya başladı. baş kaldırmalar, dönmeye çalışmalar falan. dedik ya biraz anlıyoruz, motor gelişim falan. neyse hocam bu çocuk 9. ay geldiğinde nihayet emeklemeye başladı. tabi zor bir süreçti. 9 ay sürdü hocam. 9 ay yani. boru değil.
    neyse hocam kusura bakma akşam akşam kafanı şişirdim. yengeye selamlar.
  • 53
    hocam;

    sene başında senin için ileriye yönelik bir hoca diyenler,sabır yemini edenler şimdilerde malesef saldırıya geçmiş bulunmakta.sene başından beri bireysel hatalarından yediğimiz gollerin hesabını yapmayanlar tarafından eleştirilmektesin hocam.hücum hattı dışında takımın bütün bölgesi eksik ve yetersiz futbolculardan oluşurken,senin total futbol felsefene inat her topu ileriye şişiren ( hatta bunuda yapamamaktalar,genelde ileriye şişirirken topuda rakibe çarptırmaktalar) futbolcular varken hala seni eleştirmekteler.
    sozlerimi bitirirken orta saha futbolcularının hepsini kadro dışı bırak hocam,yoksa kariyerine ot tıkayacaklar haberin olsun.
  • 55
    sevgili rijkaard;

    5 yaşımdaydım seni ilk gördüğümde bıyıklı kıvırcık ve turuncu formanla arkadaşlarınla fırtına estiriyordunuz.öyle güzel top saklardın ki tv karsında ben seni izlerken mest olurdum.işte o günlerde başladı sana olan sevgim. sen nerdeysen izlemeye ya da gazetede gördüysem resmini babama ya da dedeme okutmaya başladım rijkaard ne yapmış diye.kuzenlerimle beraber oynadıgımız mahalle maçlarında bir gün prekazi olmaya bir de sen olmaya başladım.cocukların bazılarına ismini ilk ben öğrettim hatta resmini gösterdim gazeteden kestiklerimle.sonra bıraktın futbolu bende mahalede futbol oynamayı.ama seni takip etmeyi bırakmadım nasıl bırakırdım ki cocukluk kahramanımdın sen benim.kahramanlar unutulur mu hiç ? bir gün bir baktım barcelona basındasın.bilirsin belki trt'de gösterilirdi tansu polatkan anlatırdı bacero'nun kaptan oldugu takımı o zamandan severdim.hani nadir gelişen ossasuna ataklarının olduğu dönem.gelişen teknoloji sayesinde senden daha rahat haber alıyordum ve artık bu haberleri okumak için dedeme ya da babama ihtiyaçım yoktu.sen başardıkça ,kazandıkça ben burda mutlu oluyordum.kahramanım daha da kahramanlaşıyordu.kahramanım sevincine ortak olmak için neler yaptım ki sınavımı bosverip aldım solugu yanında.sen duymadın ama ben cılgınca adını bağırdım insanları umursamadan..sonra talihsiz bir dönem cöktü omuzlarına ve gittin. 1 yıl boyunca nerdesin ne yaptın haberim olmadı.keske dedim galatasaray'a gelse ama diyip bıraktım hayal kurmayı kendimi heveslendirmeyi.bazı zaman burda haberlerin cıktı hatta suyun karşı yakasıyla adın anıldı .kahroldum desem inanır mısın ? sonra hergün haberlerde biri giden biri gelen teknik direktörleri okudum galatasarayıma .neyseki suyun karşı yakasına gitmediğini de bu dönemde öğrendim. bir cuma günü işte yogunluktan bayılmak üzereyim ki babam aradı "kahramanın geldi size" dedi bilirsin ki o bjklıdır hemde fanatik olandan... yarım saat kendime gelemedim kahramanım galatasaray'daydı...bir sürü plan yaptım kendimce .ali sami yen'e ilk adım atacağın günü düşündüm ve ben o tribünlerde cılgınca rijkaard diye bagırmayı.fenerlisi bjklısı bütün arkadaşlarım,kuzenlerim aradı ben hayaller kurarken.hepsi senin gelişini müjdeliyordu ve yasayıp yaşamadıgımı soruyorlardı.bazıları beni tuhaf karşılıyordu seni neden bu kadar sevdiğimi anlamıyorlardı bende bilmiyorum seni neden bu kadar sevdiğimi galiba.
    geldiğin,istabul'a ilk ayak bastıgın gün sevincimin yerini korku aldı. akdeniz kanı taşıyan, skor odaklı , asıp kesmenin cok fazla bir ülkede ömrü ne kadar olurdu acaba kahramanımın?ama sonra ispanya'da basınla verdiğin mücadele geldi aklıma.kolay lokma değildin ki sen birilerinin demesiyle değişen ,giden... şampiyon ol istiyorum bu sene sırf bazılarının sesini kesmen için.yoksa ben hala inanamıyorum senin geldiğine, her maçta sahadan cok sana bakıyorum orda mısın diye.senin cimbomumun basında olmanın keyfini cıkarıyorum bu sene.

    yenilsekte,şampiyon olamasakta yanındayım ve deli gibi savunucam seni her yerde... sen benim cocukluk günlerimin en güzel hatıralarından biri, ve kahramanımsın...

    bildiğin ve inandığın yolda ilerle....ben galatasaray'a inandıgım gibi sana da inanıyorum...

    kendine iyi bak

    imza: oha be prekazi
  • 56
    sayın rijkaard,

    bugünkü maç sonunda şampiyonluğun yalan olduğunu söyledim. sezon sonunda bu iddiam bana kapak olur mu bilemem ama böyle düşünmem sana inanmadığım anlamına gelmesin. suç sende değil. suç sana ayhan-mustafa-mehmet-barış gibi kapasiteleri sınırlı oyuncuları transfer edip takımda bırakandadır. elinde olsa bu dörtlüyü değiştirip kaliteli ve oyunun iki yönünü oynayabilecek yabancı oyuncu alırsın. ne yazık ki sınırsız yabancı hakkı yok bu ülkede.

    derwall de ilk iki sezonunda sezonunda olamamıştı. ama onunla devrime imza attık. bu devrimin bir adım ötesini seninle yapabiliriz. bu saatten sonra orta sahada bu dörtlüye şans vereceğine genç oyuncuları oynat. inan ki bu oyuncularda daha kötü oynamazlar. yeter ki bir şans ver. en fazla şampiyon olamayız. ne olacak. eğer önümüzdeki 4-5 sezonu kurtaracak oyuncuları bulup çıkarırsan bu sezonu seve seve feda et. senin arkandayız.

    sevgili hocam. sabrına da hayranım. hem bu oyunculara tahammül ediyorsun hem de basın mensuplarının saçma sapan sorunlarına katlanıyorsun. peygamber sabrı var maşallah sende.

    sana inanıyorum ve güveniyorum. yeter ki bizi bırakma.

    imza:mmx166
  • 57
    sayın rijkaard;
    an itibari ile ligin bitmesine 8 maç kaldı. daha önce de söyledim, bu kadar para harcayan bir galatasarayın ölüsü bu ligde 75 puan toplardı, bakalım sen kaç toplayacaksın. sana ve oynattığın futbola inanmıyorum. barosun hazır olmadığını bile göremiyorsun, bu takım deplasmanda maç kazanamıyor ve maalesef bunu çözemiyorsun. bu sene çıktığın büyük maçların hepsinden boynu bükük ayrıldık, bir tek ali sami yende beşiktaşı yendik, o da serdar özkanın sayesinde. haftaya fener maçı var; aman diyeyim birşeyler icat etmeye çalışma, bırak takım bildiği gibi oynasın, arkasında taraftarıyla feneri yensin, senin şakşakçıların da gelip buralarda gördünüz mü rijkaardı diye haykırsın, ben razıyım. bilet alabilirsem taa alanyadan kalkıp maça geleceğim, bu sene gittiğim 3 maçta 7 puan aldık, bu maçların birisi deplasmandı, sanırım ayağım biraz uğurlu. fener maçı için sana yapabileceğim tek kıyak bu.
  • 62
    sevgili rijkaard,

    öncelikle bu mektubumda naber nasılsın demekle başlamak isterdim fakat 21 mart 2010 trabzonspor galatasaray maçı sebebiyle moralinin birazcık bozuk olduğunu biliyorum. ama takma be hocam, bu takımın daha önünde çok maç var, her nekadar sona yaklaşıyor da olsak bu takım istediğini kopartabilecek istediğini alabilecek güçte bir takım bunu sende bende yüce galatasaray taraftarı da biliyoruz. gerek sana gerekse takıma inancımız tam. o yüzden bizim içimiz rahat, seninde için rahat olsun hocam.

    ha birde söylemek istediğim bir iki şey daha var. galatasaraylı duruşu duruşu diyoruz ya biz hani hep. işte ona o kadar çok yakışıyorsunki. işte diyorum gerçek centilmen, gerçek galatasaraylı budur ! bugun trabzonspor maçı başlamadan önce seni yaklaşık 10-15 dakika * bekleten şenol güneş hocamızı çıkacağı yerin başında öylece bekledin ya, hiçbir yere gitmedin ya, helal olsun hocam. gerçek centilmenlik işte budur dedirttin tüm türkiye'ye. kimse kendini kandırmasın hepimiz de biliyoruz ki bunu yapacak teknik direktörler arasında parmakla gösterileceklerdensin. zaten bu yüzden galatasaraydasın ya *

    son olarak da bu taraftar herzaman seninle hocam, sen bu takımı ligin ortasında falan lider alıp öyle devam ettirmedin ki, takımın buralarda olmasını sağlayan da yine sensin. tabiki de bazı maçlarda yeniliceksin, belki taktik hatasından olucak, belki bir oyuncunun şanssızlığından. şu dünyada kim kusursuz ki zaten ? *

    neyse fazla da uzatmayalım, sonra yine görüşürüz. birdahaki mektubuma kadar kendine iyi bak. başarılar.

    ps: (in rijkaard we trust)
  • 66
    cok sevgili frank rijkaard hocam,

    bir kere su ulkede sanki senelerce barcelona'yi, manchester united'i calistirmis gibi senin hakkinda ahkam kesen futbol ulemalarina kulak asma. biz (bkz: galatasaray taraftari) seni bu takimin basinda gormek istiyorsak olay bitmistir. dogrularinla yanlislarinla seninle ve ekibinle beraber uzun bir yola ciktik. sabredersek nerelere varabilecegimizi bugun dunyada futbol anlayisini degistiren barcelona ile gorebiliyoruz.

    pek cok dili iyi konusabildigini biliyoruz. ancak mert cetin'in tercumanligi yuzunden turk oyuncularla ne kadar iyi anlasabildigin konusunda ciddi suphelerimiz var. lutfen yonetimden dogru duzgun bir tercuman bulmasini iste, ya da sen turkce ogren hocam.

    oynatmaya calistigin sistem, top hakimiyeti ve paslasma uzerine dayali. ancak elindeki kadro, ozellikle orta sahada bu sistemi uygulamaya musait degil. lutfen sezon sonunda baris ozbek, mustafa sarp, ayhan akman, mehmet topal gibi takimi yavaslatan ve top teknigi sifira yakin oyunculari gonderip, yonetimden dogru duzgun orta saha oyunculari almasini iste. iyi futbolun iyi oyuncularla oynanacagini cok iyi bildigine eminiz.

    teknik direktorluk anlayisinda oyunculara ozgurluk vermenin onemli bir yer tuttugunu biliyoruz. ancak bunu yaparken takimda oyuncularin yeteneklerini goz onunde bulundur. servet cetin'in top kullanmasina, mehmet topal ve mustafa sarp'in uzaktan yararsiz sutlar cekmesine, caner erkin'in orta acmasina izin verme.

    son olarak, barcelona'daki ilk yilinda da harikalar yaratmadin ve galatasaray'daki ilk yilin takimi ve ligi tanima yiliydi. seneye cok daha basarili olacagina eminiz. taraftarin her zaman senin yaninda oldugunu unutma.
  • 67
    sevgili frank;

    öncelikle selam eder gözlerinden öperim.internet ve e-mail icat olduğundan beri yazacağım ilk mektupda içimdekileri bu sayfada nasıl dile getirsem bilemiyorum.
    geçen ay buraya deplasmana geldiğinde bende yedek klubesinin arkasındaydım. ses edecektim sana ama baktım başın kalabalık dikkatini dağıtmayım dedim seslenmedim.

    sen bizim türk futbolunun hastalıklarına''her şeyden biraz var hiç bir şeyden tam yok'' teşhisini koyan lokman hekimimizsin.sen bizim afrika aslanımızsın.

    sana her ne kadar ' b-c-d-e' planları yok deseler de sen bizi bırak gitme biz seni ' b-c-d-e' planların olmadan da seviyoruz.bu günün genci yarının büyüğü olarak acizane tavsiyem sakın milan'a falan gitme olurmu orda işler çok karısışık, yaş ortalamaları çok yüksek,mücadele güçleri zayıf berlusconin başı manitaları ile dertde kluple uğraşamıyor.galiani de harcacayak adam arıyor bu aralar forma satacağım diye beckham'ı sunu bunu kadroya dolduruyor.milan bir kaç yıl kendine gelemez sende taa oralara gidip emeğini zayii etme boşa olurmu!

    dün trabzonspor maçını seyrederken tünelin çıkış kapısında büyük bir mütavazilik örneği göstererek şenol güneş'i tebrik etmek için beklediğini görünce çok duygulandım, sana olan saygım bir kez daha arttı.zaten maçı sunan spikerde bol bol seni anlattı,çok mutlu oldum.

    buralarda her şey yolunda bahar geldi, havalar ısındı, ağaçlar çiçek açtı buralardan bir isteğin varsa sakın cekinme söyle olurmu.

    benim senden isteğim sakın bizi bırakıp gitmede devre arasında gidecek diyenler ,sezon sonu gidecek diyenler başta aziz yıldırım ve fenerbahçe medyası haset'inden çatır çatır çatlasın olurmu.birde haftaya fenerbahçe maçımız varya o maçtan önce arda turan ve abdulkader keitayla konus sinirlerini maçtan önce biraz al sinirli olunca maça tam motive olamıyor keratalar hafiften kulaklarını çek.johan neeskens ede bol bol selamları ilet.

    saygılarımla anotherday...
  • 68
    değerli hocam;

    bu hafta sonu oynanacak derbi dünyanın sonu değil. sen bundan önce çok daha önemli maçlara çıktın. medyanın nasıl gaz verdiğini, barcelona başındayken chelsea ile yaptığın maçlardan hatırlarsın. inan buna; bu yapacağın maç çok önemli bir maç değil. takımlardan biri dünyaca nam salmış, avrupada kupa sahibi bir takım. diğeri de sıradan bir şehir takımı işte.

    bu sebepten rakibin çok ciddi değil, kasmana gerek yok. ama bir detayı da söylemeden geçemeyeceğim. rakip camia tümüyle mourinho çirkefliğinde ama tüm camiayı toplasan ancak o kadar zeka edebilirler. bu yüzden gerçekten kasmana gerek yok. yenseler de bir şey olmaz. sen iki sene sonra oturacak olan takımı kurma çabalarına devam et lütfen. ve ne olur daha öncekiler gibi bu maç öncesi de futbolcuları kampa alma. senin için korktu demesinler. hani dedik ya zeka kapasitesi meselesi, o sebepten normalden farklı yaptığın her hareket düşmanların tarafından ''çırpınış'' olarak değerlendirilecektir.

    hasılı diyeceğim şudur hocam; galatasaray ile bir anadolu takımının maçını ne kadar takıyorsan kafaya, bunu da o kadar tak.

    saygılarımla, toka...
  • 69
    tercümanının halini gördükten sonra ingilizce mektup yazasım geldi bu adama.. türkçe yazsam mazallah yanlış çevirir eleman sinire kasarım...

    dear hodja,

    you know there is an important match we will face with at the weekend.. but i want you to know that we (galatasaray fans) do not care this match as well as they do.. we care your vision, your life notion, your decency.. for this, do not compromise of your opinions, tactics and your humanity... be sure that every galatasaray fan will not change these facts that you have to a simple match.. the players already know that if they play like metin, glory is near.. for this, do not make any special plan for this match to avoid from the sucking media... we know what they are and who they are serving for.. so, reflect your own style and never listen to them... be sure that we will be behind of you and support you until you go..also be sure that galatasaray fans are the most patient people all over the world.. they showed it in 1987, waiting for being champions for 14 years..

