fenerbahçe futbol kulübü kurulduğu günden bu yana işadamlarının desteğini, devlet desteğini, halkın(!) takımı olduğu, cumhuriyet(!) destekçisi olduğu vurgusuyla sokaktaki adamın taraftarlığını kazanmış, buradan yürümüş bir takım. 90lı yıllardan evvel baya esip gürleyen, papazın çayırından kadıköyün elitlerine uzanan bir hikayenin baş kahramanı olmuş, bilinçli bir şekilde yüceltilmiş ve türkiye'nin güzide kulüplerinden biri haline gelmiştir. 90lı yılların ilk yarısı beşiktaş, ikinci yarısı galatasaray tarafından parsellenince öksüz kalan fenerbahçe, mağduriyetin baş kahramanı haline gelmiştir. arka plana itilmiş eski büyük yeniden yüceltilmeye muhtaçtır ve artık ekonomik olarak desteklemesi, eski şaşaalı günlerine kavuşabilmesi gerekiyordu. ali koçlar, saadettin saranlar, aziz yıldırımlar, ali şenler, mehmet ali aydınlar ve görünmeyen onlarca el tarafından ayağa kaldırılmaya çalışılmıştır. aynı avrupa'nın şımarık çocuğu olan yunanistan'ın battıktan sonra avrupa birliği tarafından ayağa kaldırılması gibi. buna rağmen bir sorun var: fenerbahçe ekonomik desteğe rağmen başarılı olamıyor, oturmayan bir şeyler var.
fenerbahçe futbol kulübünün son on yılına baktığımızda sadece iki kupa görebiliyoruz. birincisi 2014 yılında alınan, aziz yıldırım'ın sonraki sene antrenmana or.spu getiriyor diyerek kovduğu ersun yanal ile elde edilen şampiyonluk. ikincisi de senelerce alamadığı için son gören fred çakmaktaş şeklinde dalga konusu olan türkiye kupası (29 yıl). son sekiz sezondur tek bir kupa bile kazanamaması da cabası. peki bu sezonlarda ne kadar harcamış bakalım (kaynak: fenermarkt)
22/23 sezonu: 43.76
21/22 sezonu: 16.85
20/21 sezonu: 20.61
19/20 sezonu: 18.51
18/19 sezonu: 26.14
17/18 sezonu: 20.68
16/17 sezonu: 7.10
15/16 sezonu: 42.68
toplamda: 196,33 milyon euro.
gelirleri koymadım çünkü mevzu burada futbolcu satıp para kazanmak değil, başarı elde etmek. eğer futbolcu satarak para kazanmanın başarı olduğunu söylüyorsanız futbol takımı değil, menajerlik şirketi yönetiyorsunuz demektir. bu benim düşüncemdir ve gerçekler de şunu gösteriyor:
196 milyon euro karşılığı sıfır kupa. son sezonda euro türk lirası paritesinin de 20 lirayı aştığını hesap edersek epey büyük yatırım. bu paralarla, eğer kumar oynamıyorsanız, başarısızlık eşyanın doğasına aykırı. bir kulüp başarıya yatırım yapıyor ve karşılığını alamıyorsa batmaya mahkumdur. buna rağmen borçla ayakta tutulduğu da aşikar. fenerli iş adamları borç veriyor, parasını dolaşıma sokuyor, şöhretini artırıyor, bedava reklam yapmış oluyor, saygınlığını ve desteğini artırıyor. güçlü olanın arkasında devlet desteği ve sokak desteği de olursa bütün kapılar kendisine açılır, hatalar görmezden gelinir, daha iyi koşullarda varlığını sürdürür. bunun için de hep beraber canhıraş fenerbahçelerini koruyorlar. doğru yanlış etik ahlak gözetmeden tabi ki. bu bile 8 senelik hengameyi bitirmeye yetmiyor, bunun çıkış yolu olmalı değil mi?
amaç başarıysa ve gelmiyorsa borçların büyüdüğü bir ortamda yapılabilecek fazla bir şey kalmıyor. diğerlerini de aşağıya çekmek yada pek de hoş olmayan yollara başvurmak. ilkini aziz yıldırım denedi. rakibinin aldığı avrupa kupalarını küçümsedi. basketbola ve amatör kulüplere yatırım yaparak futbol üzerindeki
yegane başarı kıstasını kaldırmaya çalıştı. ikincisini de denedi ama aykuttan ses geldi:
herkes yapıyordu, biz radara yakalandık. enkazın altında kalan aziz bey'e bay bay dendi.
azizin selefi ali koç. koçların haşarı çocuğu, futbol aşığı. bir kaç yıl evvel, fenerbahçe'nin büyümesine ket vurulmaması için şemsiye olma görevini üstlendi. hazır ülkenin cumhurbaşkanı da fenerbahçe taraftarı, futbol sevdalısı iken devlet desteğini de alır yürürüm ben buradan dedi. abilerinden öğrendiği usule göre önceliği medya ayağına verdi tabi. futbolun medya ayağı için paralar saçıldı, saçılmaya da devam ediyor. ahaber de sözcü de tek bir potada eriyor. transfermarkt, sporx, adını sanını bilmediğiniz onca web sitesi ve youtube kanallarındaki fanatik yorumcular. futbol programlarındaki kendini deli gibi yapan fenerbahçelileri de unutmayalım. ahmet ercanlar ile mehmet demirkol'un benzer söylemlere sahip olması absürtlüğünün yanında trt gibi bir yere
emre bol çıktı, daha ne olsun?
beinsports türkiye'nin bu denli yanlı olması babalarının hayrına değil tabi ki. ali koç bunları da şemsiyesi altına aldı. herkes bol keseden sallıyor. arka çıkan bir dayıları var ki sallayabiliyorlar, değilse şu herkesin tehdit edildiği, susturulduğu, otoriter rejimlerde mümkün mü? bunun sebebi de belli: yaklaşan yanar, arçelik reklam gelirinden olur. gayet açık.
ali koç'un babasından miras kalan bir yeteneği daha var: futbolcu transferleri için kasa kolaylığı sağlıyor. yani şu an için fenerbahçe'yi ayakta tutan unsur denebilir. çünkü kimse servetinin bir kısmını (söylenen 200 milyon euro) bir futbol kulübüne harcamaz, hibe etmez. en azından bu kadar büyük bir riske girmez. yani kendisi de etmiyordur da medya elindeyken neden böyle fısıltı çıkarıp, ali bey yüceltilmesin? her neyse. bütün bunlara rağmen başarı olmayınca tabi ki en iyi bildiği yola başvuruyor: iş ilişkileri ile olayı yukarıdan bağlamak. hakemler, pfdk, sosyal medya, itibarlı teknik adam, para, pul, şan şöhret... bunlar varken başarısız olabilmesine her zaman olduğu gibi tek bir engel var:
yine yeni yeniden galatasaray.
fenerbahçe, o sene bu sene diye yola çıkarken kimse galatasaray'ı, okan buruk'u, 14 maçlık galibiyet serisini, aile havasını düşünmedi. fenerbahçe'nin kolej havası diye ağzına sakız ettiği ama bir türlü yakalayamadığı şey, fatih terim sonrası yine rakiplerinde, hem de fatih terim'in öğrencisi ile karşılarına çıktı. yıllar evvel olduğu gibi çok büyük bir hezimetin eşiğinde fenerbahçe. son maçta, son dakikalarda
kalk appiah allahın dediği olur kalk dedirten bağlanmanın, inancın, çabanın verdiği güç, seneler sonra yine benzer yerden vuracağa benziyor. hem de bu sefer aslanlar arenasında, 50 bin kişinin uğultusunda, 0-3'lık maçın rövanşında.
fenerbahçe 2022-2023 sezonunun son maçına kadar hakem, medya, yorumcular aracılığı ile yapabileceğinin maksimumunu deneyecektir. galatasaray'ın üç puan önde olduğunu varsayarsak, fenerbahçe maçına kadar bir mağlubiyet hakkı olduğu açık. fenerbahçe'nin ise o maça kadar istediğini alabilmesi için mağlubiyet almaması yada berabere kalmaması gerekiyor. o sene bu sene diye çıktıkları bu yolculukta bakalım son durak neresi olacak. medyanın muslukları kesilecek mi, hakemler ve tff seçimler sonrası ne olacak, hep beraber mayıs sonunda öğreneceğiz. ali koç kalır mı, borçlar ödenir mi, sosyal medya trolleri ne yer ne içer, o sene midir, bu sene midir,
mayıslar kimindir göreceğiz.