bu haftadan itibaren rehavete kapılacağını ve art arda puan kayıpları yaşayacağını düşündüğüm futbol takımı
*.
romantik taraftar olduğumu düşünmüyorum, kötüye kötü, iyiye iyi derim. şimdi yazacaklarım da bu minvalde olacak.
rize ve karabük deplasmanlarında kaybettiğimiz 4 puan moralimizin içine edip, şampiyonluk umutlarımızın azalmasına sebep olsa da,
galatasaray bitti demeden, hiçbir şey bitmez sloganına inancım tamdır. her ne kadar, umutlarımızın azalmasının en büyük sebebi bu puan kayıpları değil de, deplasman maçlarındaki kötü ve ruhsuz oyun olsa da, bu kötü gidişin chelsea maçından sonra duracağını ve
stamford brigde'den ne sonuçla dönersek dönelim, bunun lig performansımızı olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.
fenerbahçe'nin de 9 maçı, bizim de 9 maçımız var. fenerbahçe'nin fikstürü bizimkinden gözle görülür şekilde daha zor, üstelik 2 derbileri deplasmanda. geriye kalan maçları da, antep, akhisar, antalya, bursa gibi sorun çıkarabilecek takımlarla oynayacaklar. yaşayacakları seri puan kayıplarıyla demoralize olup,
ersun yanal'ın bu stresi kaldıramama ve takım içi huzursuzlukların baş gösterme ihtimalinin olduğunu düşünüyorum.
işte bu noktada, ihtiyacımız olan tek şey, kazanmaya inanmak. iç sahadaki performansımızı deplasmanlara da yansıtmanın bir yolunu bulacağız ve inanıyorum ki 4-5 maçlık bir galibiyet serisi yakaladığımız anda
* aradaki puan farkını süratle kapatacağız. şampiyonluk yarışı son haftalara taşındığında, işin içinde de şike olmadığında fenerbahçe'nin ne hallere düştüğünü hatırlatmama gerek yoktur sanırım
*.