onlara göre galatasaray hem fransız, hem cemaat, hem mason, hem abdullah öcalan'ın takımıdır.
bundan ayrı olarak dün berber'de traş olurken gençten bir eleman geldi 21-22 yaşlarında ama hasta fenerli. trabzonlu bir ailenin fenerli oğluymuş,(u: üvey evlat gibi mk (:) yanımdaki koltukta da o traş oluyor ve
oğlum galatasaraylı olsun evlatlıktan reddederimgillerden muhtemelen samsun'daki bir fenerbahçe taraftar grubuna üye. önceleri koyu fenerbahçeliliğinden başladı, ben de hafif bir sırıtış oldu,bir iki yerde düzeltme yapacaktım anlattıklarına, sonra dedim genç çok heyecanlı, bozmayayım. konuşuyor diğer berberle, samsun'daki geziparkı olaylarına destek oldukları olayları anlatıyor, bir grup fenerbahçeliler olarak, olaylarda yanlarında tabi galatasaraylılar ve beşiktaşlılar da var tüm ülkede olduğu gibi, onu anlatıyor. sonra iş
fenerbahçe'nin şikeden uefa disiplin kuruluna sevk edilmesine gelince; valla galatasaraylı arkadaşlar da yanımızda, hatta ünal aysal bile: " 'her iki takımımızda ceza almayacaklar' dedi" dedi .
tam o anda "vay be" dedim içimden. artık başkan nasıl bir imaj oluşturmuşsa, fenerbahçe taraftarı bile
* onun sözlerine, aziz yıldırım'ınkilerden fazla önem veriyor.
boşluktadırlar efendim, buhrandadırlar. tam bir kaç transfer ile yeniden havaya girerken uefa'nın sopasını görünce mal oldular. işyerindeki arkadaşlar bile bu işten bıkmış ve "amk ne yapacaklarsa yapsınlar artık bıktık bu belirsizlikten" diyorlar. hatta ünal aysal şike sürecinde fenerbahçe'ye sahip çıkmadı diye kızıyorlardı, "yuh" dedim bir iki cümle kurdum sustular.
akıllanmaya başladılar ama yıllarını kaybettiler.