(bkz:
fenerbahçe ve beşiktaş'ın akp'ye boyun eğmesi/#1475988)
söz konusu entryden bir bölüm durumu anlatıyor aslında;
bu gün
akp hükümeti'ne şirin gözükme adına her fırsatta
galatasaray’ı ve yönetimini eleştirip, yermeye çalışan
beşiktaş başkanı ve yönetimi tarihlerinin en büyük lekesini kulübe sürmüş
yıldırım demirören’e hesap dahi soramamışlardır.
yıldırım demirören’in başkanlığı döneminde gerçekleştirilen evrakta sahtecilik ve şike suçlarından
beşiktaş iki yıl avrupa kupalarından men edilmiştir. beşiktaş kulübünün bu konuda maddi ve manevi her türlü tazminat hakkı saklı iken
yıldırım demirören’in şu anki konumundan ve onun arkasındaki
akp hükümeti'nden çekinerek; ne
beşiktaş yönetimi, ne
beşiktaş kongresi, ne de
beşiktaş taraftarı bu hakkı kullanamamıştır.
beşiktaş için çok önemli olan bir stat inşası olabilir; bu stadın inşası için çeşitli devlet kurumlarından alınması gereken izinler, raporlar, kararlar olabilir, dahası ilerde başımız sıkışırsa diye spor genel müdürlüğü’nden bir destek beklentisi olabilir. hatta yıldırım demirören’in kulüpten 100 milyon lira alacağı olabilir. ama ne olursa olsun ve bu stat meselesi ne kadar önemli olursa olsun hiç bir şey 111 yıllık bir camianın isminden ve armasından daha önemli değildir. büyük olduğunu iddia eden her camia için öncelikli olan armanın şerefi ve haysiyetidir.
beşiktaş camiası ödeyeceği bedel ne olursa olsun büyüklüğüne yakışanı yapmalı ve
yıldırım demirören’den kulübe sürdüğü bu kara lekenin hesabını sormalıdır. bu hesap sorulmadığı müddetçe
beşiktaş camiası bu şike ve evrakta sahtecilik suçunu bir kambur olarak sırtında taşıyacaktır.