8053
yürüye yürüye maç kazanan ve buna alışan takım. bize karşı afallayıp kalacaklar ve farklı bir skorla darmadağın edeceğiz. buna yürekten inanıyorum.
8055
olympiacos maçı için süper kupaya u-19 ile çıktılar, 12. saniyede gol yiyerek sahadan çekildiler. sonra olympiacos turunu kaybettiler.
olympiacos maçında sivas maçını düşünerek değişiklik yaptığı için eleştirdiler, sivas maçında puan kaybettiler. tarihin en loser futbol takımı.
kılıçla yaşayan kılıçla ölür diye çok güzel bir söz vardır. penaltıyla yaşayan penaltıyla öldü.
8056
mensup olduğu camiaya bu saatten sonra çok dikkat edilmeli. ortalığı karıştırmak, bize şampiyonluğu zehir etmek için ellerinden geleni yapacak, her kurum ve kuruluşu tehdit edecekler.
8058
"kötü adamların her seferinde şanslı olmaları gerekir, iyilerinse bir kere şanslı olması yeter."
tek bir defa rakibin hak ettiği bir penaltıyı kendi getirttikleri yabancı var hakemi gördü ve verdirdi. patladılar.
tek bir kere.
"sizin üzerinizde ah var ah! beddua var sizin üzerinizde!"
8059
vosvos gibi soğukta stabil çalışan takım. hava sıcaklıkları 15’i geçer geçmez arıza vermeye başlıyor, tekliyor.
8060
gerçekten insanın ruhani inançlarını çok zorlayan takım.
yani bugün suda yürüsen bu kadar inandıramaz.
bu takımın başına gelenler;
kendi sahasında rakibine şampiyonluk vermek
sahasında kazansa şampiyon olacağı maçı evinde kaybetmek
kazansa şampiyon olacağı maçta berabere kalmak hem de 16 dakika uzatma sonrası
penaltılar ile yaşarken penaltılar ile avrupa kumaşından elenmek
sahadan çekilmeye çalışacağın maçta dakika dolmadan gol yiyip "golu yedikten sonra kaçtı" durumuna düşmek
en son aroglar dönemi şampiyonlar ligine gitmek, her elemede elenmek
daha aklıma gelmiyordur yani ama yok, böyle bir takım yok. bugün adam öldürsen başına bundan daha az şey gelir.
dünyada iki şey çok önemli; sağlık ve fenerbahçeli olmamış olmak. bu ikisinden biri yoksa, çok zor hayat.
8061
yürüyerek oynayan, faul yapmaktan bile imtina eden bir takıma, şikeden adı çıkmış bir teknik direktörün takımına bile puan kaybetmiş takım. tabi son dakika penaltı jokeri de işlemedi bu sefer, ilahi adalet diyelim. artık bitik bir takımdır, bu takım iflah olmaz.
8062
penaltıyla yaşadıkları sezonda yine penaltılarla ölen takım.
8064
günahların takımı, lanetli takım… bedel ödemeye devam…
8065
her maç tempo yapmaya çalışan ancak patlayan futbol takımıdır. sezon başında da yazmıştım bu aylarda patlayacaklarını. 19 mayıs derbisinde yürüyecek halleri kalmayacak. daha derbi ve zor maçları var.
8069
bugün yine hakem tarafından ittirildiği halde doğrandıklarını iddia etmişlerdir.
asıl penaltıyı yapan djiku'nun kırmızı kartla oyundan atılması ve önümüzdeki 2 maç cezalı duruma düşmesi gerekirdi.
ama hem derbi öncesi hem son haftalar olması hasebiyle penaltıyı livakovic'e yazıp, djiku'yu korumuşlardır.
yani hakem penaltı verirken bile fb lehine iş yapmayı tercih etmiştir.
sorsan yine doğrandılar, ah ah bizim bunlarla ne işimiz var.
son 15 yılda bursaspor ile şampiyonluk sayısı aynı olan takımı gözünde büyüten türk milletinin de akli melekelerini tenkit etmesini rica ediyorum.
ez cümle artık fb zannedildiği kadar büyük bir takım değildir ve bunu kabul edip ona göre beklentiler içerisine girmelilerdir.
fb sadece ve sadece medyatik takımdır.
8070
şampiyon olacağım da olacağım diye kayrıla kayrıla yarışın içinde tutulunca;
süper kupa maçına çıkarken ligi,
lige çıkarken avrupa maçını,
avrupa maçına çıkarken ligi düşüne düşüne üçün sıfırını almış takım. hak yiyerek geldiği nokta avrupa kupasında ilerlemesine engel oldu. lige havlu atsaydı olimpiakos maçı farklı geçerdi. bir de üstüne yine ironik bir şekilde penaltı ile lige havlu attılar. ilahi adalet işte.
8071
28 şubat-23 nisan arasındaki 56 günlük süreçte 4 kupadan da (süper lig artık yüzde 99 gitti) elenmiş ekip. ortalama 2 haftada bir başka bir yarıştan düşmek de tam fenere yarışır.
8072
bence asıl sıkıntıları 2024-2025 sezonuyla ilgili.
bu kadro ile devam etmek zorundalar çünkü ellerindeki oyuncuların sözleşmeleri devam ediyor.
dzeko ve tadiç bir yaş daha alacaklar. aynı şekilde fred de 32’ye merdiven dayayacak.
sağ kanatta irfan can kariyer sezonunu yaşadı ama temposu yok.
yedeği cengiz’in durumu malum.
kruniç’in opsiyonu aktif olacak.
takımda tempo yapabilen iki adam ferdi ve ismail, onlar ne olacak belli değil.
öte yandan bizim takımda kerem demirbay’ın yerine bir canavar gelecek.
zor ihtimal ama zani geri dönerse iki kanatta da deli gibi tempolu adamımız olacak.
davinson’un ayrılmasını istemem ama ayrılık olsa da iyi bir bedel alacağız.
bizim halletmemiz gereken 2-3 mesele varken ve iskeletimiz gençken, onların halletmesi gereken pek çok sorun var.
misal yabancı sayısı gibi:)
allah kolaylık versin…
8073
daha geniş bir perspektiften bakacak olursak, bu yılı da kaybettiklerini varsayarsak son 35 yılda 7 şampiyonluk kazanmış durumdalar. bırakın en büyük olmayı, ülkenin 2. büyüğü olmaları için dahi yetersiz bir rakam. çünkü beşiktaş dahi bu süreçte 9 şampiyonluk kazanmış durumda.
bunlara kıyasla son 32 yılda 16, son 38 yılda 18 şampiyonluk kazanmış bir galatasaray gerçeği var.
taraftar sayısı bağlamında ortalama olarak anket sonuçlarına baktığımızda %37 ile öndeyiz, arkamızdan %32 ile fenerbahçe geliyor. hatırladığım kadarıyla uefa - süper kupa zaferleri zamanında ilk kez ufak bir farkla da olsa öne geçmiştik. sonrasında geçen 23- 24 yılda oranlar arasındaki fark yavaş ilerlese de belirginleşmiş durumda.
ancak bildiğim kadarıyla bu anket sonuçları 18 yaşından büyükler için yapılıyor. o nedenle yanıltıcı olan, kritik faktör tam da burası. çünkü özellikle genç kuşak arasındaki galatasaray sevgisi, olayı bambaşka bir boyuta taşıyabilir. yaklaşık 10 yıl sonra farkın %10'dan fazla açılacağını düşünüyorum.
yarın elbet bizim, elbet bizimdir. gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.
8074
maçlar sonunda doğrandıklarını iddia etmeleri daha çok hoşuma giden takım. hataları, problemleri hep başka yerlerde aradıkça daha uzun yıllar başarıya ulaşamayacaklar. bu yüzden dış minnak üretimine devam etsinler.
8075
son beş haftaya girilirken 2023-24 sezonu için matematiksel olarak şampiyonluk şansı süren takım.
benim de matematiksel olarak riemann hipotezini kanıtlama iddiam sürüyor ancak yapamıyorum. karakterliyim oysa. boyna çalışıyorum da. fenerbahçe’nin bu psikoloji altındayken ve bu rakip (biz) varken şampiyon olması aşağı yukarı buna denktir.
durumun bu noktalara gelmesinde elbette ki bir numaralı sorunlu ve sorumlu kişi başkanlarıdır. takımları sezon başında daha sakin ve daha derli topluydu ve maçları sürklase edebiliyordu. galatasaray az puan kaybedince daha işin başında tüm sorumluluğu hakemlere falan atarak takım içi sinerjiyi öldürdü. oyuncuların da bu psikolojiye girmesine, top oynamak yerine kendini yere atıp penaltı arayan gereksiz ve dahi saçma bir anlayışa yönlendirmiş oldu. o zaman da söylendi, maraton kültüründe sendeleyince panik olup ortalığı ayağa kaldırmak yerine uzun vadeli düşünüp, sakin kalıp işlerin dengelenmesini beklemek esastır. buradan anlıyoruz ki zaten başkanları takımına zaten hiç güvenmemiş. iso beyin normal şekilde şampiyonluk alabileceğine hiç inanmamış.