• 2807
    2014 yılına girmek üzere olduğumuz şu günlerde, son 15-20 boyunca kendilerini rakip diye ciddiye alanların aklına yanayım, ligdeki en büyük rakibimiz konumunda olmalarının da içine sıçayım. allah düşmanın bile düzgününü versin. yarak kürak bir camia olup çıktılar. siz hala fenerbahçe'yi kadıköy'de yenelim, bilmem kaç senelik bu çile diye burada adamları yüceltin, yav he he... çile he.
  • 2812
    ben kendimi bildim bileli arkadan iteklenen bir takım fenerbahçe. ancak bu sezon erkek futbolda bu işin iyice bokunu çıkardılar. kasımpaşa maçında dirk kuyt'ın rakibe attığı son dakika tekmesi dönüp dolaşıp golle sonuçlanırken, dedik ki 'görmedi heralde hakem'.. gençlerbirliği maçında hakemle iki (2) dakika boyunca korner kullanılacak yer pazarlığı yapan ve sonra topu yere vurarak diken sarı kartlı caner erkin'in (zamanında uyarılacağı için çağrıldığında,hakemin yanına gitmeyi reddeden arda turan'ın çat diye sarı kart yediği günleri biliriz biz) son topu kullandıktan sonra, egemen korkmaz'ın box outuyla gelen kuyt golünden sonra, yine iyi niyetle 'ulan ne ballılar' dedik.. ama yetmedi. erciyes maçında şu (http://gss.gs/Nue) olay yaşandı. sonucunu hepimiz biliyoruz. maçın sonunda halis muhlis ... olan hakemin uzatmaya eklediği uzatmalar konuşuldu. halbuki uzatmaya eklediği uzatma doğruydu. ancak hayatımda ilk defa, puan alacakken yatmayan şerefli bir anadolu takımına karşı dört (4) dakika uzatma gördüm. maç ikinci yarıda hiç durmamıştı. kimse de yatmamıştı. bazılarımız küfürler savurdu, bazımız bal dedi geçtik. bu hafta da bursa'da yaşandı garip olaylar. son dakikada kendini yere atmada usta, emek hırsızı webo yaptı yapacağını. hakem de vermek için hazır bekliyordu zaten. sonrasında ise topun çarpa çurpa tekrar egemen'in önünde kalmasına ise biz hepimiz ne diyoruz biliyorsunuz. açıkçası bireysel olarak bu maçtan sonra benim sabrım taştı. hepimiz genel olarak ne zaman patlayacağız, onu ise bilmiyorum.

    sadece insanların aklında kalan ve etkisi büyük olanların bazılarını sıraladım ancak aykut kocaman'ın da dediği gibi daha çok fazla ince ince yasemince doğrandı bu sene rakipler. ha aklında bir takımı kazandırmak olan hakem son dakikayı bekler mi? tabii ki hayır. ancak hakemler bu sene hep o son şansı verdiler fener'e. ve malesef hepsi de olumlu sonuçlandı onlar adına. bunu da anlam veremediğimiz ilginç bir şansla açıklıyoruz. maçı bırakmıyorlar, yılmıyorlar gibi ilginç yorumlar gördüğümde ise çıldırıyorum. maçı bırakıp havaya dikseler bile webo efendi iki kıvranıp yayda faul çaldırıyor zaten. bu yıl için şampiyonluk konusunda en çok güvendiğim şey ise ilahi adalet. nasıl ki bunlara haram yarıyor da her fırsatı kullanıyorlarsa, biz de bariz kollandıkları her sene onları geçmeyi başarıyoruz.
  • 2813
    dün kongrelerini izlerken farkına vardım aslında benim düşmanım bu takım değil...
    benim düşmanlarım bu takımı yönetenler...
    sportif başarı için hak hukuk dinlemeyenler...
    bunu normal bir olay gibi üstünü kapamaya çalışan adamlar...
    mehmet ali aydınlar çıkıp diyebiliyor ki fenerbahçeyi korumak için play-off getirdim...benim sayemde neredeyse şampiyon olacaklardı...
    basketbolda hakemlerle federasyonla çalışırlar...cemaatin bisküvicisi para yağdırır ama sorsanız cumhuriyetin kalesi...
    son yıllarda takıma kattıkları en etikli golcü cemaatin yeni prensi şahenkin hediyesi ama atatürkün izindeler...
    aydınlarla voleybolda devrim yaparlar...en iyi voleybolcuları alırlar iş başarı gelir kapı dışarı ederler...
    arkasından oğlu ölmüştü oynasın diye şubeyi verdim derler...
    daha bir sürü pislik yuvası şeklinde ilerleyen bir spor kulübü...
    açmadığımız daha bir sürü branş var...açacağımız bir sürü branş var...
    ama emin olun o branşların federasyonları da açıldığımız anda fenerbahçenin eline geçecek...
    doğru söylüyorlar biz bu adamlarla başa çıkamayız...
    adamlar bizim bilmediğimiz her türlü pisliği biliyor ve yapıyor...
    aptal dosttan akıllı düşman daha iyi derler...
    bunlar akıllı düşman değiler...bunlar izldikçe acıdığım bir avuç çamur parçası...
  • 2814
    tarihi boyunca hep iktidarlarla içiçe olmuş yönetimlere sahip camia. dün de öyleydi bugün de öyle. aziz yıldırım'a atatürkçü maskesi takındığı için methiyeler düzenler türedi her takımdan. geçin bunları. görmediniz mi tayyip erdoğan'ın oğlunu oy kullanırken, aziz yıldırım'ın listesindeki ülker yöneticilerini, topbaş'ın oğlunu, keten'i, eski gaziantep başkanını, galatasaray bize para yolladı diyen denizlispor amigosunu; kongrenin yapıldığı ülker arena'nın ihalesi ne zaman yapıldı nasıl yapıldı ne çabuk unuttunuz. kimin ne olduğunu biliyoruz. siz hala mehmet ali aydınlar seçimi kazanmak için girdi sanın.

    ortada büyük bir rant kavgası vardır, doğrudur. ama bu siyasi rant değildir, ekonomik ranttır. sen bu adama atatürk ilkeleri, cumhuriyet ilkeleri dedi diye sempati duymaya başlarken kendi takımın stat açılışında başbakanı sesle protesto etti diye halen tek metro çıkışına bir de yanında yürüme yoluna hapis.
  • 2819
    şikeci spor kulübü.
    uzun zamandır fenerbahçe taraftarının, en çok da başkanının ağzında bir laf dolaşıyor. ''fenerbahçe'nin önüne kestiler. kopmuş gidiyorduk aslında.'' cemaat devreye girdi bizi durdurdular falan filan.... baya baya da inanıyorlar buna. inanarak söylüyorlar. dünyanın en büyük spor mahkemesinin şikeyi onayladığını söylememiş onlara kimse heralde. twitter'a bakarsanız arada bu değişik kafa yapısındaki insancıkları daha da iyi gözlemleyebilirsiniz. şike sürecini ergenekon davasına bağlayanlar mı dersiniz, herşeyin lütfi arıboğan ve ünal aysal tarafından planlanmış bir komplo olduğuna inananlar mı... drogba'nın amerikan ajanı olduğuna inanan dahi gördüm. inanmak derken şakasına değil. ciddi ciddi inanıyorlar yanlış anlamayın. bir genelkurmay başkanı ne kadar darbeciyse fenerbahçe de o kadar şikeciymiş mesela. bence çok haklılar. işlerine gelince türkiyenin en büyük, en güçlü camiası fenerbahçe, işlerine gelince de önü kesilen zavallı spor kulübü. şike yaptığı kanıtlanıp ceza almamış bir kulüpten bahsediyoruz. en iyisi uzatmadan şu fenerbahçe'nin önünü kesme konusuna geliyim.

    fenerbahçe kopmuş gidiyormuş da önüne kesmişler. bir soru sormam lazım. fenerbahçe kopmuş nereye gidiyormuş? ben anlamadım orayı. kaçırdım galiba. ders de değil ki bu, uyuyakalıp kaçırasın... nereye gidiyordu da kestiler önünü bir daha söylesenize? 11 türkle teknik direktörsüz galatasaray'a şampiyonluk kaptırırken mi gidiyordu, yoksa 2005-2006 sezonu neredeyse deplasmana gidecek parayı zor denkleştiren galatasaray'a şampiyonluk verirken mi?

    fenerbahçe en son ne zaman 2-3 sene üst üste kupa kaldırmış ? ne zaman gerçekten rakiplerini eze eze şampiyon olmuş? ne zaman üst düzey bir oyuncuyu getirebilmiş ? ne zaman avrupa'da tanınır seviyeye gelmiş? ne zaman iki sene üst üste şampiyonlar liginde oynamış. yahu bu ülkedeki bütün takımların şampiyonlar liginde attığı gol sayısı galatasaray'ın tek başına attığından az hala. neden bahsediyorsunuz siz. neyin önünü kesmesi. kim kopmuş da gidiyormuş? nereye gidiyormuş?

    fenerbahçe, galatasaray yeni stadına geçmeden ekonomik olarak galatasaray'dan çok daha ilerideydi kabul. belki hala öyledir. kopup gitmek dediğiniz bu mu anlamadım. ekonomi konuşucaksak galatasaray'ın sahip olduğu gayrimenkullerin değerini de hesaplayalım mı? galatasaray'ın dünyanın en değerli yerlerinden biri olan istanbul boğazında bir adası var mesela. adası olan tek spor kulübü dünyadaki. ya florya? riva arazisi, kalamış...

    fenerbahçe şike yapmadı diyelim.2010-2011 sezonunda da tertemiz şampiyon oldu. ondan sonrasında kopup gidecekti size göre değil mi? kadrosunda ahım şahım kim vardı peki? şampiyon takımın yaptığı transfer 10 milyon euro civarı bir paraya karabükten adı sanı duyulmamış, hiç bir zaman üst düzey oyuncu olmadığını bize geçtiğimiz senelerde gösteren emenike. emenike'yle mi kopup gidecekmiş bu takım? 2000-2001 sezonundan başlarsak 2011'e kadar fenerbahçenin 5 galatasaray'ın 5 şampiyonluğu var. hani kopup gidiyordunuz ? şampiyonluk sayıları neden eşit? tabiiki fenerbahçeliler galatasaray'da aynı şampiyonluk sayısına sahip olmayı kopup gitmek olarak görüyor olabilir. saygı duyarım. şimdi emenike'niz de var, defansta alves'iniz de. kuyt'iniz, sow'unuz, galatasaray'ın elinden kapmakla övündüğünüz alper'iniz. hadi kopup gidin de görelim!

    taraftarı hiç unutmasın; fenerbahçe ekonomik olarak ne kadar güçlü olursa olsun hiç bir zaman kopup gidemez. fenerbahçe'nin vizyonu belli. sürekli saçma sapan oyunculara paralar saçıyor. bazen sırf galatasaray istiyor diye gidip o oyuncuyu alıyor. özellikle de aziz yıldırım döneminde oluşmuş bir alışkanlık bu. fenerbahçe kalitesiz adamlara çok para veriyor. vasat oyuncuları yüksek bonservis bedelleriyle alıyor. çünkü büyük isimler fenerbahçe'ye gelmiyor. bu kadar basit aslında. ne kadar para verirsen ver bazı oyuncuları getirmek için marka değeri lazım. avrupa'da tanınman lazım, birşeyler başarmış olman lazım. yurtdışında herhangi bir ülkede yürürken nadir de olsa insanların üzerinde formanı görebilmen lazım. kendi sahanda galatasaray'ı yenmekle, eski oyuncularının çalıştırdığı takımlara 4-5 atmakla, fenerium'dan forma satmakla olmuyor bu işler. işin gücün galatasaray olmayacak yani. transfer planlamanı galatasaray'ın elinden kimi alırım da cahil taraftarı sevindiririm diye yapmayacaksın. kim lazımsa onu alacaksın. tek hedefin galatasaray maçları olmayacak bir sezona başlarken.

    seçim konuşmasına bir göz gezdirdim aziz yıldırım'ın. fenerbahçe ilkleri gerçekleştirendir diyor konuşmasında. bu adama hala çıkıp seçim konuşması yaptıran güzide fenerbahçelileri bir kenara bırakırsak hala ilk milk demesi de ayrı bir komedi. neyin ilkini başarmış fenerbahçe? stad ve ülker desteğiyle spor salonu yapmış öyle diyor büyük başkan. bu mu övünülen ilkler? gören de türkiye'ye ilk spor salonunu fenerbahçe getirdi sanacak. fenerbahçe bir spor kulübü değilmiydi? neden yaptığı inşaatlarla övünsün. sahada ne ilk başardı mesela? 15 senede 5 şampiyonluk kazandık 3 kere de son maçta bizi boğazladılar diyor hala. hala nasıl bir yüzle bunları söylüyor bilmiyorum ama kimin kimi boğazladığı sürülen tarlalardan, dikilen ekinlerden belli. büyük ihtimal tarım sektöründe aradığını bulamadı aziz başkan. alacaklarını geciktirdiği köylüler boğazladı kendisini heralde ondan bahsediyor. he aklıma gelmişken hakkını vermek lazım, dünya üzerinde 10 küsür maçta şike yapıp ceza almayan tek spor kulübü olarak tarihe geçti fenerbahçe. ilklerden bahsederken bunu eklemeyi unuttu ne yazikki.

    bir diğer komedi de aziz yıldırım'ın seçim konuşmasında fenerbahçe üniversitesi'ni kuracağını söylemesi. galatasaray lisesi'ne özenildi fenerbahçe koleji kuruldu. vasat zekadaki, ailesinin ekonomik gücü olan öğrenciler toplandı. bu hiçbir eğitim geçmişi olmayan ucube okulun 500 yıllık bir irfan yuvasıyla yarışacağına inanmak da ayrı bir ruh hastalığı. her sene türkiye'nin en başarılı 150 öğrencisini alan galatasaray lisesi ve onun 500 yıllık kültürüyle sen baş edebilirmisin. türkiye'nin en ünlü edebiyatçılarını, en ünlü sanatçılarını, en bilgili tarihçilerini, en başarılı işadamlarını yetiştirmiş bu camiayla baş edebilirmisin. galatasaray'ın arkasında bu lise ve yarım bin yıllık geçmiş var. bu yüzden de yöneticileri hep çok iyi eğitim görmüş türkiyenin ileri gelen insanları. sen servetini nerden kazandığı belli olmayan mafya bozuntusu yöneticilerin ve fenerbahçe lisesinden mezun ettiğin yarım akıllılarla mı kopup gideceksin, ilkleri başaracaksın? şimdi bir de universite kurup orda da galatasaray'la sidik yarıştırma derdindesin. anladığım kadarıyla amacın da zaten hiçbir şey sorgulamadan seni padişahı yapacak yarım akıllılar yetiştirip onlara hükmetmek. aslında gerek yok bunlara. nitekim senin taraftarının yüzde doksanı zaten yarım akıllı olmalı...bunca yaptığına rağmen hala sana taptıkları için. galatasaray kompleksinin bir insanı getirdiği nokta çok üzücü. daha üzücü olansa bu adama tapan milyonlarca fenerbahçeli.

    son olarak sevgili fenerbahçeli biraz gerçekleri gör artık. sen galatasaray'dan ayrılanların kurduğu, galatasaray'ın rekabet olsun diye, türk futbolu gelişsin diye kurulmasına izin verdiği bir camiasın. sen galatasaray'ın açtığı yoldan yürüyensin. yıllardır galatasaray'ın başardığı ilklerin altında ezilmişsin. kendini kandırmayı bırak. sen kimsin ki kopup gideceksin.
  • 2825
    maçın son dakikalarında attıkları şans gollerini çok çalışmalarına bağalayan bir teknik direktöre (bkz: ersun yanal) sahip olan takımdır. bu sene bizden iyi olarak yaptıkları tek şey 6+0+4 kuralını dikkate alarak transfer yapmış olmalarıdır. rotasyona rahatlıkla gidebilen bir takım kurmuşlardır. biz ise; oyuncu değiştirirken bile kime güvenip oyuna girecek diye düşünmekteyiz. acı ama gerçek bir hadisedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın