bok vardı da çekip gittin amına koyim. bi sezon daha oynayıp sonra ayrılsan ölür müydün?
çok sevdiğim futbolcumuzdu ribery. sevmeyen galatasaraylıya da rastlamamıştım. yüzündeki yara izi dolayısıyla daha da bir sahiplenmiştik onu. içerideki sakaryaspor maçıyla mesajı vermişti adam: "ferrari kadar hızlıyım". sonrasında da vites küçültmedi hiç.
ali sami yen'deki 1-0 kazandığımız beşiktaş derbisinde izlediğim en muhteşem futbolcu performanslarından birine tanık olmuştum. topu her aldığında etkili oluyordu. en sonunda beşiktaşlı defans ronaldo, ribery vitesi 5'e takmışken omzuyla amerikan futbolunda yapılmayacak cinsten bir faul yapmıştı.
11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçında attığı golle kupayı kazanmamızda hakan şükür ve necati ateş'le başrol oynamıştı.
ve en sonunda cnn türk'teki bir son dakika haberiyle öğrendik ki, marsilya'ya gitmiş. ilk olarak "ipne basın yine galatasaray'ı karıştırmak istiyor" demiş olsam da, marsilya formasıyla fotoğrafını görmem yıkılmama yetmişti.
ribery hakkında söyleyeceğim son ve en doğru cümle "izlemeye doyamadan gitti" olur. yine de tam kızamıyorum, kızıyorum ama ne bileyim lan. hiç sövdüğüm olmadı yani bu adama. (u: o ilk satırdaki amına koyim şahsa değildir beyler, nokta gibi virgül gibi bişey o)
ah be ribery...
http://www.youtube.com/watch?v=7nEfRHTFgKE