    in conclusion, we love you so much and never want you to go..it is enough for us to be brave in these matches.. we will win or loose it is not important but i want you to tell our foreign players about the magnitude of galatasaray, metin oktay, gheorghe hagi and galatasaray soul...if they realise then take it easy..as i said before, wining or loosing this match is not important.. playing like metin is enough for both of us..whatever the result will be, we will support you like the first day that you came.. take care, good luck...
    ps: hocam allşkına şu savunmadaki adamlara onların bi puyol, bi marquez, bi pique, bi vidic olmadıklarını söyle.. imanımız gevredi öyle goller yemekten :/
  • 71
    dear mr. rijkaard;

    sen yıllarca avrupa'nın her yerinde, en üst düzeyde futbol oynamış ve teknik adamlık yapmış bir insansın. az çok ne oluyor ne bitiyor bilirsin. senden tek ricam; gözünü seveyim bir kısım taraftarımızın "bu maç hiç önemli değil, ha mersin idman yurdu ha fener, bizim için kupalar önemlidir hatta onlar da değildir yeter ki başımızda kal senelerce sistem ayağına üçün birini alalım" şeklindeki yakarışlarını önemseme.

    sen de bilirsin ve tecrübe etmişsindir ki; sezon boyunca en önemli 2 maç ezeli rakibinle oynayacağın derbi maçlarıdır. böyle başarısız devam eden bir sezonda yapabileceğin en kayda değer şey, ilk yarıda deplasmanda yenildiğin rakibini kendi sahanda ezmektir.

    bu pazar * takımını sezon boyunca yapmadığın şekilde ekstra olarak motive et, gaz ver, ne yaparsan yap ama o 11 kişi aç kurtlar gibi saldırsın ve ezsinler ezeli rakiplerini.

    gözlerinden öperim.
  • 72
    aslan hocam ;

    sözlük ahalisi içinde sana en çok yazanlardan biriyim. bilki en büyük destekçilerinden de biriyim. ilk defa sana bir mektubu maç öncesi yazıyorum hocam. hafta sonu bizler için tarifi imkansız bir maç hocam. sana bu maçı anlatmaya gerek yok milan'da oynarken inter'le, barcelona'nın başında iken real madrid ile defalarca kez derbi maç oynadın ortamı biliyorsun. şimdi hocam sen maça çıkarsın bu maçı alırsın ortalık senin için bir süreliğine süt liman olur. maç içerisinde bir değişiklik yapıp sistemi hafif değiştirirsin ve kazanırsın kurt hoca olursun. bu seferde hıncalcıklar girer devreye ve derler ki ey rijkaard şu zamana kadar aklın neredeydi. es kaza bu işleri yapıp kaybedersen senin takımın zaten o sistemi zor oynuyor niye durduk yere sistemi değişritiryorsun derler. bir acı gerçek var hocam bu maçı kaybedersen ne kariyerine bakılır ne sistem arayışına seni tefe koyarlar hocam. biz futbol ulemaları böyleyiz hocam bir anda veririz notunu. sen pas yapıcam orta sahayı pasla geçicem boşa top atma yok kaleci dahil oyunun içinde falan diye cümleye girersin arkadan biri kalkar istifa etmeyi düşünüyor musunuz diye sorarlar.

    aslan hocam bu maç için üzerinde bir baskı hissetme rahat ol takımı da öyle hazırla ben kazanacağına yürekten inanıyorum. sarı bıyığın* saçma taktiklerini yutmayacağını da biliyorum. olumlu bir sonuçta etrafın kalabalık olur ama fenerbahçe maçı için bile olumsuz bir sonuçta ben arkanda durmaya devam edicem hocam. o oynatmak istediğin futbola geçiş süreci için böyle maçları kazanmaya ve bu yıl şampiyon olmaya ihtiyacın var. aç bak tarihe hocam fatih hoca'da maalesef aynı yollardan geçmişti. şansın yanında olsun.
  • 73
    sayın rijkaard;

    28 mart 2010 galatasaray fenerbahce maci ile son şansını da kullandın. bir joker hakkın kaldı. ondan sonra kutunu açacaklar.

    saygıdeğer hocam, yeni nesil bu 4-3-3 dalgasını türkiye'ye senin getirdiğini zannediyor. halbuki senden önce bu işin en büyük devrimcisi zdenek zeman'ı gördü bu gözler. (bkz: 1999 2000 sezonu) afedersin o da senin gibi piyadeydi biraz. elindeki kadronun niteliklerini umursamadan fenerbahçe'ye zorla 4-3-3 oynatmaya çalıştı. zorla güzellik olmuyor be hocam. şanssızdı da. pendik faciası filan yaşadı. kutusunu açıp yolladılar. tesadüf o da, başı sıkıştımı takımın sahada iyi oynamadığından filan bahseden acaip bir adamdı.

    belki biliyorsun belki bilmiyorsun, (büyük ihtimalle bilmiyorsun) bu 4-3-3 her futbolcu ile oynanmaz. 4-3-3'ü oynayacak futbolcuların fizik üstünlüklerinin yanı sıra teknik kapasitelerinin de yüksek olması gerektiğini taaa zeman zamanında öğrenmiştik. (ne yazık ki zeman da bilmiyordu. kafasını duvarlara vura vura burada öğrendi)

    işte sen buraya gelirken biz o yoldan geri dönüyorduk güzel hacım. eldeki kadroyu ve senin inadını bildiğimizden başarısız olacağını şıp diye anlamıştık. bir umudum tecrübene ve zekana güvenmekti, ne yazık ki o umudum da boş çıktı. eldeki finansal ve fiziki olanaklar neticesinde barcelona makinasının ürettiği fizik ve teknik kapasitesi yüksek adamlarla barcelona'da başarıyı yakalamış olmanın omuzlarına yerleştirdiği yaldızlar türkiye de herkesin gözünü aldattı ama artık bu uzun sürmez. yaldızların dökülmeye başlayalı çok oldu. yakında paltonun omuzlarındaki dikişler herkesin gözüne batmaya başlayacak.

    28 mart 2010 galatasaray fenerbahce maci ile senden umudu kestim hocam. o başarılara rağmen barcelona'dan resmen kovuldun. futbolcuların bile seni istemedikleri yolunda basına beyanat verdiler. bari burada bunlara meydan verme. kutunun açılmasını beklemeden git. git ki biz de önümüzü görelim. avrupa da bizi sattın. liglerin bitmesine şurada az bir zaman kaldı. belki cevat hoca'yı getirirler de iman kuvveti ile filan şampiyon veya en kötü ikinci oluruz. allah aşkına git. o paraya ve başarıya ihtiyacımız var.

    haaa.. unutmadan hocam, lütfen tavsiyelerimi dikkate al. bildiğin gibi ben her zaman haklı çıkarım. bundan sonra mektupla vedalaşma imkanımız olurmu bilemem. onun için şimdiden hakkını helal et.

    saygılarımla..
  • 74
    mr rijkaard,

    öncelikle size teşekkürlerimi sunmak istiyorum hocam. sayenizde keita'nın, baros'un, ne bileyim geçen hafta* 80. dakikada 60 metre top sürüp çok güzel bir şut çıkaran giovani'nin fizik güçlerinin 4-3-3 oynamak için çok düşük olduğunu öğrendim bugün sözlükten. ben hep ileri uçta fizik gücümüzün yeterli olduğunu düşünmüştüm arda hariç, ki o da sinem kobal'la tavşanlar gibi sevişmekten olsa gerekti.

    halbuki ne kadar yanılmışım. bugün yine öğrendim ki sizin preko'yla falan 4-3-3'ü beceremeyen zeman'ı örnek almanız gerekiyordu. peki ne yapmalıydınız? pek emin değilim ama sanırım takımı mustafa sarp mehmet topal baris ozbek ayhan akman dortlusune emanet edip defansif bir taktikle oynamanız gerekiyordu. barcelona'da bu şekilde kazandığınız kupaları ne çabuk unutmuştunuz? gerçi son zamanlarınızda ormanda 10 kaplan gücündeki messi olsun, bojan olsun, bu tarz oyuncularla kurduğunuz güçlü fizikli ileri uç başarısızlığa itmişti. demek ki suç sizde.

    bence hemen gitmelisiniz. alex ferguson'a ilk şampiyonluğu için 7 yıl süre verilmişken, sizin için 7 ay bile çoktu. bu ülke sizden 10 kat büyük hiddink gibi hocaları 2-3 ayda harcamış bir ülke. efendim, sonra deli danalar gibi peşinden mi koşmuşuz? ehem, ben kaçayım en iyisi.

    saygılarımla...

    edit: preko'nun keita'dan daha büyük topçu olduğundan bahsetmeyi unutmuşum, onu da siz anlayabilirsiniz sanırım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın