• 7702
    henüz teknik direktörleri netleşmemişken kadroya 2 transfer yapan kulüp. bu da hala akıllanmadıklarını gösteriyor.

    diğer taraftan 37 yaşındaki edin dzeko transferinde dünyaca ünlü golcü diye bahsetmeleri ise tamamen komedi. yaşı kamufle etmek ve taraftarı oyalamak için söylenmiş duruyor sanki.

    dzeko golünden sonra statta aşkın olayım çalarsa şaşırmam, çünkü tamamen galatasaray'ı taklit etmeye çalışan bir güruhtan bahsediyoruz.
  • 7703
    bir kere yazdıkları yetmedi ikinciye yine yazdılar dünyaca ünlü futbolcu diye. https://twitter.com/.../1671780218313351168

    depremin 2. günü türkiye'nin en büyük kulübü diye tutturmuştular. şampiyonluk yarışının ortasında kebapçı reklamı yaptılar. şimdi de 38 yaşında gelen futbolcuya defalarca dünyaca ünlü futbolcu. :d
    bence jesus'ta da aynısı oldu dzeko'da da. gelen taraflar imaj/marka ya da her neyse korunması konusunda sözleşmelerine madde koydurdular. fb ondan bu şekilde davranıyor jesus ve dzekoya karşı.
  • 7707
    bütün samimiyetimle, kendimi fanatikliğimden olabildiğince arındırarak şunu belirtmek istiyorum: içinde bulundukları duruma ve yönetiliş şekillerine inanamıyorum, bu duruma boyun eğişlerine anlam veremiyorum.

    gerçekten, istisnasız her gün, yepyeni bir utanç verici faaliyete imza atıyorlar. benim başkanım, yöneticim, şurada her gün dalga geçmemiz için bize altın tepside sundukları utanç verici davranışlardan tekini yapsa ben çıldırırım. mali genel kurul, arma değişikliği fiyaskosu, dzeko transferi (ve şarkısı) sadece son bir haftada olanlar. bunun üstüne bir de abdullah avcı gelse tam olur gerçekten.

    tam bir manyaklık hali içinde bulunan garip kulüp.
  • 7709
    18 yasinda bir cocuk 1 sene daha takimda kalsin diye 100 koldan calisan camia.

    gercekten kendilerini dusurdukleri hal cok ilginc. galatasaray kulup kulturunde asla yeri olmayan seyler bunlar. baskaniyla, basketbolcusuyla, voleybolcusuyla adamlar 18 yasinda bir cocuga yalvariyorlar resmen.

    dunya uzerinde ikinci bir ornegi yasandi mi bu olayin merak ediyorum. tweet rekorlari, taraftar gruplari aciklamalari, voleybol kadin kaptaninin acik acik kal bee :(( filan diye konusmasi, harbi cok acayip.
  • 7710
    --- alıntı ---

    aziz yıldırım: "fenerbahçe, 3 temmuz'da büyük darbe almıştır. bunu en iyi bilenlerden biri de sayın cumhurbaşkanı'dır. her zaman fenerbahçe'nin yanında olmuştur."

    --- alıntı ---

    2011'de cumhurbaşkanı sayesinde şikeden ceza almaktan kurtulan sözde son kaledir. herkesin bildiği gerçeği efsane başkanları tekrardan dile getirmiş. neyse soran olursa hükümet size düşman ondan 9 yıldır şampiyon olamıyoruz dersiniz nasılsa inanan çok.
  • 7719
    bizim gibi az gelişmiş ve ekonomisi çok güçlü olmayan bir ülkede bu kadar maddi destek ve devlet olanağı almış bir kulüp, nasıl bu kadar başarısız olur anlayamıyorum.
    amiyane tabirle karnımdan konuşmuş olmamak için bazı örnekler vererek durumun vahametini paylaşmaya çalışacağım.

    öncelikle işe devlet desteği kısmından başlayalım;

    zaman zaman devlet her futbol kulübüne elinden geldiğince destek veriyor, bunu inkar edemeyiz.
    arsa işi oluyor, transfer işi oluyor, borç silme oluyor, oluyor da oluyor.
    bizim gibi normal vatandaşlar yıllık vergi matrahına girdiği an maaşından %25-27-30 gibi bir vergi kesilirken, bu kulüpler amatörce yönetilerek batağın eşine gelip vergi borçlarını devletten rica ederek sildiriyor ya da yapılandırabiliyor.

    fenerbahçe özelinde olaya bakarsak siyasi desteği transfer çalımı atmak için bile kullandığını görüyoruz.
    bu transfer hamlelerine tanju çolak ve vedat muriqi transferlerini örnek olarak gösterebiliriz.
    öncelikle tanju çolak transferine bir bakalım, o dönemki fenerbahçe'ye transferi için ne söylemiş;
    "galatasaray'dan fenerbahçe'ye gittiğimde ağlayarak gittim. kaç paraya gittim? 4.5m'a gittim. o zaman böyle bir para yok futbolda. o para nerden geldi, turgut özal verdi. örtülü ödenekten. hasta fenerbahçeliydi."
    takvimi daha ileri sardığımızda ise galatasaray'a gelmek istediğini söyleyen vedat muriqi'nin fenerbahçe'ye transfer olması için devreye recep tayyip erdoğan'ın kardeşi mustafa erdoğan ve osman aşkın bak'ın girdiğini sağır sultan bile duydu diyebiliriz.

    bir de madalyonun saha dışını gösteren kısmı var;
    fenerbahçe camiası tarafından 3 temmuz olayı adeta bir çanakkale destanına çevrilmiş vaziyette, biz ne kadar kendi açımızdan gördüğümüz doğruları söylesek de bu gerçekleri şu anki konjonktürde kimse kabul etmez.
    ama eski akp milletvekili mehmet metiner'in ağzından çıkan şu sözleri hatırlamakta fayda var;
    ''fenerbahçe taraftarlarının bize borcu var. sayın cumhurbaşkanı’mız olmasaydı fenerbahçe şikeden dolayı şimdi kümeye düşmüştü.”

    bir diğer örneği ise aziz yıldırım'ın yaptığı son basın toplantısından vermek istiyorum.
    basın toplantısındaki konuşmasını herkes gördüğü için ben sözlerini yazmak yerine, ne demeye getirdiğini bir özet geçiyim;
    aziz yıldırım, fenerbahçe'nin recep tayyip erdoğan ile kavga etme hakkının olmadığını, recep tayyip erdoğan'dan zamanında nasıl maddi yardım alındığını, hatta bazı arsa meselelerinde nasıl kolaylıklar sağladığını ve son olarak da 3 temmuz sonrasında yaşanan kayıpların telafisini ancak recep tayyip erdoğan'ın yardımıyla aşılacağını dile getirdi.

    twitterda meme haline gelmiş bir sözle bu faslı kapatalım; ama arda güler pp'li bir hesap bana fenerbahçe'nin son kale olduğunu söylemişti.

    maddi yardım meselesi ise daha büyük bir güç haline gelmiştir fenerbahçe için.
    benim ve benden önceki kuşağın neredeyse duymaktan kusma noktasına geleceği bir söz vardır;
    ''fenerbahçe en zengin camiadır.'' diye.
    ben bu sözü alelade bir söz zannederdim, taraftarların kulüp için yaptığı harcamalardan zenginleştiğini falan düşünürdüm.
    büyüdükçe anladım ki o iş öyle değilmiş.
    ülkedeki zengin iş adamlarının nerdeyse %70'i falan fenerbahçeli olduğu içinmiş.
    ilginçtir bu kelli felli iş adamları ve hatta ünlüler hasta derecede fenerliler.
    sezar'ın hakkı sezar'a veya yiğidi öldür hakkını yeme derler.
    bizim camiadaki zenginler gibi değil bunlar, konu fenerbahçe olduğu zaman gerçekten ellerini ceplerine atıyorlar.
    bu kadar maddi destekle nasıl hala bizi geçemediler anlayamıyorum gerçekten.
    nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.
    hadi son olarak şu maddi desteklere de bakıp girdiye bir son verelim.

    fenerbahçe için maddi destek sağlayan bazı zengin iş adamlarından örnekler;

    murat ülker: "fenerbahçe'ye bugüne kadar yarım milyar dolar verdim. fenerbahçe bunları hak ediyor."

    metin sipahioğlu: "ali koç, 50 milyon euro şahsi hibe etti. 30 milyon euro şahsi borç verdi. bu borçları asla almayacağım diyerek üstünü çizmiş.
    şirketlerinden 100 milyon euro sponsorluk sağlamış. bu rakam artmış da olabilir.
    toplamda 200 milyon euro kulübe hibe etmiştir."

    aziz yıldırım: ''tekrar başkan seçildiğim takdirde sponsorlar ile birlikte 150m. euro para vereceğim.''

    fener ol projesinde 125-130 milyon tl kadar para toplandığı söylenmişti.
    bu paranın anca %25'i taraftarlar tarafından toparlanabilir.
    geri kalan kısmı saymakla bitmeyecek kadar çok iş adamı bağışladı.

    yine örnek teşkil etmesi için fener ol kampanyasına destek vermiş bir kaç iş adamı ismi daha veriyim ve bu faslı da kapatalım;
    sadettin saran - ferit şahenk - murat vargı - acun ılıcalı - mehmet nazif günal - metin şen - mehmet cengiz - hamdi akın - hamdi ulukaya - mehmet ali aydınlar - kazım türkerler...
  • 7720
    3 temmuz sonrası yönetilme şekliyle milyonlarca insana kafayı yedirten kulüp.
    fanatik fenerli akrabalarımla futbol konuşamıyorum artık. dıj güjler geyiklerine kendilerini öyle kaptırmışlar ki insan artık hayret edemiyor. hele hele kafalarında fenerbahçe kemalist, cumhuriyet takımı, yıkılmayan son kale vs. olarak öyle bir yer edinmiş ki durum felaket.
    futbolda idari yapılanma dandik olsun, transferler afedersiniz ama bok gibi olsun, takımda kafası çalışan 2-3 topçu mevcut, ama suçlu bin dokuz yüz bilmem kaçta fetö, denizli'de fetö, 3 temmuz'da fetö, 2015'te fetö, akp iktidarı kendilerine karşıymış, öhhhhh arkadaş, öhhhhh.
    eskiden beşiktaşlılar böyle saçmalardı ama sayıları azdı, fenerbahçe'nin beşiktaş'tan şimdilik daha çok taraftarı var ve bu kadar insan kollektif olarak aynı şeyi düşünüyor. evet ciddi ciddi aynı mantalite ve aynı argümanlara sahipler.
    bir mucize olmazsa daha çoook geriye giderler.
  • 7722
    üzerinden 12 sene geçmesine rağmen hala 2011 şampiyonluğunun temiz olduğuna insanları inandırmaya çalışan camia. istediğiniz kadar uğraşın bu leke üzerinizden çıkmayacak. o tapelerin hepsi gerçekti. sürülen tarlalar, inşaat işçileri hepsi aklımızda. sizin kumpas dediğiniz şey yaptığınız hırsızlığın ortaya çıkarılmasından ibarettir. son olarak 2011 süper kupa finalinin kazananı kimdi ?
  • 7724
    "ben, hiç bilmediğim bir eve girip bütün para ve altınları aldım. ev sahibi beni görmeden evden çıkmayı başardım ama meğersem evde gizli kamera varmış. bu yüzden yakayı ele verdim ama bu kamera görüntüleri usulsüzdür."

    "ben, düşman olduğum birini vurdum. vurduğum yer ormanlık bir alan olmasına rağmen, daha önce bunu yapacağımı hesaplayanlar beni kayda almış ve beni şikayet etmiş. bu özel hayata müdahaledir. kimse beni suçlayamaz!"

    gibi cümleler nasıl ki saçma geliyorsa;

    "ben, birçok maçın sonucunu lehime etkileyecek şeyler yaptım. futbolcuyla da görüştüm, başkanlarla da görüştüm ve istediğim her şeyi yaptım. bunlar illegaldi, bu illegallikler sayesinde şampiyon da oldum ama telefon dinlemeleri ve diğer kanıtlar usulsüz toplandı. bana tuzak kurdular ve bu benim gururumdur!"

    demek de bir o kadar saçmadır. hatta çok çok daha saçmadır. hatta pişkinliğin, iğrençliğin resmidir.

    kısaca tanım da ekleyeyim;
    uefa sitesinde şike yapan takımlar listesinde bulunan ve bunu da gururla anlatan takımdır.
  • 7725
    tarla sürme konusunda mahir camia. içlerinden en ünlü olanları bile "herkes yapıyordu biz kırmızı ışıkta yakalandık" diyerek şike itirafı yapmıştır. siyaset eliyle ligden düşürülmeseler de avrupa'da tescilli şike cezası almış kulüptür.

    otuz yıl önce şampiyonluk sayılarında öndeyken 1959 öncesine ait hiçbir şey akıllarına gelmiyorken, galatasaray'dan fark yemeye başlayınca üç maç yapıp kazandıkları istanbul ligi kupalarını bile 34 maçlık liglerle eşit saymaya çalışan şirazesi kaymış kulüptür. ayrıca bu konuda aziz yıldırım bile 1959 öncesiyle uğraşmak boş demiş olmasına rağmen çakma yıldızlarla algı oluşturmak en büyük mesaileri olmuştur.

    "müflis bakkal eski defterleri karıştırır" sözü tam da bu kulüp için söylenmiş gibi. ayrıca öyle bir akıl tutulması yaşıyorlar ki, şampiyon yapamadı diye gönderdikleri antrenör yerine senede dünya kadar maaş verdikleri jesus ekibi de şampiyon olamayınca yeniden şampiyon yapamadığı için gönderilen adamı getiriyorlar.

    medya algıları ve masa başı oyunları en büyük asseti olan kulüptür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın