76
kendilerinin dustugu pozisyona eger galatasaray dusmus olsa ve sike sureci bu kadar uzasa her turlu medya, tanidiklar ve devleti devreye sokup, galatasaray'in bu surecten en agir sekilde yara almasini saglarlardi.
simdi dusunelim ve aziz yildirim yerine adnan polat'i, sekip mosturoglu yerine de adnan sezgin'i koyalim. teypler, olaylar ve kufurler bizim tarafimizdan gerceklestirilmis olsun. dusunebiliyor musunuz ki aziz yildirim cikacak ve unal aysal gibi oturakli, beyefendi aciklamalar yapacak?
futbol ile alakasi olmayan bir konuda, galatasarayli eski bir yöneticinin davasina bile mudahil olmak icin ellerinden geleni yaptilar. kendilerine hicbir sekilde zarari dokunmayan bir olayda "olaylarin takipcisiyiz!!!" basligi altinda hem de resmi sitelerinden yayin yapip, bu olayin medyada hep taze kalmasi icin ugras verdiler. sadece bu degil, ilgilenmedigimiz bir futbolcu olan emenike icin bile, "fenerbahce'den cimbom'a calim" tarzinda, sirf yedikleri 9 milyon euroluk kaziga kilif icin yalan haberler yaptirdilar. arada bir milyon euroluk puruz kalmis ve transferi bitme asamasina gelmis miroslav stoch icin, hemen araya girip yangindan mal kacirir gibi futbolcu transfer ettiler. bunu sadece galatasaray'a degil, mehmet topuz icin besiktas'a da yaptilar. turkiye'de ilgilendigimiz ne kadar yerli futbolcu varsa, almayacaklari halde talip olup, fiyatlari yukselttiler. döneminde maddi olarak diger rakiplerinden guclu olmalari nedeni ile, genclerbirligi, kayserispor ve bunun gibi futbolu ticarethane yapmis takimlarin kiclarini kaldirdilar. keza bu oyuna dusen ve zeki oldugu dusunmedigim eski besiktas baskaninin, besiktas'i batirmasina ve ne olursa olsun asirlik bu cinara, tarihinin en buyuk rezaletini yasatmasina sebep oldular.
en buyuk tesellileri galatasaray'i bir sekilde yenmek olan bu takimin yöneticileri olarak, ceplerindeki para ile tum turkiye'yi satin alabilceklerini dusunmekle birlikte, buna ragmen kacirdiklari sampiyonluklar neticesinde girdikleri nefret bunalimi dolayisiyla, yaptiklari cirkefligin dozunu daha da artirdilar.
öyle bi kulup baskani dusunun ki size 3 yil ust uste sampiyonluk "sözü" versin. oynamalari gereken daha 102 mac varken bunu taraftarina garanti edebilsin. bakin, "basarili olmak ve 3 yil boyunca sampiyonluk yasamak icin elimizden geleni yapacagiz" demekle, 3 yil sampiyonluk sözu vermek arasinda siyahla beyaz kadar fark var. sirf bu piskin söz bile, satin alacaklari takimlarin karakterinden ne kadar emin olduklarinin göstergesidir. yalniz tek suclu sadece bu yönetim degil, bu tarz insanlara bundesliga canagi gibi canak tutan anadolu takimlari da en az onlar kadar sucludur. ne kadar guclu olursaniz olun, milyonlarca euronuz olsun, ortada satilik bir sey yoksa eger, hicbir seyi satin alamazsiniz. sahaya cikip alin teriyle mucadele etmek yerine, satilik olmayi tercih edenler, fenerbahce yönetimini de azdiranlardir. ortada bu kadar kolay elde edinebilecek bir galibiyet varken, uyanik yöneticiler de bu firsati degerlendirmis oldular. piskinlikleri öyle bir noktaya geldi ki, ezeli rakiplerini bile satin almaya calisma curetinde bulundular.
iste bu elim ve vahim durumda bile cikip, kendi kiclarini en az zararla kurtarmaya calismak yerine, rakiplerinin acigini arayip, dustukleri bu yosunlu ve lagim kokan bataga, onlari da cekmeye calistilar. bunca olaydan sonra artik ekstra ezeli rakibimiz ama asla ve asla ebedi dostumuz olmayacak bu takimin yöneticilerini, hayatta tek zevki muzik ve futbol olan bir ulke vatandasi olarak esefle kiniyorum.
gelinen noktada ulke futboluna verdikleri zarari karsilamak artik cok guctur. bundan sonra kendilerine yakisan, efendi gibi cezalarini cekip, o asagilik gördukleri icin dusmek istemedikleri ligde, "aslanlar" gibi mucadele edip tertemiz bir sekilde ait olduklari yere, yani sampiyonluk mucadelesine geri dönmeleridir.
ancak bu sekilde biz futbolseverlerin ve ezeli rakiplerinin saygisini kazanabilirler. cunku bizler ezeli rakip degil, saygi duyacagimiz ve basarisini alkislayacagimiz yöneticiler istiyoruz...
simdi dusunelim ve aziz yildirim yerine adnan polat'i, sekip mosturoglu yerine de adnan sezgin'i koyalim. teypler, olaylar ve kufurler bizim tarafimizdan gerceklestirilmis olsun. dusunebiliyor musunuz ki aziz yildirim cikacak ve unal aysal gibi oturakli, beyefendi aciklamalar yapacak?
futbol ile alakasi olmayan bir konuda, galatasarayli eski bir yöneticinin davasina bile mudahil olmak icin ellerinden geleni yaptilar. kendilerine hicbir sekilde zarari dokunmayan bir olayda "olaylarin takipcisiyiz!!!" basligi altinda hem de resmi sitelerinden yayin yapip, bu olayin medyada hep taze kalmasi icin ugras verdiler. sadece bu degil, ilgilenmedigimiz bir futbolcu olan emenike icin bile, "fenerbahce'den cimbom'a calim" tarzinda, sirf yedikleri 9 milyon euroluk kaziga kilif icin yalan haberler yaptirdilar. arada bir milyon euroluk puruz kalmis ve transferi bitme asamasina gelmis miroslav stoch icin, hemen araya girip yangindan mal kacirir gibi futbolcu transfer ettiler. bunu sadece galatasaray'a degil, mehmet topuz icin besiktas'a da yaptilar. turkiye'de ilgilendigimiz ne kadar yerli futbolcu varsa, almayacaklari halde talip olup, fiyatlari yukselttiler. döneminde maddi olarak diger rakiplerinden guclu olmalari nedeni ile, genclerbirligi, kayserispor ve bunun gibi futbolu ticarethane yapmis takimlarin kiclarini kaldirdilar. keza bu oyuna dusen ve zeki oldugu dusunmedigim eski besiktas baskaninin, besiktas'i batirmasina ve ne olursa olsun asirlik bu cinara, tarihinin en buyuk rezaletini yasatmasina sebep oldular.
en buyuk tesellileri galatasaray'i bir sekilde yenmek olan bu takimin yöneticileri olarak, ceplerindeki para ile tum turkiye'yi satin alabilceklerini dusunmekle birlikte, buna ragmen kacirdiklari sampiyonluklar neticesinde girdikleri nefret bunalimi dolayisiyla, yaptiklari cirkefligin dozunu daha da artirdilar.
öyle bi kulup baskani dusunun ki size 3 yil ust uste sampiyonluk "sözü" versin. oynamalari gereken daha 102 mac varken bunu taraftarina garanti edebilsin. bakin, "basarili olmak ve 3 yil boyunca sampiyonluk yasamak icin elimizden geleni yapacagiz" demekle, 3 yil sampiyonluk sözu vermek arasinda siyahla beyaz kadar fark var. sirf bu piskin söz bile, satin alacaklari takimlarin karakterinden ne kadar emin olduklarinin göstergesidir. yalniz tek suclu sadece bu yönetim degil, bu tarz insanlara bundesliga canagi gibi canak tutan anadolu takimlari da en az onlar kadar sucludur. ne kadar guclu olursaniz olun, milyonlarca euronuz olsun, ortada satilik bir sey yoksa eger, hicbir seyi satin alamazsiniz. sahaya cikip alin teriyle mucadele etmek yerine, satilik olmayi tercih edenler, fenerbahce yönetimini de azdiranlardir. ortada bu kadar kolay elde edinebilecek bir galibiyet varken, uyanik yöneticiler de bu firsati degerlendirmis oldular. piskinlikleri öyle bir noktaya geldi ki, ezeli rakiplerini bile satin almaya calisma curetinde bulundular.
iste bu elim ve vahim durumda bile cikip, kendi kiclarini en az zararla kurtarmaya calismak yerine, rakiplerinin acigini arayip, dustukleri bu yosunlu ve lagim kokan bataga, onlari da cekmeye calistilar. bunca olaydan sonra artik ekstra ezeli rakibimiz ama asla ve asla ebedi dostumuz olmayacak bu takimin yöneticilerini, hayatta tek zevki muzik ve futbol olan bir ulke vatandasi olarak esefle kiniyorum.
gelinen noktada ulke futboluna verdikleri zarari karsilamak artik cok guctur. bundan sonra kendilerine yakisan, efendi gibi cezalarini cekip, o asagilik gördukleri icin dusmek istemedikleri ligde, "aslanlar" gibi mucadele edip tertemiz bir sekilde ait olduklari yere, yani sampiyonluk mucadelesine geri dönmeleridir.
ancak bu sekilde biz futbolseverlerin ve ezeli rakiplerinin saygisini kazanabilirler. cunku bizler ezeli rakip degil, saygi duyacagimiz ve basarisini alkislayacagimiz yöneticiler istiyoruz...