• 151
    dün akşam oynan m.city - wba maçını izledikten sonra artık iyice emin oldum ki dünya futbolunun ileriye gitmesi için acilen müdahale etmesi gereken kurum.

    ligimizi ve premier ligi düzenli takip eden biri olarak söyleyebilirim ki şampiyonluğa oynayan takımlarla mücadele eden diğer tüm takımlar neredeyse çeyrek sahada savunma yapıyorlar. tek oyun planları kontra ile gol atıp sonra kalelerini savunmak bu da futbolun güzelliğine büyük sekte vuruyor.

    yunanistan'ın 2004 yılında avrupa şampiyonu olurken uyguladığı taktik bir çok ülke ve kulübe ilham kaynağı oldu. bana kalırsa fifa golün değerini arttırmak için bazı kural değişikliklerine gitmeli.

    örneğin;

    -gol atamayan takıma -1 puan verilmeli. (maçı 2-0 kaybettiyseniz puan alamamak yetmez ayrıca ceza puanı almalısınız)
    -maçın golsüz berabere bitmesi durumunda her iki takımada -1 puan verilmeli.
    -maçın 1-1 berabere bitmesi durumunda taraflara puan verilmemeli.
    -galip gelen takıma 2 puan, gol yemeden galip gelen takıma ise 3 puan verilmeli.

    bunlar benim aklıma ilk gelen fikirler mutlaka farklı fikirler çıkabilir yahut bu düşüncelerimin bazı negatif getirileri olabilir ancak ben bir futbol izleyicisi olarak artık kendi yarı sahasının yarısında savunma yapıp kontra ile gol bulmaya çalışan takımlar görmek istemiyorum.
  • 152
    bulmasi gereken çözüm çok basit. büyükleri korumaktan vazgeçmek. büyük takımlar ekonomik güçleri ile, biraz parlayan oyuncuyu hemen o takımdan alıyorlar, bu durumda küçük takım para kazansa da kadro kalitesini koruyamiyor. büyük takımlara bakıyorsun, sağda solda kiralık gezen oyuncusu, normal kadro içersinde bulunan oyuncudan fazla. elindeki değeri tutamazsan, buyuyemezsin, büyüme imkaninda yoksa tek amacın vitrinde kalıp, oyuncu satmak olur. aynı şey bizde bile olmaya başladı, genç alalım, alt yapıdan çıkaralım, onları satıp para kazanalım. neden ozan kabak 20 yıl boyunca bende oynayipta, bayrak adam olmasın. bir daha ozan gibi bir stoperi ne zaman çıkarırız. fifa, dünya futbolunun patronu ama şirket günden güne değer kaybediyor. totalde çok para var ama bunu sadece buyuk takımlar götürüyor. küçük bütçeli takımlar iyice, pilot takım olmaya başladı.
  • 153
    öncelikle kulüplerin harcama bütçeleri arasında oluşan uçurumu dengelemesi ve adaleti sağlaması gereken kurum.

    misal, transfer bütçesi 70-80 milyon euro olan bir takımın, transfer bütçesi 1 milyar euro olan takıma karşı "gel abi buyur averaj çek bana." diyerek topyekün hücum etmesini bekleyemezsiniz. tabii ki de o takımın ilk hedefi gol yememek olacaktır. gol atamayan takıma eksi puan cezası verebilmek için önce iki takımın da eşit şartlara sahip olması gerekir. aksi halde futbol, yüksek bütçeli takımların düşük bütçeli takımlara averaj çektiği, mütevazı takımların şansının iyice azaldığı bir spor haline dönüşür ve bu da rekabeti öldürür. liglerin sonucunu büyük oranda derbi maçlar tayin eder. evet, ben de 90 dakika kapanan takım seyretmeyi sevmiyorum ama adamlara da kızamıyorum pek.

    ilginçtir ki, son yıllarda bunun en güzel örneklerinden biri bence bizim süper lig olabilir. eski yıllarda, özellikle bu ffp denen şey yokken, 3 büyük kulüp ile anadolu takımlarının transfer bütçeleri arasında çok daha fazla fark vardı. istanbul takımları yabancı yıldız oyunculara paraları basarken, anadolu takımları daha mütevazı kadrolarla mücadele ediyordu. o yıllarda bir istanbul takımının bir anadolu takımına karşı puan kaybetmesi daha büyük bir olaydı. günümüzde bu biraz daha farklı. artık ffp büyük kulüplerin elini bağladığı için, öyle yıldızlara parayı basayım şampiyon olayım muhabbeti kalmadı. son 2-3 sezonda yeri geldi 1 milyon euro'nun bile hesabını yapar olduk. artık anadolu takımlarına karşı öyle bariz bir üstünlük kalmadı bu konuda. tabii ki de şartların yüzde yüz eşit olduğunu söylemiyorum ama daha dengeli olduğuna dikkat çekmeye çalışıyorum. anadolu takımları da son zamanlarda ciddi kaliteli yabancı futbolcular transfer ediyorlar ve son yıllarda özellikle anadolu deplasmanları daha sert geçmeye başladı. bu, ligdeki tüm şampiyon adayları için geçerli bence. bu sezondan örnek vermek gerekirse: alanyaspor, gaziantep fk, hatayspor, fatih karagümrük çok zorluk çıkarabilecek takımlar. bunların yanında göztepe, yeni malatyaspor ve geçen sezon çok iyi işler yapan sivasspor gibi kaliteli ayaklara sahip birkaç takım daha örnek verilebilir.

    daha şurada yeni 12 aralık 2020 fenerbahçe yeni malatyaspor maçını izledik. malatyaspor rakibi fener'miş değilmiş bakmadı ve çatır çatır topunu oynadı, kalesinde doğru dürüst bir tehlike dahi görmeden deplasmanda fener'e 3 tane atıp galibiyeti aldılar.

    tabii ki de bizim lig ideal bir örnek değil zira bizdeki durum farklı. türkiye'de kulüplerde ciddi maddi sıkıntılar var ülke ekonomisine de bağlı olarak. artık hiçbir kulüp öyle bol keseden para saçamıyor. ben demiyorum ki bu bütün liglerde böyle olsun. diyorum ki, pastadaki paylar biraz daha adaletli dağılsın. daha adil bir ortamda daha çok rekabet ve çekişme yaşansın. bu seyir zevkine de olumlu yansıyacaktır. tabii avrupa'nın büyük liglerinde bu denge nasıl sağlanır? çok zor. ancak eksi puan verilerek bunun sağlanmayacağı da kesin.
  • 154
    2020 fifa en iyiler ödülleri online yapılan ödül töreni ile sahiplerini buluyor.*

    canlı yayın için: https://www.fifa.com/...h-fifa-digital-x6676

    2019-2020 sezonunun en başarılı isimleri basın mensupları ve halkın katılımıyla yapılan oylama sonucu belirlendi.

    fifa yılın erkek kalecisi ödülünün sahibi manuel neuer.

    fifa puskas ödülünü burnley'e attığı golle heung-min son kazandı.

    yılın erkek teknik direktörü jürgen klopp.

    fifa fair play ödülü'nün sahibi maç sırasında yaptığı ilk yardım müdahalesiyle rakibinin hayatını kurtaran mattia agnese oldu.

    fifa yılın onbiri belli oldu: alisson; alexander-arnold, van dijk, ramos, davies; kimmich, de bruyne, alcantara; messi, lewandowski, cristiano ronaldo.

    https://twitter.com/...558902312962/photo/1
    https://twitter.com/...896517922822/photo/1

    fifa yılın en iyi erkek oyuncusu robert lewandowski.

    özet:

    bu gecenin kazananları:

    yılın en iyi erkek oyuncusu: robert lewandowski

    yılın en iyi kadın oyuncusu: lucy bronze

    yılın en iyi erkek kalecisi: manuel neuer

    yılın en iyi kadın kalecisi: sarah bouhaddi

    yılın en iyi erkek antrenörü: jürgen klopp

    yılın en iyi kadın antrenörü: sarina wiegman

    puskas (gol) ödülü: son heung-min

    düzeltme: ödül kazananlar güncellemesi.
  • 163
    younes belhanda konusunda hiçbir şey bilmeden belhanda'yı haklı görecekleri tahmin edilen kurum. açıklamada sözleşme ve kulüp iç yönetmeliklerine "ısrarla" aykırı davranışta bulunduğundan bahsediyor. yani bu ilk değil anlayacağımız, bilmediğimiz bazı konular olduğu muhakkak. bu feshin detaylarını sadece kulüp biliyor. dolayısıyla hiçbir şey bilmeden galatasaray şöyle ceza ödeyecek böyle ceza ödeyecek diye ortalığı velveleye veren avukatlara inanmıyorum, yönetimin de mali konulardaki tutumunu göz önüne aldığımızda eğrisi doğrusu değerlendirilmiştir, bir ceza alacağımızı düşünmüyorum açıkçası.
  • 165
    (bkz: 25 nisan 2021 tuzlaspor adana demirspor maçı)

    bir gerçeği ifade etmeliyiz. fifa ülkemizin futbol federasyonu üyeliğini askıya almalı. üzülerek yazıyorum ama hak ettiğimiz muamele bu. kayyum atayıp ülke futbolunu rüşvet, yolsuzluk ve torpil konusunda kabul edilebilir seviyelere çekmeleri lazım. bunların bitirilmesine dair bir ütopyam yok.

    tüm dünyada futbol ölürken dalgasına bakan kurum.
  • 166
    türkiye ligleriyle ilgili kapsamlı bir soruşturma yapması gereken patron kurum.

    tabii bu kapsamlı soruşturma sonrası ülkece göreceğimiz muamele ne olur tahmin etmek zor değil.

    türk futbolu artık siyaset güdümünde ve bir kesimi daha da zenginleştirmek, reklamını yapmak amacına hizmet ediyor. toplum mühendisliğinin bir parçası haline geldi. her maç ayrı bir olay, futbolun hiçbir unsurunun hiçbir şeye güveni yok.

    bu ülkeyi ve bu oyunu seven biri olarak, futbolun geleceği için kapsamlı bir soruşturma yapılmalı diyorum. her ne kadar bu soruşturmayı yapacak olanlar da kirlenmiş olsa bile.
  • 168
    artık bu afrika kupası ve copa america gibi turnuvalara bir dur demesi gerekiyor. zaten oyuncu sözleşmeleri konusunda fazlaca oyuncu tarafındalar ama yatırım yapıp, parasını ödediğim futbolcuyu aptal kıta turnuvaları yüzünden oynatamıyorum. şampiyonlar ligi ön elemem var, futbolcularım şurda burda milli maç oynuyor. madem öyle oyuncu gönderen kulüplere ödeme yapsın turnuva düzenlemek isteyen ülkeler. bıktım yahu bu afrika kupası ve copa america'dan.
  • 170
    şayet dendiği gibi bir çalışması varsa en az biri veya ikisi dahi yapılsa oyuna biraz hareket gelecektir.

    buna karşı eskiyi savunacaklar, z kuşağı her şeyi berbat ediyor diyebilecekler de olacaktır muhtemelen ve de belli ölçüde bu itirazlarda haklılık olsa da ben değişiklik olursa memnun olacak taraftayım. basketbol takip etmem ancak bazen denk gelirse izlerim çünkü kendini izletiyor. futbolu bizim maçlar hariç, ki artık bizim maçlar bile sıkıyor, çok takip etmiyorum. oturuyorsun 2 saat, hele türkiye liginde içim kıyılıyor, gol yok yetenek yok, hasbelkader bir gol atan anadolu takımı topçuları kurşun yemiş gibi yerde yatıyor ve daha bir sürü olumsuz yön.

    maçların 60 dakikaya inmesi ve sürenin tıpkı basketboldaki gibi dura dura hesaplanması hem fiili olarak sürenin değişmemiş olmasını sağlayacak hem de zaman geçirme gibi bir duruma imkân tanımayacak. böyle bakınca esaslı bir değişiklik yok görünse de futbolcuların bir yerden sonra zaman geçirme imkânının olmaması bir yerden sonra akıcılığı artıabilecektir. değişikliğin sınırsız olması çok önemli değil ancak pandemiyle birlikte alıştığımız 5 değişiklik hakkı gayet yerinde bence. çünkü 3 değişiklik ile oyuna müdahale etmek çok bir anlam ifade etmiyor.

    tacın ayakla kullanılması bana çok bir anlam ifade etmiyor belki bizim gerizekâlıca geriye doğru taç kullanan oyuncularımız yüzünden yediğimiz golleri azaltabilir. sarı kart yiyenin 5 dk kenarda kalması da heyecan katabilir. tabii ikinci sarı kırmızı falan olmayacaksa bu da bir eksiklik yaratabilir.

    --- alıntı ---

    maçlar 30'ar dakikalık 2 devreden oluşacak.
    oyun durduğunda süre duracak.
    oyuncu değişikliği sınırsız olacak.
    taçlar, ayakla kullanılacak.
    sarı kart gören oyuncular 5 dakika ceza alacak.

    --- alıntı ---
  • 173
    maçların 2x30dakika ve gerçek zamanlı olarak oynanması diye bir çalışmaları varsa bu olumlu bir gelişme olabilir. her yeniliğe toptan muhalefet cephesi kurmamak lazım.

    e adamlar baktı futbol basketbol yanında çok bayık kalmaya başladı. herşeyden çok çabuk sıkılan, uzun süre sabit birşeye odaklanma problemi olan yeni neslin futbol izlemesi pek mantıklı değil. çünkü hakkaten çok durağan bir oyun futbol, üstüne bir de vakit geçirmeler, yere yatmalar, itirazlar filan girince zaten biliyorsunuz 90dakika içinde topun oyunda kalma süresi 55dakika ortalama çıkıyor. eğer gerçek zamanlı oynanırsa oyun pekala bu aralara serpiştirilmiş çöp 35dakikadan kurtulmak mümkün olabilir, oyunu daha akıcı hale getirebilir.
  • 174
    oyun süresi ile ilgili düşünceleri, oyuna zarar verecek oluşum.

    bir kere sürenin durarak oynanması süre geçirmeye yönelik olarak kulağa hoş gelse de ciddi sakıncaları olacaktır.

    birincisi son dakikalarda, uzatmalarda doldur boşalt ile aranan son saniye gollerini öldürmüş olacaksınız çünkü dk 59:55 diyelim son topu ortalayana kadar top havada süre zart diye bitecek düdük çalacak o heyecan olmayacak.

    ikincisi süre geçirme olmayacak diyorsunuz diyelim, evet süre geçmeyecek ama oyunu soğutmayı engellemeyecek, adam yerde yatacak kıvranacak dk 55 tam baskı yapmışken o akışkanlık bozulacak. basketboldaki gibi ufak bir sahada yerde yatmak gibi durum yok futbolda böyle olmayacak muhtemelen. belki ek kuralla yerde yatan kişi minimum 2 3 dk oyun dışı kalacağını bilirse ya da süreye ek 2 dk gibi birşey eklenirse ki bu da saçma olur belki tolere olabilir.

    oyuncu değiştirme olumlu yüksek performans efor gereken bir spor bu büyük oranda oyun kalitesini artırır belki fiziksel güçle oynayan takımlara bir tık avantaj sağlar atak futbola ufak zararı olabilir.

    taçların ayakla olması da gereksiz ama nötrüm, çift vuruş olursa bir nebze olabilir. taçtan gol yemek gerçek anlamda olursa güzel olmaz.

    60 dk olayı zaten duran süreyle bağlantılı onu ekstradan eleştirmiyorum bu yüzden
  • 175
    ticari kaygılarla bildiğimiz futbolu öldürecek olan oluşum.

    yeni neslin uzun süre bir şeye odaklanamaması yüzünden diğer spor dalları karşısında * kan kaybetmemek adına yapılmaya çalışılan düzenlemeler olacak gibi duruyor. çünkü başka neden göremiyorum. oyunu soğutacak adam / takım yerde yatıp zaman geçirmeden de soğutabilir oyunu.

    ayrıca futbol zaten bu. 90 dakika bir taktik savaşı içinde geçer. at gibi oradan oraya koşturulan bir spor değildir aslında. o şekilde bir spor dalı seyretmek isteyenler için seçenekler mevcut. futbolu da onlara benzetmeye gerek yok. oyuncu değişikliğini sınırsız yapmanın nedeni de bu sanırım. sürekli fiziksel olarak dinlenmiş oyuncu oynatıp fiziksel mücadeleyi maksimize etmek. 30 dakikaya düşürme altındaki nedenlerden biri de bu olabilir ama dediğim gibi futbol taktik bazlıdır, olmalıdır. oyuncu değişiklikleri de taktiksel olur, sınırsız değişiklikle bu taktiksel düşünceyi de öldürürsünüz. şu değişiklikler bildiğimiz futbolu bambaşka bir şeye çevirir. çok istiyorlarsa farklı bir spor dalı icat edip onu oynatsınlar, izleyenler onu izlesin; bu nedir?

    bazen işin cılkını çıkarsalar da defansif oyun da, zaman geçirme de taktik bazlıdır. bunu engellemek için küçük değişiklikler yapılır ama 45 dakikayı bir anda 30 dakikaya düşürmek falan pek de küçük bir değişiklik değil. taç konusunda değişiklik yapılabilir zaten neden elle kullanılıyor anlamıyordum. olmasa da olur gerçi, farklılık işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın