• 1577
    hani şimdi fenerbahçe taraftarı yazıp çiziyor ya ''yenildiğinde sana sırtımızı dönecek olsak sarının yanına kırmızı koyardık'' diye...

    ben mi yanlış hatırlıyorum?

    kendi takım kaptanları rüştü reçber'i arabasının içinde sille tokta döven, atatürk havaalanında futbolcuları ana avrat küfürle karşılayıp tartaklamaya çalışan, şampiyon olduklarını zannedip sonra olmadıklarını öğrendiklerinde stadlarını yakmaya çalışan omuzlardaki futbolcuları yere atan, kaybedilen bazı maçlar sonrası samandıra tesislerini basan futbolcuları tehdit eden bunlar değil miydi?

    siz bizim kesip attığımız tırnak olamazsınız...

    edit: imla
  • 1578
    10 yiyebilecekleri ancak 3 ile yırttıkları bir maçtan * sonra trabzonspor'un yoluna uefa avrupa ligi'nde devam etmesiyle dalga geçebilen beyinsiz insan sürüsü.

    evet yanlış duymadınız, kuralar çekildiğinde sanki kendileri zamanında folloş olup da sıfır çekmemiş gibi "hamsiler 0 çekecek la ehe ehe" diyen bu tuhaf topluluk, grubunu sadece bir yenilgiyle kapayan ve yoluna avrupa kupalarında devam eden trabzonsporla dalga geçiyor.

    gerçekten çok tuhaf, çok değişik bi psikoloji. yüzsüzlük mü desem, aşağılık kompleksi mi, utanmazlık mı, bilemedim.
  • 1579
    4 saat içinde 180 derece dönebilen taraftardır.

    maçtan 1 saat:'galatasaraylılar konuşsun biz maç sonunda konuşuruz' 'bekleyin s..meye geliyoruz'

    maç boyu tık yok çünkü gol yok.

    maç sonu: ' 3 attınız ama yıllardır 3.5 atoyorsunuz ' yok 1319 gün , 'hiçbir zaman ulaşamıyacağınız bir yerde cart curt' ve en komiği ''fenerbahçeyi yenmeyi başarı sayanlar zart zurt falan filan''

    u dönüşü yapacaksın bari eskileri sil.ne kullanıyorlarsa artık dünyayla olan bağlantılarını kopardılar hayal alemine geçiş yaptılar.

    arkadaşlarım mesaj atıyor (ki ben daha dalga geçmedim) al bu resim kapak olsun çıldırın.vallahi biz bu gün rahatız.kimin çıldırdığı belli.artık bu hafta boyu 6 kasım tek tesellileri.kapanın içinize takılın 6 kasımınızla.böylesi benim için daha zevkli oluyor.bunlar bu psikolojiye girdikçe aldığım haz kat kat artıyor.biraz daha uğraşın , biraz daha bağırın çirkefe , bilmemezliğe yatın.

    demem o ki asıl siz çıldırın.
  • 1580
    7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı sonrasi kendileri sosyal paylasim sitelerinde sacmalamaktadirlar. benim dusuncem mac boyu oyle bir sok yasadilar ki sonrasinda bu cenelerine vurmus gorunuyor. galatasarayin ilk yari neredeyse 7 tane yuzde yuz gol pozisyonuna girecegini onlar beklemiyordu tabi. sonra catir catir catirdatmaya baslayinca biz, fenerlilerde ice dogru sicmalar basladi. lan ilk yari 2 oldu bunlar ikinci yari kesin 4 ler diye. nitekim biz maci 3-1 bitirdik. o 3-1 bunlari rahatlatti biraz. cunku cidden 8-9 tane atabilecegimiz bir macti. simdi de o rahatlikla atip tutuyorlar.
  • 1583
    hazımsızlardır, fenerbahçeden nefret edilmesinin ana sebeplerindendir aziz yıldırım ile birlikte.

    bir kerede çıkıp yenildik tebrikler rakibimize demezler. (a.kocaman ve fenerli futbolcular dedi haklarını teslim ederim)

    yenseler zaten dilleri durmaz, yenilince de yok 1319 gün yok nasılda sevindiniz, yok gökten kemik yağdı derler. (gerçi kemikten kasıtları küçük melonun ki olmalı damarlı filan.)

    velhasılkelam allah hepsini ıslah etsin ve kimseyi fenerli ezikliğiyle sınamasın. amin..
  • 1587
    --- alıntı ---

    6 yabancı oynatırsın aleme rezil olursun, 6-0 nası koyduk dersin...

    doğmamış çocuğa don biçersin, şampiyon olucaz diyip caddeyi süslersin yüzbinlerce euro verirsin, götünde patlar, dünyaya rezil olursun 6-0 nası koyduk dersin..

    şampiyon oldum sanırsın turlara çıkarsın dünyaya rezil olursun... olsun 6-0 nası koyduk dersin...

    başkanın 1001 tane leş iddayla suçlanır içeride bağlamaya çizik atar dünyaya rezil olursun 6-0 nası koyduk dersin...

    2. başkanın intihara teşebbüs eder ülkeye rezil olursun (çünkü senin 2. başkanın dünyayı ilgilendirmez, haber niteliği taşımaz küçük kulüpsün) 6-0 nası koyduk dersin...

    60.dk ya kadar 1 tane şut çekmediğin ve rezalet oynadığın maçta 3 tane yer kıçının üzerine oturursun olsun 6-0 nası koyduk dersin...

    ama buna utanmazlık denmez mi? ne dersin? dur ben söyliyim "olun 6-0 nası koyduk ama! :))

    şanlı galatasarayımın büyüklüğü öyle bir büyüklüktür ki oturup ona yenilmediğin günleri sayarsın... türkiyem öyle büyüktür ki kupasını alamadığın günleri sayarsın...

    --- alıntı ---

    *
  • 1589
    6 gol kompleksi ve korkusu olan taraftar. antu.com'a girip 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı başlığını okuyun, neden böyle düşündüğümü anlayacaksınız. 3 puan falan umurlarında değil tek dertleri 6 gol yememek. ilk yarı biter bitmez sorsanız bunlara "maç 5-0 bitecek kabul ediyor musunuz?" diye çoğu düşünmeden kabul ederdi. adamlar 6-0'lık galibiyetlerine öyle bir sığınmışlar ki, ezeli rakipleri galatasaray karşısında övünecek başka hiç bir şeyleri olmadığının farkındalar. ha bu 6 muhabbetinin galatasaray taraftarının sikinde olmadığının farkında değiller tabi orası ayrı ama bu adamlardaki aman 6 tane yemeyelim korkusu, gece kabuslara girecek düzeyde. bundan mütevellit malum 7-0'lık maçı asla kabul etmiyorlar, işlerine gelmeyen tarihlerini inkar ediyorlar, elde avuçta övünmek için bir şeyler olsun diye...

    (bkz: yazık size)
  • 1590
    aziz yıldırım'ı pür-ü pak, hac'dan gelmese bile, umre'den gelmiş, ak sakallı dede ilan edip o'nun muhteşem iyilikte bir insan olduğu kanaatine varıp; kendisinin ve idaresindeki yöneticilerinin asla ama asla kirli oyunlar oynayamayacağına inanan taraftar grubudur.

    o kadar inanmışlardır ki, 3 temmuz'dan bugüne kadar kendi yöneticilerinden birine dahi hesap sormayı akıl edebilen aralarında bir kişi dahi olmamıştır. yine o kadar inanmışlar ki bu inanç, alakası olsun olmasın her yere saldırdıkları halde gerçeğin tam olarak nerede olduğunu göremeyecek kadar gözlerini kör etmiştir.

    kısacası, inandırıldıkları yalana kaptırmışlardır kendilerini...

    neye inandıkları veya neye inanmadıkları zerre kadar umurumda değil, ancak yine de o pür-ü pak gördükleri aziz yıldırım hakkında 3 yıl önce neler demişler, ne tür oyunlar dönmüş, kendisi hakkında ne düşünmüşler bir hatırlatmakta fayda var.

    tarih: 2 ekim 2008 perşembe
    konu: aziz yıldırım ve icraatları
    açıklama: fenerbahçe tribününün en etkili grubu olan genç fenerbahçeliler

    --- alıntı ---

    itiraf ediyoruz!.. kullanıldık ancak değiştik ve değişmeye devam edeceğiz!

    sayın aziz yıldırım takımın gidişi ile ilgili tek bir açıklama bile yapmazken sürekli gfb yi hedef alan açıklamalarla gündem saptırmaya devam ettiğine ve bu açıklamaları yapmakla takımımıza zarar vermediğine göre biz de sayın yıldırım'ın iftiralarına, hakaretlerine, onur kırıcı ithamlarına cevap vermekte sakınca görmüyoruz. zamanında kullanıldık evet kabul ediyoruz ama dört senedir değiştik ve değişmeye devam ediyoruz. 4 sene öncesine dönmemiz için yapılan her teklife karşı çıktığımız için bu günlere geldik.

    12 eylül 2008 günü fbtv de sayın aziz yıldırım “o zaman şartlar onu gerektiriyordu artık değişti” demişti. ekim 2008 tarihli kulübümüzün resmi yayın organı olan fenerbahçe dergisi’nde “mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun sürecek” demiştir. sayın aziz yıldırım kişisel sorunlarına kulübümüzün resmi yayın organlarını alet etmeye devam ediyor. üstü kapalı ithamlarda bulunuyor. sürekli olarak geçmişten “o zamanın şartları” şeklinde bahsediyor. herkes öğrensin o zaman neler oldu? şartlar neydi? bugün gfb ne kadar değişti? aziz yıldırım ne kadar değişti?

    öncelikle protestolarımız sayın aziz yıldırım’ın bahsettiği gibi gençlerbirliği maçında ya da takım kötü sonuçlar aldığında değil, aziz yıldırım'ın taraftara uyguladığı yaptırımlar zamanında başlamıştır. yani partizan maçından beri protesto vardır. bu protestolar kesinlikle takımın aldığı kötü sonuçlar için ya da futbol takımımız kötü gittiği için yapılmamıştır ve yapılmayacaktır. taraftar maç boyunca takımına 90 dakika desteğini verecektir.

    aziz yıldırım'ın idaresinde olduğumuz o günlerde neler yaptık? neler yaşadık? nelere şahit olduk? geçmişte şartlar neydi o şartlarda neler yapıldı herkes bilsin istiyoruz.

    1- sayın yıldırım ilk istifanızı açıkladığınız show tv ye gitmeden önce yanınızdaydık. göreve geldiğiniz günden itibaren en çekindiğiniz slogan “ali şen başkan fenerbahçe şampiyon” du. show tv'ye giderken akıl hocalarınız size “ türk halkı duygusaldır, duygusal bir ortam oluşturursan ali şen'in “ali şen başkan fenerbahçe şampiyon” sloganını unutturur “aziz yıldırım başkan fenerbahçe şampiyon dönemini başlatırsın” dediler. siz de çıktınız uzun süren konuşmalar ardından birden istifa ettiğinizi ağlayarak ve tv karşısındaki yüzbinleri ağlatarak anlattınız. aynı gecenin sabahında bize otobüsler tutmamız için para göndertip semtlerden insanları toplattınız. bu otobüslerle yüzlerce kişiyi fenerbahçe parkına taşıttınız ve “taraftarız biz çekeriz cefa, büyük başkan bizi bırakma” tezahüratlarıyla yürüttünüz. tabii bu yürüyüşe hiçbir şeyden habersiz gönülden katılan yüzlerce taraftarda katıldı. onların hakkını teslim etmek gerekir.

    2- deplasmanda kaybedilen diyarbakır maçı sonrasında bizzat grubumuzun kurucularını arayarak “toplanıp alana gelin, mustafa hocayı protesto edin, istifaya zorlayın” dediniz. sonrasında havaalanında yaşananları anlatmaya gerek yok herkes biliyor.

    3- altay maçı ve göztepe maçları sonrasında protestolar başlayınca bunu daha fazla büyümeden engellememiz için bizimde içinde bulunduğumuz bazı gruplara bedelsiz 3000 er tane bilet yolladınız. hem de şu an hain ilan ettiğiniz sayın tahir kıran a rica ederek yanımıza gönderdiniz. sayın kıran da bizlere hitaben hala unutmadığımız güzel bir konuşma yaptı ve sizin yolladığınız biletleri verdi.

    4- deplasman yasağını protesto için maraton’da bulunan kadim dostumuz kfy nin açtığı “taraftar+kombine= dolar” ve “fenerbahçemizi izlemimizi ingiliz işgal komutanları bile engelleyemedi” pankartları sonrasında hafta içi dereağzı’na bizleri çağırarak “seneye maraton ortayı size veriyorum” dediniz. kabul etmememiz üzerine yanınızdakileri ısrar edip ikna olmamız için peşimizden yolladınız. biz “dostlarımızı satmayız” diyince gözlüğünüzü çıkartıp bize “sizi de üzerim” dediniz.

    5- aranızın kötü olduğu 1907 dernek başkanı sayın necdet ersoy unifeb oluşumunu destekleyince bizi çağırdınız ve “bunlar çok büyüyor, başımıza dert açacaklar, tribünde barınmalarına müsaade etmeyin” dediniz. biz de bu emir büyük yerden diyerek bir basket maçında “unifeb başkanının kalbini kırdık. sonradan hatamızı anlayıp özür diledik ve unifeb ile kardeş olduk... 6 kasım 2002 gs maçı sonrası yaşanan haksız gözaltılar esnasında sayın necdet ersoy'un ismini verdiniz ve unifeb sorumlularından barış ertül'ü gözaltına aldırdınız.

    6- dereağzı’nda yapılan galatasaray’la oynanan paf maçından önce aradınız “kalabalık gelin” dediniz. ve aranızın açıldığı sayın atiila kıyat'ı protesto ettirdiniz.

    7- ikinci kez kulubümüzü zor günde bırakıp gitme kararı aldığınızda bile hain dediğiniz sayın tahir kıran bizleri arayarak “bakın mutlaka yürüyüş yapın ve yapılan yürüyüşlere katılın, başkanı istifadan döndürmek lazım. defalarca başkanla konuştum ikna etmeye çalışıyoruz, siz de kırgınlıkları unutun ve fenerbahçe için bu yürüyüşlere destek verin” dedi. biz bu teklifi reddettik. israrla size destek vermemiz için bizi arayan tahir kıran ile bizi özdeşleştirdiğiniz o günlerde en sonunda biz de yürüyüşe dahil olduk. aranız kötü diye her yerde konuştuğunuz tahir kıran ile o günlerde her gün görüşüyordunuz. sebebi neydi acaba? ve ne ilginç ki o da sizi istifadan döndürmek için gayret ediyordu.

    8- ikinci kez istifa etmenizin gerçek sebebini ise bir çok kişi gibi biz de biliyoruz. gazeteci yakınlarınız, o dönem sizinle olan idareci arkadaşlarınız, yakın dostlarınız gibi biz de biliyoruz. sağlık sebebi de bir sebep ama asıl sebep değil. gerçek sebebini tüm fenerbahçe camiasına açıklamanızı bekliyoruz.

    9- 2004 yılında tarafımıza vermiş olduğunuz 1200 adet migros kombinesi iptal ettiniz. çünkü hoşlanmadığınız diğer tribün gruplarına karşı bir şeyler yapmamızı istiyordunuz ancak biz dostlarımızı satmadık, isteklerinizi uygulamadık ve bize karşı savaşınızı başlattınız.

    10- olimpiyat stadında oynanan kupa finalinde 2 kişiyi yanımıza yolladınız ve bir istekte bulundunuz. biz reddettik. aynı kişileri tekrar yolladınız ve adeta tehdit ederek isteğinizi yinelediniz. ama biz kabul etmedik ve yapmadık. kaybedilen kupadan sonra çıkıp “anama küfredenlerle beraberler” açıklaması yaptınız. oysa sizin istediğinizi kabul etsek bu açıklamayı yapmayacaktınız. bu teklifinizin bize iletildiği an kapalı tribünde olaya şahit olan bir çok kongre üyesi ve taraftarda vardı.

    11- mtk maçında size yakın bir grubu bedelsiz kombineler vererek satada soktunuz ve olaylar meydana getirttiniz, sonra önceden hazırladığınız senaryoyu hayata geçirtip haksız cezalar aldırttınız.

    12- 1 oyla başkan seçildiğiniz kongre ile 600 oy farkla başkan seçildiğiniz kongre arasında geçen dönemde neler yaşandı biz biliyoruz. neler döndü, ne senaryolar hayata geçirildi hepsine şahidiz. şu an çok iyi dost gözüktüğünüz camiamızdaki büyüklerimizle ikili ilişkilerinizin bozulmaması için susuyoruz. o döneme ilişkin tek bir açıklama bile yapmamış olmanızı hayretle izliyoruz.

    bütün kamuoyu önünde bu olayların gerçek olduğuna dair şerefimiz ve namusumuz üzerine yemin ederiz.

    anadolu’da sizle resim çektirmek, sizden imza almak isteyen insanları hor gördünüz, yanınızdan kovdunuz, selam almadınız, selam vermediniz, kibirinizle, kendinizi dev aynasında görmenizle halkı halkin takimindan soğutmaya çalıştınız. 100.yıl kutlamalarını bile bir ilçeye ve bir caddeye, o caddeyle özdeşleşmiş bir kültüre hitaben yaptınız. anadolu’daki milyonlarca taraftarımızı yok saydınız. hatta istanbul'un öbür yakasını bile unuttunuz. çünkü siz taraftar değil müşteri istiyordunuz ve insanlara bakışınız “kulübe kaç dolar kazandırır” bakışıydı. oysa fenerbahçe’yi bugünlere o insanların vefa duyguları ve hiçbir paranın satın alamayacağı sevdaları getirmişti. sizin istediğiniz müşteriler oyuncularımızı, takımımızı yuhalamayı, oyunculara küfretmeyi, ıslıklamayı kendilerine hak olarak görüyor ama siz tribünlerimizi bitirmek için sürdürdüğünüz politikanın en büyük avantajımız olan iç saha avantajımızı yok edip bitirdiğini görmüyorsunuz.

    ranttan bahseden sayın aziz yıldırım’ın şu an rantla hiçbir ilişkisi olmayan gfb’ye karşı yapmış oldukları teklifleri sırayla ve tarihleriyle aşağıya yazıyoruz. bu bahsedilenlerin hepsi gerçek ve yaşanmıştır.

    işte tarafımızdan reddedilen teklifler ;

    1 – sayın bülent işcen, 7 ağustos 2008 tarihinde grubumuzun kurucularını arayarak yanında sayın aziz yıldırım’ın olduğunu ve maraton üst tribünü’nde bizden şikayetçi olanlar olduğunu ve derhal sayın ömer temelli ile sorunların giderilmesi için görüşmemiz gerektiğini aksi taktirde “aziz yıldırım sizi başbakan’a ve istanbul valisi’ne şikayet edecek, haberiniz olsun” diyerek tehdit olarak algıladığımız bir konuşma yapmıştır. teklif 8 ağustos 2008 tarihinde sayın ömer temelli aracılığıyla grubumuzun kurucusuna, şükrü saracoğlu stadyumu’nda yapılmıştır. yapılan görüşme esnasında sayın ömer temelli “kombine kartları ücreti karşılığında iade ediniz ve sizlere karşılık olarak 500 adet bedelsiz bilet” verelim teklifinde bulunmuştur. teklif sıcağı sıcağına orada reddedilmiştir. grubumuzun kurucusu, oraya sorunların giderilmesi ve e blok’un bağıran taraftara ayrılması umuduyla geldiğini ancak hayal kırıklığına uğradığını belirtmiştir. görüşme anında fenerbahçe şükrü saracoğlu stadyumu müdürü sayın ayhan bak, sayın özcan tuzcuoğlu ve görüşmeye kısmen de olsa telefonla iştirak eden sayın bülent işcen’de yer almıştır. bu görüşme tamamen sayın aziz yıldırım’ın izni, istekleri ve bilgisi dahilinde olmuştur.

    2 – ikinci teklif ilk tekliften birkaç saat sonra yani akşam saatlerinde sayın aziz yıldırım’la sürekli olarak beraber olan sayın bülent işcen tarafından telefonla yine grubumuzun kurucusuna yapılmıştır. sayın bülent işcen 500 adet olan bedelsiz bilet tekliflerini, 1.000 adet bedelsiz bilete çıkardıklarını, kartları bir an önce iade etmemiz gerektiğini aksi taktirde sayın aziz yıldırım’ın bizleri devlet büyüklerine şikayet edeceğini belirtmiştir. başkanın ilk teklifi reddetmemize inanamadığını ve “bu ….ler naz yapıyor” dediğini aktarmıştır. başkanın onayı ile bilet sayısını arttırdıkları yeni teklifde grubumuzca “ bir daha bu konular için bizi aramayın” denilerek reddedilmiştir. ilk teklifin olduğu gün yani 8 ağustos 2008 günü sayın aziz yıldırım başta başbakanımız sayın recep tayyip erdoğan olmak üzere bazı devlet büyüklerimize asılsız ithamlarla gfb’yi kötü lanse etmiştir. zaten bu durumu da fb tv de itiraf etmiştir. valiyle bu konuyu konuştuğunu açıklamıştır. hakkımızda yasal işlem yapılması için asılsız iftiralarda bulunmuştur. daha önce yaşadığımız haksız gözaltıların benzeri durumların yaşanması için bir senaryo hayata geçirilmiştir.

    sonraki günlerde 2 kez daha kamuoyunca bilinen yeni teklifler gelmiş ama grubumuz hepsini reddetmiştir.

    12 eylül 2008 cuma günü fenerbahçe televizyonu’nda yayınlanan futbol’un zirvesi adlı programda bütün kamuoyu önünde “ufacık beyinliler”, “rantçılar”, “elebaşı” ve benzeri gibi ithamlarla hakaretlere uğruyoruz. fenerbahçe spor kulübü başkanlık makamı kullanılarak, “ben ne dersem doğrudur ve doğru anlaşılır” mantığıyla yapılan bu açıklamaların nedeni sayın aziz yıldırım’ın isteklerini kabul etmememiz ve kendimizi teklif ettiği biletlere karşı teslim etmeyişimizdir.

    sayın yıldırım, tekliflerinizi kabul etmediğimiz, artık bizi istediğiniz gibi yönetemediğiniz için yaşadığınız şaşkınlıkla yaptığınız tutarsız açıklamalarınızın ve attığınız iftiralarınızın ardı arkası kesilmiyor.

    bu tekliflerin ve anlattığımız olayların tamamı gerçektir. bu yaşananlara şahitlik edecek olan tarafsız onlarca kişi vardır. bütün kamuoyu önünde bu olayların gerçek olduğuna dair şerefimiz ve namusumuz üzerine yemin ederiz. aksini iddia edeceklerinde aynı şekilde bütün kamuoyu önünde yemin etmelerini isteriz.

    sayın aziz yıldırım reddetmiş olduğumuz tekliflere karşılık makamını ve kulübün çıkarlarını bir yana bırakarak bizlere resmen kişisel bir savaş açmıştır.

    rantı reddedenlere karşı iftira, hakaret, yalan dolu ithamlar savaşına başlamıştır. sayın aziz yıldırım’ın devlet büyüklerine söylemiş olduğu “stadımızda mescit var ama onlar mescitte namaz kılmak yerine koridorda kılıyorlar. tinerci, hapçı, çapulcu ve serseri takımı bunlar” sözleri çok acıdır. öncelikle belirtmek isteriz ki migros ve maraton üst tribünlerinde herhangi bir mescit yoktur. bu yüzden namaz kılmak isteyenler namazlarını koridorlarda kılmaktadırlar.

    tinerci, hapçı, serseri ve çapulcu kişiler miyiz? yoksa namazı ve dini istismar etmeye çalışan kişiler miyiz? burada yaşanan çelişki maalesef sayın aziz yıldırım’ın bizlere karşı beslemiş olduğu kin duyguları sonucu kurduğu yanlış cümlelerdir. bu konu bizleri son derece üzmüştür. bir başka çelişkide sayın aziz yıldırım’ın her yerde bizi azınlık olarak göstermesi, “bunlar 100-200 kişi” demesi, ancak bu sayının çok fazlası bilet teklif etmesi ayrıca bir çelişkidir. son olarak bahsettiği ve iftira attığı, hakaret ettiği, aşağıladığı 10 kişiler diye küçümsediği kişiler öyle parmakla sayılacak kişiler değildir. bizim arkadaşlık bağımızda hepimiz biriz, o itham ettiğiniz kişiler tüm gfb dir. izmir ve ankaradaki elebaşları diyerek çamur attığı arkadaşlarımız üniversite mezunu, kariyerli, mesleklerinde son derece başarılı iş adamı kişilerdir.

    taraftar olarak fenerbahçe iktidarında gözümüz yoktur. fenerbahçe iktidarına muhalefetimizde yoktur. aksine o makama saygımız vardır fakat bu makamın başında olan sayın aziz yıldırım, kişisel sorun ve kavgaları sebebiyle başta gfb olmak üzere bazı tribün gruplarımızı camiaya karşı olarak göstermektedir.

    bir sorun var, bir kavga var ama bu fenerbahçe tribünleriyle, fenerbahçe arasında değildir. bu kavga sayın aziz yıldırım ile fenerbahçe tribünleri arasındadır. bu kavgayı başlatanda ne yazık ki sayın aziz yıldırım’dır. bu kavgayı başlatan o olduğu gibi bitirmesi gerekende o olacaktır. taraftarına sahip çıkması gereken yerde taraftarını sürekli olarak hedef olarak göstermesi ve dışlaması bulunduğu makama yakışmamaktadır. bugün beğenmediğimiz camiaların taraftarına nasıl sahip çıktığını hepimiz gördük.

    paramızla migros'a kombine istedik, çıkarmadınız. bunun üzerine maraton’a geçtik ve kombine almak istediğimiz yerden satışları durdurdunuz. biz bunları yaparken sizden herhangi maddi bir destek beklemedik sadece manevi olarak desteğiniz bizlere yeterdi fakat sizler manevi destek yerine deyimi yerindeyse köstek oldunuz.

    tutturmuşsunuz kombine kartları bizlere başkaları aldı diye. açıklayın o zaman kim aldı bize kombine kartları. açıklayabiliyor musunuz? hayır. çünkü öyle birisi yok. o kartları kimimiz borçla, kimimiz banka kredisiyle, kimimiz taksitle, kimimiz kendi harçlığıyla, kimimiz de babasının parasıyla aldı. varsa aksini iddia eden çıksın da ispatlasın. sürekli olarak “çamur at, izi kalsın” mantığıyla yürütülen bu tutuma bundan önce olduğu gibi bundan sonrada tepkimizi vermeye devam edeceğiz.

    “tek reis” olmak başında olduğu camiayı birleştirmek, kaynaştırmak ve ayırmamaktan geçer. bu düzen sağlanırsa şayet başarı kaçınılmazdır, aksine sağlanmaz ve çifte standartlara sebebiyet verilirse başarısızlık kaçınılmazdır. bunları sizde çok iyi biliyorsunuz fakat kişisel sorunlarınız maalesef camianın başarısının üstüne çıkıyor. biz bir adım attıkça siz adım atmak yerine yaptırımlar uygulamaya devam ediyorsunuz. bu kişisel kavganızda camianın başkanlık makamını, yayın organlarını ve devletin birimlerini kullanmanızda ayrıca rahatsızlık verici ve üzücü bir durumdur.

    gfb’nin geçmişte çokça hataları olmuştur, bu hatalarından geçte olsa bile ders çıkarmıştır ve bu hatalardan dolayı özür dilemesini bilmiştir. sürekli olarak kendini yenileyen ve iyileştirmeye çalışan gfb, gönül verdiği renklerin başkanlık makamından daha cana yakın ve babacan tavırlar beklerken “ufacık beyinliler”, “kandırılmış gençler”, “elebaşı”, “çapulcu”, “rantçı”, “serseri”, “dini istismar edenler” ve benzeri gibi asılsız ithamlarla daha da üzülmüş ve soğutulmuştur.

    futbol takımımız bu kadar kötü ve zor bir durumdayken bugün resmi yayın organımız olan fenerbahçe dergisi’nde çıkan “mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun sürecek” başlıklı yazınızın içeriği bu sezon ve bundan sonraki sezonlar için bizde hedefin kupalar, şampiyonluklar ve başarılar olduğunu değil de bizler olduğu izlenimini uyandırmıştır. hal böyleyken yapacağınız en iyi iş önceki satırlarda belirtmiş olduğumuz gibi taraftarı bir sorun olarak görmemek, onlara manevi anlamda destek vermek ve tezahüratlarımızda belirttiğimiz gibi “bizimle uğraşmayarak, takımı toparlamanız” olacaktır..

    son bir uyarı tribündeki taraftarlarımıza: lütfen dikkatli olunuz, tribünle ve taraftarlıkla ilgisi alakası olmayan grup ve oluşumlar stadımıza tekrar sokulabilir, provakasyon ortamı oluşturulabilir, gfb başta olmak üzere aktif tribün gruplarının mensuplarına cezalar aldırtmak için yeni bir senaryo hayata geçirilebilir. sayın aziz yıldırım benzeri girişimlerde daha önce bulunmuştur. bursa ve mtk maçlarında kardeşi kardeşe kırdırma politikası uygulanmıştır. lütfen provakasyonlara alet olmayınız.

    saygılarımızla,

    genç fenerbahçeliler

    http://www.gencfb.org/...devam-edecegiz/1598/

    --- alıntı ---
  • 1592
    --- alıntı ---

    11.05.2011 günü saat:15.57’de aziz yıldırım’ın abdullah kiğılı’yı aradığı görüşme;
    aziz: “fenerıum nasıl gidiyor satışlar varmı bu ara", abdullah: “para mı istiyorsun başkan", aziz: “para istemiyorum para varmı, para varsa ver ama…varsa tamer ile konuşsunlar tamam", abdullah: "bakayım bakayım…derhal derhal". (tape:2404)
    (sivasspor maçında şike amaçlı kullanmak üzere para ayarlamaya çalıştığı)

    --- alıntı ---

    kulübüne feneriumdan yaptıkları alışverişlerle şike konusunda destek olan taraftarlardır.

    bunu okuyan fenerli arkadaşın yorumu:olum benim parası kulübe gitsin destek olalım diye aldığım formanın parası sivas'amı gitti yani? aziz ananı.....
  • 1595
    yine yeniden yan masamda oturan versiyonu, nihat özdemir'in, mahmet ali aydınlar'a "küme düşme kaldırılsın" isteğini okurken kendinden geçmiş ve işte bu yaaa şeklinde bir sevinç göstermiştir. ardından "olum bizi düşüremezler lan çapları yetmez" şeklinde salvolara devam ederek ruhumu boğmuştur. birgün bende onu boğacağım haberi yok henüz.

    "noooldu düşürebildiler mi? hayır. "
  • 1598
    geçen gün birtanesi bana "bize birşey olmaz biz çok büyük bir camiayız" dedi.
    kendisine sakince sordum; büyüklüğünüzün nereden geldiğini düşünüyorsun?

    aziz dedi, taraftar dedi, fenerium dedi, orda takıldı. sportif anlamda ya da etik anlamda tek kelime edemedi.

    cevabım şöyle oldu:
    "sizi gerçekten tebrik ediyorum, asla görmediğiniz ve sahip olmadığınız şeylere bu kadar sıkı şekilde inanıyorsunuz"..

    o noktada beyni yandı. çok uzatmadan yanından ayrıldım, ve bir kez daha anlı şanlı tarihimle gurur duydum.

    allahın hepsine akıl fikir vermesini dilediğim, tarihin başarılarını değil rezilliklerini yazmasına rağmen, hala anlamsızca fanatik olabilen insan güruhu.

    sizler olmasanız biz ne yapardık?
  • 1599
    çığrından çıkıp nirvanaya ulaşmış taraftarlardır.

    galatasaray taraftarının fenerbahçe'nin kazanmasını istemediklerinden dem vururlar, şampiyonlar liginde fenerin rakiplerini tuttuklarını söylerler.

    +peki sen galatasaray'ın kazanmasını istiyor musun?
    -hayır.
    +şampiyonlar liginde trabzon'u tutuyor musun?
    -hayır.
    +ee nedir mesele?
    -hebele hübele.
App Store'dan indirin Google Play'den alın