• 9349
    eskiden derdim ki: “ya ben nasıl galatasaray’ı destekliyorsam; bir başkası da fenerbahçe’yi destekleyebilir.” rakip gözüyle bakıyordum.

    şimdilerde ise yaş ilerledi, daha sakinleşmek gerekirken bir nefret objesi oldu bende. beter olmasını istediğim iki kuruluştan bir tanesi. hem de öyle böyle değil. rakip falan da görmüyorum. ezeli rakibimiz falan geçelim bunları. kendimizi bu kadar aşağı çekeceğimiz bir rakibimiz olamaz.
  • 6178
    cas onayı ile 2010 - 2011 sezonunda şike yaptığı sabit olan spor kulübüdür.

    bakın cas onaylı diyorum. dünyadaki en üst mercii bunlara “siz şikecisiniz” dedi.

    bu adamlar bunu kabul etmeyip “deliller usulsüz” diyerek mevcut iktidarın gücünü de kullanarak yine mevcut iktidarın zamanında güç verip oluşturduğu paralel devlet yapılanmasını bahane ederek aklandılar.

    siz de bu adamlara laf anlatmaya çalışıyorsunuz...
    (bkz: bunlar eğitilmezdir)
  • 7162
    41 vatandaşımızın vefat ettiği, 1607 vatandaşımızın ise yaralandığı 24 ocak 2020 elazığ - malatya depreminin ardından tff tarafından ertelenen 27 ocak 2020 malatyaspor trabzonspor maçı için “erteleme lig yarışını etkiler” şeklinde resmî açıklama yapan kulüp.

    böyle ahlaksız, saygısız, insanlıktan çıkmayı kurumsal politika haline getirmiş, türk sporunun şikeci ve ırkçı yüzünün bugün “ne pahasına olursa olsun” konyaspor maçını oynamak istemesi hiç ama hiç şaşırılacak bir mevzu değil.

    (bkz: 6 şubat 2023 fenerbahçe konyaspor maçı)
  • 9026
    kadrolarında bulunan türkiye’de yetişmiş oyuncularına ödedikleri bonservis bedelleri;
    cengiz ünder 15 milyon euro
    irfan can kahveci 11 milyon euro
    çağlar söyüncü 8,5 milyon euro
    oğuz aydın 6 milyon euro.
    sadece ismail yüksek’i uygun rakama aldılar.
    kerem aktürkoğlu bedelsiz, barış alper yılmaz ve abdülkerim bardakcı 2,5 milyon euro civarında bonservisle geldiler.
    yıllardır altyapıyı güçlendirdikleri söyleniyor.
    arda güler harici (ki onun da kaç yaşında geldiği belli) başka bir oyuncu yok parlattıkları.
    çok eleştiriyoruz ama daha bu sezon bizim alt yapımızdan çıkan emin bayram ve erencan yardımcı bonservisle avrupa’ya transfer yaptı.
    bonservissiz giden hamza akman’ı söylemiyorum bile.
    daha yeni 31 ağustos 2024 adana demirspor galatasaray maçında alt yapımızdan metehan baltacı oynadı.
    adamlar avrupa listesine alt yapıdan oyuncu yazamadılar.
    yani diyeceğim o ki iyi yerli oyuncuları var evet ama verilen paralar çok absürd.
    alt yapıda ne olur bilmiyorum ama bizde mesela bazen ali turap oynar, bazen efe oynar ama onlarda pek kimsenin oynayabileceğini düşünmüyorum.
  • 8834
    son 15 yıldır fb'nin genel özeti:

    - pahalı takım kurulur. liyakatsiz veya karaktersiz, (hakemleri baskı altına alacak) birkaç futbolcu kaptan yapılır.
    - şampiyonluk parolasıyla medyaya, taraftara gaz pompalanır.
    - fıtratlarında olmayan şeyler ile lige başlayıp tff ve hakemlere ayar verilir.
    - yeni takım, yeni yıldızlarıyla; primlerle, motivasyonla lige başlar.
    - ilk haftalarda korkak hakem yönetimleri ile gelen galibiyetlerle, şampiyonluk şarkıları söylenir.
    - kendi yaptıkları operasyonlar çok dillenmesin diye, rakiplere devamlı iftira atılır, algı yapılır.
    - sistem çalışır, şubat ayına kadar herşey yolunda ilerler...
    - sonrasında kibir ve şımarıklık devreye girer.
    - takıma ve hocaya "siz sahada kazandığınızı zannediyorsunuz" mesajı verilir.
    - ve mevcut başkan daha da ön plana çıkmaya başlar.
    - hoca ise "ben iyi hoca değil miyim" triplerine girer. kafası karışmaya başlar.
    - oyuncular ve taraftar "zaten şampiyon olacağız" gafletiyle rahatlık artar.
    - yavaş yavaş takım sallanmaya başlar, liderlik gider.
    - kafası karışan hoca, "bakın ben böyle büyük hocayım" demek için ilginç taktikler dener.
    - liyakatsiz kaptanlar hocayla dalaşır.
    - puan kayıpları devam eder...
    - son koz; o an yarıştığı rakibe ve tff'ye acımasızca daha çok sallanır, tehdit edilir.
    - tff küser ve gizli desteğini çeker, hakem operasyonları ve sistem kısmen bozulur.
    - tehdit edilen rakipler daha çok motive olur, onuru için mücadele eder.
    - öyle bir motivasyon ki, bursaspor'u bile şampiyon yapabilir.
    - bu kötülük zihniyetiyle, mayıs ayında daimi sonuç:

    hüsran.

    iş bilmezlik, ilahi adalet...
  • 4501
    şayet emre akbaba transferi için emre'nin sıkı bir galatasaray fanatiği olmasını ve galatasaray'ın bu transferde önemli bir yol aldığını bile bile araya girdilerse "terbiyesizlikte çığır açmış, hastalıklı bir kulüp" olduklarını tescillemişlerdir demektir.
    yok eğer araya girmedilerse de terbiyesizlikte çığır açmış, hastalıklı bir kulüptür, orası ayrı.
  • 6990
    bir sistem kurup başarılı olalım zihniyeti yerine,
    >galatasaray güçlenmesin, engel olalım, aşağı çekelim,
    >galatasaray'ın ilgilendiği oyunculara sulanalım, kullanmayacaksak da yedekte dursun, alamıyosak fiyat arttıralım zarar etsinler,
    >tff'yi ayartalım,
    >yayıncı kuruluşu bağlayalım,
    >medyayı bağlayalım, reklamla tehdit edelim,
    >sosyal medyada çamur atma ekibi oluşturup galatasaray'a çamur atalım,
    >diğer kulüpleri kendimize bağlayalım, galatasaray'a düşman edelim,

    gibi zihniyeti devam ettiği sürece başarılı olamayacak, hatta daha da dibe vuracak kulüp. aksini yapmaları hep işimize geliyor.
  • 6309
    30 mart 2021 türkiye letonya maçı'ndan 1 gün sonra yani 31 mart 2021 tarihinde altay bayındır videosu paylaşan takım.

    bu takım gerçekten insanları öyle bir kutuplaştırmaya çalışıyor ki akıl alır gibi değil. bütün başarısızlıklarını tüm türkiye'ye ödetmeye çalışıyorlar.

    şike yaparlar ses çıkartılmaz, alenen kayrılırlar daha da çok isterler, bütün tff, tahkim ve mhk onlara göre şekillenir ama ofsayt olan pozisyonları gol olarak geçerlilik kazanmadığı için var'ı fetöcü ilan ederler. milli takımı bile takımcılıklarına alet etmeye çalışıyorlar.

    ülkenin en büyük kanser hücresi. dokunmadıkça her köşeye sızıyorlar. eğer ülkede bir gün futbol konuşulmayacak hale gelecekse tek sebebi bu takım ve bu takımı yönetenler olacaktır.
  • 9753
    lig şampiyonluğuna, ayrıca şampiyonlar ligine, bilmem kaç senelik hasret nedeniyle camia olarak acınası haldeler, daha zavallı bir hallerini ben anımsamıyorum. koskoca fenerbahçe ciddi ciddi yanıp yıkılıp kül olmayacağına, kapısına kilit vurup tarihin tozlu sayfaları arasına karışmayacağı göre, malumunuzdur, şu anda psikolojik olarak allak bullak olmuş, rezil kepaze bir haldedir, bu üstünlük sürecini çok akıllıca idare etmeliyiz. kibir yapmadan, rakibimizi fazla da aşağılayıp gücendirmeden, zira gaza gelip şahlanmalarını istemeyiz, şu keyifli yıllarımızın lütfen tadını çıkaralım, işimize gücümüze bakalım. samimi söylüyorum, yıldız kompleksi, beni sev, kadıköy boğası, daha icardi derken üstüne osimhen travması, abuk subuk transferler, sosyal medya paylaşımları, vasat oyunculara tuhaf anlamlar yüklenmesi, fenerbahçeli sıfatlı hemen herkesin kafayı yemiş gibi ortalıkta dolanması, gör bunu ey büyük taraftar. gör de ibret al, elindekinin kıymetini bil, rehavete hiç kapılmadan ilerisi için dört elle sarıl.
  • 5409
    şanlı mazisi şöyle bir yazıyla özet geçilmiş olan gevşek de olsa hiyerarşik ilişkiye dayalı bir yapı.

    --- alıntı ---

    20. yüzyılın başlarında, o dönemin borusu öten en güçlü siyasi hareketi, ittihatçılara yamanarak bir mahalle takımından spor kulübüne dönüştük.

    savaş sonrası ittihatçı liderler topuklayıp ülkeyi terk edince 1920'lerin başında osmanlı hanedanına yamandık. osmanlı veliahtı şehzade ömer faruk efendi'yi başkan yaptık.

    sonra istanbul'da artık işgal güçlerinin borusunun ötmeye başladığını farkettik. general harrington'a yanaştık. 1920-1922 yılları arasında düzenlenen istanbul işgal liginde mücade ettik. işgal güçleri ile dostluk maçları yaptık. hizmetlerimizin karşılığında bir kupa bile verdiler bize. daha sonra bu kepazeliği kahramanlık hikayesine bile dönüştürdük, ama bu kısmı çok komik olduğu için onu geçelim, gülme krizine giriyorum her seferinde çünkü. (yani algı yönetiminde o kadar başarılı bir camiayız ki tarihimizin en büyük kepazeliğini bile bir başarı hikayesine dönüştürebiliriz.)

    daha sonra memleketin güç merkezinin ankara'ya geçmekte olduğunu fark ettik, biraz geç de olsa. hemen başkanımızı ankara'ya göndermeye çalıştık. ancak istanbul'da yediğimiz naneler bilindiği için daha yoldayken kovuldu ve istanbul'a geri çevrildi.

    ama vazgeçmedik. ilerleyen yıllarda eski ittihatçı bağlantılarımız sayesinde cumhuriyet düzeni ile barıştık. affedildik. hatta cumhuriyet takımı falan bile olduk.

    1930'lu yılların yükselen trendi nazizim, ırkçılık ve faşizmdi. bu kez hızlı davrandık. yerli ve milli nazimiz şükrü saraçoğlu'nu başkan yaptık. varlık vergisi, erzurum toplama kampları gibi muazzam eserleri olan bir şahsiyetti kendisi.

    neyse uzatmayalım, böyle böyle, her dönemin en güçlülerine yamanarak yetmişlere kadar yuvarlanıp geldik.

    1970'li yıllar bizim için kabustu. çünkü demokrasi ve eşitlik rüzgarları esiyordu. orta sol iktidarlar yüzünden fırsat eşitliği ülke tarihinde tüm zamanlarının zirvesini yaşıyor, sporda, sanatta, bilimde liyakati olan zirveye yükseliyordu. ayrıcalıklar sökmüyordu. dibe vurmuştuk. artık eskişehir'inden trabzon'una anadolu'nun başarılı azimli gençlerinin borusu ötüyordu.

    ta ki kenan evren paşamız bu anarşik gidişata el koyana dek.

    12 eylül darbesinin ilk yıllarında çok meşguldüler. bize pek el uzatan olmadı. ama 1984 mit raporundaki açık sosyal mühendislik mesajları alınınca devran birden değişti. kendisi de koyu taraftarımız olan kenan paşamızın kanatları altına girdik. tüm futbol hakemlerinin askerlerden oluşması yönünde özel bir kanun çıkarıldı. bu bile bizim için yeterli bir armağandı. çünkü ülkede en güçlü olduğumuz kurumdu ordu.

    coştukça coştuk. semtimizdeki orduevi adeta kulüp binamız olmuştu artık. askeriyeden ihale alabilmenin ve orduda paşa olabilmenin en önemli kriteriydi artık kulüp üyeliğimiz. artık dönemin en güçlü nato müteahhitleri başkanımız olmak için birbiriyle yarışıyordu.

    sonraki yıllar, asker çevrelerini temsil eden bizimle, istihbarat ve hariciye ağırlıklı diğer iki dersaadet kulübü arasında üçlü rekabetle geçti. hangi yıllarda hangi devlet kurumlarının borusu ötüyorsa, şampiyonluklar da oraya gidiyordu. ama şükür ki artık kupalar hiçbir durumda payitaht-ı saltanat şehrinin dışına çıkmıyordu. 70'li yıllardaki anarşiyi atlatmıştık, düzen tekrar rayına girmişti. herkes yerini ve haddini biliyordu. dersaadetin üç büyükleri ve lige renk katan güzide anadolu kulüpleri vardı artık.

    2000'li yıllarda, tıpkı milli mücadele döneminde olduğu gibi, değişen güç merkezlerini kavrayıp pozisyon almakta geç kaldığımız ikinci bir facia daha yaşadık. fetullahçı şebekeye yanaşmakta geç kaldık. daha doğrusu zamanlamayı tutturamadık. o yüzden de bizim için olağan ve rutin bir faaliyet olan şike organizasyonlarımızı biraz abarttığımız bir dönemde, tesadüf eseri bunların radarına takıldık ve enselendik. hemen pozisyon değiştirip bunlara yanaşmaya çalıştık, ama geç kalmıştık. ne onlarcasını üye yaptığımız fetöcü savcılar ne de el altından pensilvanya'ya yaltaklanma çabalarımız falan da kurtaramadı bizi. uluslararası düzeyde şikeci olarak etiketlendik.

    ama ilahi bir mucize eseri tam da herşeyden ümidi kesmişten 17-25 aralık hadisesi gerçekleşti. fetullah-akp savaşı patlak vermişti. hemen akp trenine yamandık. bu bizim en azından yurt içindeki hukuki davalardan paklanmamızı sağladı. kurtuluşumuz oldu.
    bize bu jesti yapan sultanımızın divan kurulu üyeliği takdimini, bir vefa ve şükran merasimine dönüştürdük.

    yani tıpkı yüz yıl önceki gibi, bir ömer faruk efendimiz daha vardı artık.

    ama şimdilerde ufak bir sorumuz var...

    anadolu kaynakları bazı anarşik yükselişler var yine, futbol arenasında. bunun olası tehlikelerine dair diğer kardeş dersaadet kulüplerini ve kamuoyunu uyandırmaya çalışıyoruz. bu had bilmezliğin, bu gidişatın sonu mazallah ayakların baş olmasıdır.

    ama şükürler olsun ki ülkenin sağını da solunu da iktidarını da muhalefetini de şehrimizin elitleri dizayn ettiği için, herkes bizim yanımızda, tek vücut olduk.

    bu kabusu da atlatacağız inşallah, zira algı yönetimimiz muazzamdır.

    --- alıntı ---

    https://eksisozluk.com/entry/101920357
  • 7158
    bir tane meşhur tweet vardı.

    --- alıntı ---
    chapecoense'nin finaldeki rakibi fenerbahçe olsaydı maçın oynanmasını isterlerdi.

    --- alıntı ---

    şeklinde.
    şimdi de hava koşulları nedeniyle kalkamayan konyaspor uçağını tweet ata ata kaldırmak için ellerinden geleni yaptılar. sonuç olarak uçak kalktı. umarım sağ salim gelebilirler bir kaza bela yaşamazlar. allah korusun bu tarz bir şey olsa hakikaten üç puan yazılmasını isterler. böyle bir camia.
  • 5182
    bu entryi fenerbahçe taraftarı başlığına yazacaktım ama burası daha uygun olur, zira söyleyeceğim şey taraftarlarıyla falan sınırlı değil baya bildiğin bütün camia için geçerli.

    bir camianın eziklik, aşağılık kompleksi, alçalma, yüzsüzlük, arsızlık konularında ulaşabileceği yerin bir sınırı olmaz mı arkadaş? bunlarda yok.

    söyleyeceklerim bu kadar.

    işbu entry 16 eylül 2019 alanyaspor fenerbahçe maçı sonrası “kural hatası var” ağlaklığı sonrası yazılmıştır.
  • 6772
    bunlara topçu kaptırdık diye üzülen galatasaray taraftarının olmasına ben hala şaşırıyorum.
    adamların amacı zaten sahada yapamadığı şeyi masada yapmak.
    sahada alamadıkları yıldızları eski şampiyonlukları ile almak istiyorlar.
    ligde şampiyon olamazlarsa başkanları görevi bırakıyor.
    şampiyon olamayınca senin almak istediğin adamları alıyorlar.
    daha evveliyatı da var ama alper potuk’tan beri elimizden bir sürü topçu aldılar.
    yanlış hatırlamıyorsam o gün şampiyonluk sayılarımız eşitti ama bugün bizden 3 şampiyonluk gerideler.
    mesel bizden abdulkerim’i onların elinden aldık da ne oldu?
    şimdi bir yabancı stoper daha alacağız ve yedek yerli stopere 3 milyon euro bonservis ve 17 milyon maaş vermiş olacağız.
    yahu attila szalai için rahmetli mustafa cengiz’e denmedik kalmadı, “vay efendim marcao’yu satamadılar da szalai’yi alamadık” gibi.
    kusura bakmayın da bu biraz kompleks oluyor.
  • 7293
    (bkz: fenerbahçe futbol takımı/#3571374)

    sadece futbol takımı olarak bakmamak lazım. fenerbahçe tam olarak entryde yazdığım gibidir. bu camianın suyunu içen, yolu geçen herhangi bir insandan hak, hukuk, adalet, objektiflik beklememek lazım. 67 yaşına gelmiş, benfica gibi takımlarda hocalık yapmış, kariyerli bir adamın bile işine gelince ''hakemler hakkında konuşmam. türkiye ligi gayet iyi bir lig.'' deyip liderden 6 puan geriye düşünce ''türkiye'de maçlar sahada değil masada kazanılıyor.'' diyebildiği bir kulüp. temmuz 2016'da başlayan fetö temizliğinden sonra 5 kupa kazanan camiaya, en son kupasını 2014'te kazanmış bir camia olarak fetöyle şampiyon oldular diyebilecek bir camiadır. cas davası onurumuzdur deyip davadan çekilen bir camiadır. fenerbahçe tam olarak budur. emre belözoğlu'nun, uğur boral'ın, bekir irtegün'ün formasını giydiği camiadır. türk askerini öldüren vladimir putin'in tezahüratını yapan camiadır. siyahi futbolculara muz gösteren taraftarı için basın toplantısı yapıp aklamaya çalışan camiadır. uefa'nın sitesinde şikeden ceza almış takımlar kategorisinde ismi bulunan camiadır. tüm bunları yapıp herkes tarafından nefret edilince maradona'nın ''bir ülkenin en büyük takımı en nefret edilen takımıdır.'', islam çupi'nin ''fenerbahçe büyüklüğü başka bir büyüklüktür.'' gibi absürt laflar eden camiadır. fenerbahçe tam olarak budur. bizde entryi özkan sümer'in şu sözüyle noktalayalım; ''fenerbahçe haksızlığı hak olarak kabul etmiş bir kulüptür.''
App Store'dan indirin Google Play'den alın