fenerbahçe'nin uzun-güncel dönem hikayesi, halk arasında basitleştirilerek, özetlenerek bahsedilen "don kişot-yel değirmenleri" hikayesidir; ne eksik ne fazla. pembe renk ile kaplı cilt içinde bulunan bu masalsı hikayenin devamının gelmesini canıgönülden dilerim. evet, kabul; bunun ucu bize dokunduğu zaman, haklı öfkemiz de tavan yapıyor kuşkusuz. benim için de öyle. fakat, keyifli yanları da hiç yok değil.
kendinden, sahte bir, kağıtan kaplan yarat, cephenin karşı tarafındaki hayali düşmanları hiç eksiltme. biri tükenirse, yerine yenisini ekle, savaş babam savaş... hayal dünyası sonuçta, uçsuz bucaksız, sınır yok.
bu hikaye kitabını yazdın, ciltledin ve artık basımını yapıp satmak istiyorsun. e peki, alıcısı var mı? pek tabii ki var. kapış kapış gider, yeni basım yaparsın, yetişemezsin o talebe. olmadı, hikayeye yeni kahraman ve düşmanlar ekleyerek, o kitabın ikinci, üçüncü serisini çıkartırsın. yazı dizisi.
sen, gelip geçici bir yönetici, birey olarak günü kurtarırsın ama bu yaptığın kötülük, bu organizma iliklere işledi mi, kurtul bakalım kurtulabiliyorsan. kolay mı öyle?
---
alıntı ---
"kulüp pasaportlu, ayarı kaçmış bir kaç yorumcu, çıkıp, hadsizce ve mesnetsizce emeğinizi karalıyor. bir kulüp başkanı çıkıyor, günahınızı alıyor, camiasını tatmin etmek için şov yapmaya kalkıyor.
(...)
hak yiyip, gak diyenlere, gecemizi gündüzümüze karıştırıp, inancımızı daha çok artıranlara, tekrar geçmiş olsun. şu an içinde bulundukları durum, zaten çok açık. o yüzden ben daha fazla konuşarak acıyı arttırmak istemiyorum. allah herkese önce vicdan rahatlığı sonra huzur versin." (fatih terim)
---
alıntı ---
kısa tanım: bu sezon yaptıkları ve hayal etseler de, deneseler de sonuç alamadıkları diğer çirkinliklerin ters tepmesiyle, belki henüz galatasaray'ı şampiyonluğa taşımış olmayan fakat beşiktaş faktörü de düşünüldüğünde lige havlu atan/attıran, ne ektiyse onu biçmiş olan, rezil, çirkin yönetim. hak, tam olmasa da yerini bulmuştur.
geçmiş olsun...