• 2552
    2016-2017 sezonunda hakikisinden iki stoperle, iki tane de stoper oynayabilen fakat orijini ön libero olan futbolcuyla başlayacak olan takım. tarih itibariyle kjaer ve topal kırmızı kart cezalısı oldukları için bir sonraki lig maçında oynayamayacaklar mesela, ki josef de souza da neredeyse 1 aydır sakat... artık ayıklasınlar pirincin taşını...
  • 2553
    ayı
    wiel-skrtel-kjaer-ismail
    topal-josef
    lens-ozan(alper-salih)-volkan
    sow

    üç aşağı beş yukarı kadrosu böyle. bizim takımla mukayese edersek:

    kalede daha iyiyiz
    sağ bek onlar daha iyi
    stoper ikisinde de onlar daha iyi
    sol bek biz daha iyiyiz
    ön liberolarda ndj daha iyi ama tolga ile topal birbirlerine yakınlar. tolga daha iyi olabilir ama zamana ihtiyacı var.
    sağ açık bruma daha iyi
    sol açık poldi daha iyi
    10 numarada sneijder koyuyor
    forvette sow nasıl dönecek bilmiyorum ama eski sow erenden daha iyi.

    genel olarak karşılaştırırsak adamların çok iyi bir defansı var. forvette sow rvp emenike fernandao gibi çok iyi isimler var. takım içindeki en eksik bölgeleri orta sahanın göbeği gibi gözüküyor. kanatları da yeterli olacaktır.

    adamların en büyük sorunu yeni td gelmesi, daha takımı tanımamış olması ve takım olamamaları. yoksa kadroları abartıldığı kadar zayıf değil. oynadıkları oyun potansiyellerinin altında. arkalarında da basın fenerasyon desteği olduğunu düşünürsek eğer oyunlarını toparlarsa şampiyonluktaki en büyük rakibimiz olabilirler. çünkü kadroları kesinlikle ağlaklardan daha iyi.
  • 2555
    geçen sene pahalı ama çok kötü, oyuncu yapısı nedeniyle sınırlı imkanlar tanıyan bir kadroları olduğunu söylemiştim. bu sene kadro mühendisilkleri çok daha rezil. advokaat'ın tek şansı 4-4-2 oynayıp hunharca hücum yapmak. orta saha oyuncularına dönen topları alıp yeniden hücumculara şişirme görevi vermeli. bu kadro yapısı 4-4-2 kaos futbolu dışında hiç bir oyun planını kaldırmaz.
  • 2557
    kaliteli ama dengesiz takım. orta sahası çok zayıf. pres yapabilen hiçbir takıma karşı oyun kuramazlar. imkânı yok. iki stoperinden biri uzun süreli sakatlık geçirse yedekleyemeyecekler. hücumdaysa genellikle tek yönlü ve çalışkanlıktan uzak oyuncuları var. bir de rvp balonu tabii. bu adamı hiçbir zaman sevemedim. bence sow, arkasında rvp daha mantıklı. oyun zekâsı olarak orada bir şeyler yapabilir persie, stoperlerle boğuşmak için fiziği artık yetersiz.
  • 2558
    o kadar çok oyuncu sürkilasyonu yaptılar ki takıma aidiyet duygusu hisseden futbolcuları kalmadı. takımı sahiplenip, ateşleyecek, kulüpte bir kaç yıl geçirmiş doğru düzgün futbolcuları yok. adamların sembol oyuncuları yok öyle düşünün. bakın ufak bir testle deneyelim:

    galatasaray denince sneijder, muslera iyi ya da kötü selçuk
    beşiktaş denince quaresma, atiba, geçen yılki kadrodan sosa-gomez
    fenerbahçe denince hangi sembol oyuncu geliyor akla? belki kadroda eski olması nedeniyle volkan demirel - başka ? başka da yok.

    kendi değerlerini kaybettiler ve yerine yenilerini koyamadıklar. en büyük handikapları da bu olacak. bu halleriyle soğuk, tutkusuz ve ruhsuz bir takım görüntüsündeler. böyle bir takıma kendi taraftarı da aidiyet hissedemiyor bence. ortada futbolcular var ama fenerbahçe'yi fenerbahçe yapan sembol oyuncular pek kalmadı. tişikkirlir aziz yıldırım. *
  • 2559
    3-5-2 diye tutturup takimin içine siçan vitor'u kovduktan sonra asil kimligi ve hollanda futbolu ile özle$mi$ 4-3-3 tekrar geri dönü$ yapacak olan takimdir. paso kanat aliyorlar. yanliz burada dikkat etmeleri gereken bir husus var. ortadaki 3'lü hem ofansif, hem de defansif özellikleri olan futbolculardan olu$mali. i$te burada siçiyorlar. yoksa ileri üçlüde çok iyi rotasyonlar yapabilirler ellerindeki mevcut kadro ile.
  • 2562
    en önemli hücum gücü olan caner ve gökhan'ı kaybettiler. bu ikilinin yerini yetenek olarak doldurabilirsiniz -bence dolduramadılar- ama oyuna ağırlık koyma, takımın benimsemesi gibi konularda bence zor. özellikle caner resmen fenerbahçe'nin hücum silahı gibi bir şeydi. kadıköy'de onun ortaları sayesinde rakipleri boğma konusunda sıkıntı çekmiyorlardı ama bu yıl gördük ki kayseri'ye karşı bile ağırlık koyamadılar.
    bana kalırsa en önemli darbeyi buradan yediler.

    stoper bölgesinde kjaer ve skrtel iyi ama yedekleri yok. neustader şimdiden patladı gibi görünüyor. kalede ise iyice kovaya dönen volkan var. sanki her maç zorla sahaya çıkartılıyormuş gibi bir görüntüsü var.

    orta sahaları en zayıf bölgeleri zaten. topla hiçbir şey yapamayan ozan,topal ve josef var. bir de salih var. diğerleri zaten yaratıcılıktan çok uzak ama salih de bence abartıldığı kadar bir oyuncu değil. hele de bütün sezonu kaldıracak bir oyuncu hiç değil.

    hücum hattına gelince; volkan,alper,lens,stoch,emenike,sow,rvp,fernandao. 4-3-3 oynatacağı konuşuluyor dick'in. burada gördüğümüz neredeyse bütün adamlar sıkıntılı adamlar diyebiliriz. sıkıntılı derken yedekte durmayı sorun edecek adamlar. 3 tanesini oynatacaksın burdan ve 5 tanesini yedek bırakacaksın öyle mi ? hem de bu kadar kişiden doğru 3'lüyü bulmak ayrı mesele, hepsinin tam bir istikrarsızlık abidesi olması ayrı mesele. 2 maçta da 1 puanla başladığı düşünülürse işleri çok zor.

    umarım tahmin ettiğim gibi olur ve işkence gibi bir sezonla yine hüsrana uğrarlar.
  • 2564
    tarihin genellikle yazdığı üzere, 2016-2017 sezonunda da;

    - savunmaları bizden daha kuvvetli
    - hücumları bizden daha zayıf

    olan takım...

    bu hep böyle olmuştur. fenerbahçe'nin kimliği savunması, galatasaray'ın kimliği hücumudur. fenerbahçe defansif başarıların, galatasaray ofansif başarıların takımıdır. ve inanın tarihin yapıştırdığı bu yafta benim için büyük bir keyif unsurudur.

    kazansak da kaybetsek de:

    -"saldıran, isteyen, tahakküm kuran, baskılayan, hücum eden galatasaray'ın taraftarı olmak" benim için bir gurur.
    ya karşı yakada durum nasıl?

    -"bekleyen, karşılayan, baskıdan çıkarsa kazanan, defans yapan fenerbahçe'nin taraftarı olmak" nasıl bir duygu laciler?
  • 2565
    4-4-2 deneyeceği söyleniyor.

    oynayamazlar.

    hadi göbeği mehmet topal ve ozan tufan'la kurdun. kanatları napacaksın? hele fenerbahçe'ninki gibi yaratıcılık bakımından kesat bir kadro ile verimli bir 4-4-2 oynayacaksan en az bir, tercihen 2 kanat oyuncun da josue, okan buruk, engin baytar, emre çolak, hamit gibi orta saha özellikleri de taşımalı. içeri girip oyun organizasyonuna yardım etmeliler. bakın galatasaray'ın böyle oynadığı dönemlere. başarılı olduysa tüm takım orta alana yardım ediyordu. hem ofansif hem de defansif olarak. forvette geçmişte hakan şükür, arif erdem; yenilerde elmander veya umut :( vardı. sow ve van persie ile de yürümez o iş.

    çok gol yerler, az gol atarlar. dağılırlar.
  • 2566
    bu takımın oğuzhan, selçuk, emre, fernandes, bellushi vs tarzında bir 8 numaraya ihtiyacı var. bu oyuncuların hemen hemen hepsinin tipolojisi farklı ancak geride oynayıp mobilitesi yüksek takımları yönlendirme özellikleri var. fenerbahçe'yi hareketli hale getirirsiniz ancak nasıl mana kazandıracaksınız asıl soru bu zaten. aklıma bir tane yöntem geldi. advocat hayatta kullanmaz ki zaten öyle çok yaratıcı veya harika bir şey değil. sadece beyin jimnastiği yapabilmek için bir çıkış noktası olsun diye yazıyorum. (mesajlarınızı da beklerim, amacım o zaten.)

    şuan takımlarında topa yön vermeyi seven oyunculardan biri salih. salih'i kucağa atmak veya presten kaçırmak istersek yani izole etmek istersek salih-topal-joseph 3lüsünü kurabilirsiniz. üretkenliği sıkıntıda olsa size kuracağınız planın zeminini oluşturabilir. şimdi bu üçlüde joseph'i öne atın. hatta forvet hattına yaklaştırın. çok basit bir iki direktif ile arkaya sektirerek veya rakiple boğuşturarak joseph'ten faydalanabilir ve salih'in konfor alanını artırabilirsiniz.
  • 2567
    öncelikle fenerbahce gibi yüksek bütçeli ve şampiyonluğa oynayan takımların savunmadan hücuma geçişi daha akıcı yapabilmeleri gerekiyor. şimdi bunun için öncelikle topu nerede kazandığınız önemli. fenerbahçe'yi ersun döneminde iyi yapan detaylardan biri topu çok önde kazanabiliyor olmasıydı. bizde de benzer sıkıntılar var. kaldı ki stsl'de şampiyonluk herşeyden önce, önde baskıdan geçer. fenerbahçe top rakibe geçince çok fazla geri kaçıyor. sanırım bu pereira'nın takıma kazandırdığı kötü bir alışkanlık oldu. bu da topu çok geride kazanmalarını sağlıyor. geride kazandıkları topları direkt oynayarak kontratak kullanmak istiyorlar. bu da onların bir türlü organize olamamalarını sağlıyor. gelişi güzel vurulmuş uzun toplarla çok fazla top kaybı yapıyorlar. dikkat ettiyseniz grasshoppers'ın genç ağırlıklı kadrosuna karşı bile savunmadan çıkamayan bir fenerbahçe izlemiştik. yani bunda rakip farketmiyor 3. lig takımına bile oynasalar bu alışkanlığı sergiliyorlar. şimdi topu geride kazanıp çıkmak ayrı bir olay, önde kazanıp hücuma geçmek ayrı bir olay. futbolda zaten iki ana hücum varyasyonu var. biri set hücumu biri kontra atak. iyi bir takımsanız ikisini birden yapabilmeniz gerekiyor zaten. ama çok iyi bir kontratak takımıysanız tabi ki oyuna geride kabullenmek isinize gelir. çok iyi kontratak takımları da şampiyon olur ama istisnadır. fenerbahçe özellikle iç sahada bazı riskler alarak, gol yemekten korkmayarak mehmet topal liderliğinde önde baskıyı mutlaka yapabilmeli. bunu çözemezlerse istersen dünyanın en iyi 8 veya 10 numarası gelsin sana bir kaç maç kazandırmaktan başka bir şey yapamaz.
  • 2568
    tesadüfen ilk 5 hafta istanbul'dan çıkmayacağı bir fikstüre denk gelmiş takım. şu maçlara bakın:

    başakşehir - fenerbahçe
    fenerbahçe - kayserispor
    fenerbahçe - bursaspor
    kasımpaşa - fenerbahçe
    fenerbahçe - gaziantepspor

    işin ilginci, o kadar rezil bir haldeler ki, ben gaziantepspor maçına kadar 3 puan alamayacaklarını düşünüyorum tüm pis işlerine rağmen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın