farklı oyun tarzlarına göre farklı yeteneklere sahip futbolcuların oluşturduğu mevki.
kimisi hava toplarında iyidir top indirir, top dağıtır, kanat oyununda daha etkilidir.
kimisi hareketlidir, sürekli alan değiştirir, kanatlara deplase olur, kanatların etkinliğini artırır.
kimisi aralara koşular yapar, defansın dengesini bozar, topsuz oyunda etkili olup toplu alanda tehlike oluşturmayı sağlar.
kimisi fizik anlamda güçlüdür, özellikle gömülen ve kapalı defanslarda yıpratıcı özelliği ile ön plana çıkar.
kimisi hızlıdır ve ani çıkışlarda, kontralarda çok etkilidir.
bizde bütün bu kategoriler için bir futbolcu mevcut:
eren derdiyok.
hızlı oyunda forvetin eren, gömülen savunmayı açmak için forvetin eren, kontra oyunda forvetin eren..
koşusu yürüme kıvamında olan, fiziği iyi görünüp de çok rahat yıkılabilen, boyu uzun olup da hava topların da ortalama bir becerisi olan, top indiremeyen, top tutamayan, defansif oyuna katkısı da neredeyse sıfır olan eren.
dün hep beraber izlediğimiz
1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında hücum anlamında gördüklerimiz sadece fragman. tek tip bir forvetiniz varken karşı takıma göre bir plan yapamazsınız, farklı oyun varyasyonları geliştiremezsiniz. rakip çok rahat önlem alır ve ileride kafası kesik tavuk gibi dolaşmaya başlarsınız. dün gördüklerimiz sadece fragmandı daha. bir galatasaray sevdalısı olarak dilerim ki yanılırım ama koca bir takımın bir hamleyle nasıl önüne taş döşendiğini hep beraber göreceğiz. bu yüzden sesimizi yükselttik, bağırdık, çağırdık, trpki gösterdik.
bu takım şampiyonlar liginde grubu birinci bitirme şansının olduğu bir grupta, şampiyon olarak bitirebileceği bir ligde ve kupada mücadele edecek dedik. dünyada bu kulvarda yarışacak olup da sadece 1 (bir) adet forveti olan ve o da tek yönlü olan başka bir takım var mıdır acaba?
onyekuru var, sinan var, muğdat var diyenlere de bir lafım var. onyekuru'yu ileride görelim bakalım o fizik gücüyle nasıl kayboluyor o defansların içerisinde. ya da 2 metre top süremeyen, kontrada nereye pas vereceğini dahi bilemeyen sinan forvet oynarsa nasıl performans göstereceğini de herkes az çok tahmin ediyordur. muğdat ise zaten süre bile alamıyor ki oyum ve fizik yapısı gereği forvet bile değil.
bir takım için hayati öneme sahip bir mevki bu. neden, bu takıma neden darbe vuruyorsunuz diye sorduğumuzda belli bir kesim tarafından bize denmeyen kalmadı. bedavaya ya da cüzi miktarlara kiralık giden oyunculardan bahsettiğimizde de saçma sapan oyuncular oldular kimilerine göre. o saçma sapan oyuncuların her biri sıfırdan fazlaydı halbuki ki çok kaliteli olup da bizden kat kat aşağıda olan takımlara kiralık giden transferler oldu bir sürü.
sonuç olarak ocak ayına kadar böyle gideceğiz. belki de bu süreçte dominasyon yaratabilecek bir takım kör topal ilerlemek zorunda kalacak. ocak ayı geldiğinde de elimizde ya güney amerika ya da çin piyasası olacak. çünkü hiçbir avrupa takımı iyi seviyedeki forvetini yarı yolda bırakmaz. ancak kontratının sonuna gelmiş adamdan para kazanmak için bırakır ki bonservis ödeyecek para da yok.
umarım her konuda yanılırım. ne diyelim.